Yıllardır Tunceli'de görev yapan Aydın Nazillili öğretmen Özgür Boran Gültekin, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin 3 yıldır sürdürüp atalardan miras kalan ve kokusuyla aroması hiç unutulmayan sebze ve meyvelere sahip çıktığı 'Yerel Tohumları Koruma' projesini çalıştığı okulda uyguladı. Aydın'da Yenipazar'daki yerel tarım ürünleri çalışma sahasında deneme üretimi yapılan proje kapsamında bölgeye özgü sebze ve meyveler korunarak gelecek nesillere aktarılıyor. Vatandaşların da sakladıkları tohumları bağışlayarak destek verdikleri projede koruma altına alınan ve artık sofralarda da yer bulan yerel lezzetlerin sayısı her geçen gün artıyor. Şimdiye kadar, vatandaşların tohumlarını sandıklarında sakladıkları Aydın'a özgü olup üretimleri yapılan 26 farklı sebze ve meyvenin 180 çeşidinin envanteri oluşturuldu. Bunların içerisinde 29'ar farklı çeşit domates ve biber ile 10 farklı çeşitte patlıcan, karpuz, kavun, fasulye, börülce, bamya, acur, hıyar, kabak ve daha birçok sebze ve meyve yer alıyor. Üretilen tohumlar Türkiye'nin dört bir yanına dağıtılıyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun katıldığı bir televizyon programında Ata Tohumu Projesi'nden haberdar olan görsel sanatlar öğretmeni Özgür Boran Gültekin, bu tohumlardan faydanlandı. Gültekin, Aydın Büyükşehir Belediyesi'nden temin ettiği domates, patlıcan ve dolmalık biber tohumlarını öğrencileri ile çimlendirip, elde ettiği fidanları okul bahçesinde uygun yer olmadığı için hemen yan taraftaki boş alana dikip bahçe oluşturdu. Öğrencilerin düzenli olarak sulayıp, bakımlarını yaptığı bahçedeki sebze fidanları ürün vermeye başladı. Öğrencilerinin tekrar tohumluk almaya kadar ki sebze yetiştirme sürecini bu sayede öğrendiklerini belirten Özgür Boran Gültekin, "Öğrenciler kendi diktikleri fidanmları sahiplendi. Daha çok emek ve sevgi verdi. Öğrencilere bu sayede yerel tohumların yaşatılmasını da aşılandı.Yetiştirilen sezlerin tadı çok lezzetli. Çünkü atadan kalma tohumlar. Bahçemizde hale kızarmasını dört gözle beklediğimiz domateslerimiz var" dedi. Fidan yetiştirerek öğrencilerin dört duvar arasına sıkıştırmaktansa doğayla iç içe olmayı öğrendiğini de vurgulayan Gültekin, "Eski nesiller hep doğal beslendi. Şimdi ise alınan fidelerden ertesi yıl ürün elde edilemiyor. Dolayısıyla yediğimiz meyve sebzenin çoğu genetiği değiştirilmiş ürünler. Çocuklarımıza bunu anlattık. Artık, öğrencilerim atadan kalma tohumlarının ne kadar kıymetli olduğunu biliyor" cümlelerini kullandı.