AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci’yi geçtiğimiz hafta sonu katıldığı bir televizyon programında izleme fırsatı buldum.

27 Kasım’da Büyükşehir adayı ilan edilen ve hızlı bir şekilde İzmir’e gelerek çalışmalara başlayan Zeybekci ve ekibi derslerine iyi çalışmışa benziyor! Zeybekci, yaklaşık 45 gündür oturmamış, ‘ne yapabilirim?’ diye düşünmüş! Kısacası kentin röntgenini iyi çekmiş. Program boyunca İzmir’i, İzmirlileri, kentin sorunlarını iyi bilen bir belediye başkan adayı vardı. Konuşurken kendisinden emindi!

Kendisiyle henüz tanışma/konuşma fırsatı bulmadığım için bu program benim için önemli bir veri oldu.

Konuşmasının başından sonuna kadar bazı noktalarda “Yerel yönetimler üzerine düşeni yapmamış” eleştirilerinde bulundu. Kronik hale gelmiş problemlerle ilgili, “Ben burada mevcut belediye başkan yapmamış demiyorum. Geçmişten günümüze kadar gelen problemler devam ediyor” demekle yetindi.

Bana kalırsa bu yerinde, anlaşılabilir bir eleştiri tarzı. 2009’dan bu yana il başkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkan adaylarının İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu’nu “hedef” alan açıklamaların kentte ters teptiği tespiti yapıyorum.

2014 yerel seçimlerinde de AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım proje üzerinden tartışmaları götürdü, hatta iyi bir yol kat etti.  Ancak seçimlere az bir süre kala Kocaoğlu hedefe alındı.

Anladığım kadarıyla Zeybekci, eleştirilerini dile getirirken isim zikretmeyecek! Projelerin konuşulmasını/tartışılmasını isteyecek, polemiklerden uzak duracak. AK Parti’nin çok uzun zamandır başaramadığı bir seçim taktiği!

Burada “Kocaoğlu ya da yerel yönetimler hedef almasınlar, eleştirmesin” anlamı çıkmasın. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir adaylarını tanıtımını yaparken yaptığı konuşmayı iyi analiz etmek gerekiyor! Bana kalırsa AK Parti Zeybekci ile birlikte “farklı” bir yöntem deniyor.

Uzun süredir Zeybekci’nin İzmir’in hazırladığı projelerin üzerindeyim. Parti kaynaklarından açıklanacak projeleri öğrenemeye çalışıyordum ki Zeybekci zaten bir bölümünü açıkladı. 

Karabarun’a silikon vadisi, 20 bin kadın için istihdam projesi ki bunu sosyal bir proje olarak alabiliriz, İzmir’e Türkiye’nin en büyük, dünyanın en gözde medeniyetler ve arkeoloji müzesini yapmak, yüzme havuzu, kapalı spor salon sayını artırmak, kentsel dönüşüm, ulaşım için yeni arterler, yeşil alan miktarını artırmak…

Öğrendiğim kadarıyla 10’un üzerinde başlıkta projeler açıklanacak. Bunun için adaylardan bir rapor da istenmiş durumda.

Zeybekci, başta da ifade ettiğim gibi dersine iyi çalışıyor! Kentin ihtiyaçlarını iyi bir şekilde masaya yatırmış gibi görünüyor. Şuanda aslında İzmir’de yaşayanların en büyük problemi ulaşım. Başka bir ifadeyle trafik. Bunun için ortaya konacak iyi bir proje oldukça dikkat çekebilir.

“9 ayda İzmir’i ilk bakışta tanınmaz hale getireceğiz. Bununla ilgili paraya ihtiyacımız yok. İzmir doğuştan güzel. Birazcık elini ayağını toparladığımız zaman, bunu gösterdiğimiz zaman, makyaj yaptığınız zaman, kesinlikle 31.12.2019 İzmir’i olumlu anlamda tanıyamayacaksınız” sözleri oldukça iddialı.

İstanbul’da Kadir Topbaş bunu çok iyi başarmıştı.

Bakalım Zeybekci “Gönüller yapmaya geldik” sloganını ne kadar başarabilecek?