Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ – İl danışma Kurulunun basına kapalı kısmında konuşan İl Başkanı Deniz Yücel, 23 kişinin söz aldığını ve sadece 3 kişinin kadın olduğunu bunu da gözden geçirmek gerektiğini kaydetti. Yücel, “Bizim bir kere kadınların siyasette bir yere gelmelerini engellemek, söz almalarını engellemek ya da herhangi bir şekilde vesayet uygulamak gibi bir duruşumuz, düşüncemiz olamaz. 23 kişiden 3 kişi söz hakkı istiyorsa onlara söz hakkı verilir. Öz eleştiri anlamında bunun masaya yatırılması gerekiyor. Biz kadın kollarımıza da, gençlik kollarımıza da büyük bir değer veriyoruz. Elbette demokrasiyi savunuyorsak ön seçim olmalı ama seçim takvimi geldiğinde bu konuşulur ve tartışılır. Örgütte karşılığı olduğunu düşünen ya da yüreği olan gelir girer ön seçime ama bu bugünün konusu değil. Ama bu her zaman örgütün meselesidir ama zamanı geldiğinde konuşulur ve alınan karar uygulanır. Gençlik Kollarımız elbette iyi yerlere gelsin; milletvekili, belediye başkanı olsun ve her şeyden önce kendinize güvenmenizi istiyorum. Siyasette hiçbir şeyden korkmadan özgür olmak lazım... Ama biz kişiler için siyaset yapmıyoruz, yapmamalıyız. Sıra gelirse olur. Bu işi bir yere gelmek için yapmak yanlış. Ama asıl hedefimiz şu ucube sistemi bitirmek, AKP iktidarına son vermek biz bunun için çalışıyoruz” dedi. 

“YOL ALACAĞIMIZ KİŞİLERİ TANIMAK İSTİYORUM”
Başkan Deniz Yücel sözlerini şöyle sürdürdü:
İzmir’de 590 köy var ve sadece seçim zamanın da oraya gelmediğimizi gösterdik. O algıyı yıktık, Milletvekillerimiz, il örgütümüz, ilçe örgütümüz değil İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerimiz de köylerimizi gezecek.  Seçimlere kadar seçmenle aramızda sürekli olan bir bağ oluşacak. Yılbaşından sonra da tekrar milletvekillerimiz köylerimize gidecek. Bunu sürekliliği olan sürdürülebilir bir sisteme dönüştüreceğiz. Seçmenle birer bir dokunmama gibi geçmişte eksikler vardı o eksiklerimizi kapatıyoruz. Biz göreve geldiğimizde 151 bin olan üye sayımız şu anda 165 binlerde 17 bin yeni üyeler yapıldı. Bizim özellikle uyardığımız belediyemiz ve ilçe başkanlarımız var. Tabi ki genel olarak bir üye çalışması yapıyoruz. Nitelikli üye, genç üye yoksa genç üye, kadın yoksa kadın üye bazı hedefler belirledik ve ilçe başkanlarımızdan bu hedefleri gerçekleştirmelerini istedik. Mesela bana ben toplu üye yapacağım diyen var ama ben de diyorum ki memnun oluruz ama isimleri soy isimleri, TC kimlik numaraları, geçmişte başka bir partiye üyelikleri var mı? Eğitim durumlarını da istiyorum ben bunları da bilmek istiyorum. Yol alacağımız kişileri tanımak istiyorum. Ben bunları isterim, istiyorum. Neden? Bunları bilmek, görmek istiyoruz ve üye olacak kişileri Cumhuriyet Halk Partisinin tanıması, Cumhuriyet Halk Partisi’ne neden üye olacağı yani üye yapılması meselesi form doldur, aidatı yatır değil, bu kadar basit bir şey değil. Üye olacak arkadaşlarla biz bir bağ kurmak istiyoruz, onları tanıyalım istiyoruz, üye olan arkadaşımız partinin çalışmalarına faaliyetlerine katkı koysun istiyoruz. Mümkün olduğu kadar vatandaşla, seçmenler bir araya gelmeye çalışıyoruz. 

“BANA BİR ÖNYARGI VERİN…”
Nobel ödüllü Yazar Gabriel García Márquez’in Kırmızı Pazartesi kitabında bir sözü var; Bana bir önyargı verin dünyayı yerinden oynatayım. Önyargı o kadar etkili bir şey ki biz kendimizi tanıtmazsak bizi başkaları tanıtıyor. Yanlış tanıtıyorlar, iftira atıyorlar, çamur atıyorlar, hedef gösteriyorlar, terör örgütleriyle geçmişte her türlü kirli ilişkiyi kurmalarına rağmen Cumhuriyet Halk Partisi gibi tertemiz, pırıl pırıl bir partiye çamur atmayı görev ediniyorlar. Bu yüzden kimsenin önyargılı olmasına izin vermeyeceğiz. Örgütü canlı tutmak, diri tutmak çok önemli. Bununla ilgili de bir takım çalışmalarımız, planlarımız var, sade üyelerimizle ilçelerde bir takım çalışmalar yapmayı düşünüyoruz. Yerel yönetimler masası kurduk, 4 arkadaşımız, il başkan yardımcılarımızla 30 ilçemizde belediye meclis üyelerimizle bir araya geliyoruz. Neden? Uyumu sağlamak için, hedeflerimizi anlatmak için, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, ilçe başkanı, ilçe örgütünün uyumunu sağlamak için ben hepsine  katılmadım ama arkadaşlarımız büyük ölçüde tamamladılar. Sanırım 3 ya da 4 ilçe kaldı. 

“BÜTÜN ENERJİMİZİ ÇALIŞMALAR VERELİM”
Şu anda siyasi konjonktür ve altyapı çok müsait ama karşımızda da her türlü yöntemi deneyecek,  oyunun kurallarını değiştirmeye yeltenecek, heveslenecek bir iktidar var. Sayın Ednan Arslan’ın sözlerine ithafen, asla ve asla umutsuzluğa kapılamamak gerekiyor. Örgütün motivasyonunu düşürecek, örgütün inancını, umudunu kıracak söylemlerden kaçınmak durumundayız. Burada gerçekten örgütümüzün seçkin isimleri var. Moral ve motivasyonu asla ve asla kırmamamız gerekiyor. Hayatta hiçbir şey imkansız değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü var, umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır, umutsuz insan asla değiliz. Genel başkanımızın bu noktadaki kararlılığı ve tutumu nasıl Mustafa Kemal’in kararlılığı ve tutumu bize feyz veriyorsa aynı şekilde Genel Başkanımızın tutumu da feyz almamızı sağlaması gerekiyor. Eksikler, hatalar olabilir. Yapıcı bir şekilde bunları düzelterek parti içi meseleleri dışarıda konuşmadan, tartışmadan, seçmene Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde bunu çözememiş, cümlesini oluşturmadan, bütün enerjimizi çalışmalara vermek durumundayız.

“AKP İKTİDARINI GÖNDERECEĞİZ”
Bu seçimde AKP iktidarını göndereceğiz. Dileğimiz odur ki, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması… Çünkü öyle yetkiler var ki şu anki sistemde yeniden parlamenter sistemin önünü açacak Türkiye’de belki tek isim belki de ender isimlerden bir tanesi. Gönül isterdi ki Cumhuriyet Halk partisini tek başına iktidar yapalım ama ittifak paydaşlarımız, dostlarımız var, önemli olan şu iktidarı göndermek ve yeniden demokrasiye, parlamenter sisteme geri dönmek. Bunu başarabilecek güçteyiz.