GÜNDEME BAKIŞ - Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer son dönemde yurt dışına çıkışları üzerine yapılan eleştirilere kendise ait internet sitesinden şunları söyledi: - Görev sürem içinde 178 kez yurt dışına çıktığım doğru değildir. 2- 2016 yılında 6 kez, 2017 de 9 kez, 2018 de ise 8 kez yurt dışına çıktığım iddia edilmiştir. Oysa, 2016 Ekim ile 2018 Ekim ayları arasında yani son iki yılda; 1. a) 12 Ekim 2016 – 20 Ekim 2016 tarihleri arasında Birleşmiş Milletlerin Habitat III Zirvesi ile UCLG’nin genel Kurul toplantıları için Bogota ve Ekvator Quito kentlerinde Konuşmacı olarak ülkemi ve şehrimi temsilen bulundum. 2. b) 30 Eylül 2017 – 3 Ekim 2017 tarihleri arasında Çin’in Chengdhu kentinde UCLG ve Slow Food ortak toplantılarına katıldım. 3. c) 12 Ekim 2017 – 14 Ekim 2017 tarihleri arasında SODEM Başkanı olarak, üye belediye başkanlarımızla birlikte Brüksel’de muhataplarımızla görüşmeler yapmak için gittim. 4. d) 09 Kasım 2017 – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında Norveç’in Ulvik kasabasına “Sakin Şehir Genel Başkan Yardımcıları” toplantısında Cittaslow Türkiye Koordinatörü ve Genel Başkan Yardımcısı olarak ülkemi ve şehrimi temsil ettim. 5. e) 18 Ocak 2018 – 21 Ocak 2018 tarihleri arasındaİspanya’nın Soria kentinde UCLG Kültür ve Çevre Komisyonları Eşbaşkanı olarak uluslarası toplantılara katıldım. Görüldüğü gibi son iki yıl içinde toplam 5 kez ve hepsinde ayrı ayrı görevler üstlenerek yurt dışına çıktım. 3- 9 yıl içinde ülkemi ve şehrimi temsil etmek ve doğru tanıtmak, şehrimin ve ülkemin uluslararası itibarına katkı vermek amacıyla görevli olarak çıkışlarım dışında yurtdışına çıkmadım. Hiçbir seyahatimde, ne eşim, ne ailem ne de bir yakınım bana eşlik etmedi. 4- Seferihisar Belediyesi’nin kaynaklarını kişisel menfaatlerim için kullandığım, belediye borç içindeyken geziler yaptığıma dair iddia da tamamen gerçek dışıdır. Seferihisar Belediye Başkanı olarak göreve geldiğimde Belediyenin Bütçesi 10 milyon lira, borcu ise 40 milyon lira idi. Bugün Belediye Bütçesi 90 milyon lira, borcu 90 milyon liradır. Yani 9 yılda reel olarak borçlarımız %75 oranında azalmıştır. 5- Belediyenin mülklerinden yapılan satışlar sadece“Turizm Tesis Alanı” imarlı parseller olup, Köy malları ya da belediyeye gelir getiren hiçbir mülk satılmamıştır. Turizm imarlı arazilerin üzerine belediye tarafından tesis yapılması, işletilmesi hukuken ve fiilen büyük zorluklar ve hatta imkansızlıklar taşıdığından bu arazileri yatırımcıyla buluşturmak sorumlu bir belediye başkanının zorunluluğu haline gelmiştir.Çünkü bu arazilerin yatırımcıyla buluşması, ve yatak kapasitesinin arttırılması, istihdam, döviz geliri ve daha gelişmiş bir kent demektir. Bu satışlarda Seferihisar Belediyesinin, Seferihisar halkının ve kamunun menfaati söz konususudur. 6- 6 yıl içinde değeri 500 milyon lirayı bulan gayrımenkullerin 100 milyon lira bedelle satıldığı iddiası da iftiradır. Bu rakamlar asla doğru değildir. Satılan herbir gayrimenkul için SPK’ya bağlı bir değerlendirme kuruluşundan yılı içinde ekspertiz yaptırılmış, satışlar ilgili mevzuata uygun, serbest rekabet ortamında, kamera kayıtları alınarak şeffaf bir yöntemle gerçekleştirilmiştir. 7- Seferihisar 9 yıl içinde, nüfus olarak 2 misli büyümüş, toplam değeri ise en az 9 kat artmıştır. Belediyemizin basiretli ve vizyoner yönetimiyle, tarım alanında büyük gelişme gösterilmiş, kurulan kooperatif ve birliklerle küçük üretici korunmuş, yerel tohuma sahip çıkılmış, mandalinanın coğrafi işareti alınarak çok sayıda yan ürünü geliştirilmiş, üretici, lavanta gibi karakılçık buğdayı gibi katma değeri yüksek ürünlerle buluşturulmuştur. Turizm alanında ise yatak kapasitesi 1.500 lerden 7.000 lere çıkmıştır. Seferihisar sadece ülkemizde değil, dünyada ilgiyle izlenen bir “Marka Kent” olmuştur. 8- Seferihisar’ın “Sakin Şehir” vizyonu tüm ülke de bir modele dönüşmüş, Erzurum Uzundere’den Halfetiye, Gerze’den Şavşat’a 15 kent Seferihisar’ın açtığı yoldan yürümüş, onlarca aday kent ise sıranın kendisine gelmesi için sabırsızlıkla Seferihisar’ın ziyaretini bekler hale gelmiştir. Seferihisar, artık tüm Seferihisarlıların gurur duyduğu bir kenttir. 9- Ben 9 yıldır kamucu ve halkçı bir anlayışla halkın hizmetinde olmayı şiar edinmiş ve bu kararlılıkla görev yapan bir belediye başkanıyım. Seferihisar halkının ve kamunun menfaatlerini gözeterek Seferihisar’a hizmet ve Seferihisar’ı müreffeh bir kent yapmak dışında bir amacım olmadı. Seferihisarlıların mutluluğu ve refahı için gecemi gündüzüme katarak çalışmaya devam ediyorum. Güneş balçıkla sıvanmaz, ama atılan çamurun iz bırakmasına da vicdanım ve halka karşı sorumluluğum izin vermez. Bu açıklamayı o nedenle yapıyorum. Merhum liderimiz İsmet İnönü’nün ‘’ namuslularda namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memlekette kurtuluş yoktur’’ sözü genç siyasetçilere cesaret ve inanç vermelidir. Yalan ve iftiralara karşı hakkı ve gerçeği söylemeye devam edeceğim. Ne Seferihisar Halkının ne ailemin ne de Partimin yüzünü yere düşürecek bir işim olmadı, olamaz ve olmayacak.