Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve STK Temsilcileri tarafından AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ile birlikte Ankara’da Bakanlıklar düzeyinde yapılan toplantılara İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in çağrılmamasına tepki gösterdi. AK Parti hükümetinin hiçbir konuda yapıcı ve paylaşımcı olmadığını savunan Nalbantoğlu, “İşi yapanların bilgi birikimleri ve niyetleri benim için bir veridir. Yani bir Adalet ve Kalkınma Partili Milletvekili vasıtasıyla İzmir’deki Sivil Toplum Kuruluşlarının başkanları, Valimizle beraber kimi sorunların çözümü noktasında Bakanlıklarda görüşme yapmış olabilir ama herhangi bir sorunu çözme noktasında zaten yapıcı, paylaşımcı olmadıkları gibi bu konuda da olmalarını ben beklemiyorum. O karede İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’i görmeyince hiç şaşırmadım hatta görsem şaşırırdım! Böyle bir kafa yok, böyle bir mantık yok. Çünkü şöyle yaşıyorlar; ‘Ya bu ülke bizim, hadi tamam İzmir bizim olmayabilir ama o da zaten bizim olacak. İzmir ile ilgili temel bir sorun varsa gider biz bunu önce atadığımız kimi yöneticiler vasıtasıyla, sonra da Sivil Toplum Örgütlerinin başına atadığımız tırnak içinde söylüyorum kimi yöneticiler vasıtasıyla çözeriz. Ne gerek var, İzmir’de yüzde 60’ın üzerinde oy almış yerel yöneticinin burada olmasına, gelip kafaları karıştırmasına. Hadi bizim kafamızı geçtim vatandaşın kafasını karıştırmasına ne gerek var’ diye düşünüyorlar. “HEPSİNİN ARKASINDA BİR PLAN VAR” Çünkü bu işler, o planlamalar yapılırken bin tane hesap var orada. Oradaki makro düzenlemelerde bazı temel işleri belirleyecekler ya orada… ‘Şuraya şu yapılsın, buraya bu yapılsın, yapılırken belediye nasıl katkı koysun, EBSO nasıl katkı koysun, Ticaret Odası nasıl katkı koysun’ gibi işler yapılırken, temel belirlemelerde hepsinin bir alt kırılımı var. Hepsinin arkasında bir niyet, bir plan var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız oraya giderse gerçekleri, olması gerekenleri, neyin nasıl olması gerektiğini anlatacak. Onlar da bunu bildikleri için, ‘Niye gelsin bunları anlatsın da bizim kafamızdaki işleri bozsun, biz zaten gerektiği gibi yapıyoruz, yönetiyoruz, önlem almamız gerekirse zaten alıyoruz. Bu konudaki yani yönetebildiğimiz konusundaki referansımız ne, Türkiye’yi yönetiyoruz, İzmir’i mi yönetemeyeceğiz’ diyorlar. Dolayısıyla şaşırmadım” ifadelerini kullandı.