Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, 14 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendirdi. Süreçte hiç olmadığı kadar çok itirazın yaşandığını, tutanakların geciktiğini kaydeden Tugay, seçime hazırlık ve seçim sonrası sürece ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu. 

"OY SAYIM AŞAMASINDA TUHAF BİR DURUM YAŞANDI"

İlk imzalı tutanakların geçmiş seçimlerde en geç saat 19:00'da geldiğini ancak son seçimde tutanakların gelmesinin gece saat 23:00'ı bulduğunu anlatan Tugay, "Oylar kullanılırken kavga eden, çatışan çok kimse duymadık ama oyların sayımı aşamasında tuhaf bir durum yaşandı. Her yerde hiç olmadığı kadar sorun bildirildi, sürekli itirazlar vardı ve sürekli yeniden sayım yapıldı. Ben daha önceki seçimlerde, ilçe seçim sorumluluğu görevleri yaptım. Karşıyaka'da herhangi bir genel seçimde ıslak imzalı tutanakların hazırlanıp partiye iletilmesindeki süreç kısa olurdu. En geç 7 gibi ilk tutanaklar gelir, sisteme girilir, saat 11 gibi her şey bitmiş olurdu. Bu seçimde ilk imzalı tutanak gece 11'de geldi. Burada bir şeyler oldu, o esnada ne olduğunu anlayamadık" dedi. 

"USULÜNE UYGUN OLMAYAN BİR ŞEYLER OLDU"

Seçimlerde bir taktik yürütüldüğünü öne süren Tugay, "Dün de baronun açıklamaları oldu. Barodan yapılan açıklamada; çok fazla sayıda sorun olduğunu, yetkisi olmayan asayiş kuvvetlerinin orada olduğunu, avukatlara müdahaleler yapıldığını, bazı partilerin avukatları tehdit ettiğini söylediler. Onların da çok sayıda haklı itirazı olmuş. En düşündürücü olan ise İzmir'de bunlar yaşandıysa Anadolu'da, taşra da neler yaşandı hayal bile edemiyoruz demişler. Hepimizi huzursuz eden bir şeyler var, bir şeyler oldu. Her şey yolunda gitmiş gibi gözükse de sandık başkanlığı görevi alan kişiler, 'biz sandık görevi almak istemedik, oturduğumuz yerin çok uzağında bir yerde görevlendirilmişiz, bu konuda hiç tecrübemiz yok, yeterince eğitim almadık' dediler. Sandık başkanları deneyimsiz ve isteksiz kişilerden oluşmuş oldu. Tutanakların hazırlanmasında daha önce görev yapmış öğretmenler, eğitim görevlileri olurdu daha önceki seçimlerde, onlar bu işleri iyi yapan insanlardı. Bu seçimde çok farklı sandık başkanı profilleri geldi, onların yaşadığı ve yaşattığı sorunlar oldu diye düşünüyorum. Usulüne uygun olmayan bir takım şeyler oldu, bunlar fark edildiği zaman itiraz edildi ama fark edilemeyen de çok olmuş olabilir. Normalde gördüğümüzden çok daha fazla sayıda olduğu çok açık. Bunları sadece ben söylemiyorum, İzmir barosu da söyledi" ifadelerini kullandı. 

"TİP'E OY VEREN SEÇMENİN TAMAMINI CHP'YE YAZABİLİRSİNİZ"

Karşıyaka'da TİP'in CHP seçmeninin oyunu aldığını aktaran Tugay, "Biz 55,80 oy aldık. Bizim seçmenimizin bir kısmı TİP'e oy verdi. Karşıyaka'da 8,60 diye açıklanan bir TİP oranı var. O seçmenin tamamı CHP seçmeni, bundan çok eminiz. TİP'e karşı sempati duyuldu, destek olunmak istendi. Daha fazla sol görüşte olan seçmenlerimiz hem bir alternatifi desteklemek istediler. Mecliste TİP olsun istediler. TİP'in oyunun tamamını CHP'ye yazabilirsiniz, normalde onlar CHP seçmeniydi. Onların kararlarına da kesinlikle saygı duyuyorum. Zaten biz onlarla çatışmalı değiliz, birkaç nokta dışında bir duran insanlarız. Seçilememesinden dolayı üzgünüm, bu durum aynı zamanda CHP'nin de 1 vekil kaybetmesine neden oldu. Yani hem TİP vekil sokamadı, hem de CHP 8. milletvekilini sokabilecekken, sokamamış oldu. Yani bu konuları biraz daha iyi düşünmeli, biraz daha doğru değerlendirmeliyiz hem partililer hem seçmen olarak" diye konuştu. 

"SEÇMENİN NEDEN BU TERCİHTE BULUNDUĞUNU SORGULAMALIYIZ"

Karşıyaka'da CHP'nin oy kaybı olmadığını belirten Başkan Tugay, "Bizim oy kaybımız olduğuna katılmıyorum, buradaki TİP tercihi bu seçime özel. Hatta belki adaya özel, popüler bir isimdi. Bundan sonraki seçimlerde aynı şeyin gerçekleşeceğini düşünmüyorum ancak burada seçmenin neden böyle bir tercihte bulunduğunu, bir tepki mi gösterdiğini sorgulamamız lazım" açıklamasında bulundu. 

"MİLLETVEKİLİ LİSTELERİYLE İLGİLİ REAKSİYON OLMUŞ OLABİLİR"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise Karşıyaka'da yüzde 80'i aşan oy almasına yönelik konuşan Tugay, "Onların bir kısmı İYİ Parti, bir kısmı diğer ittifak partilerinden olmasına rağmen, Karşıyaka'nın çağdaşlıktan, laiklikten, demokrasiden yana duruşunu yansıtan bir sonuç bu. Ben CHP'nin Karşıyaka'da destek kaybettiğini düşünmüyorum. Belki milletvekili listeleriyle ilgili bir reaksiyon olmuş olabilir, belki TİP'ten kaynaklanan bir durum olabilir" ifadelerini kullandı. 

"ÖRGÜT RAHATSIZ ANCAK..."

Listelerin açıklandığı günden bu yana örgütün ve tabanın "İttifak Partilere verilen kontenjanların çok yüksek olduğu" eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Cemil Tugay, "Örgütün ne söylediği çok açık, herkes bu durumdan rahatsız, memnun değiller. Ben de bir örgüt üyesi olarak sonuçtan memnun değilim ama şunu görmek lazım. Türkiye'de geniş ölçekli adeta bütün milleti kapsayan Millet İttifakı oluşturdu Genel Merkezimiz ve Genel Başkanımız. Bunun bir mantığı ve gerekçesi vardı. Gerekçe; farklı görüşleri bir araya getirelim, ülkemizin demokratikleşmesi için güçlü bir adım atalım. Demokratikleşme gerçekleştikten sonra herkes kendi siyasi konumu alsın ve Türkiye'de siyaset normalleşsin. Çünkü şu anda farklı siyasi partilere, farklı siyasi görüşlere nefes alma hakkı bile tanımayan, baskıcı bir yönetim var başımızda. Bu yönetim durdukça Türkiye'nin demokrasi yaşama şansı yok" dedi. 

"BU SEÇİMDE FARKLI ALANLARDA MÜCADELE YÜRÜTÜLDÜ"

Tugay açıklamasını şöyle sürdürdü: 

"2 tane Demokrat Partili milletvekili adayını İzmir'den aday gösterdiler ama Türkiye genelinde sadece toplam 3 milletvekili listelerimizden aday gösterildi. Liste üzerinde çalışma yaparken bunun bu şekilde olması uygun görülmüştür ama İzmir, Türkiye'nin 81 ilinden insanın yaşadığı kozmopolit bir şehir. İstanbul, İzmir, Ankara gibi şehirleri Türkiye'yi kapsayan seçim bölgeleri olarak düşünebiliriz. Bu kapsamda Genel Merkezimiz 2 tane Demokrat Partili adayı buradan göstermiş, böyle bir mantık yürütmüştür. Buna da kuvvetli itiraz etmemek gerekiyor. Ben listeler açıklanmadan önce İzmir'de, İzmir örgütünden insanların aday gösterilmesini daha doğru bulduğumu söylemiştim ama bu seçimle ilgili şunu algılamalıyız. Bu seçim normal bir seçim değil, çok farklı alanlarda mücadelelerin yürüdüğü bir seçim. Dengeleri yerine oturtmak için bu şekilde kontenjanların olmasını makul görmeliyiz. Hepimizin savunduğu ve istediği tabi ki CHP'nin listelerinde sadece CHP'nin adayları olsun ve onlar mümkün olduğunca  kendi şehrinin kendi örgütünden çıkan insanlar olsun Bu defalık bu kontenjanlar makul görülebilir ama bundan sonrası için bu olmamalıdır."

"TİP OLMASAYDI YÜZDE 63'TÜ"

İzmir'de şu kadar oy vardı, o yüzden buradan gösterildi şeklinde bakılamaz. Türkiye'nin geneliyle ve ittifaka yönelik bir şeyler amaçlandı burada. Ben özellikle Demokrat Partili 2 milletvekili adayıyla tanıştım seçim çalışmalarında. Gerçekten demokrat görüşlü, İzmir profiline uygun insanlardı. Şiddetle karşı çıkacağımız insanlar değillerdi. Seda Kaya İzmirli bir ailenin kızı, bizi temsil etmede bize yabancılaşacak biri değil. İzmir'de beklediğimiz milletvekili sayısını çıkartamamamızın sebebini ben şu anda tam bilemiyorum. Bunun analiz edilmesi lazım. Nereden ne kadar kaybımız var bakılmalı. Karşıyaka'daki ise tamamen TİP'e giden yüzde 8,6'lık oy. TİP olmasaydı bizim kesinlikle yüzde 63 oyumuz vardı, bundan emin olabilirsiniz.

"SEÇMEN LİSTELERİNİN SAĞLIKLI YAPILDIĞINDAN EMİN DEĞİLİM"

Seçmenin meclis çoğunluğunu Cumhur İttifakı'na vermesine ilişkin değerlendirmede bulunan Tugay, "Ben seçmenin tam olarak bunu tercih ettiğinden emin değilim. Seçmen listelerinin sağlıklı yapıldığından emin değilim. Sandıklarda doğru sayımlar yapıldığından emin değilim. İtirazlar var, değişik bulgular var, hiç beklenmedik şeyler var" dedi. 

"GEÇMİŞ SEÇİMLERDEN DAHA KÖTÜ PERFORMAN GÖSTERİLMEDİ"

CHP ve Millet İttifakı kanadından yapılan sandık güvenliği alanındaki iddialı açıklamaların sorulması üzerine ise Tugay, "Seçmen listelerinin oluşması anından itibaren, sandık görevlendirmelerine kadar, il, ilçe seçim kurulları, YSK'ya, güvenliğin sağlanmasında CHP işin kenarında duran konumda. Devleti yönlendiren parti konumunda değil. Yani her şeyi CHP'nin sorumluluğuna yüklemek, günahı burada bulmak hatalı. Ben partimizin içinde pek çok seçim yaşadım, partimizin bu seçimde gösterdiği performansı çok iyi biliyorum. Pazar günü yapılan seçimde daha önceki seçimlere göre daha kötü bir performans göstermedik, başarılı bir performans gösterdik. Ancak çok daha fazla karmaşa, sorun yaşandı. Bunlar umarım bilerek yapılmamıştır. Bunlar geçen seçime göre iktidarın iyi hazırlık yapmamasından kaynaklanmıştır. Bu iyimser bir tahmin. Ama ben kimsenin böyle bir sonucun ortaya çıkacağını bilerek oy kullandığını tahmin etmiyorum" yanıtını verdi. 

"MHP'NİN NASIL BU KADAR OY ALDIĞINI İNCELEMEK LAZIM"

Tugay şu açıklamayı yaptı: 

Ne demek istiyorum; mecliste kimse MHP'nin yüzde 10'un üzerinde oy alarak bu kadar milletvekili çıkartabileceğini beklemiyordu, bu tuhaf bir durum. Çünkü kamuoyunda görebildiğimiz kadarıyla MHP'ye bu kadar destek yoktu, halen de yok. Bunun nasıl olduğunu incelemek lazım. 

"MHP'NİN SİYASİ BİR BAŞARISI OLMADI"

MHP'nin bir bakanlığı olmadı. MHP'nin herhangi bir siyasi başarısı olmadı. Sadece Sayın Devlet Bahçeli'nin miting konuşmalarını ya da grup konuşmalarını görüyoruz. Oradaki performansı da zaten insanlarımızın takdirindedir. Dolayısıyla nasıl bir başarı oldu da seçmenden bu kadar destek aldılar sorusunu ben cevaplayamıyorum. Bir tek mantıklı açıklama olabilir insanın aklına gelen, ülkemizde çok fazla kutuplaşma yaratılmış ve o kutuplaşmada insanlar tercihte bulunurken keskin bir kutba  yönelmiş olabilirler. Akla gelen bu olabilir, bunun dışında ortada bir siyasi başarı yok.

"DERVİŞOĞLU KADAR ETKİLİ MHP PERFORMANSI GÖREMEDİK"

Milletvekili adaylarında göze batan biri de yok. İYİ Parti ile karşılaştırırsak, Müsavat Dervişoğlu çok güçlü bir siyasetçi, sahada da çok iyi performansla çalıştı. Onun kadar etkili bir MHP performansı görmedik biz sahada mesela.

"AÇIKLANMASI GEREKEN BİR DURUM VAR"

Ülkenin başka yerlerinde nasıl başarılı çalışma yaptılar bilmiyoruz. Yüzde 10'un üzerinde oy almayı gerektirecek, böyle bir sonuca sebep olacak bir çalışma görmedik. Yeniden Refah Partisi de, Fatih Erbakan'ın tanınır, bilinir kişi olması dışında ne yaptı da o oyu aldı! Destek buldu! Bunları bilmiyoruz. Burada açıklanması gereken bir durum var.