Halil İbrahim GÜLER/GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleşen Kasım ayının son belediye meclis toplantısında İZSU Genel Müdürlüğü ve ESHOT Genel Müdürlüğü’nün ardından kurumun 2020 yılına ait bütçesi karara bağlandı. 7,9 milyar lira tutarındaki bütçe AK Parti’den gelen ret oylarına karşın oy çokluğuyla kabul edildi. Bütçede en dikkat çeken nokta ise, 2020 yılında belediye yatırımlarında kullanılması planlanan 650 milyon liralık kredi tutarı oldu.

ÖZUSLU’DAN İŞSZİLİK ÇIKIŞI
Oturumda belediye bütçesine yonelik konuşan ve 2020 yılında hayata geçirilecek projeleri özetleyen CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, “Kasım ayındaki bütçe maratonumuzun son gününe geldik. 2020 yılına ait bütçe görüşmelerini tamamlayacağız. Konu bütçe ve Büyükşehir olunca yaşadığımız ile mahsus bir şey konuşmuyoruz. Bu ülkede ekonomi anlamında ne oluyorsa sonuçta İzmir ve Büyükşehir Belediyesi de olumlu ya da olumsuz şekilde etkileniyor. Ülkemize bakınca her şey çok iyi diyemiyoruz. İşsizlik artarak bugün 4 milyon 600 binlere ulaştı. Yüzde 14 oranına ulaşan bir işsizlikten bahsediyoruz. Her üç gençten birinin işsiz olduğunu söyleyebiliriz. Bu gerçekleri yaşıyoruz. Bu bizim bir gerçeğimiz. İşsizliğin tek başına bir rakam olarak söylenmesi kolay gelebilir ama cebinde parası olmadığı için intihar eden insanın halini ne anlatabilir? Ölüm kadar gerçeği gözümüze sokan ne olabilir? Dört kardeş siyanür içerek intihar ediyor. Bunlar ülkenin gerçeği. Bunlar olmadan bu ülkede ekonomi ve bütçe konuşmak ülkeye ve İzmir’e haksızlık olur. Hazine yüzde 20 ile borçlanırken, enflasyonu yüzde 9 ilan ettiniz. O zaman neden yüzde 9 ile borçlanmıyorsun kardeşim? 2002 yılından bu zamana baktığımızda küresel ekonominin imkanlarından faydalanıp ilerlemeyle övünenler olmuştur bugün dış borç stokumuz yüzde 350 artarak 450 milyar doları aştı. Merkezi hükümetin borç stoku bugün yüzde 440 artarak 1 trilyonu aştı. Venezüella, Arjantin gibi ülkelerin arasında biz de varız. Bütçemizi şikayet ederek değil, İzmirlilere hizmet edecek şekilde yaptık. Vatandaşımızın alım gücünün düşmesi yoksullaşmayı da beraberinde getiriyor. Bu ülkenin ve hepimizin bununla mücadele etmesi, bu gerçekle yüzleşmesi gerekiyor. 2002 yılında mazot 1,3 lira iken bugün 6,65 lira. Ekonomi küçülüyor. İşsizlik var. Enflasyon var. Bütçe açığı bu hükümetin hedef olarak gösterdiği AB’nin yüzde 3’lük standardının üzerinde. Yıl sonuna kadar ülkemizin bütçe açığı 125 milyar TL’ye çıkacak. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir şey oldu. Merkez Bankası rezervleri bu ülkenin güvencesi, kefen parasıdır. 45 milyar TL’yi Hazine marifeti ile kullanıma soktunuz. Bu ülkenin bütçe açığını kapatmak için. Biz bu ortamda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesini yaptık. Biz bütçeyi yaparken halkımızdan güç alıyoruz. Borç alıyoruz, çünkü yatırım yapmak, güçlenmek, İzmir’i dünya kenti yapmak istiyoruz. Bütçemizde geçen yıla göre yüzde 32’lik bir artış var. Bütçenin yüzde 47’si sermaye yatırımlarına ayrılmış. Bütçemizdeki ilk on projemiz ulaşım projeleri. Gelecek yıl Çiğli Tramvayı için 97 milyon lira, Buca Metrosu için 100 milyon lira, Narlıdere Metrosu için de 450 milyon lira ayrılmış durumda. Bu projeleri Antalya’da, Ankara’da, İstanbul’da, Bursa’da, Gaziantep’te kim yapıyor? Merkezi hükümet neden burada yapmıyor? İzmir’de biz yapıyoruz. Yapacağız, çünkü vatandaşa hizmet etmek istiyoruz. Kaynağı da bulacağız, borçlanacağız ve yatırım yapacağız” ifadelerini kullandı.

AK PARTİLİ HIZAL’DAN SERT ELEŞTİRİLER

Mecliste söz alan ve bütçeye dair eleştirilerini sunan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise şunları kaydetti: “Anlatacak bir şey bulamazsanız meseleyi farklı yerlere taşıyabilirsiniz. Ben burada anlatacak bir şey bulamasaydım, Fenerbahçe-Galatasaray maçını anlatırdım. İzmir genç işsizlik oranında en yüksek kentti, bunu söylemediniz. Bunun nedeni olarak İzmir’e yatırımcıların gelmediğinden bahsedilmedi. Dünyaca ünlü bir firma Manisa’ya yatırım yapıyor ama İzmir’e gelmiyor. Hiç mi belediyenin suçu yok? Yerel yöneticilerin bu konuda hiç mi kabahati yok? Türkiye’de organizasyonu yapılması düşünülen Avrupa Futbol Turnuvası Almanya’ya gitti. Türkiye’de yapılsaydı, aday iller arasında İzmir olmayacaktı. Bunun sebebi ekonomik gerekçeler mi? Bunun sebebi uzun yılardır bu şehri yöneten zihniyetin esasında bu kente gereken yatırımları yapmamasıydı. Biz AK Parti grubu olarak meclisin açıldığı gün nerede duruyorsak bugün de aynı yerde duruyoruz. İzmir’in lehine yapılacak her türlü iş ve işlemlerde yanınızdayız, aleyhinde olacak her şeyde ise karşınızdayız. Sırf muhalefet olsun diye muhalefet yapmadık. Birçok kararda hata yapıyorsunuz dedik. İZTAV’da yanlış yapıyorsunuz dedik, kardeşinizin orada olması siyasi etik açısından doğru değil dedik, görevinden istifa etti. Belediyenin misyon ve vizyon tabelasında yazanları yapabiliyor musunuz? Belediye demek, yeşil, alan yol, park, altyapı, kültür, sanat, kadın, insan demek. Bunların tamamına Büyükşehir Belediyesi yeterince katkı koyabiliyor mu? Önce sorunları önümüze koymamız gerekiyor. Sorunları stratejik planda gördük. Vatandaş İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden ne bekliyor, gördük. Vatandaş, altyapı, yol, otopark, trafik, kentsel dönüşüm, planlama, asfaltlama bekliyor. İzmirli birçok sorunun ortadan kaldırılmasını bekliyor. Bu yapısal sorunların ortadan kaldırılması için neler yapıldı? “Yeni bir yönetimiz, elimizde sihirli bir değnek yok” dediniz. Belediyeler sihirli değnek ile değil akılla yönetilir. Bizden önceki yönetimin bütçesiyle hareket ettik diyebilirsiniz. Altınyol’da üç şeritli yolu dört şeride çıkartalım dediniz, üç ayda bitecek yol altı ayda bitti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2020 yılındaki bütçe açığı 1,5 milyar lira. Diğer borçlarla birlikte toplam 6 milyar lirayı aşan bir borcu var. Sadece bu yıl 3 milyar lira borç yapılacak. Bu yıla kadar bütçe açığı ortalaması 750 milyon lira. Eğer bu yıl bu kadar bütçe açığı varsa, İzmir’deki yapısal sorunlar ortadan kaldırılacak dedim ve heyecanlandım. Bütçeye derinlemesine baktığımızda, geçen yıl ile çok ciddi bir fark yoktu ve karamsarlığa kapıldık. Performans programında 2019’da ne varsa, 2020’de de aynı şeyler var. Bütçenin 950 milyon lirası ulaşım yollarının bakım onarımına ayrılacak tutar. Herhalde otopark sorunu yaşamayan hiçbir İzmirli yok. 50 milyon lira ile bu kentteki otopark sorunu çözülmez. İzmir’in her yerine masal evleri yapacağız dediniz, yeni masal evlerine ayrılan toplam pay 250 bin lira. Bu parayla herhalde masal evinin bir tanesi yarım yamalak yapılır. Kadın danışma merkezleri için ayrılan para 1 milyon 250 bin lira, toplumsal cinsiyet eşitliği faaliyetleri için 3 milyon 436 bin lira. Elbette ki yapılanları eleştirmeyeceğiz. Yapılanlara teşekkürlerimizi sunacağız. Harmandalı’daki çöp tesisi yapılınca İzmir’in çöp sorunu bitmedi. Bergama’nın, Kiraz’ın, Tire’nin, Ödemiş’in çöp sorunu bitmedi. Bazı reklam ajanslarına “Tarıma destek veriyoruz” diye tweet attırınca olmuyor. Kiraz’da çöplerden dolayı tarım arazileri nasıl kirleniyor, isterseniz gidelim birlikte görelim. Gelir bütçesinde bu yıl 500 milyon liraya yakın bir mal satışı konmuş. Miras en kolay satılan maldır. Seferihisar daha küçük ölçekli şirin bir ilçemizdi. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi herkesin izlediği bir büyükşehir belediyesi. Satış konusunda Seferihisar’daki alışkanlıkların devam etmemesini diliyorum. Umarız seyyar makam aracıyla gidilen mahalle sayısı, başkanın gittiği yurt dışı ülke sayısından fazla olur” diye konuştu.

HIZAL’IN O SÖZLERİ MECLİS’TE TARTIŞMA ÇIKARDI
Hızal’ın Başkan Soyer’e yönelik  “Hani bazı çocuklar oyuncaklardan çabuk sıkılırlar”  benzetmesi yapması üzerine mecliste CHP’li meclis üyelerinin bulunduğu sıralarda uğultu çıktı. Hızal ise, “Ben bu ifadeyi kullanırken yanlış anlamayın anlamında söyledim. Kötü manada kullanmadım başkanı çocuklaştırma anlamında söylemedim. Performans programı İzmirlilerin beklentilerini karşılar yönde olmadığını düşünüyorum bu nedenle AK Parti Grubu adına olumsuz oy kullanacağımı belirtiyorum” dedi.

KÖKKILINÇ’DAN AK PARTİ CEVAP
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç,  AK Partili Hızal’ın eleştirilerine de yanıt verdi. CHP’li Kökkılınç, “Daha saygılı bir üslupla hareket etmesini beklemek en büyük hakkımız. Lütfen saygıda kusur etmeyelim, saygılı bir üslupla düşüncelerimizi dile getirelim. 2014’ten beri Halkapınar Otogar Metrosu Ulaştırma Bakanlığının yatırım programında var, 5 yıldır ihalesi yapılmadı. 2002 yılında beri yapılan yatırımlar diğer illerle kıyaslandığında İzmir ilk 3’te bile değil. Gecekondular 2981 sayılı yasayla vatandaşın müracaatıyla imar affına girmişse yıkma şansınız yok, yıkamadığınız yeri güzelleştirmek zorundasınız, ya da belediyenin yetkisini arttırmak zorundasınız. Kamuda istikrar esastır. Performans programında geçmişten gelen projelerin yeniden yer aldığın görüyoruz dediniz, tabi ki 5 yıl boyunca geçmişten gelen projeleri devam ettireceğiz. Buca Metrosu’nun onayı 10 yıl gecikti, tramvay 3 yıl gecikti. Geçmiş dönemde ne yarım kalmışsa bu dönem de üstüne ekleyerek devam edecektir. Merkezi Hükümetin 125 milyar bütçe açığı var, bu açık küçülen ekonomiden kaynaklanmaktadır. İzmir’in bütçe açığı her kaleme her daim zam yapmamasından ileri gelmektedir. Bakım onarım kalemleri yatırım kalemleridir. Otopark sorununun İzmir’e yayılan raylı sistemle çözülmesi öngörülmektedir.  Diğer büyük kentler merkezi hükümetle aynı partiden olduğu için ciddi destek almıştır ama İzmir kendi başına yapmıştır. Seyyar makamla 30 ilçeye gidilecek. Bu da bir süreç gerektiriyor. Şuana kadar olan oran çok iyi bir orandır. Büyükşehir belediye başkanının yurt içinde ve yurt dışında bir sürü görevi vardır. Ayrıca eklemek istiyorum; Lojman satışı nedeni merkezi hükümetin genelgesidir. Bunlar bizim kararımız değil, hükümet kararıyla satılacaktır. Uluslararası kredi kuruluşlarında büyükşehrimizin kredi nota hala AAA olarak devam etmektedir. Notumuz devletimizin kredi notunun çok üstündedir. Biz bu sayede Buca ve Narlıdere metrosu için para bulabiliyoruz” diye konuştu.

SOYER’DEN ‘ŞATO’  İSYANI
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe Başkan Tunç Soyer’in Varyant’ta bulunan şato adı verilen konuta taşınmasına ilişkin eleştiride bulundu. Boztepe’nin “Başkanımızın 8 ayda yaptığı ilk iş şatoya taşınmak oldu’ ifadeleri üzerine Soyer araya girerek “Hüsnü Beyciğim ne şatosu Allah aşkına… Yapmayın lütfen. Adından başka neresi şato… Üç oda bir salon” dedi.

AZİZ BEY BURADA YOK, SİZİN VİCDANINIZA BIRAKIYORUM
AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan’ın, toplantıda CHP’li meclis üyelerin merkezi iktidarın İzmir’e yatırım yapmadığı yönündeki eleştirilerine, Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, İzmir’e TOKİ’yi sokmayacağı yönündeki açıklaması ve Konak Tünelleri’nin yapıldığı dönemde Konak Belediyesi’nin buna dava açtığını, yatırımlara belediye eliyle karşı çıkıldığını söyleyerek karşılık verdi. Bunun üzerine araya giren Soyer, “Çok özür diliyorum. Aziz Bey burada yok. O nedenle cevap hakkı da yok. Durumu sizin vicdanınıza bırakıyorum” dedi.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ RANTA VE ŞAİBEYE PİRİM VERMEYEN BİR BELEDİYE
Başkam Soyer, “Demokratik olgunlukla 6 saat geçirdik. Yapılan değerlendirmelerin her biri ayrı ayrı değerli ve hepsinden yararlanacağız. Hazırladığım uzunca bir konuşma vardı, onu yapmayacağım. İzmir Büyükşehir Belediyesi ranta ve şaibeye pirim vermeyen bir belediye. Geçmişten beri bu böyledir. Bugünkü tartışmalar sırasında ne rant ne şaibe konuşulmadı. Bu çok gurur verici bir şey. Hepimizi büyüten ve çoğaltan katkılardı” dedi.

YURT DIŞINA ÇIKMASAM BANA ‘ÇIK’ DEMENİZ LAZIM!
Soyer, şunları söyledi:

"Küçük bir serzenişi paylaşayım; hiçbir meclis üyesi diğeriyle ilgili bir şey söylemiyor, kinaye yok ama benimle ilgili vardı. Ben de 2 çocuk babası ve aile babasıyım. Mütevazi bir hayatımız var. ‘Şatoya taşındığı ilk iş olarak’ dedi Hüsnü Bey. Böyle bir şey olmadığını siz de biliyorsunuz. Orada dijital bir kütüphane kuruldu. Bunun dile getirilmesi ve lüks düşkünü başkan iması yapılması hoş değil. ‘Çocukça hevesler yapıyor ve bunlardan çabuk sıkılıyor’ dedi Özgür Bey. Ben her sabah bisikletle gidiyorum. 8 ay içinde 3 ya da 4’tür belediyeyle gitmediğimin sayısı. Çocukluğu hakaret kabul etmiyorum, çocukluk güzeldir ama arkasındaki ima ve şımarıklık yapan başkan algısı hoş değil. Sürekli yurt dışına çıkan başkan algısı sürekli dile getiriliyor. Biz İzmir’i dünya markası yapmak istiyoruz. Oturduğunuz yerden yapamazsınız. Gitmek, çıkmak zorundasınız. Yapmadığım zaman bana ‘çık’ demeniz lazım” 

BU DA BEN DEĞİLİM!

Soyer, “Ben bayılmıyorum. 1 gece kalıp haldır haldır geri dönmeye, uçaklarda beklemeye… Bugüne kadar yapılmamış. Bu kent dünya kenti olmak istediğini anlatmamış. Elinde ne varsa satma alışkanlığı olan belediye başkanı algısı. Bu da ben değilim. Çok güzel bir şey söylediniz az önce. ‘Bize bu millet muhalefet görevi verdi’ dediniz. ‘Bana oy verenlerin değil İzmir’in muhalefetini yapıyorum’ dediniz. Ben de tüm İzmir’in iktidarını yapıyorum. O ben değilim. Yüzde 58 öyle olmadığım için oy verdi. Biz 2025’e de 2030 EXPO’suna da talibiz. Kentler taliptir ama ülkelere verilir. Emin olun o ben değilim. Biz el ele verirsek o EXPO’yu da alır bu şehre getiririz ve bu şehir dünya kenti olur ve uçururuz. Çizdiğiniz, ima edilen profildeki başkanınız böyle bir adam değil, bundan emin olabilirsiniz. Canla başla çalışan, bu kente kendini aşkla bağlı hisseden ve tek tek her birinize inanan ve değer veren bir başkanınız var. Hayatım boyunca yaptığım en iyi şey empati kurmaktır. En iyi siyasetçi empati yapandır diye düşünüyorum. Zihniyet sözcüğü… Bu sözcüğü kullanmadan derdimizi ifade etmemiz daha doğru olur. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bütçesi çok daha iyi de olabilir. Kaynak yaratabiliriz ama el ele verirsek olur. İzmir’i birlikte güçlendireceğimize inanıyorum. Arkamızda çok güçlü bir bürokrasi var. 400 yılla yargılanmış, büyük, sonradan suçsuzluğu kanıtlanmış ve çok şükür ki dersler çıkarılmış, sahip çıkılması gereken bir bürokrasimiz var” dedi.