GÜNDEME BAKIŞ - Gazeteci Onur Çakır, Neo’da yayınlanan Gündeme Bakış programında, CHP’nin 39. Olağan kurultayını değerlendirdi. CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay sabahında verdiği röportajın tesadüf olmadığını belirten Çakır, partilinin CHP Lideri Özgür Özel’in etrafında kenetlendiğini kaydederek, “Parti Meclisi, genel başkan seçimi önceden sabahlara kadar sürerdi. 11’de sonuçlar alındı bu defa. Disiplinden bahsetti Özgür Özel, ‘ilçe mitinglerimiz bile en fazla 10 dakika gecikiyor, ben 10’da çıkacağım dedim 10:15’te çıktım’ dedi. Özel’in bazı konuşmaları gerçekten benim ilgimi çekti. Ekrem İmamoğlu’nun yapay zeka destekli görüntüsünü salona yansıttılar, o da çok hoştu. İmamoğlu, partililerin duymak istediklerini söyledi, iktidar mesajları verdi. Özel, ben sizlere ilk seçime kadar güzel günler görmeyi vadetmiyorum dedi. Konuşması çok iyiydi. Geçerli oyların tamamını alarak genel başkan seçildi ve bu ilk defa oluyor. Yeni CHP’ye partililerin çok büyük destek verdiğini gösteriyor bu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun aynı gün Sabah gazetesine verdiği bir röportaj vardı ve partililer bundan etkilenebilirdi ama etkilenmediler. Kemal Bey hep tartışmaların gerisinde duruyordu, verilecek tepkileri ise ona yakın milletvekillerinden görüyorduk. Ben Sabah gazetesini tercih edip röportaj vermesini tesadüf olarak görmüyorum. Kılıçdaroğlu ve çevresi şunu göremiyor, partililerde kenetlenme var. Özel’e verilen oy da değişime, Özgür Özel’e, yönetimine, yoğurt yiyişine verilen önemi gösteriyor. CHP psikolojik olarak ilk defa kendini iktidara yakın görüyor” dedi.

“ÖZEL, ANAHTAR LİSTESİNDE PM’Yİ KORUMUŞ”
Özel’in anahtar listesini masaya yatıran Çakır, “PM seçimlerine başvuru çok fazla olurdu Kemal Bey döneminde. 400- 500’leri bulurdu. Bu defa 60 kişilik olan PM 80’e çıktı, başvuru ise 145’lerde kaldı. Ben çarşaf listeye karşı olanlardanım. Kesinlikle anahtar listeler delinmiyor ve insanlar saatlerce uğraşıyor. Tabi ki demokrat haktır ama çarşaf listenin anahtar liste olmayacaksa anlamı var. Hatta geçtiğimiz yıllarda anahtar listeye maymuncuk liste ya da listenin listesi deniliyordu. Anahtar listede Özgür Bey PM’yi korumuş büyük ölçüde. Bazı isimler kendileri biz girmeyelim yeni isimlere yer açalım demiş. Firesiz geçmesini bekliyorduk, öyle de oldu. PM’de en az oyu alan kişi ile 81. Kişi arasında çok az oy farkı var, bu da önemli bir ayrıntı. Polat Şaroğlu’nun birinci sırada yer alması önemli, bir önceki PM seçiminde en çok oyu Deniz Yavuzyılmaz almıştı, bu defa Yankı Bağcıoğlu aldı” ifadelerini kullandı.

“YÜCEL’İN ÇALIŞMALARI KARŞILIK BULMUŞ, BEĞENİLMİŞ”
“Özgür Bey İzmir’de 4 isim alacağım biri Yankı Bağcıoğlu biri Salih Bağcıoğlu demişti” diyen Çakır, “Yankı Bey emekli amiral, İstanbul doğumlu. Yılın belli dönemi İzmir’de yaşıyor. Neden Yankı Bey ısrarla İzmir kontenjanı olarak değerlendirildi bilemiyorum. Deniz Yücel 992 oy almış, çok iyi bir oy. Parti Sözcüsü olması onun bilinirliğini daha da artırdı ve demek ki çalışmaları, yaptığı işler de beğenilmiş. Gökçe Gökçen 847, Murat Bakan 942, Ednan Arslan 941 oy almış” diye konuştu.

“CHP İZMİR’LE ORGANİK BAĞI OLAN 3 KİŞİ VAR”
PM’nin İzmir kadrosuna dikkat çeken Çakır, “PM’yi İzmir’den kimler temsil ediyor; Deniz Yücel, Murat Bakan, Ednan Arslan, Salih Uzun. Uzun, Demokrat Parti’den CHP’ye geçen bir isim, kendisi için örgütten geliyor diyemeyiz. Siyaseti iyi biliyor, bilgi birikimi çok yüksek ama örgütten gelmiyor, CHP İzmir’i temsil ediyor diyemeyiz tam olarak. Gökçe Gökçen, İstanbul’dan geldi, İzmir’den aday gösterildi, o zaman da çok tartışıldı. Selin Sayek Böke, İzmir’den milletvekili adayı olmuştu, Kemal Bey seçimi kazansaydı Ekonomi Bakanı olacaktı. İzmir’den ev tuttu ama kendisi Ankara siyasetçisi. Selin Hanımın ismi İzBB Başkan adaylığı için geçti, Özgür Özel teklif etti, kabul etseydi Büyükşehir Belediye Başkanı olacaktı. Bihlun Tamaylıgil, partide Genel Sekreterlik yapmış. Şenol Aslanoğlu tutuklandıktan sonra Bihlun Hanım’a il başkanlığı teklif edildi, kongreye götürmesi istenmişti. Bihlun Hanım’ın İzmir’le bağı fazla, kooperatif sürecinde İzmir’e gelip, bürokratlar görüşen heyetin başındaydı. Gülden Atabay, kendisi ekonomist. Sosyal medyasında İzmir yazar. Ekonomi Üniversitesi’nde ders veriyordu. Babası buralı. Yani İzmir ve CHP İzmir’le organik bağlantısı olan Deniz Yücel, Murat Bakan, Ednan Arslan… Diğer isimlerin de bir şekilde bağı var İzmir’le. İzmir kadrosu olarak baktığımızda 9 kişi var” açıklamasında bulundu.

“TİCE VE AKSOY’A GÜÇ KARŞI ÇIKTI”
YDK’da uzun yıllar sonra İzmir temsiliyeti olmadığını anlatan Çakır, “Benim açımdan sürpriz Yüksek Disiplin Kurulu’nda kimse yok İzmir’den. Geçtiğimiz dönem Ekican Aksoy ve Özkan Tice vardı, bir önceki dönem Mahir Polat vardı. Son 15 yıldır YDK’da İzmir temsiliyeti oluyordu. Ekincan Aksoy ile Özkan Tice’yi son olağanüstü kongrede Cemil Tugay istememişti ancak Özgür Özel, olağanüstülüğe vurgu yaparak kimseyi değiştirmeyeceğini söyledi. Ekincan Aksoy, Karabağlar kongresinde sürpriz bir kararla ilçe başkanı adayı olmuştu. Kongre sabahı afişleri salonda olmasına rağmen, adaylıktan çekilmesi rica edilmişti ve çekilmişti. Özkan Tice de YDK’da partiyi temsil ediyordu. Bu kurultayda Özkan Tice PM’ye, Ekincan Aksoy da YDK’ya aday oldu. Özkan Tice Torbalı Belediye Başkanı, Güzelbahçe Belediye Başkanı ile siyaset yapıyor. Cemil Tugay karşıydı ancak kurultayda Tice, Aksoy ve Tugay bir araya gelmiş, konuşmuş, Tugay, ‘Ben karşı değilim aday olun’ diyor ve sözünü tutuyor. Ancak il başkanı Çağatay Güç, 2 ismin de adaylığına şiddetle karşı çıkıyor, ikisi de anahtar listede olmadı. İl Başkanının karşı çıkışı, Genel Başkanın da bakış açısıyla Özkan Tice çizik yiyor. Ekincan Aksoy’a il başkanı karşı çıkıyor ve Aksoy listeye giremiyor. Kendileri adına kötü oldu, bundan sonra siyaseten nasıl hareket ederler bilemiyorum. Çağatay Bey’in karşı çıkışı ilginçti” dedi.

“GÜÇ, ASLANOĞLU’NA 1 DEĞİL 2 DEFA KARŞI ÇIKTI”
İl Başkanı Çağatay Güç ile önceki il başkanı Şenol Aslanoğlu arasındaki gerilimi de değerlendiren Çakır, “Şenol Aslanoğlu’nun anahtar listeye girip girmeyeceğini takip ettik, kendisi zaten anahtar listede olmasa da aday olacağını söyledi. İl Başkanları toplantısında Karadeniz, özellikle de Doğru Karadenizli il başkanları, Aslanoğlu’nun mağduriyet yaşadığını, PM listesinde olması gerektiği görüşünü bildirdi. Bu çok rastlanacak bir durum değil. 20’ye yakın il başkanının bu tavırda olması Aslanoğlu açısından gurur ve onur verici. Ancak Çağatay Bey’in, Şenol Bey’in adaylığına toplantıda direkt karşı çıkmasına ben şaşırdım. Ben bunun Çağatay Bey açısından yeni makamının acemiliği olarak düşünüyorum. Yoksa Genel Başkanla defalarca görüşme yaptı, orada baş başa iken söyleyebilirdi. Güç, gereksiz şekilde okları üzerine çekti. Güç’ün bu çıkışına İzmir’de yüzlerce kişi katılıyor olabilir bu ayrı bir şey ama yeni görevinin acemiliği. Edindiğim bilgiye göre, anahtar liste çıkınca bazı ilçe başkanları, ‘Biz Genel Başkanımızın listesine saygı duyuyoruz, firesiz seçilmeli ama Şenol Bey mağduriyet yaşıyor, biz şu iller olarak kendisine destek verelim’ demişler ve Güç’ün de orada bir çıkışı olmuş. Diğer il başkanları da, ‘Çağatay Bey, bizim kime oy atacağımıza siz neden karışıyorsunuz’ diye çıkışta bulunmuşlar. Yani Güç, 2 defa Aslanoğlu’nun adaylığına karşı çıkmış” diye konuştu.

“TUGAY İSİM ÖNERMEDİ”
İzmir Büyükşehir Belediye (İzBB) Başkanı Cemil Tugay’ın kongrelere, kurultay sürecine karışmadığını ve isim önermediğini belirten Çakır, “Güç ile Tugay’ın yakınlığını herkes biliyor, siz böyle bir çıkış yapınca, Cemil Bey’in karşı çıkışını Çağatay Bey sahiplenmiş gibi bir algı çıkıyor ortada. Güç, örgütü dinler, talepleri alır ve ‘genel kanı bu ben de bunu düşünüyorum’ deseydi, bunu daha farklı yorumlayabilirdik. Çağatay Bey PM’ye 4, YDK’ya 1 isim önerdi. 1’i il yöneticisi diğer 3’ü meclis üyesi. Zaten Genel Başkan PM’ye il ve ilçe başkanlarını, görevdeki isimleri, meclis üyelerini almayacağım emişti. Siz bu prensip kararına rağmen görevdeki isimleri öneriyorsanız, başka bir şey düşündü Çağatay Bey demek ki. ‘İl Başkanının önerdiği isimler Genel Başkan’dan ret yemedi, meclis üyesi oldukları için reddedildi’ diyor Güç’ün yakınları. Ben Tugay ile görüştüm, kendisi bir isim önermediğini Güç’ün önerisi olduğunu dile getirdi bu isimlerin. Cemil Bey gerçekten isim önermedi ve sürece karışmadı. Çünkü zaten istişare yapılmış olsaydı o isimler önerilmezdi. Bence Genel Başkan Çağatay Bey’e ‘Benim kafamda şu isimler var, sen kendi yorma’ gibi bir şey söyledi ki, Çağatay Bey de PM’ye girmesi daha mümkün kişileri önermedi. Önerdiği isimler kötüdür demiyorum, sadece görevleri var. Ednan Arslan’ı da Çağatay Bey’in önerdiğini biliyorum ama Arslan, Güç ya da Tugay destekledi diye PM’ye girdi demek abartılı olur. Genel Başkan milletvekilleri nezdinde belirlemeyi kendisi yaptı” dedi.

ASLANOĞLU VE KAYA DEĞERLENDİRMESİ
Aslanoğlu’nun aldığı oya dikkat çeken Çakır, “Şenol Aslanoğlu’nun 367 oy alması hiç fena değil. İzmir’de PM için Genel Başkanın Aslanoğlu ve Çağdaş Kaya’ya söz verdi iddiası vardı. Biri il başkanlığından son anda vazgeçti, yarışmadı, diğeri de il başkanlığı koltuğunu bırakırken arıza çıkarmadı. Bence böyle bir söz verilmedi. Siyasette ‘Söz seni alacağım’ diye bir şey yoktur. Çağdaş kaya, düzgün bir siyasetçi. 1 hafta önceden Ankara’ya gitti, çevresi onun arkasında durdu. Kaya’nın çizgisini bozmaması gerekiyor, yaşı genç, önü açık diye düşünüyorum. Aslanoğlu’nu tüm partililer ziyaret ediyor, aday oldu, yedeğe de girdi, belki önümüzdeki yıllarda PM’ye de girecek” açıklamasında bulundu.
“TUGAY, 1 AY BOYUNCA BUNU AÇIKLAMAK ZORUNDA KALACAK”
İzBB Başkanı Cemil Tugay’ın “Oy kullanamadan kurultay salonundan ayrılması” yönündeki soruları da yanıtlayan Çakır, “Cemil Tugay, ailesindeki sağlık probleminden dolayı erken dönmek zorunda kaldığını söyledi. Sağlıktan öte köy yoktur, o yüzden bir şey diyemiyoruz ama 1-2 saat geç uçağa binmek suretiyle, keşke insanların diline ‘Oy kullanmadan gitti’ demesine izin vermeseydi. Çünkü insanlar istediği isimler olmadı ondan gitti gibi düşünceler ortaya atacaklar ve kendisi 1 ay boyunca bunu açıklamak zorunda kalacak” dedi.
“TUGAY, HERKESİ KUCAKLAMALI”
Çakır kurultay sürecine ilişkin değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
Önemli olan Merkez Yürütme Kurulu. İzmir’de bir ağabey boşluğu var, bunun nedeni de Cemil Bey’in yoğurt yiyişi… Cemil Bey’in, ‘Ben kongrelere karışmıyorum, herkes nasıl biliyorsa öyle yapsın’ demesi bir boşluk yarattı. Belediye başkanları ve ilçe başkanları bir kriz olduğunda ‘Keşke Cemil Bey bizi çağırsa, müdahil olsa’ diyorlar. Tugay’ın bundan sonraki süreçte daha kucaklayıcı olması lazım. Arasının kötü olduğu iddia edilen belediye başkanlarıyla daha sık bir araya gelmeli. Cemil Bey’in, Mevlana’nın da dediği gibi ‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım’ düsturuyla hareket etmesi, her şeyi sıfırlaması ve herkesle bir araya gelmesi lazım. Onlara yol gösterici olması lazım.
“YÜCEL, BAKAN VE ARSLAN MYK’DA OLMAZSA İZMİR’İN TEMSİLİYETİ YARIM AĞIZ OLUR”
Deniz Yücel ve Murat Bakan’a, İzmir’le ilgilenmiyorlar, genel siyaset yapıyor eleştirileri vardı. Ama Deniz Yücel, Murat Bakan ve Ednan Arslan MYK’ya alınmazsa, biz İzmir temsiliyetini yarım ağızla söyleyeceğiz. Çünkü diğer isimlerin hepsi başka yerin siyasetçisi, İzmir konusuna girerlerse bilgi notuyla girecekler.
“İSTANBUL, İZMİR’LE İLGİLENMEDİ”
İzmir İstanbul’un uydusu oldu diyoruz ya, İzmir’de şu belediye başkanı İstanbul’a yakın gibi söylemlerde bulunuyoruz. Gördük ki, İstanbul İzmir için uğraşmadı, İstanbul; İstanbul’dan ve Ankara’dan şu girsin diye uğraştı. Eskiden böyle olmazdı. İzmir’in bazı köşe taşları vardı, onlar genel başkanla görüşürdü. İzmir’in İstanbul’un uydusu olmaması için İzmir’in birlikte hareket etmesi, gücü birbirlerinden alması lazım.
“GÜÇ, GEREKTİĞİNDE ELİNİ MASAYA VURMALI”
Güç’ün makam acemiliğini çabuk atlatacağını düşünüyorum. Güç’ün, soyadı gibi güçlü olması için zamana ihtiyacı var. Bundan sonra kurultay tartışmalarını unutacak, gerektiğinde masaya vuran, örgütle iç içe olan bir il başkanı olursa her geçen gün gücüne güç katacaktır.





