Güzelbahçe Atatürk Kültür Merkezi Tuncel Kurtiz Salonunda gerçekleşen panele CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Çağlayan Bilgen, Ak Parti İlçe Başkanı Saime Uz, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Meclis üyeler, STK başkan ve temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. GÜLDER Başkanı Dr. Tuğrul Şahbaz moderatörlüğünde yapılan panelde ilk konuşmayı TMOBB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Tevfik Türk yaptı. Türk, “Ziraat Mühendisleri Odası kurulduğu andan itibaren tarım alanları üzerine sürekli mücadele içerisindeyiz. Çünkü bu son 5-10 ya da 20 yılın sorunu değil uzun zamandan beri ne zaman bir şey yapılmak istense tarım alanları içerisine yapılmak isteniyor.  Neden buralarda yapılmak isteniyor? Çok basit; birincisi işletme maliyetleri, yapım maliyetleri düz alanda yapılması rahat olduğu için. İkincisi ne işletme yaparsanız yapın ev olur, sanayi işletmesi vb. etrafınıza baktığınız zaman zeytin ağaçlarını görmek, etrafta güzel bir vadi görmek bunlarla iç içe olmak hepimizin istediği şeylerden biri. Tabi durum böyle olunca tarım alanları ciddi bir tehdit altına giriyor. Geniş bir alanda tarımsal arazimiz var. Ama bir o kadar da tarımsal potansiyeli olamayan alanlarımız var. Bu alana uygulanacak pistin buraya ne kadar zararı olacak, nasıl bir alanda etkisi olacak bunu görüp tartışmamız gerekiyor” dedi. 

‘Doğal sit alanına yapılması yanlış’
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi 2.Başkanı Uğur Bayrak ise “Burası doğal sit alanı. Yetkili olan Bakanlık birçok alanda olduğu gibi bu alanda da değişiklikler yapmış.  Ancak bu yapılan analizler bilimsel verileri taşımıyor. Burası sit alanı olduğu için koruma amaçlı imar planı olması gerekiyor. Yönetmeliğe göre koruma amaçlı imar planı bir ekiple yapılması gerekiyor. Ekip başı şehir plancısı olmak kaydıyla sitin statüsüne göre mimar, arkeolog, peyzaj mimarı vb. meslek kollarından, alanın niteliğine göre uzmanlar belirlenir. Go-Kart imar planı ile ilgili şehir plancısı, ziraat mühendisi ve bir peyzaj mimarı olmak üzere üç görevli var. Bakanlık bu üç meslek kuruluşundan ekibi yeterli görmüş. Ancak burada halk sağlığı ile ilgili kirliliği ve gürültüyü ölçebilecek ekipte her hangi bir uzman yok. Olması gereken bir çevre mühendisi de yok. Planın önemli sıkıntılarından birisi.1/100.000 ölçekte burası tarım alanı olarak görülüyor. Bu planın hedefleri arasında ekolojik dengeyi bozacak olası engellerin aynı zamanda doğal, kültürel, sosyal ve ekonomik değerleri korumak ve geliştirmek bu planın hedefleri arasında görülüyor. Yapılan planda sit alanın koruma kararları mevcut. Burası bir tarım alanıysa siz alt ölçekli planda tarım kullanımlı bir plan yapabilirsiniz. Madde çok açık ortada. Bu plan şu anda yürürlükte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın web sitesinde de var herkes bu plana ulaşabilir ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda bu planı onaylayan memurlar ve idareciler, siyasetçiler, bürokratlar her kimse onlar yıllardır burada var olan kendi yazdıkları raporu bir bütün dedikleri ve kanunla eş değer olan maddeleri görmemişlerdir” dedi.

‘Halk sağlığı için riskli’
İzmir Tabip Odası Çevre Komisyon Başkanı ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ahmet Soysal, “ Gelişmiş ülkelerde kentin imar planı günlük olarak değişmez; bizim kentlerimizde de değiştirilmemeli bir sabah kalktığımızda ne kentin ortasında gökdelen, ne de şehrin uydusunda Go-Kart görmemeliyiz. Go-Kart yapılırsa ne olur? Yoğunluk artışı olacak. İnsanların bölgedeki yoğunluğu ve hareketliliği artacak. Emsal gösterilerek bölgeye yeni yoğunluk artırıcı tesisler yapılmasının önü açılacak. Artan trafiğe bağlı bölgesel hava kirliliği artacak, çünkü pist yapılmak istenen bölge binek araç trafiği ile ulaşılabilecek. Bölgesel hava kirliliği sadece insanları değil, bölgedeki tüm yeşil doku ve tarım alanlarını olumsuz etkileyecek. Gürültü kirliliği ortaya çıkacak. Bölgede insan dışı canlılarda yok olacak. Dünya Sağlık Örgütü kentleri bu kargaşadan kurtarmak için ‘sağlıklı kentler ağı’ projesi geliştirdi. Amacı daha yaşanılabilir kentler yaratmak, hava kirliliğiyle mücadele, yeterli yeşil alan ve su olan kentler, tarihi dokunun korunması, tarihi dokulara restore ederek kent yaşamına katılması. Gürültü deyip geçiyoruz aslında gürültü çok büyük bir halk sağlığı sorunu. Canlıları rahatsız eden her türlü ses; gürültü olarak tanımlanır. Duyma kayıplarına neden olur. Duyma kayıpları yavaş gelişiyor. Farkına varıldığı zaman genellikle sağaltımı mümkün olmuyor. Duyma kaybının yanında KVS hastalıklarına, hiper tansiyona, uyku bozukluklarına neden olduğuna dair çok sayıda yayın var” dedi.


İmar planı nelere rağmen yapılıyor

Yapılmaması için birçok yasal düzenleme olmasına rağmen neden yapıldığını aktaran Go-Kart Pisti Davası Avukatı Berna Babaoğlu Ulutaş, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Güzelbahçe Belediye Başkanlığı’nın yapmamasına rağmen imar planı, yerel yönetimin iradesi dışında Bakanlık düzeyinde İzmir halkına Güzelbahçe halkına dayatılıyor. Doğal sit alanlarının tarım alanlarının bozulması dayatılıyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı Anayasaya rağmen bu imar planını değiştiriyor. Anayasa’nın 17. 40. Maddeleri bununla ilgili gerekli hükümleri belirliyor, çevre ve yaşama hakkının öneminden yola çıkılarak Anayasaya konmuş maddeler bulunmaktadır. Bakanlık bu imar değişikliğine giderken her hangi bir katılım hakkı ön görmemiştir, tepeden inme, adı da koruma amaçlı imar planı denmiş enteresan isimli planı Güzelbahçelilere sormadan, Güzelbahçe’nin yerel idaresi olumsuz görüş vermişken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı olumsuz görüş vermişken bu planları onaylayıp askıya çıkarmıştır. Go-Kart pistinin ne kadar büyük bir soruna neden olacağını hayal ettiniz ki imzalar topluyorsunuz panel düzenliyorsunuz. İmar planına itirazlarınızı yapabilirsiniz. Şu an Bakanlık size başka bir imkân bırakmadı ya dava açacaksınız, ya itiraz edeceksiniz ya da Bakanlık yetkililerine mektup yazabilirsiniz. Bizde bu imar planlarının iptali için askıdan iner inmez davayı açacağız. Bu kadar yasalara aykırı şekilde yapılmış olan imar planının mahkeme sürecinde iptal olacağı inancımızda tam. Gerekli hukuki mücadelemizi yapacağız” dedi. 

‘Doğaya ve insanlara zararı var’
Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Go-Kartın yapıldığı yerin doğru bir yer olmadığını, doğaya ve insanlara zarar verecek bir konumda olduğunu söyledi. Başkan İnce, “ Biz Güzelbahçe’de yapılacak yatırımlara ve Güzelbahçe’nin gelişimi için her türlü projede varız. Fakat bu proje ne Güzelbahçe’nin gelişim ne de Güzelbahçe’ye yatırım için doğru bir proje değildir. Toplumun karşı çıktığı, toplumun kabul etmediği bir projeyi halka rağmen yapmaya çalışıyorsanız bu o halkı yok saymaktır. Go-Kartın yapılması düşünülen alanın doğanın kalbine bir hançer gibi saplanacağını ve oradaki doğal yapıya zarar vereceğini, hem insanlar hem de o ortamda yaşayan hayvanlar için büyük bir tahribata yol açacağını biliyoruz. Plan Bakanlık tarafından onaylanmış, askıya çıkmış. Biz İzmir Çevre İl Müdürlüğü’ne itirazımızı yapacağız. İtirazımız kabul edilmezse hukukun bize verdiği haklarımızı kullanacağız. Go-Kart yapılması gereken bir şey midir? Yapılmalıdır fakat bunun yeri Güzelbahçe değildir. Şu anda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve benim seçim çalışmamda yer alan ‘Yelki Rekreasyon Alanı’ için bir proje yarışması başlatıldı. Bisiklet ve zeytin rotasının kesişiminde bulunan özel nitelikli alanın korunarak oliVelo Ekolojik Ortak Yaşam Alanı’na dönüştürülmesi için tasarım yarışması açıldı. Türkiye’de ilk bisiklet ağına dahil olan İzmir, burada yapılacak projeyle insanların bisikletiyle doğanın içinde spor yapabilecekleri bir alan yaratılacak. İnsanlar doğal yaşam ortamında, doğayla iç içe keyifli zama geçirebilecek. Biz bur da doğaya karşı bir şey yapmıyor tam tersi doğayı korumak için bir proje geliştiriyoruz. Umarım bu yanlıştan kısa sürede dönülür” diye konuştu.

Panele katılan Karting Kulübü Başkanı ve Güzelbahçe Go-Kart Pisti girişimcisi Mehmet Yaman’da Go-Kart pistinin doğaya zarar vermeyeceğini, gerekli önlemleri alacaklarını, ticari amaçlı değil sportif amaçlı bir girişim olduğunu söyledi.
Panel sonrasında vatandaşlar Güzelbahçe Kaymakamlığı'na giderek itiraz dilekçelerini vererek askıda olan imar planına itirazlarını yaptılar.