Olay, Ortaca ilçesinde 8 Kasım 2019 tarihinde saat 18.30 sıralarında meydana geldi. Elektrikli bisikleti ile anneannesini ziyaretten dönen Zeynep Helin Aslaner, Dalyan Mahallesi yönüne giden Mehmet Hamza Esen'in kullandığı 48 Z 2597 plakalı kamyonetin çarpması sonucu ağır yaralandı. Muğla Sıtkı Kocaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 3 gün yoğun bakımda kalan genç kızın beyin ölümü gerçekleşti. Anne ve babasının onayı ile genç kızın bağışlanan organları nakil bekleyen 5 hasta için umut oldu. Aslaner'in cenazesi ailesinin yaşadığı Kemaliye Mahalle Mezarlığı'nda toprağa verildi. Aslaner'e çarpan kamyonet şoförü Mehmet Hamza Esen, kazanın ardından Ortaca İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Zeynep'in beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından organlarının bağışlanmasının sosyal medyada geniş yankı bulması üzerine Ortaca Cumhuriyet Savcılığı harekete geçti. Savcılık, kazadan 1.5 ay sonra Ortaca Sulh Ceza Hakimliği'nden Esen için adli kontrol talebinde bulundu. Talebi değerlendiren sulh ceza hakimliği, Esen'e adli kontrol şartı getirilmesine karar verdi. Soruşturmanın ardından Esen için Ortaca Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan dava açıldı. Dava kapsamında memleketi Osmaniye'de olduğu öğrenilen Esen'in talimatla ifadesine başvuruldu. Esen ifadesinde adli kontrolün kadırılmasını talep etti. Pandemi döneminde tarafların katılmadığı duruşmada mahkeme Esen'in talebini değerlendirip, adli kontrol şartını kaldırdı. Mahkeme daha sonra kusur belirlenmesi için kazanın meydana geldiği yerde keşif yaptı. Maddi delil ve kamera kayıtlarını da inceleyen bilirkişi raporunda kamyonet şoförü Esen'in 'asli kusurlu' olduğunu belirtti. Yargılama süreci devam ederken, Aslaner'in ailesi kızlarının ölümüne neden olan kamyonet sürücüsünün gözaltına dahi alınmamasına tepki gösterdi. 'KAZANIN NEDENİ TAMAMEN HIZ İHLALİ' Yaşadıkları sürecin kendileri için oldukça acı verici olduğunu belirten baba Şahin Aslaner, "Kızıma çarpan kamyonet şoförü çok süratli. 46 saniyede 1.5 kilometre yol kat ediyor. Kazanın nedeni tamamen hız ihlali. Nitekim burası bir yerleşim yeri ve hız sınırı 70 kilometre. Kamyonet şoförü kurallara uymuş olsa bu kazanın olması mümkün değil. Kızım daha 19 yaşındaydı, liseyi yeni bitirmişti. Geçen sene sınavlara girmedi. Bu sene sınava girecekti ve hedefi Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanmaktı. Kızım doktor olup, can kurtarmak istiyordu. Ancak, bu üzücü kaza başımıza geldi. Bizi en çok üzen şey kızıma çarpan bu kişinin serbest bırakılması. Bilirkişi incelemesinde zaten asıl kusurlu bulunmuş. Neden, niçin bu adalet yerine getirilmiyor?" diyerek, tepkisini dile getirdi. 'KIZIM İÇİN EVİMİZİN BAHÇESİNE HAVUZ YAPTIRIYORDUK' Yaşamın artık kendilerine dar geldiğini belirten Aslaner, "Kızım yaşam doluydu. Onun için evimizin bahçesine havuz yaptırıyorduk. Bu yıl havuzun fayansları döşenecekti. Fakat onu kaybedince havuza su bile dolduramadık" dedi. Aslaner, kızının fotoğrafları ve onun geride bıraktığı eşya ve kıyafetlerine bakarak acılarını azaltmaya çalıştıklarını söyledi. Gözü yaşlı baba Aslaner tek isteğinin kızına çarpıp, ölümüne neden olan kamyonet şoförünün tutuklanıp, adil bir şekilde yargılanması olduğunu kaydetti. Aslaner, kızının fotoğrafları ve onun geride bıraktığı eşya ve kıyafetlerine bakarak acılarını azaltmaya çalıştıklarını da söyledi. 'KAZADA USULSÜZLÜKLER VAR' Zeynep Helin Aslaner'in ağabeyi Oğul Şahan Aslaner de kazayla ilgili usulsüzlükler olduğunu öne sürüp, "Kardeşime çarpan kişi kazadan sonra olay yerinden ayrılıyor, karakola ifade vermeye gidiyor. Karakolda ifadesini verdikten sonra serbest bırakılıyor. Kaza yerinde tutulan ilk tutanakta kardeşim kusurlu gösteriliyor. Ancak, mahkemenin yaptırdığı keşif ve bilirkişi raporu kardeşime çarpan kişinin asli kusurlu olduğunu ortaya koyuyor. Asli kusurlu olmasına rağmen bu kişi rahatça geziyor bu durum beni, annemi ve babamı üzüyor. Bir insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı" dedi.