Tarihin en eski mesleklerinden biri olan öğretmenlik,sadece insanlığın yaşı ile eşit değil aynı zamanda da en etkili  ve tarihin  gidişatını etkileyen işlerden biri olmuştur. Genç kuşakların yaşama hazırlanması ile baraber, geleceğin nasıl şekilleneceğini etkileme gücüne sahip olan öğretmenlik,bu nedenlerden dönem göz önünde bulunan ve önemsenen veya önemsenmesi gerektiği düşünülen mesleklerden biri olmuştur.

Yaptıkları işin gereği olarak,yaşamın içinde var olan ile beraber olması gerekeni de  öğrencilerine gösteren; kendilerinden egemenlerin istediklerini değil de insanın evrensel değerlerini sınıf içinde her gün yerinde üreten öğretmenler, bu özeliklerinden dolayı tarihin kimi dönemlerinde iktidarların hedefi haline gelmiştir. Katledilmişler,ihraç edilmişler,sürülmüşler ancak hiçbir zaman hayallerinin ve gerçeğin serüvenlerinden vazgeçmemişlerdir. 5 Ekim, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO ve ILO tarafından 1994 yılında “Dünya Öğretmenler Günü” olarak ilan edilmiştir. Öncelikle ebediyete intikal etmiş başta Başöğretmenimiz Mustafa kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, Halen bu onurlu görevi sürdüren ve emekli olmuş öğretmenlerimizin de, Dünya Öğretmenler gününü kutluyorum.

Öğretmenler; insani değerleri gelişmiş,topluma önderlik eden, bilimsel düşünen,toplumsal vw siyasal olarak etkin,insan ilişkilerinde özgecili sorun çözmeye yatkın, öğrencilerin sosyal ve kültürel durumlarını kavrayan, eşitsizlikleri sorgulayıcı ve mücadeleci, alanında uzman kişiler olarak tanımlanır. Öğretmenlerin gelişimi onların yaptıkları işi anlamlı bulmalarına, mesleki özerkliğe sahip olmalarına,okulun demokratik olmasına,yakından izlendiği duygusuna kapılmamasına,kendini güvende hissetmesine baplıdır. Okul ,öğretmenlerin kendi kendilerini yönetir oldukları ve meslektaşları arası rekabet değil,dayanışma ile kendilerini geliştirdikleri ve okulu anlamlı ve değerli buldukları mekanlar olmalıdır.

HER 100 ÖĞRETMENDEN SADECE 17'Sİ ATANABİLMİŞTİR
AKP’nin, il kez iktidara geldiği 2002’de yayınladığı seçim bildirgesinde “Öğretmenlik mesleğinin toplumda hak ettiği itibarı yakalayabilmesi için öğretmenlerin nitelikleri artırılacak, buna paralel olarak özlük hakları ve çalışma şartları iyileştirilecektir.” İfadesi yer almıştı. Ancak 16 yıllık AKP iktidarında öğretmenlik mesleğinin bırakalım toplumda hak ettiği itibarı yakalamasını, öğretmenler tarihin hiçbir döneminde AKP iktidarı döneminde olduğu kadar itibar kaybına uğramamıştır.

Geçtiğimiz yıllar içinde göreve gelen her bakan,fırsat buldukça öğretmenlerin az çalıştığı, uzun tatil yaptığını iddia etmiş,her fırsatta öğretmenlik mesleğini değersizleştiren ifadeler kullanmışlardır. Milli Eğitim Bakanlığının verilerine göre, resmi öğretmen açığı 117.403, atması yapılmayan öğretmen sayısı 438.000’dir. son 16 yılda her 100 öğretmenden 17’sinin ataması yapılmış, geriye kalan 83 işsiz öğretmen ya tekrar sınava girmek yada başka alanlarda çalışmak zorunda bırakılmıştır. Bugüne kadar 53 işsiz öğretmen ataması yapılmadığı için hayatına son vermiştir. Milli Eğitim Bakanlığının ve AKP iktidarının öğretmenlerin sesini duymadığını, beklentilerini karşılamadığını dile getiren CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Öğretmenlerin Bakanlıktan beklentilerini 14 madde de sıraladı.

ÖĞRETMENLERİN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDA BEKLENTİLERİ 

1)         24 Haziran seçimlerinde önce söz verilen eğitim emekçilerine ek gösterge 3600’e bir an önce çıkarılmalıdır.

2)         Başta insanca yaşayacak ücret talebi olmak üzere, öğretmenlerimizin bugüne kadar yaşadığı ekonomik mağduriyetler giderilmelidir.

3)         Ek ders ücreti hesaplanırken bir öğretmenin aylık maaş tutarı esas alınmalıdır.(3600/60=60 tl)

4)         Tüm öğretmenlerimize 5 Ekim Dünya öğretmenler gününde ve 24 kasım öğretmenler gününde birer maaş ikramiye verilmelidir.

5)         Yine 5 Ekim dünya öğretmenler günü ve 24 Kasım öğretmenler günü resmi tatil yapılmalıdır.

6)         OHAL KHK’leri ile gerçekleştirilen hukuksuz ihraçlar iptal edilmeli, hukuksuz bir şekilde ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmelidir.

7)         Sözleşmeli/ücretli öğretmenlik gibi her türlü güvansiz istihdam uygulamalarına,esnek, kuralsız, ve angarya çalışmaya son verilmelidir.

8)         Ataması yapılmayan resmi verilere göre 117.000 öğretmenin ataması bir an önce yapılmalıdır.

9)         Taşımalı eğiteme bir önce son verilmeli, tüm köy okulları bir an ince açılmalıdır.

10)       0-6 yaş grubu çocuklar için, 50 ve üzerinde çalışanı olan bütün iş yerlerinde kreş açılmalıdır.

11)       Eğitim politikalarının  belirlenmesinde söz ve karar sahibi olmalıdırlar.

12)       Bir an önce mülakat ile öğretmen alımlarına son verilmelidir. Bu tür yaklaşımlar öğretmenleri liyakat dışı uygulamalara uğramaktadır.

13)       Okul idarecilerinin belirlenmesinde, öğretmen atamalarında, proje okullarına öğretmen alımlarında siyasi erk bir an önce elini çekmeli, liyakatı göz ününde bulundurmalıdır.

14)       Siyaseten atanan yöneticilerin kendisi gibi düşünmeyen, öğretmen meslektaşlarını kendi aralarında ötekileştiren , öğretmen mesleğini itibarsızlaştıran, değer verilme ve güven duygusunu yok eden hukuk dışı uygulamalar nedeni ile soruşturmalara, sürgünlere, baskılara derhal son verilmelidir.