Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Yeniden Refah Partisi İzmir İl Başkanı Cemal Arıkan, yerel seçimlerde Cumhur İttifakında neden yer almadıklarını anlatarak, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Yeniden Refah Partisi'nin oy oranında olan yükselişin üye sayısına da yansıdığını dile getiren Arıkan, üye yaş ortalamalarının 30 ila 33 arasında olduğunu aktardı.

"OYUMUZLA ERDOĞAN YENİDEN CUMHURBAŞKANI OLDU"

Geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimlerde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın, Yeniden Refah Partisi katkısıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçildiğini söyleyen Arıkan, "Ülkede bir kutuplaşma vardı ve Millet İttifakının da bize bir teklifi yoktu. Millet İttifakı birilerinin verdiği fikirle kesin kazanacağını düşünüyordu. Biz o zaman da anahtar parti olduğumuzu söyledik ama herkes kendini önemsemenin derdindeydi. Bizim oyumuzla Recep Tayyip Erdoğan Bey tekrar Cumhurbaşkanı oldu" dedi. 

"KILIÇDAROĞLU PKK'YA GÖZ KIRPTI, LGBT'Yİ DESTEKLEYECEĞİNİ SÖYLEDİ"

Millet İttifakı'nın söylemlerini ve ortaya koyduğu politikaları doğru bulmadığını belirten Arıkan, "Millet İttifakının bize göre yanlışı olan 4 nokta vardı. Bunlardan ilki '300 milyar dolar temiz para bulacağız' dediler, paranın temizi - pisi yok, bu 'faizle borçlanacağız' demek. Bizim AK Parti'ye yaptığınız eleştirilerden biri de buydu zaten. Kemal Kılıçdaroğlu, Tayyip Bey'i eleştiriyor ama kendisi 'Tayyip Bey'in 20 yılda yaptığı borcu ben 5 yılda yapacağım' diyor. Bu bize göre intihar. Kılıçdaroğlu, FETÖ'cüleri geri yerlerine atayacağını söyledi. Özerk yönetim şartını kabul edeceğini söyleyerek PKK'ya göz kırptı ve LGBT'yi destekleyeceğini söyledi. Bu ülkemizin gençlerini yok etmek demek, biz bunu kabul etmiyoruz. Biz bu 4 noktaya şerh koyduk ve AK Parti de bunları kabul etti" açıklamasında bulundu.

"ŞU ANDA YÜZDE 10 BARAJINI GEÇİYORUZ"

Genel seçim öncesi 30 maddelik hassasiyet bildirgesi hazırladıklarını aktaran Arıkan, "Genel Başkanımız Fatih Erbakan Bey de, verdiğimiz 30 maddelik listeye Tayyip Bey'in imza atmasını istedi. Tayyip Bey ise MHP ve BBP ile ittifak yaptığını ancak bir şeye imza atmadığını ifade etti. İmza atılmayınca Fatih Erbakan Bey adaylığını açıkladı. İttifak için Cuma son gündü, Perşembe gecesini Cuma gününe bağlayan gece, saat 04:00 sularında Tayyip Bey, Genel Başkanımızı arayarak, 30 maddelik talebimize imza atacağını söyledi. Biz de ittifaka dahil olduk. Ve dahil olurken de bu maddelerin yapılıp yapılmadığını denetleyeceğimizi söyledik. İttifak sonrası süreçte de bu doğrultuda eleştirilerimizi yaptık ve o süreçteki tutumumuzla bugün 3'ten 6 küsura, meclis üyeliğinde 8 küsura geldik. Aslında yüzde 10 barajını geçiyoruz şu anda" diye konuştu. 

"BİZ AK PARTİ'YE DESTEK PARTİSİ DEĞİLİZ"

Yerel seçimler için AK Parti ile yapılan görüşmelerden olumlu sonuç çıkmamasının sebeplerini anlatan Arıkan, "Yerel seçimlerde de İstanbul, Ankara ve İzmir'de ittifak söz konusu oldu. İttifak görüşmelerinde biz AK Parti ile bir pazarlık yapmadık. İttifak olmayınca çirkin siyaset yaparak 'şu kadar il istediler' gibi söylemlerde bulundular ancak bunların hepsi yalan. İttifak görüşmelerinde 30 maddemizin yerine gelmediğini ilettik ve taahhüt yenileyin dedik. 'Onları karıştırmayın, bu yerel seçim' dediler. Biz AK Parti'ye destek partisi değiliz! Biz kendi milli görüş belediyeciliğimizi bazı belediyeleri alıp göstermek istiyoruz. Mesela İstanbul'da Avrupa ve Anadolu yakasında birer ilçe... Bize hiçbir ilçe vermeyeceklerini söylediler. Peki biz neden destek olalım dediğimiz de ise 'CHP gelmesin diye' dediler. Finalde de Urfa ve Yozgat'ta il alındı, 40 küsur ilçe, 30 küsur belde alındı. Biz belediyelerimizin kapısına rüşvet alan da veren de melundur' yazan tabelalarımızı astık. Milli görüş belediyeciliğini göstereceğiz ve 2028 seçimlerinde de bu tramplen etkisi yapacak. 1989 seçimlerinde 3 belediye kazanmıştık, ardından 400'ün üzerinde belediye kazandık. Tarih tekerrür edecek inşallah" ifadelerini kullandı. 

"MHP YA DA YENİDEN REFAHLI ADALA İZMİR ALINABİLİRDİ"

İzmir'in Türkiye'nin en pis suyunu en pahalıya kullandığını kaydeden Arıkan, "İzmir'de de bıçak sırtı birçok ilçe olduğunu söyledik, bu yerel seçim, beka meselesi değil. Bizi dinlemediler ve CHP kazandı. Türkiye'nin en pis ve pahalı suyunu İzmir içiyordu, en pis suyu en pahalıya içmeye devam edeceğiz. Hamza Dağ Bey çok güzel geliyordu, alıyordu, işte gördük gelemiyormuş, alamıyormuş. Bu seçim tarihi bir fırsattı. Genç CHP seçmeninde, CHP'ye büyük bir tepki vardı ama AK Partili bir adayı da kesinlikle istemiyordu. AK Parti yine bunu görmedi. Ya MHP'li ya da Yeniden Refahlı bir adayla seçime gidilmeliydi. O zaman gerçekten kazanılabilirdi ya da aradaki makas kapanır ve bir sonraki seçime umut olabilirdi. Ama her zamanki gibi fildişi kuleler, biz büyük partiyiz söylemleri geldi ve ne oldu. Hamza Dağ, Nihat Zeybekçi ile aynı oyu aldı. Bu kadar rüzgar, fırtına, emek, masraf sonuç yine aynı sonuç. CHP'nin oyu düştü ama AK Parti'nin oyu daha çok düştüğü için bir işe yaramadı" dedi.

"AK TROLLER GENEL BAŞKANIMIZA SALDIRDI"

Siyasetçinin ilkeli olması gerektiğini vurgulayan Arıkan, "Yerel seçimler kaybedilince AK Partili troller genel başkanımıza FETÖ'cü, Adnan Oktar'cı gibi her türlü saldırıyı yaptılar. Partimizden AK Parti'ye geçenler oldu ne oldu, yine Ekrem İmamoğlu kazandı. Bergama adayımız 'AK Parti'yi destekliyorum' açıklaması yaptı ya da yaptırıldı. Menemen'de ilçe başkanımız ikna edildi, ne oldu. Bunlar ne kazandırdı size! Toplumda size olan saygıyı, teveccühü daha da düşürdü. Biz ilkeli siyaset yapıyoruz" ifadelerini kullandı. 

"BİRİNCİ PARTİ CHP Mİ YOKSA KÜSKÜNLER Mİ?"

CHP'nin seçimlerden birinci parti çıkmasının sanal bir zafer olduğunu dile getiren Arıkan, "CHP seviniyor kazandık diye ama bu sanal bir kazanma. Onlar da eriyorlar. AK Parti tabanı sert bir tutum sergilediği için CHP kazanmış gibi oldu. Onlar kendi marifetlerinden kazanmadılar. Oylarını artırmadılar. CHP mi birinci parti yoksa küskünler mi bir bakmak lazım" diye konuştu. 

"AUDİ'YE BİNMEK ZORUNDA MISINIZ?"

Arıkan açıklamalarını şöyle sürdürdü: 

Küskünlüklerin sebebi ekonomi, emekliler ve yanlış adaylar. Halkın, teşkilatın istemediği adaylar... İzmir'de ilçelerde birçok aday adayı vardı. AK Partili arkadaşların 'Hayatta olmaz' dedikleri aday adayları aday yapıldı. Tayyip Erdoğan'a çok büyük bir sevgi var ancak AK Parti'ye karşı çok büyük bir tepki var. Vatandaş ilindeki AK parti ile görüşmek istiyor görüşemiyor, derdi olup çözemeyen, muhatap alınmayan insanlar var. Makama oturanlar kendini milletin hizmetkarı olarak değil efendisi olarak görmeye başlıyor. İsraf da önemli bir etken. Siz Audi'ye binmek zorunda mısınız! Reno, Opel var, bunların uçak gibi arabaları var. Doğu'da terör bölgesindeyseniz aynı aracın zırhlısını alırsınız. Vatandaş neye biniyorsa siz de ona bineceksiniz. Bu kibir, bu israf ne oldu, vatandaş sabretti ve bu seçimde ders verdi.

"ÖZGÜR ÖZEL HÜLLECİ"

Vatandaş AK Parti'ye kızgın ama arkasından da çekilmiyor, hala şans veriyor. Biz de yeteri kadar kendimizi anlatamamışız demek ki, bizim de tam olarak yanımıza, arkamıza gelmiyor ama bizi 6'ya çıkartarak, 'Seni beğeniyorum, doğru işler yapıyorsun, devam et, hazırlan, seni oyuna alacağım' diyor. CHP'de ise Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığına hazırlanıyor, DEM de onu destekliyor. Bütün CHP'yi de ele geçirmiş durumda. Özgür Özel de bir genel başkan değil hülleci, esas Genel Başkan İmamoğlu. Birçok il ve ilçede de İmamoğlu'nun istediği isimler aday oldu. İzmir adayı aylarca açıklanamadı.

"İL YÖNETİMİMİZ GENİŞLİYOR"

İzmir'de il yönetimimiz genişliyor. Toplumda karşılığı olan insanlar il yönetimimize giriyor. Bizim il yönetimimiz 100 kişi. Biz de kimse atılmaz, görev değişir. Sizin o görevi layığını yapmanızdır önemli olan. Biz güçleniyoruz. 100 değil, 150 kişilik yönetimimiz olsun. 

"BİZ EN BÜYÜK ATATÜRKÇÜYÜZ"

İzmirlilerin kendini "Atatürkçü" ve "Laik" olarak tanımladığını ve Yeniden Refah Partisi'nin İzmirlilere ne kadar hitap ettiğinin sorulması üzerine ise Arıkan şunları söyledi: 

Hangi Atatürkçülük hangi laiklik! Atatürkçülük beyaz leblebi ile rakı içmek mi! Hayır bize göre değil. Cüneyt Özdemir bunu çok güzel anlatıyor aslında. Atatürk; Orman Çiftliğini kurmuş. Sümerbank'ı, birçok fabrikayı kuruyor. Atatürkçülük buysa biz en büyük Atatürkçüyüz. Ben CHP'yi Atatürkçü olarak da solcu olarak da görmüyorum. 

"ATATÜRK DİRİLSE, KILIÇDAROĞLU'NUN YÜZÜNE TÜKÜRÜR"

CHP statükocu ve bağnaz bir parti. Atatürk dirilse, Kemal Kılıçdaroğlu onun huzuruna gidip 'Ben Amerika'dan 300 milyar dolar borç alıyorum' dese, Atatürk eleştirmez, yüzüne tükürür. 

"YEREL SEÇİMDE PROJELERİN VE GEÇMİŞLERİN YARIŞMASI LAZIM"

Oy tercihleri "Bu parti ölümüne" diyerek veriliyor. Halbuki önce projeler, ardından da adayların hizmet anlamında sicili önemli yerel seçimlerde. Bu kişi daha önce bu kente hizmet etmiş mi, siyasette görev yapmış namuslu, dürüst bir insan mı? Siyasete girdiğinde 3 kuruşu varmış, şimdi 3 milyonu mu olmuş. Geçmişlerin ve vizyonların yarışması lazım. 

"DAĞ VE SAYGILI'YI ARADIK"

Biz seçim kararı alındıktan hemen sonra Hamza Dağ başta olmak üzere, Bilal Saygılı ve birçok kişiyi aradık. "İzmir'i yönetmek için bir hayaliniz, mefkureniz varsa, gelin istişare edelim" dedik. Onlar genel merkezlerin görüştüğünü söyleyerek bizimle görüşmediler. Yani bize bir teklif gelmedi. Anketler yapılıyordu, Kemalpaşa'nın kaybedildiği anlaşılınca bize ulaşarak 'Adayınızı çekin' dediler. Bizim böyle bir siyasetimiz yok. Bergama'da çok ayıp şekilde bizim adayımıza ne verildiyse, ne vadedildiyse böyle bir durum yaşandı. Kendisine sorsanız 'Vatan, millet için çekildim' der ama bizim evde külahımız var, bunu ona anlatırlar. Menemen'de ilçe başkanımız Aydın Pehlivanoğlu'nun yanında gezerek 'Türkiye'de ittifak yok ama biz burada Aydın Bey'i destekliyoruz' demiş. O ilçe başkanımız aday olmak için istifa etmişti, sonra da Yusuf Aydoğan Bey aday oldu. Yani o kişi, bizim ilçe başkanımız da, adayımız da değildi. 'Ben önceki Refah Partisi ilçe başkanıydım, istifa ettim, geleceği AK Parti'de görüyorum' de, dürüst ol. Siyasetin en büyük sorunu etik ve finansman sorunudur. Dün öyle bu gün böyle derseniz vatandaşın siyasetçiye güveni kalmaz.

"MECLİS ÜYELİKLERİNİ 5 MİLYONA SATARSANIZ HİZMET YAPAMAZSINIZ"

Millete hizmet olarak göreceksiniz yerel yönetimleri. AK Parti ve CHP hizmet edemez. Çünkü belediye meclis üyeliklerini 3'er 5'er milyona satan bir parti hizmet edemez. Çünkü o adam 5 milyon verdi o sırayı almak için. Sen belediye meclis üyesi sırası satarsan, x belediye başkan yardımcısı bu paraları alırsa hizmet edemezsiniz. O adam verdiği parayı çıkartacak, çünkü bir ticaret yaptı. Seçmen bunu cezalandırmazsa bir düzelme yaşanmaz. AK Parti seçmeni sarı kart gösterdi ama CHP seçmeni 'Ölümüne' diyor. CHP çalışmazsa bu bize yarar, doğru projelerle doğru adaylarla biz önümüzdeki seçimlerde yüzde 30'larda, 40'larda oy alacağız.