14 Mayıs'ta gerçekleştirilen 13. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 49.50 oyuna karşılık, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44.89 oy aldı. 28 Mayıs'taki gerçekleşecek seçimin ikinci turuna 8 gün kala İYİ Parti Genel Başkanı, ilk kez kameralar karşısına çıkarak açıklamalarda bulundu.

Akşener'in açıklamalarından satır başları:

"Bir seçim geçirdik, hem Meclis hem Cumhurbaşkanı seçimi şeklinde. Bu seçimde biz 14 Mayıs'a kadar ben ve arkadaşlarım 45 miting yaptık, 54 noktada çalışma yaptım. Bütün il ve ilçelerde arkadaşlarımız çalıştı. Bir oy Kemal'e, bir oy Meral'e dediğimiz… Millet İttifakı'nın içinde kendi logomuzla giren iki partiydik. Böyle bir çalışmanın neticesinde 14 Mayıs gününe gelindi, seçim sonuçları açıklandı. İlginç bir mevzu var, sayın Erdoğan 49.52 oy aldı. Sayın Kılıçdaroğlu yüzde 44,88. Katılma oranı yüzde 87.04.

"İKİNCİ TUR İÇİN BİR İLETİŞİM KAMPANYA GRUBU KURULDU"

Biz 14 Mayıs'tan sonra İYİ Parti olarak neler yaptık? 2. tur çalışmalarına yönelik görüşmeler gerçekleştirdik. Sadece Kılıçdaroğlu'na çalışılacağı için merkezinin CHP genel merkezi olduğu bir çalışma gerçekleştirildi. Bir iletişim, kampanya grubu kuruldu. Ben ayrıca kanaat önderi dediğimiz pek çok insanın üzerinde etkili olan kendi çevremizdeki pek çok insanla birebir görüşmeler gerçekleştirdim. Tecrübeli arkadaşlarımız da benzer çalışmaları yaptılar.

"BU SEÇİM 0-0'LA BAŞLIYOR VE REFERANDUMA DÖNÜŞÜYOR"

Bu seçim 0-0'la başlıyor ve referanduma dönüyor. Saha çalışmalarına başladık sonuna kadar devam edeceğiz. Önümüzdeki 9 günlük süreçte partimizin tüm kurumları sahada olacaklar. Kılıçdaroğlu'nun 13. cumhurbaşkanımız olarak seçilmesi için hepimiz en şiddetli şekilde elimizden gelenin sonuna kadar çalışacağız. Tercihini Erdoğan'dan yana kullanan ya da Kılıçdaroğlu'ndan yana kullanmayan vatandaşlarla görüşmeler gerçekleştireceğim. Bu akşamdan itibaren İstanbul'a gidiyorum, yarından itibaren bu programım başlıyor.

"KILIÇDAROĞLU'NUN SEÇİLMESİ LAZIM"

Meclis'in Cumhur İttifakı tarafından alınmış olması Millet İttifakı'nın adayının mutlaka kazanması gerektiğini ortaya koyan bir seçim oldu. Millet İttifakı'nın adayının yerine Erdoğan'ın kazanması halinde partili cumhurbaşkanlığı sistemi bir daha tartışılamaz hale gelir, dolayısıyla buna mani olmalıyız. Sayın Kılıçdaroğlu'nun Millet İttifakı'nın adayının cumhurbaşkanı seçilmesi lazım ki en azından bu ucube sistemin denetleme mekanizmasının oluşabilmesi için.

"YANDAŞLARIN RANT DÜZENİNE YOL MU VERECEĞİZ YOKSA..."

Ya, 'Suriyelileri gönderemeyiz Allah bizi yakar' diyenleri seçeceksiniz ya da sığınmacıları ülkelerine döndürecekleri seçecektir. Ya milleti birbirine düşman etmeye and içenleri seçeceksiniz, ya da Türkiye'nin birliğini ve beraberliği demokrasiyle taçlandırmayı vadeden Kılıçdaroğlu'nu seçeceksiniz. Yandaşların rant düzenine yol mu vereceğiz yoksa 85 milyon için huzur ve refah mı diyeceğiz? Yeter, söz milletindir' diyeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de istibdatçılar gidecek, biz kazanacağız. Sandıklarla ilgili verileri birbirimize, yani biz CHP'ye ekranlarımız açmıştık. Yeni bir sistem kuruyoruz, seçim günü ıslak imzalı bütün tutanakları bizim ilçelerimiz, CHP ilçelerine, iller CHP illerine, sonra ortaklaşa genel merkeze… Sonuçları tek bir alanda toplayacağız. Şu anda 2000 sandığa itiraz etmiştik. İki şehrimizdeki milletvekili itirazlarımız devam ediyor.

"KILIÇDAROĞLU'NUN KAZANMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"

Biz Kılıçdaroğlu'nu adayımız olarak gösterdik, dün de arkasında durduk bugün de arkasındayız! Kılıçdaroğlu'nun kazanması için elimizden geleni yapacağız. Kendisine Oğan ya da bir başka arkadaşımız dahil olmak üzere kendisine her türlü görüşme yetkisini, varsa talepleri o talepleri yerine getirme yetkisini verdik. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu bu konudaki görüşmeleri yürütüyor. Ben görüşme yapmadım. Hiçbir itirazım yok, arzu ettikleri her türlü görevi, talebi yerine getirebilir."