İzmir'de 24 Ocak 1993’te katledilen Uğur Mumcu için birçok ilçe belediye tarafından anma programı düzenledi.

BUCA UĞUR MUMCU’YU 'UNUTTURMADI'
Türkiye’nin aydınlık yüzü, korkusuz gazetecisi Uğur Mumcu, katledilişinin 27’inci yılında Buca’da dört farklı etkinlikle anıldı. Tarık Akan’ın gençleri tarafından suikastın 27 yıldır aydınlatılmamasına, Mumcu’nun arabasıyla tepki gösterildi. Tiyatro gösterileriyle Mumcu’nun yaşamı canlandırılırken, usta sanatçılar Nilüfer Açıkalın ve Haluk Koç’un şiir dinletisiyle duygulu anlar yaşandı. 
Cumhuriyet düşmanları tarafından 1993 yılında evinin önünde uğradığı bombalı suikast sonucu katledilen ve aradan geçen 27 yıla rağmen katilleri hala bulunamayan Türkiye’nin cesur kalemi Uğur Mumcu, Buca’da 4 ayrı etkinlikle anıldı. Türk basının tarihine adını altın harflerle yazdıran ve keskin kalemi nedeniyle yoğun tehditler almasına karşın düşüncelerine sansür uygulamamasıyla tanınan usta gazeteci Mumcu için iki gün boyunca ilçede bir dizi anma etkinliği gerçekleştirildi.

TARIK AKAN GENÇLERİ O ARABA İLE “UNUTTURMADI”
Etkinliklerin ilki 23 Ocak’ta Buca’nın üniversiteli gençleri tarafından gerçekleştirildi. Buca Belediyesi Tarık Akan Gençlik Merkezi Tiyatro Topluluğu'nun genç yetenekleri, Uğur Mumcu için özel olarak hazırladığı “Unutma” adlı oyunu sahneledi. Gençler, Mumcu’yu unutturmamak için, etkinliğin gerçekleştiği Buca Belediyesi Yarı Olimpik Yüzme Havuzu Binası önüne 24 Ocak 1993 sabahı evinin önündeki bomba konan aracın temsilini sergiledi.  Olayın sembollerinden birisi olan aracın benzerini hazırlatan gençler, aracın etrafını kırmızı karanfiller ve mumlarla donattı. 

UNUTMAMAYA, UNUTTURMAMAYA KARARLIYIZ
Mumcu’nun anısına gerçekleştirilen törenler, Buca Belediyesi Hizmet Binası önünde devam etti. Buca Kent Konseyi tarafından gerçekleştirilen etkinlik kapsamında Atatürk heykeli önüne Mumcu’nun fotoğrafına kırmızı karanfil bırakıldı.  
Törende konuşan Buca Belediyesi Başkan Yardımcısı Barış Özreçber, “Acı kayıplarla dolu ocak ayında usta kalem, gerçeğin savunucusu, aydınlık yarınların savaşçısı Uğur Mumcu’yu kederle, öfkeyle, dinmeyen bir acıyla anıyoruz. Bir ölüp bin doğduğumuz bu acı ve kanlı tarihte, kayıplarımızın yasını tutmaya ve hakkını aramaya devam edeceğiz.  Hayatı boyunca karanlıkla, yolsuzlukla, gericilikle ve cumhuriyet düşmanlarıyla kalemiyle savaşan Uğur Mumcu’nun katledilişinin 27’inci yılı.  27 yıldır faillerin bulunamaması büyük bir utançtır. Karanlıkla savaşan Mumcu’nun failleri karanlıkta bırakılmıştır. Fakat bizler bu katliamı unutmamaya, unutturmamaya kararlıyız. Cesur kalemiyle, dik duruşuyla halkın saygısını ve sevgisini ebediyete kadar kazanan Mumcu, demokrasi mücadelesiyle sonsuza dek yaşayacak” diye konuştu. 

AÇIKALIN VE KOÇ’TAN DUYGUSAL DİNLETİ 
Belediye önündeki etkinliğin ardından Buca Belediyesi Olimpik Yüzme Havuzu Konferans Salonu’ndaki etkinliğe geçildi. Atatürkçü Düşünce Derneği Buca İlçe Teşkilatı işbirliğiyle düzenlenen programda Mumcu’nun hayatı belgesel eşliğinde tiyatral gösteriyle canlandırıldı. 
Belgesel gösterimin ardından sahneye tiyatro oyuncusu ve müzisyen Nilüfer Açıkalın ile müzisyen Haluk Çetin sahneye çıktı. Açıkalın’ın eşsiz yorumuyla gerçekleştirilen şiir dinletisi,  Mumcu’nun “Vurulduk ey halkım unutma bizi” adlı ölümsüz eseriyle başladı.  Açıkalın’a Koç ise devrim şarkılarıyla eşlik ederken duygulu anlar yaşandı. 

UĞUR MUMCU EFES SELÇUK’TA HEYKELİ BAŞINDA ANILDI
Demokrasi şehidi Gazeteci Yazar Uğur Mumcu Efes Selçuk’ta anılıyor. İstasyon Meydanı’nda başlayan anma etkinlikleri Uğur Mumcu Heykeli önünde devam etti. 
24 Ocak 1993 tarihinde hain bir saldırıda katledilen Gazeteci Yazar Uğur Mumcu, Efes Selçuk Belediyesi’nin düzenlediği etkinliklerle anılıyor. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri, CHP Efes Selçuk Belediye Meclis Üyeleri, CHP İlçe Örgütü, sendika temsilcileri,  sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar; Türk Basını’nın cesur kalemini anmak için İstasyon Meydanı’nda bir araya geldi. Ellerinde Uğur Mumcu’nun resimleri ve sözlerinin bulunduğu pankartlarla yürüyen topluluk önce Özgürlük Anıtı’na karanfil bıraktı. Katılımcılar daha sonra Efes Müzesi karşısında bulunan Uğur Mumcu Anıtı’nın önünde toplanarak, onu şiirler ve türkülerle saygı ve şükranla andı. 

ANITIN ÖYKÜSÜ ANLATILDI
Anma programında ilk olarak Tarihçi Tolga Mert tarafından öncelikle katılımcılara Uğur Mumcu Anıtı’nın öyküsü anlatıldı. Tolga Mert Uğur Mumcu Anıtı’nın öyküsü hakkında şu bilgileri kaydetti:  “Kuşadası’nda yaşayan hayırsever İsmail Dirim, Uğur Mumcu’nun katledilişini takip eden günlerde gazeteci adına bir anıt yaptırmak istediğini belirterek Kuşadası Belediyesi’ne başvuruyor. Anıtlar Kurulu’ndan gerekli izinlerin alınmasının ardından İsmail Dirim tarafından yaptırılan Demokrasi Şehidi Uğur Mumcu’nun anıtı bazı sebeplerden dolayı Kuşadası’nda yer alamıyor. Bunun üzerine Kuşadası Belediye Meclis Üyesi Ahmet Altınsoy Efes Selçuk Belediyesi ile temasa geçerek heykelin Selçuk’ta yer almasını sağlıyor. Sürecin sonunda Uğur Mumcu’nun anıtının 24 Ocak 1998 tarihinde Efes Müzesi karşısında yerini almasıyla Türk Basını’nın korkusuz kaleminin hatırası Efes Selçuk’ta da ölümsüzleşiyor” 

UĞUR MUMCU’NUN YAZILARI TEKRAR TEKRAR OKUNMALI
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm demokrasi şehitleri anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam eden anma etkinliğinde konuşan Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, bu kadar güçlü bir kalemi ve bu kadar büyük bir düşünürü anarken konuşmanın çok da kolay olmadığını belirterek; “Uğur Mumcu’nun yazdığı her kelime bugün ne kadar büyük bir gerçeklik taşıyor. Bu yüzden bu gerçekliği taşıyan cümleleri sizinle paylaşmak istiyorum” diyerek Mumcu’nun yazılarından örnekler verdi. 
Uğur Mumcu’nun yazılarında kaleme aldığı tarikat, siyaset, ticaret üçgenine günümüzde basın ayağının da eklendiğini belirten Başkan Sengel, Uğur Mumcu’nun günümüze dair önemli tespitler içeren yazılarının unutturulmaya çalışıldığını söyledi. Başkan Sengel; “Uğur Mumcu tam 27 yıl önce durum tespiti yapmış. Artık bizim silkelenmemiz gerekiyor. Uğur Mumcu’nun yazılarını tekrar okumamız gerekiyor. Bugüne kadar başımıza neler geldiğini ve bundan sonra başımıza neler geleceğini tekrar tekrar sorgulamamız ve sorgulatmamız gerekiyor. Bizler bu yüzden “Vurulduk Ey Halkım, Unutma Bizi” diyen Uğur Mumcular’ı, yazılarını, her mikrofonu elimize aldığımızda yorulmadan, sıkılmadan, korkmadan ifade edeceğiz” diye konuştu.

‘FİKİRLER ÖLMEZ’
“ Fikirler değil, bedenler ölür. Fikirler asla ölmez ve fikirler asla hapsedilmez”  diyen Başkan Sengel;  “Onlar öldürseler de hapislere atsalar da eziyetler etseler de Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Laik ve fikirlerinde, vicdanı hür, fikri nesilleri ve kalemleri susturamayacaklarını hala bilmiyorlar. Bu vesile ile 31 Ocak 1990 tarihinde öldürülen Hukukçu, Siyasetçi ve Yazar Muammer Aksoy’u, Bahriye Üçok’u, Ahmet Taner Kışlalı’yı ve daha nice özgür kalemleri, hapislerde asılsız iddialarla çürümeye terk edilen nice özgür fikirleri, özgür kalemleri, çağdaş aydınları saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Yine katledilen Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ı ve eski Dış İşleri Bakanımız Sayın İsmail Cem’i saygı, minnet ve özlemle anıyoruz” dedi. 
Anma etkinliğinde “Susturamazlar” adlı dinletide tüm katılımcılar, şiir ve şarkılara eşlik ettiler. 

CHP GENÇLİK KOLLARI’NDAN ANLAMLI BASKI
Demokrasi Şehidi Uğur Mumcu’yu anma etkinliğinde anlamlı bir çalışmaya imza atan  CHP Efes Selçuk Gençlik Kolları, Uğur Mumcu’nun katledildiği günün   ardından çıkan  25 Ocak 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nin olaya ilişkin sayfalarını tekrar bastırarak etkinlik öncesinde katılımcılara dağıttı. Gençlerin yaptığı bu çalışma ile oldukça duygulanan Başkan Sengel,  CHP Efes Selçuk Gençlik Kolları’na teşekkür etti.
İki günlük anma etkinlikleri 25 Ocak Cumartesi günü 12.00 ile 17.00 saatleri arasında Carpouza Cafe önünde “UĞUR’LAR olsun” Fotoğraf sergisi ile devam edip, aynı akşam saat 20.00’de Efes Tiyatro Salonunda “Bugün Ne yazsam” adlı tiyatro gösterimi ile sona erecek.

UĞUR MUMCU NARLIDERE’DE ANILDI
Narlıdere Belediyesi, 24 Ocak 1993’te katledilen Uğur Mumcu için anma töreni düzenledi. Gazeteci İsmail Saymaz’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşide, Mumcu’nun günümüze ışık tutan araştırmaları ve öngörüleri konuşuldu. Başkan Ali Engin “Uğur Mumcu’yu anmak kadar anlamalıyız da. Fikirlerini yaşatmaya devam edeceğiz” dedi.
Demokrasi Şehidi Uğur Mumcu için ilk tören Limanreis’teki heykeli başında yapıldı. Belediye Başkanı Ali Engin, CHP İlçe Başkanı Mesut Durgun, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar ve Narlıdereliler katıldı. Heykele karanfiller bırakıldı. İkinci tören ise Narlıdere AKM’de gerçekleşti. Gazeteci İsmail Saymaz’ın konuşmacı olduğu söyleşiye İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ve 800’e yakın Narlıdereli de katıldı. Uğur Mumcu’nun araştırmaları ve günümüze ışık tutan öngörüleri konuşuldu.

“ANMAK KADAR ANLAMALIYIZ”
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin “Ocak ayı gazeteciler için kara bir aydır. Yolumuza ışık tutan aydınları birer birer yitirdiğimiz bir aydır çünkü. Gazetecilik mesleğinin simge ismi Uğur Mumcu’yu ve fikirlerini sonsuza kadar yaşatacağız. Bugün O’nu anmak kadar anlamalıyız da. Her birimiz birer Uğur Mumcu cesareti ile geleceğe yürümeliyiz” dedi.

“FİKİRLERİ YOLUMUZU AYDINLATIYOR”
Gazeteci İsmail Saymaz “Uğur Mumcu, yazdığı kitaplar, ele aldığı ve işlediği konularla Türkiye’nin bugünlerine ışık tuttu. Ne yazık ki cinayeti bir türlü aydınlatılamamış, aydınlatılmak istenmemiştir. Uğur Mumcu, Atatürk’ten sonra alanlara en çok ismi verilen, heykeli en çok dikilen insandır. O’nun değerini anlamak için ölmesi mi gerekirdi? Ne yazık ki Türk Basını, Uğur Mumcu’nun bıraktığı noktanın üzerine geçemedi, o cesareti gösteremedi. Neyseki fikirleri hala yolumuzu aydınlatıyor” diye konuştu.


İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen “Uğur Mumcu’dan çok şey öğrendik. O, yazdıklarıyla ve düşünceleri ile geçmişten günümüze seslenmeye devam ediyor” dedi.

'UĞUR MUMCU' BAYRAKLI'DAKİ PANELDE ANILDI
 
Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu katledilişinin 27'inci yılında Bayraklı'da düzenlenen panel ve fotoğraf sergisiyle anıldı. 'Adalet ve Demokrasi' başlıklı etkinlikte Mumcu'nun kitaplarında anlattığı Türkiye ile günümüz Türkiye'si arasındaki tarihsel süreç ele alındı. 
 
Bayraklı Belediyesi tarafından Tepekule Kongre Merkezi Akdeniz Salonu'nda düzenlenen “Uğur Mumcu: Adalet ve Demokrasi” paneline Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Gazeteci-Yazar Işık Kansu ve Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behlül Özkan konuşmacı olarak katıldı. Etkinlik öncesi katılımcılar Mumcu'nun hayatından kesitlere yer verilen Gürsel Gökçe’nin “Sönmeyen Işık Uğur Mumcu” sergisini ziyaret etti. Uğur Mumcu'nun 'Rabıta' kitabından örneklerin verildiği panelde ise, 30 yıl önce yazılanların günümüz Türkiye'sine ışık tuttuğu vurgulandı. Etkinliğe Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, eşi Aylin Sandal ve oğlu Yağız Sandal'ın yanı sıra, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Cumhuriyet Halk Partisi Bayraklı İlçe Başkanı Pınar Susmuş, İyi Parti Bayraklı İlçe Başkanı Erdinç Çobanoğlu, eski Bakanlardan Yaşar Okuyan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Salonu tamamen dolduran yüzlerce izleyici, konuşmacıları dikkatle dinledi.
 
ÖZEL: 'BIR KEZ DAHA GÖKKUŞAĞINI OLUŞTURACAĞIZ'
 Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel: Bu gece vesilesiyle faili meçhul tüm gazetecileri saygıyla, minnetle anıyorum. 27 yıl sonra bir kez daha Uğur Mumcu'nun işaret ettiği tehlikelerin bugün vardığı noktayı konuştuğumuz gecede görüyoruz ki; Uğur Mumcu'nun bıraktığı Türkiye'den çok daha geride bir Türkiye var. 180 ülke arasında basın özgürlüğü endeksinde 157. sıradayız. İsveç, Danimarka, Norveç gibi ülkeler ilk 5'te. Hukukun üstünlüğünde İran bizden daha önde. Orada şeriat hükümleri olmasına rağmen bizim hakim ve savcılardan daha özgürler. Ataol Behramoğlu'nun dediği gibi 'Gerek kalmadı korkmaya çünkü korkulan olmuştur' noktasında bir yerlerdeyiz ama hayat bir yandan devam ediyor. Tarihsel süreç içindeyiz. Kimsenin umutsuzluğa kapılmaya, biz kaybettik onlar kazandı demeye hakkı yok. Dış politika ve Türkiye'de siyaseti elinde bulunduranlara karşı kaçamayacağımız bir sorumluluğumuz var. Sandık bazen dile gelir konuşur duyabilene. Şunu söyler: 'Yapma.' 1 yıl önce verdiği yetki sonrası sandık sana 'dur' dedi, ancak alınan bir mesaj yok. İlk çağlardan beri insanlar nasıl davranıyorsa öyle davranacağız. İstanbul seçimlerini Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir gökkuşağı gibi olan ittifak siyaseti kazandı. Büyükşehirler gibi birçok ili de gökkuşağı kazandı. Farklı renklerin, seslerin birbirine taviz vermeden, içine karışmadan ama birlikte olduğu bir siyasetle kazanıldı. Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, bilim ve çağdaşlıkla sorunu olmayan herkesle birlikte bir kez daha gökkuşağını oluşturacağız" diye konuştu.
 

KANSU: AYRIŞMAYA KARDEŞLIKLE 'HAYIR' DEDIK
Gazetece-Yazar Işık Kansu: Uğur Mumcu ile çalışmış gazetecilerden biri olarak yüzlerce panele katıldım. Böye kalabalığı ilk kez görüyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Aydınlanma yaşamış toplumlar nerede olsa geri düşmezler. Türkiye'nin demokratikleşme sürecine bakarsanız; 200 yıllık bir süreç var. Hep devrim ve karşı devrim süreci yaşanmış. Şu bir gerçek, Türkiye'de çağdaş uygarlıktan geriye düşmek zor. Son yerel seçimde de gördük. Toplumdaki ikileştirmeye, kindarlaştırmaya biz kardeşlikle 'hayır' dedik. Nerede dedik? Büyükşehirlerde 'yeter' dedik. Müthiş bir sağduyuyla 'dur' dedik. O nedenle karamsarlığa gerek yok.
 
 
 
ÖZKAN: "TÜRKIYE FABRIKA AYARLARINA DÖNMELI"
 Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behlül Özkan: "Kendinize olan güveninizin düşük olmaması lazım. Müslüman kardeşler ideolojisi Türkiye'de güçlü lobisi olan bir örgüt. Dış politikada ülke değerleri, çıkarları değil, İslami değerler ön planda. Orta doğu ülkeleriyle savaşarak değil, bunlarla uzlaşarak ülke çıkarlarını düşünerek hareket edilmeli. Ruslarla 'düşman olma', Arap'ların 'iç işlerine karışma', Ortadoğu ile 'savaşma' diyen Atatürk'ün söylediklerinin tam aksi işler yaparak, herkesle kavgalı hale geldik. Cumhuriyetin kurulduğu ilk halinde izlenilen yol gibi fabrika ayarlarına geri dönülmesi gerekiyor. Atılan tüm adımlar siyasal İslam'ın ideolojik takıntılardan dolayı milli çıkarlar gözetilmeksizin atılıyor ve bu da başımıza bela oluyor.
 
Etkinlik sonunda Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, konuşmacılara ve fotoğraf sanatçısı Gürsel Gökçe’ye teşekkür plaketi ve çiçek takdim etti.
 
 

KONAK’TA UĞUR MUMCU  ANILDI
Katledilişinin 27. yıldönümünde Uğur Mumcu, Konak’ta düzenlenen panel ile anıldı. Konak Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen “Vurulduk Ey Halkım Unutma Bizi! / Uğur Mumcu'yu Anıyoruz” adlı etkinliğe, Uğur Mumcu’ya özlem duyan İzmirliler büyük ilgi gösterdi. CHP İzmir Milletvekili, Gazeteci Atila Sertel, Gazeteci, Yazar Barış Pehlivan ve Barış İnce’nin konuşmacı olduğu panelin moderatörlüğünü ise İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen üstlendi.

SÖNMEYEN IŞIK
Konak Belediyesi Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panel öncesi, fuaye alanında bir de sergi gerçekleşti. Fotoğraf Sanatçısı Gürsel Gökçe’nin fotoğraf ve gazete manşetlerinden oluşan “Sönmeyen Işık” adlı sergi, izleyicileri 27 yıllık bir karanlıkta zaman yolcululuğuna çıkardı.  Sergi açılışının ardından Uğur Mumcu anması ve panel için Avni Anıl Sahnesi’ne geçildi.

DAYANIŞMA IÇERISINDE MÜCADELEYE DEVAM
Panelin açış konuşmasını gerçekleştiren Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Uğur Mumcu ile birlikte son otuz yılda ülkemizde katledilen gazeteci ve yazarları da andı. Öldürülenlerin hepsinin ortak özelliğinin Atatürk ilkelerine, cumhuriyete bağlı yurtseverler olmasının altını çizen Başkan Batur şöyle konuştu:
“Onlar tam bir yurtsever, cumhuriyete, cumhuriyetin temel ilkelerine ve en önemlisi de Atatürk’ün ilkelerine bağlı; bu ülkenin kararanlıktan aydınlığa gitme mücadelesinde önemli insanlardı. Uğur Mumcu, bugün Fetö ve diğer terör örgütlerinin ülkemizde yaptıklarını, devleti ele geçirme planlarıyla ilgili ilk bilgileri ve bu bilgilerle ilgili kaynakları ortaya çıkaran bir isimdir. Ama maalesef karanlık güçler onu elimizden aldı. Uğur Mumcu’nun fikirleri, onun geleceğe taşıdığı bu zihniyet hiçbir zaman unutulmayacak. Onun mücadelesi, bizim mücadelemiz. Ülkemizi Atatürk’ün temel ilkelerinden uzaklaştırmaya çalışan yönetim tarzından bir an evvel kurtulmak ve cumhuriyetin temel ilkelerini benimsemiş bir yönetimin gelmesi için dayanışma içerisinde mücadele etmemiz gerekiyor.”

“GAZETECILER BEDEL ÖDEMEYE DEVAM EDIYOR”
Panelin yönlendiriciliğini yapan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, 27 yıl önce Uğur Mumcu’nun öldürülmesiyle başlayan karanlığın halen aydınlanmadığını ifade etti. Dönemin devlet insanlarının cinayeti aydınlatmaya söz verdiklerini ancak sözlerini tutmadıklarını dile getiren Dikmen, “Bu ülkede gazeteciler hep ağır bedeller ödedi, hala ödüyorlar. Bu da içimize sinmiyor, bizi eksik bırakıyor. Kimi kurşunlandı, kimi bombalandı, kimi de tehditlerle, zora koşmalarla, zindanlarda zor durumda kaldı. Mesleğini doğru, dürüst yapmaya çalışanlar bu işin bedelini hep ödedi, ödemeye de devam ediyor” dedi.

“ONU ANMAK KADAR ANLAMAK DA ÖNEMLI”
Panelin ilk konuşmacısı İzmir Milletvekili ve Gazeteci Atila Sertel söze Uğur Mumcu’nun 40 yıl öncesinde yazdığı ve bugünü aydınlatan yazılarından alıntılar yaparak başladı. Uğur Mumcu’nun dürüstlüğü ve cesaretine dikkat çeken Sertel, konuşmasını şöyle sürdürdü: 
“Uğur Mumcu, hemen her konunun üzerine cesaretle yürüyen, özellikle çeteler, silah kaçakçıları üzerine yürüyen ve yasadışı kazanmak isteyenlerin karşısında duran, dürüst bir insandı. Cesur bir yürekti, korkusu yoktu. İyi bir insandı, özgür ve bağımsızdı, tam bir aydındı. Dürüsttü, rüşvet yemezdi, yalan söylemezdi. Çalışkandı, kalemi güçlüydü; ezilenlerden, haksızlığa uğrayandan, emekten yanaydı. Onu anmak kadar anlamak da önemli. Anlamak için de kitaplarına sarılmak gerekli.” 


“BIR KALEM SUSAR YERINI BIR BAŞKASI ALIR”
Panelistlerden Gazeteci Yazar Barış Pehlivan, Uğur Mumcu katledildiğinde henüz on yaşında olduğunu, gazeteci olmaya karar verdiğinde ise kendisine hep Uğur Mumcu’yu örnek gösterdiklerini ve onun kitaplarını okuyarak gazeteciliğe adım attığını anlattı. Uğur Mumcu’nun “Bir kalem susar, yerini bir başkası alır” sözünü 1976’da yazdığını ve bu sözün ardından öldürülen gazetecileri örnek vererek gazetecilerin susmayacağını vurguladı. Pehlivan yazmaya devam edeceklerini söyleyerek, “Yazmaktan dolayı içeri atılmak ve suçsuz olduğunu bilerek hapis yatmak çok önemli bir gazeteci için. Bu kadar belaya rağmen ‘niye yazıyorsunuz’ diyenlere ‘çıktıktan sonra da yazmaya devam edeceğiz’ dedik gururla. Uğur Mumcu’nun tırnağı olabilirsek, yazdıklarımızla sizleri aydınlatabilirsek ne mutlu bize” diye konuştu.

“UĞUR MUMCU’NUN DIZLERINDE OTURUYORUZ”
Gazeteci, Yazar Barış İnce de konuşmasında Uğur Mumcu’yu hem gazeteci olarak hem de aydın bir insan olarak örnek aldıklarını belirterek, “Bizler gazeteci ve yazarlar olarak Uğur Mumcu’dan öğrendiğimiz gibi sizlere her zaman objektif bilgileri vermeye çalıştık. Uğur Mumcu’dan öğrendiğimiz bir şey daha vardı, o da aydın olmak. Yani tarafsız olacağız diye yaprak gibi oradan oraya savrulan gazeteciler olmadık. Onun iyi bir gazeteci olmasının yanında Atatürkçü, cumhuriyetçi ve laik oluşunu da örnek aldık. Bugün basın kartları elimizden alınıyor. Sıra bize gelecek diye bekliyoruz. Varsın basın kartlarımız iptal olsun, biz Uğur Mumcu’nun dizlerinde oturuyoruz” dedi.