İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık Muhammet Atmaca ve avukatları hazır bulundu. İddia makamı, sanığın "Olası kastla öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs ve izinsiz tabanca kullanmak" suçlarından cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönünde esasa ilişkin mütalaa verdi. Atmaca, olay günü müşteki Halil Evin'le karşı karşıya olduğunu ancak maktul Mert Demircioğlu'nu göremediğini bu nedenle onu görerek ateş ettiği ve öldürdüğü suçlamasını kabul etmediğini belirterek, bilerek bir insanı sebepsizce öldürecek kadar "cani bir insan" olmadığını söyledi. Bu olayı başlatan Evin'in alkolün de verdiği etkiyle küfrederek kendisini tahrik ettiğini ileri süren Atmaca, "Vicdan azabı yaşıyorum. Allah katında da alacağım cezayı düşünüyorum. Pişmanım, bunu nasıl dile getireceğimi bile bilmiyorum." dedi. Atmaca'nın avukatı Murat Çakar ise mütalaaya katılmadıklarını dile getirerek müvekkili hakkında verilecek cezada indirim uygulanmasını mahkeme heyetinden istedi. Mahkeme heyeti, "Olası kastla öldürme" suçundan 23, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 6, "İzinsiz tabanca taşımak" suçundan 2 yıl olmak üzere 31 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. OLAY İzmir'in Karşıyaka ilçesindeki Gümüşpala Mahallesi'nde bulunan bir kafeteryaya sabaha karşı gelen Muhammet Atmaca, burada Mert Demircioğlu ve Halil Evin ile karşılaşmış, daha önceden arkadaş olan Evin ile Atmaca arasında kavga çıkmıştı. Ocak 2018'deki olayda, Atmaca üzerindeki ruhsatsız silahla Evin'e ateş ettiği, buradan seken merminin ise Demircioğlu'na isabet ettiği tespit edilmişti. Demircioğlu yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamamış, Evin ise ağır yaralanmıştı. Olayın ardından tutuklanan sanık Atmaca hakkında "Olası kastla öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs ve izinsiz tabanca taşımak" suçlarından dava açılmıştı. Yargılama sonucunda sanık Atmaca, "Olası kastla öldürme" suçundan 23, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 6, "İzinsiz tabanca taşımak" suçundan 2 yıl olmak üzere 31 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince "olay yerinde keşif yapılmadığı" gerekçesiyle bozulmuştu.