Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay ve eşi Öznur Tugay'la samimi bir bayram sohbeti gerçekleştirdik. Tanışmalarından evliliğe giden yolculuğu içtenlikle anlatan Tugay çifti, Cemil Tugay'ın başarılı bir cerrahken, belediye başkanı olmasıyla birlikte hayatlarında yeni bir defter açıldığını ifade etti. 

Öncelikle tanışma hikayenizden başlamak istiyorum, nasıl tanıştınız? 

Cemil Tugay: Biz iş ortamında tanıştık, ben doktordum eşim de hemşireydi. Daha doğrusu yıllar önce biz başka bir ortamda yine bir araya geliyorduk ama... 

Öznur Tugay: Aynı meslek durumundan kaynaklı diye belirt istersen... 

Cemil Tugay: Ama o zaman böyle bir durum olmamıştı 

Öznur Tugay: Aslında kadersel noktalar var, ilişkimiz başlamadan önceki geriye dönük 5 yıl öncesinde yine aynı iş ortamında farklı bir hastanede birlikte çalışmışlığımız var ama ikimizde iş ortamında çok ciddi, mesafeli insanlardık. Acil serviste birlikte birçok hastaya müdahale etmişliğimiz var ama sadece "Doktor Bey" ve "Hemşire Hanım" dışında tek kelime etmişliğimiz yoktu. Yıllar sonra başka bir hastanede karşılaştık ve orada çok gündelik bir cümle üzerine birbirimizin dikkatini çekmişiz. Beni takdim ettiler, "Doktor Bey, iş arkadaşımız yeni başladı Öznur Hemşire" dediler. Ben de "Doktor Bey ben sizi tanıyorum daha önceki hastaneden" dedim. Öyle başladı, o cümleden sonra ne oldu ben de anlamadım.

"ZORLANIYORUM"

Ne oldu o cümleden sonra, ne hissettiniz? 

Cemil Tugay: Yani şimdi ben aslında özel hayatını çok konuşmayı seven biri değilim, o yüzden şu anda zorlanıyorum. 

Öznur Tugay: Terledi (Gülüyor) 

Cemil Tugay: Limitleri zorluyorum. İlk kez böyle bir röportaj veriyorum. Eşimin söylediği gibi o ilk çalışmaya başladığı günlerde karşılaştığımız zaman bana "Doktor Bey ben sizi tanıyorum" dediği zaman hatırlayamamıştım. Daha doğrusu söyleyene kadar aklıma gelmemişti, sonra hatırladım. Nasıl olduğunu bilmediğim bir anda böyle bir şey, sihirli bir değnek dokundu. 

Eros'un oku diyebilir miyiz? 

"İLK GÖRDÜĞÜMDE EVLENECEĞİMİZİ HİSSETTİM" 

Cemil Tugay: Ama böyle o an aşık oldum demiyorum, çok güzel bir kız, hala çok güzel bir kadın. O ayrı bir şey ama beğenmenin dışında bir şey. Gerçekten bizim evliliğimiz kadersel bir evlilik diye düşünüyoruz. İkimizin de ortak düşüncesi o. Bir anda ben onunla çok yakınlaşacağımı ve evleneceğimi hissettim. Resmen ilk anda.

"UFAK UFAK BAKIŞMALAR BAŞLADI" 

Sonra nasıl ilerlediniz? Öznur Hanım'ı nasıl ikna ettiniz?  

Cemil Tugay: Bu durumu hisseden ben, nasıl konuyu açayım ne yapayım diye düşünüyordum. 

Öznur Tugay: Ufak ufak bakışmalar başladı, ben de bu arada sürekli Cemil'in hastalarına talip oluyorum, benim hastam olsunlar diye takiplerini ben yapıyorum ki Cemil geldiğinde onunla vakit geçireyim diye. Kendisi de her öğle arasında bizim servise geliyor, bölümün doktoru olma yolunda ilerliyor. 

Cemil Tugay: Normalde benim hastam yattığı için sabah ve akşam vizite gelmem yeterli ama ben öğlen aralarında bir bahane buluyordum. Orada bir doktor arkadaşım vardı, onu ziyaret etme bahanesiyle gidiyordum. 'Hadi geçmişken size bir şeyler ısmarlayayım' diyordum. 

Öznur Tugay: Her öğlen elinde bravo kutusuyla 'Ne yesek' diyor, böyle bir giriş yapıyordu. 

Cemil Tugay: Her öğlen gitmeye başladım ben. Diğer personel yıllardır çalıştığımız insanlar, onlar da anlam veremiyor. 'Bu adama ne oldu, sürekli buraya geliyor' diyorlar. 

Öznur Tugay: Ben iş ortamında ciddi kalmayı seven bir insanım. Diğer arkadaşlarımız birbirlerine "Allah Allah bu Cemil Bey buraya geliyor ama neden geliyor" diyorlar. Ben de hiç sesimi çıkarmıyorum. 

"HOŞLANDIĞINI ANLIYORUM AMA ÇAKTIRMIYORUM" 

Sizden hoşlandığını anlıyorsunuz ama... 

Öznur Tugay: Ben anlıyorum ama 'Neden geliyor acaba" modunda hiç çaktırmıyorum. Böyle karşılıklı bir süreç geçirdik. Bir hastaya pansuman yapıyoruz birlikte. Kadının yüz germe ameliyatı olmuş, Cemil saçını temizlemeye başladı artık pansuman uzasın diye. Yavaş yavaş temizliyor. Hasta yatağının bir tarafında ben, bir tarafında o, "Hemşire Hanım siz ne burcusunuz" falan diye soruyor. Kadın bir ona bir bana bakıyor. O kadar uzayan bir pansuman ki... "İşten sonra ne yapıyorsun" diyor, "Hastanede dans kursu açılmış ben ona gitmeyi düşünüyorum" dedim. "Salsa tehlikeli bir danstır" dedi, ben de tam saf bir şekilde "Yooo, ayak falan kayacak gibi değil" diyorum. Böyle çok keyifli bir dönemimiz geçmişti. 

Cemil Tugay: Kadın bir muhabbet döndüğünü anladı (Gülüyorlar) 

"İLK BULUŞMADA EVLENME TEKLİFİ ETTİ, İLK KAHVE İÇTİĞİMİZ YERDE EVLENDİK" 

Aşık olduğunuzu ne zaman anladınız? 

Cemil Tugay: Anlamadım ki falan diyormuş (Gülüyorlar) 

Öznur Tugay: Duygusal olarak bir elektrik olduğunu hissediyorsunuz. Ben de çok uzun bir zaman geçmeden fark ettim durumu. Ben de karşılığı olduğu için olay çok keyifli bir duruma geldi ama açık edilmedi uzun bir süre. Bizim flört dönemimiz çok uzun sürmedi, biz 4 ayda evlendik. Çok hızlı bir karardı. Cemil ilk dışarıya çıkıp kahve içtiğimizde bana açıldı ve "Benim niyetim çok ciddi, ben gezmek tozmak istemiyorum, senin için de uygunsa ben evlenmek istiyorum" dedi. Ben de "Sen bana baksana ben bunları yer miyim" dedim ve biz ilk buluşup kahve içtiğimiz yerde evlendik. 

"CEMİL'İN ELİ LEZZETLİDİR, YEMEKLERİ GÜZEL YAPAR"

Cemil Tugay evde nasıldır?

Cemil Tugay: Pamuk gibiyimdir. (Gülüyorlar) 

Öznur Tugay: Mutlu evliliğimiz var, ben başladığı günden bugüne kadar mutlu bir evliliğin içindeyim. Evliliğin dinamikleri farklı bazen işler gerginleşebiliyor ama günün sonunda niyetiniz iyiyse korumaya çalıştığınız özel bir şey varsa işler keyifli bir noktaya geliyor. 

Mutfağa girer mi, ev işlerine yardımcı olur mu? 

Öznur Tugay: Bizde işler roller üzerinden yürümüyor aslında, benim görev tanımım ya da onun görev tanımı gibi bir durum yaşamıyoruz. Benim ihtiyacım varsa o bana yardım ediyor, onun ihtiyacı varsa ben ona yardım ediyorum. Bu da olaya bir konfor katıyor. Cemil yaptıktan sonra her yemeği güzel yapar, eli lezzetlidir. Belediye Başkanı olmadan önce balık ve et yapardı ama şimdi akşam yemeklerimizi pek paylaşamıyoruz iş yoğunluğundan.

Cemil Tugay: Belediye Başkanı olmadan önceki yaşamımızla sonraki yaşamımız birbirinden çok farklı ev işleri açısından.  

Öznur Hanım evde nasıldır? 

Cemil Tugay: Ben çok anlayışlı olduğunu düşünüyorum siyasi yaşamın yoğunluğu konusunda. Evde de titiz, düzenlidir, mükemmeldir, çok iyi bir annedir, kızımızla çok ilgileniyor. 

"SEVEN KISKANIR"

Kıskanç mısınız?

Cemil Tugay: Evet, ama kıskanırım belli etmem. Sonra bir köşede kıstırırım ( gülüyorlar) 

Öznur Tugay: Evet, seven kıskanır. Bizimki tadında bir kıskançlık.

"CEMİL ÇOK İYİ BİR CERRAH" 

Cemil Tugay nasıl bir doktordu?

Öznur Tugay: Önce iş ortamında tanıdığım için kendisini Cemil gerçekten iyi bir cerrahtı. Dün az görüştüğüm bir arkadaşımla telefonda konuştum, beni arayıp 'Burun ameliyatı olmak istiyorum, araştırma yaptım hala ısrarla Cemil Tugay adı çıkıyor. Ne olur bana bir isim söyleyin' dedi. Çok iyi bir cerrahtı. İnsan olarak bir mayanın varsa, hangi işte olursanız kendi çizginizde aynı performansı gösterirsiniz. Ben bunu evde de kendisine söylüyorum. Cerrah olarak da çok iyi bir cerrahtı. Şimdi belediye başkanlığı da gerçekten çok iyi. Biz evde gece gündüz Karşıyaka konuşur bir haldeyiz. Bu işi ne kadar severek ve benimseyerek yaptığına en yakın tanık benim.

Cemil Tugay'ın hem eşi aynı zamanda da seçmenisiniz. Evde siyaset konuşuyor musunuz? 

Öznur Tugay: Evde siyaset dışında en fazla 5 dakika konuşuyoruz, onun dışında hep siyaset konuşuyoruz. Bu iş yaşayan bir iş. 'Saat 5 oldu, evime gidiyorum, artık iş işte kasın' diyebileceğiniz bir iş değil. İlk başta aslında bunu hayal etmemiştik, sistemi de bilmediğimiz için yaşadığımızda bu dinamiği anladık. Sürekli konuşuyoruz, ben tabi ki seçmen olarak eleştirileri mi de yapıyorum. Seçme gözüyle isteyebileceklerimi aktarıyorum. Evde sürekli konu başlıkları gündemde.

İyi bir cerrahken neden belediye başkanı oldunuz?

Cemil Tugay: Ben partiye üye olurken belediye başkanı olmayı hayal etmedim. Katkı vermek niyetindeydim. Gerçekten iyi bir mesleğim ve iyi bir yaşantım olduğu için onu bırakıp başka bir şey yapayım diye düşünmedim. Belediye Başkanı olmamla ilgili bir teklif geldi, ben de 'Hayır' dersem kendimle çelişirdim. Çünkü bir şeyler yapmak için siyasetle ilgilendim. Bir de 'Sen olmazsan başka biri olur ve başarısız olursa kendini suçlarsın' dediler. Doğruydu, öyle bir durum vardı, o yüzden 'Hayır' demedim. Biraz kadere bıraktım, kendi haline bıraktım, olacağı varmış ve oldu.  

"ÜLKE İÇİN BİR ŞEY YAPMAK İSTİYORDU"

Öznur Tugay: Yıllar önce, Cemil partiye üye olduğunda başladı hikaye. 'Ben bu ülke için bir şeyler yapmak istiyorum. Evet, iyi bir işim var, bunun getirdiği ekonomik sistem var. Beni bu işe ikna eden elimdeki en önemli veri, bu işe başladığı anda bu ülke için bir vatandaş olarak bir şeyler yapmak istediğini yıllardır dinliyorum, gözlemliyorum. Bir sürü çalışması oldu, onların hepsini takip ettim. Böyle bir duruma geldiğinde ki; bu bizim için sürpriz oldu; herkes belki hayatında bir sayfa çevirdi ama biz aldık defteri kapattık, rafa kaldırdık ve yeni bir defter açtık. Bambaşka bir hayattan bambaşka bir düzene geçtik. Çok iyi niyetle anlattığı bir sürü şey dinledim ülke bazında, ben de 'Ben seni senelerdir dinliyorum, bu işi yapmazsan üzülürsün, ben yanındayım' dedim. Evlilik dediğiniz şey bir plan çerçevesinde yürümüyor. Değişen şeyler var ve siz o dinamikler karşısında aynı noktada aynı insan olarak el ele durmak zorundasınız. Ben pozitif bakmaya çalışıyorum durumlara, 'Sağlık olsun, şansımıza ne gelirse onu yaşayacağız' dedim, bugün de aynı şeyi düşünüyorum.  

"EŞİM HEP DESTEK OLDU" 

Eşiniz bu süreçte nasıl katkı verdi? 

Cemil Tugay: Konuştuk, olumlu ve olumsuz taraflarını. Eşim nötr kaldı ama çocuklarım karşı çıktılar. Onları biraz kandırdım sanırım; 'Doktorken ben 8-9'dan önce gelemiyorum eve, belediye başkanı olunca mesai bitecek ve eve geleceğim' dedim. 'İnanmıyoruz buna' dediler ama izin istedim çocuklardan, izin verdiler. Biraz tartışmalı bir süreç oldu, birkaç konuştuk. O günden bugüne hep destek oldu eşim. Hiçbir zaman beni yalnız bırakmadı, ben yardıma ihtiyacım olduğunu söylediğim zaman yardım etti, iyi niyetle, çok fazla kimsenin gözüne de batmadan çok destek oldu ve başardı bunu. Güzel bir şey yaptık. 

Cemil Tugay siyasete girmeden önce siyasete ilgi duyuyor muydunuz? 

Öznur Tugay: Normal bilinçli bir vatandaş olarak gündemi takip etmek, gelişmeleri anlamaya çalışmak ve yorum alanı oluşturmak... 

Cemil Tugay: Aynı zamanda partiye üye olduk. 

Öznur Tugay: Evet, ben de partinin eski bir üyesiyim ama görev almadım. Kızımız da küçüktü ama takip ediyorum sürekli, gündem nedir, nereye doğru gidiyor. Zaten bir çocuğunuz varsa gelecek kaygınız var, bu da yaşadığınız lokasyondaki gelişmeleri otomatikman takip etmenizi sağlıyor. 

"KARŞIYAKA'DA ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR İHMAL EDİLMİŞTİ"  

Karşıyaka'da hayata geçirdiğiniz projelerde eşinizin payı nedir? Mesela kadınlara yönelik projeler kapsamında fikir veriyor mu? 

Cemil Tugay: Kadınlarla ilgili Karşıyaka aktif bir kent. Ben var olanı devam ettirdim, ettiriyorum. Çocuklar ve yaşlılar ihmal edilmiş gruplardı. Çocuklarla ilgili hassasiyetim tabi ki kendi çocuklarımızdan, onları büyütürken yaşadığımız eksikliklerden geliyor. Çocukların yeterli oyun alanı, aktivite alanı olmaması, sosyalleşme açısından yeterli imkanları yoktu. Yurtdışına gittiğimiz her zaman oralarda olan biz de olmayan şeyleri gördükçe üzüldük, hayıflandık. Yaşlılarla ilgili olan konu da biraz pandemi döneminde ortaya çıktı aslında. Ben bu kadar net olarak yaşlıların ayrımcılığa uğradığını, yalnız bırakıldığını fark etmemiştim. Pandemi döneminde yalnız yaşayan pek çok yaşlı ile temas edince, onların ne kadar zor şartlarda hayatını sürdürmeye çalıştığını anladık ve sonra bu sayının çok büyük olduğunu gördük ve yaşlılarla ilgili çalışma yapmaya başladık. Gençler de var ama gençler daha zor bir grup. Tam ulaşamadık diye düşünüyorum. Biraz daha çalışmamız lazım o konuda. 

Öznur Tugay: Kitlenin zırhıyla alakalı bir durum bu. 

Cemil Tugay: Gençler siyasete inanmıyorlar, farklı bir tarz istiyorlar. Ben ne istediklerini biliyorum ama henüz tam olarak ulaşamadık. 

Öznur Tugay: Cemil kadın ve çocukla ilgili konularda benden destek almıyor aslında ben sisteme dahil olmaya çalışıyorum. Bir gönüllü olarak... Buradaki "Had" olayını ben çok korumaya çalışıyorum. Sonuçta belediye çok büyük, sistemli bir yapı ve ciddi bir ekiple yürüyor. Başkan eşi dediğiniz hem her yerde hem hiçbir yerde olan bir durum. Birçok çalışmaya ben gönüllü olarak destek vermek istiyorum yoksa benim fikrimle yürüyen bir şey yok zaten. Tabi ki küçük ufak tefek şeylerde 'Burası böyle olmalı' diye fikir beyan ediyorum. Evliliğimizin dinamiğinden kaynaklı benim sözüme değer verir, bunun biraz yansıması oluyor, onun dışında sistem zaten kendi güzel bir şekilde yürüyor. 

Cemil Tugay'ın en beğendiğiniz projesi nedir? 

Öznur Tugay: İklim değişikliği ve çevre ile ilgili ciddi bir çabası var. Bunu çok takdir ediyorum. Son dönemin en büyük gerçekliği çevre ve iklim değişikliği. O alandaki çabasını çok anlamlı buluyorum. Gelecek günlerde bizler bir noktaya getirdik yaşamımızı ama çocuklarımız için dünyanın gidişatı bir yerde çok zor durumda kalacak. Bunun aslında kaygısıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor. En beğendiğim şu anda bu. Dönem başladığından beri zaten kendisi çok vizyonlu bir insandır, bunu çok iyi yansıttı, başkanlığına iyi entegre etti. En beğendiğim ise son dönemde çevre aksiyonları. 

Cemil Tugay "Bir dönem daha varım" demişti, siz de bunu destekliyor musunuz? 

Öznur Tugay: Yol bizi nereye götürürse, sonuçta kriterlerim sağlıklı, bir arada olmak, ağız tadıyla bir arada olmak. Güzel işler yapmak istiyor, kendisi ne karar verirse ben de buna saygı göstereceğim.