GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediyesi Mayıs ayı ikinci oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu yönetiminde gerçekleşti.

SOYER, ROMA’DAKİ ZİRVEYE KATILACAK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, İtalya'nın Roma kentinde 16-17 Haziran 2021 tarihlerinde düzenlenecek olan “URBAN 20 (U20) Belediye Başkanları Zirvesi 2021”e davet edildiği ve zirveye katılacağına dair mecliste bilgilendirme yapıldı.

TOPLU ULAŞIMDA YETKİ DÜZENİ

Mecliste yer alan gündem maddesinde, Toplu Ulaşım Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nün görev, yetki ve sorumluluğunda olan; İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile bilet ücret ve tarifelerini, belirlenmesinin koordinasyonun İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülmesinin uygun olduğu belirtildi.

75 MİLYON EURO KREDİ YETKİSİNE OY BİRLİĞİ

Çiğli Tramvay Hattı Projesi kapsamında 2021 yılından itibaren yıllara sari kullanmak üzere 55 milyon Euro tutarında ve Fahrettin Altay-Narlıdere İstihkam Okulu Hafif Raylı Sistem Hattı Projesi kapsamında 2021 yılından itibaren yıllara sari kullanılmak üzere 20 milyon Euro tutarında kredinin sağlanması ve kullanılması ile kredilere ilişkin her türlü işlem için Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yetki verilmesi hakkındaki önergeler oy birliğiyle kabul edildi. Başkan Soyer’e toplamda 75 milyon Euro kredi için yetki verilmiş oldu.

AK PARTİLİ MISIRLI’DAN KAZANOĞLU’NA TEPKİ

Oturumda AK Partili Meclis üyesi Fikret Mısırlı Alsancak'ta bulunan tütün depoları alanını kapsayan imar değişikliği için CHP’li Meclis üyesi Taner Kazanoğlu’nun yaptığı açıklamaya tepki gösterdi.
AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı mecliste açıklama yapılması gerektiğini söyledi. Kazanoğlu'nun basına yansıyan açıklamalarını hatırlatan Mısırlı meclis üyelerini zan altında bırakıldığını savundu.   

KAZANOĞLU'NDAN  RANT AÇIKLAMASI
Oy birliğiyle karar alınan oturuma katılmadığını, sonrasında duruma itiraz ettiğini ifade eden Kazanoğlu da Mısırlı'ya cevap verdi. Önceki yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde bulunduğu için kendisine 'ithal' yakıştırması yapıldığını vurgulayarak sözlerine başlayan Kazanoğlu, "Evet ithalim, ama benim bu mecliste diğer arkadaşlardan farklı bir özelliğim var; ben,  ihanet edilmiş bir kentten geliyorum. İstanbul... İhanete uğramış bir kent! Cumhurbaşkanımızın da bizi tasvip edecek açıklaması oldu. İzmir benim çocukluğumun memleketi. 2 senedir meclis üyesiyiz, ithallikten kurtulamamışız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde biz bu konularda çok davalar açtık, daha seçici bakabiliyoruz. Hikayeyi nasıl satacaksın? Hikaye şu; iş insanı Özelleştirme İdaresi'nden yeri 28 katlığına almış. İzmir Büyükşehir Belediyesi 8 kata düşürmüş. Burası tütün fabrikalarının kamu donatı alanı. Orası babamın malı değil ama orada benim hissem var. 80 milyonda 1 hisse benimir. Özelleştirme İdaresi benim iznim olmadan 260 milyon dolara bir iş adamına sattı, aynı iş adamı 2 buçuk milyar dolara Amerikalılara sattı. Demek ki rant bu! Özelleştirme İdaresi burayla ilgili 28 kat imar vermiş. İş adamları burayı almış. İş adamları buradaki en masum grup aslıda. Sermaye düşmanıymışım gibi bir algı yaratmak da istemiyorum ama. 28 kat yeri almış. Oda, 'hayır burası kamu donatı alanı, Özelleştirme İdaresi'nin burada yetkisi yok' demiş, İdare Mahkemesi'ne dava açmış. Mahkeme de kamu donatı alanı demiş. İmar yapamazsın demiş. Daha sonra Danıştay'a götürmüşler kararı, orası da mahkeme haklı demiş. Bizim önümüze yüzde 25 terkle, 8 katla geliyor. Bu kent hepimizin. Orada 20 bin metrekarelik kütleyi Alsancak gibi bir yerin merkezine koyuyorsunuz. Orada yaratacağı trafik yoğunluğu, insanların vereceği zamanın hepsi benim cebimden gidecek. Bu tip binaların kent içinde yapılmasının bu tip zararları var. Kamu donatı alanını imara açıyorsan, burada 8 katlı bina çıkarıyorsan bunun adı ranttır. Ranta da karşı değilimdir. Belediyelerin belli koşullarda rant da yaratması gerekir. Bu kentin yeşile de ihtiyacı var. Gelişme sadece binaysa evet siz haklısınız. Pandemi zengini fakiri eşitledi. Sokaklar bizim" açıklamasında bulundu.

ÇIKIP O GÜN KONUŞMASI GEREKİYORDU
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Hiçbir arkadaşımıza ithal ithamında bulunmuyoruz. Burada İzmir’de doğan çok fazla arkadaşımız yoktur. Ben İzmir’de doğmadım ama İzmirliyim. Biz her konuyu konuşup, tartıştık. Bazen kavga edip, salonu terk ettik. Ama hepsini burada konuştuk.  Elbette ki basına yaptığımız açıklamalar oldu. Genel siyasetle ilgili açıklamalar yapıldı, yapılacak da. Ama İzmir’i ilgilendiren konuyu kalkıp burada konuşacaksınız.   Menderes’te yapılacak çöp tesisin yapılmasına karşı durduk. Bir meclis üyemiz bu karara itiraz etmişti. Çiğli’deki çöp sorunun çözülmesi için bizim görüşümüzün zıttı bir görüş sergiledi. Taner Bey o gün grup toplantısına katılıp, görüşlerini belirtmiş. O gün çıkıp, o mecliste konuşmalıydı. Her halde işi çıktı. Demokrasiden, İzmir’e ihanetten bahseden bir meclis üyesi çıkıp, o gün konuşması gerekiyordu. Onu o şekilde yapmayıp, sonra çıkıp, kararla ilgili rantiyelikle suçlayacaksınız. Bunu kabul etmiyorum. Odalar elbette ki dava açacak. Aynı odalar Bayraklı’daki plan notlarına dava açtı. İnsanlar yaşayacak yer alıyor. Gönül isterdi ki Taner bey bu konuda da benim gibi karşı çıkması gerekiyor.” dedi.

136 KİLOMETRE İZBAN YAPILDI

AK Partili Hızal zmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, son toplantıda yaptığı “Türkiye’de hükümetin bir metre tüneli, metrosu olmayan kent İzmir” sözlerine yanıt verdi. Hızal, “İzmir felç geçirdiğini geçen toplantımızda söylemiştik. Pandemi nedeniyle araç sayısını arttığını söylemiştiniz. Evet, bunu kabul ediyoruz. Ama bunu İzmir Büyükşehir Belediye yönetimi bunu öngörebilmeliydi. Pandeminin ilk günlerinde bir toplantı yapıldı ve kriz belediyeciliği sözü verildi. Yaşanacak krizlere şehri tam anlamıyla hazırlamaktır. Sayın Soyer, 1 bir metre dahi metro yapmadığına dair eleştiri yaptı. Sizin ifade ettiğiniz gibi toplam raylı sistem ağınız 186 kilometre. 186 kilometrenin 136 km İZBAN. 81 il içerisindeki tek örnek. Merkezi hükümetle yerel idarenin ortak yaptığı bir hat. Sadece trenlerin değeri 2.5 milyar. Bunun yüzde 50’si Büyükşehir’e yüzde 50’si Devlet Demir Yolları’na ait. Daha fazlası yapılacak. İnşallah 136 kilometreden 156 kilometreye çıkaracağız. Ama yapılanları görmeniz açısından söylüyorum.

İzmir’de bir çevre yolu var. İkinci çevre yolu da olacak. Ama itiraz etmemecesiniz. Daha güzergahı belli olmadan çevre katlamanı yapılıyor demeyeceksiniz. Oturup konuşacağız. Konak Tüneli merkezi hükümet tarafından yapıldı, size devredildi. Binlerce araç geçiyor. İzmir’de trafik için önemli olacağını düşündüğümüz ama sizin itiraz ettiğiniz Tüp Geçit projesi var. Bunlar sadece bazıları. Biz İzmirlileri zengin ediyoruz” diye konuştu.

DEVLET NEDEN İZMİR’DEN DESTEK ALDI?
Eleştirilerin ardından söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “İmar konularıyla ilgili grup kararı alınamıyor. Biz CHP olarak ifade özgürlüğüne, yargıya başvuru hakkına saygılı bir partiyiz. Bizim meclis üyemiz de olsa düşüncelerini ifade etme özgürlüğüne sahiptir. Ama Büyükşehir  Belediyesi yasalara uygun işler yaptığı için umuyoruz yargı da belediyemizin kararını haklı bulunacaktır.
Trafik konusunda belediye başkanımız geçen mecliste ‘devletin metroya 1 lira harcaması bile yok’ dedi. İZBAN başka bir şey. Devlet başka yerlerde her türlü yatırımı yaparken neden İzmir’de raylı sistemde belediyenin desteğini almak zorunda kaldı? Nereden baktığınıza bağlı, ben de buradan bakıyorum. O zaman hepsini devlet yapsaydı. İzmir’in cezalandırıldığı hep söylenir. Raylı sistemde devletin İzmir’e hiçbir katkısı yok. Umarız İzmir de diğer iller gibi devletten alması gerektiğini alır. İzmir’in trafik sorunu sadece belediyenin sorunu değil, ortakları içerisinde Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve kamu kurum ile kuruluşlarının olduğu Ulaşım Koordinasyon Merkezi var. Kararları beraber alıyorlar. Ben İstanbul’da trafikten dolayı 1 geceyi köprüde geçirmek zorunda kalan, aracını bırakıp toplu ulaşımı kullanmak zorunda kalan yakınlarım olduğunu biliyorum. Bu, pandeminin getirdiği ihtiyaçtan kaynaklanan, insanların toplu ulaşıma yönelmemelerinin getirdiği bir sorun. Tüp geçit konusuna gelirsek; İzmir’in fikri sorulmuyor, belediyenin görüşü alınmıyor. Büyükşehir Belediyesi, tüp geçidin olacağı yerde kuş cennetinin zarar göreceği nedeniyle karşı çıkıyor” diye konuştu.  

BİR ELEŞTİRİMİZ VAR VE TALEP EDİYORUZ
Meclis sonunda açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “Meclis içerisinde oy birliğiyle alınmış bir kararda ranttan söz ediliyorsa bunu hepimize atfedilmiş olarak kabul ederim. Meclisin aldığı bir karardır. Meclis buna sahip çıkacaktır. Sonuçta ister hükümet ister yerel yönetim olalım biz kimin parasını harcayacağız, halkın parasını. Biz de kamuyuz hükümet de kamu bakanlık da kamu ve vatandaşın vergisini kullanıyoruz. Kendi paramızı değil. İZBAN yüzde 50, yüzde 50.  Allah bin kere razı olsun. Selçuk’a, Bergama’ya da gidelim, nereye gidebiliyorsak gidelim. Ne güzel Büyükşehir ile hükümet el ele vermiş kamuya hizmet yapmış. Bu memlekete taş üstüne taş koyan kim varsa teşekkür ederiz. Ancak hükümet İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da metro yaptı, İzmir’de yapmadı. Bu haklı bir eleştiri, biz de talep ediyoruz.
Trafik konusunda ben de muzdaripim ama otoyol da tıkanıyor. Sayın Valimizden rica etmiştik, sadece belediye ve kamu kurumları değil tüm kurum ve kuruluşları esnek çalışma modeline ayarlansın ki geliş gidiş saatlerinde bu trafik sorunu olmasın. Ama 640 bin araçtan 1 milyon 450 bin araca çıkmış. Aynı yol duruyor. Çaresini hep beraber bulmak zorundayız. Muhalefetin de çözüm önerileri varsa meclise getirmelidir. Bu sorun çözülünce hepimiz rahatlayacağız” diye konuştu.