Halil İbrahim GÜLER / GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü’nün 2020 Yılı Faaliyet Raporu ve 2020 Mali Yılı Bütçesinin Kesin Hesapları ile Bilançosu görüşüldü. Bütçe ve kesin hesap oy çokluğuyla kabul edildi.

2020 YILI GİDER BÜTÇESİ: 2 MİLYAR 50 MİLYON TL
İZSU’nun 2020 yılı için öngörülen gelir bütçesi 1 milyar 890 milyon 747 bin TL iken gerçekleşen gelir bütçesinin 2 milyar 70 milyon 647 bin TL olduğu belirtildi. 2020 yılı için öngörülen gider bütçesi 2 milyar 989 milyon 481 bin TL iken gerçekleşen gider bütçesinin 2 milyar 50 milyon 809 bin TL olduğu ifade edildi. 

KİRAZ’DA SU SIKINTISI YAŞATMAYACAĞIZ
Kente yaşanan su sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, “Hakikaten Kiraz en büyük sıkıntılarının yaşandığı ilçelerden biriydi. İletim ve su hatları şebekeyle ilgili ihaleler tamamlandı. Şuana kadar 27 kuyu açtık. 15 tanesi daha açılıyor. 250-300 metreye inen kuyular. Böylelikle Kiraz’da bu yaz su sıkıntısı yaşatmayacağız. Ayrıca Yeni ileri biyolojik tesisin çalışmaları devam ediyor. Üstelik bu tesisten çıkan suyu tarımsal sulamada da kullanabileceğiz. Selçuklu ile ilgili de arıtma tesisi önümüzdeki yıl başında başlayacak. Buradaki mesele tarım politikasındaki eksiklikler nedeniyle çıkan bir tablo. Bunu söylemde bırakmamak için bazı çalışmalar var. Bununla ilgili çalışmalarımız var. önümüzdeki 5’inde dikimini yaptığımız bazı ürünlerinin hasadını yapacağız. Alternatif yem olarak düşünüyoruz. Böylece vahşi sulamanın bir nebze aşağı çekmeye çalışacağız. Hakan Bey’in kafası çok karışık bence. Çok fazla rakam verdi ama belki buna bir netlik kazandırayım. 100 milyonluk diğer bütçesi olan 554 milyon değil, 841 milyonluk yatırım yapmış. Bu 554 milyon sadece Yatırım Daire Başkanlığı’n yaptığı yatırım. Onun dışında kanal, ishallerle birlikte 841 milyon TL’dir” dedi.

İZSU’NUN DÖRT STRATEJİK HEDEFİ 
Türkiye’de suyun yarım asrı aşkın bir süredir doğru yönetilmediğini belirten Başkan Soyer bu durumu İzmir’den başlamak üzere değiştirmeye ve suyun yönetimindeki çağdaş ilkeleri ve çözümleri şehre taşımaya kararlı olduklarını belirtti. İZSU’nun 2020-2024 stratejik planının gerçekleşebilmesi için belirlenen dört stratejik hedefi açıklayan Başkan Soyer, “Bunlardan birincisi, her bir vatandaşımızın sağlıklı suya erişimini güvence altına almak. Şu anda ve gelecekte, İzmir’de suyun eksikliğinin hissedildiği tek bir hanenin bile olmamasını sağlamak. Çok şükür ki şehrimizde İZSU sayesinde suya erişemeyen tek bir hane yok. Dahası, iklim krizi ve kuraklıkla yüzleştiğimiz bu çağda gelecek otuz yıl içinde de vatandaşlarımızın susuzluk sorunu yaşamaması için her türlü önlemi almış ve gerekli projeleri şimdiden başlatmış durumdayız. Birazdan bunların bazılarını anlatacağım. İZSU’nun ikinci stratejik hedefi, evlerimize ulaşan suyun kullanıldıktan sonra doğaya zarar vermeden toplanmasını, arıtılmasını ve yeniden kullanılmasını sağlamak. Yani atık suların temizlenerek geri dönüşümünü sağlamak. İZSU bu konuda ülkemize örnek olacak düzeyde yatırımlarını tamamlamış bir kurum. Bununla ne kadar gurur duysak az. Birazdan bu konuda gelecek nesiller için attığımız yeni ve dev adımları anlatacağım. Üçüncü hedefimiz, İzmir derelerinin ve Körfezi’nin ekosistem temelli yönetimini sağlamak ve su kalitesini yükseltmek. Yani İzmir’in biricik körfezini temizlemek. Bu konuda sorunu kökünden çözmek için bugüne kadarkinden çok başka bir yaklaşım uyguluyoruz. Attığımız adımlar, çok kısa sürede yüzülebilir körfez hedefine ulaşmamızı sağlayacak. Konuşmamın ilerleyen bölümlerinde kimi zaman körfezin kirlenmesi, kimi zamansa İzmir’in altyapı sorunu olarak dillendirilen bu konuda hazırladığımız kapsamlı planı, tüm detaylarıyla aktaracağım. Dördüncü ve son hedefimiz ise, kurumsal kapasitenin ve işleyişinin güçlendirilmesi. İZSU’nun su yönetimi konusunda dünyadaki öncü ve yenilikçi kurumlarda biri haline gelmesi. Tüm hedeflerimizde başarıya yürümek için kararlıyız” diye konuştu.

30 YILI ÖNGÖRÜYORUZ
Başkan Soyer, “Özgür Bey’in kullandığı, ‘deprem olur deprem aklımıza gelir depremle ilgili bir şey yaparız. Sel olur, selle ilgili bir şey yaparız. Sonra unuturuz’ gibi bir ifade kullandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, deprem olmadan Deprem Afet Daire Başkanlığını, pandemi olmadan Toplum Sağlığı Başkanlığını, sel felaketi olmadan İklim Daire Başkanlığını kurduk. Aklımız, selle depremle başımıza gelmedi. Bu felaketleri öngörerek çalışmalar yaptık. Şimdi de İzmir’in 30 yılını öngörüyoruz ve çalışmalarımıza devam ediyor” diye konuştu.

‘GÖRDES BARAJI, ÖNGÖRÜLEN SUYU VERMEDİ’
Gördes Barajı’nın tamamlanma tarihinden bu yana yıllık 59 milyon metreküp su taahhüdünün hiçbir zaman gerçekleşmediğini belirten Başkan Soyer, “Bunların başında Gördes Barajı’nın suyunun İzmir’e verilmesi için yapılan yatırımlar geliyor. Burada bir hatırlatma yapmakta fayda var. DSİ ile yıllık 59 milyon metreküp su alımı öngörerek Gördes Barajı’ndan şehrimize taşınmak üzere bir protokol imzalamıştık. İZSU, Gördes’ten İzmir’e suyun taşınması için zaruri olan Kavaklıdere İçme suyu Arıtma Tesisi’nin yapımını, 47 milyon TL bedel ile tamamlandı ve tesis işletmeye alındı. Gördes Barajı’ndan gelen suyun bu arıtma tesisinde arıtılarak şehre verilmesi için 14 milyon TL bedelle iletim hatları yapıldı. Ancak hepinizin bildiği gibi, DSİ tarafından inşa edilen Gördes Barajı’ndan öngörülen su miktarı hiçbir zaman İzmir’e verilemedi. Barajdan İzmir’e ilk kez su verilmeye başlanan 2011 yılında kente gelen su miktarı 11 milyon metreküp oldu. Sonraki yıl ise 14 milyon metreküp. 2013, 2014, 2015 yıllarında da 59 milyon taahhüdünün yarısına bile ulaşılamadı. Gördes Barajı’nın su tutmaması ve barajdaki su seviyesinin suyun çekilebileceği güvenli seviye sınırının altına düşmesi sonucu barajda tadilat ihtiyacı doğdu, bu sebeple üç buçuk yıl boyunca; 2015’in ikinci yarısı, 2016, 2017, 2018 yıllarında İzmir’e Gördes’ten hiç su verilmedi. 2019 yılına gelindiğinde Gördes’ten İzmir’e verilen su miktarı 4 milyon 350 bin metreküp, 2020 yılında ise 38 milyon metreküp oldu. Yani Gördes Barajı’nın tamamlanma tarihinden bu yana yıllık 59 milyon metreküp su öngörüsü hiçbir zaman gerçekleşmedi” diye konuştu.

 ‘DSİ, VERMEDİĞİ SUYUN TAHSİLATINI YAPTI’
Başkan Soyer açıklamalarını şöyle sürdürdü: DSİ 2015 yılından itibaren hiç su vermediği 3,5 yıl da dahil olmak üzere sanki bu su verilmiş gibi İZSU’dan 55 milyon 611 bin TL tahsilat yaptı. Dahası, bugünkü genel kurulda da gündeme alındığı üzere Devlet Su İşleri 2015 öncesindeki dönem için de 45 milyon TL anapara, 16 milyon TL de faiz tahsil ediyor. Gördes Barajı için DSİ’ye ödeyeceğimiz toplam 270 milyon TL, 47 milyon TL değerindeki arıtma tesisi, 14 milyon TL’lik iletim hatları ve 16 milyonluk faiz ödemesi bir araya geldiğinde; Belediyemizin bu yatırım için harcayacağı toplam miktar, tam 347 milyon liradır. Dolayısıyla bu barajdan İzmir’e temin edilmesi beklenen ve fakat henüz tam olarak verilemeyen su, kimsenin lütfu değil, İZSU’nun kendi bütçesinden ödediği bir yatırımdır.”

‘HİÇBİR HANEYİ SUSUZ BIRAKMAYACAĞIZ’
Gördes Barajı’ndan vaat edilen miktardaki su henüz alınamadığı için, İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayacak diğer yatırımlara hız verdiklerini söyleyen Başkan Tunç Soyer, “Bu kapsamda, 2 yılda 129 adet içme suyu sondaj kuyusunu İzmir’imizin hizmetine sunduk. 103 adet içme suyu sondaj kuyusunun imalat çalışmalarına ise devam ediyoruz. Bununla birlikte İzmir genelinde 53 adet deponun bakım, onarım ve yenileme işlemlerini tamamladık. Hizmete açtığımız ve imalat çalışmaları süren toplam 232 kuyunun İzmir’e sağladığı içme suyu miktarı en az yıllık 22 milyon metreküp. İzmir kent merkezimizde, önemli bir nüfusun su ihtiyacını karşılayan Halkapınar Kuyularından alınan suyun arıtıldığı Halkapınar arıtma tesisinin kapasitesini yüzde 50 artırarak 1000 lt/sn’den 1500 lt/saniyeye çıkaracak yeni ünitenin yapımı devam ediyor. Böylece İzmir’e yıllık 18 milyon metreküp kapasiteli yeni bir içme suyu kaynağı daha yaratmış oluyoruz. Çok kısa sürede şehrimize kazandırdığımız 22 milyon metreküplük kuyular ve 18 milyon metreküplük Halkapınar kaynakları, İzmir’in en önemli içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’ndan bir yılda alınan suyun yüzde 40’ına karşılık geliyor. Gördes Barajı’ndan bugüne kadar tedarik edilen suyun ise kat kat üzerinde. Özetle, İzmir’e birkaç yıl içinde Gördes Barajı’nın tamamı ve Tahtalı Barajı’nın neredeyse yarısı kadar yeni içme suyu kaynağı kazandırdık. İzmir’de hiç kimseyi ve hiçbir haneyi susuz bırakmayacağız. Suyun içilebilir olduğunu bakanlık uzmanları doğruluyor. İzmir İçme Suyu Master Planına göre, İzmir 2030 yılından sonra içme suyunun bir kısmını deniz suyundan tedarik etmek zorunda kalabilir. Bu doğrultuda, ilk yatırımımızı susuzluk riskinin en yüksek olduğu Çeşme ilçemizde yapmaya karar verdik. Çeşme’de Kara Abdullah Burnu’nda Deniz Suyu Arıtma Tesisi için çalışmalarımızı başlattık. Bu projenin 2023 yılında hizmete girmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

İÇME SUYU ÇALIŞMALARI
Yapılan içme suyu arıtma tesisleri hakkında bilgiler veren Başkan Soyer, şunları söyledi: “5 milyon TL yatırım bedeli ile imalatını tamamladığımız Karaçam içme suyu arıtma tesisimiz Bornova ilçemizin Karaçam, Kayadibi, Beşyol, Çiçekliköy ve Yakaköy mahallelerine yeni bir kaynaktan içme suyu sağlıyor. Mordoğan, artık yaz mevsiminde su sorunu yaşamayacak. 3,5 milyon TL yatırım bedeli ile imalatını tamamladığımız Mordoğan İçme Suyu Arıtma Tesisimizi işletmeye aldık. Toplam 13,5 milyon TL yatırım bedeli ile imalatına devam ettiğimiz Dikili Çandarlı İçme Suyu Arıtma Tesisi ile Çandarlı Göleti’nin içme suyunu 3 kilometrelik iletim hattı yaparak Ağustos ayı içerisinde işletmeye alıyoruz. Mordoğan gibi, Dikili Çandarlı da artık yaz mevsimlerinde susuzluk yaşamayacak. 63 lt/sn kapasiteli Karaburun Bozköy İçme Suyu Arıtma Tesisimiz ve iletim hattımızın ihalesine çıkıyoruz. Tesisi 2022 yılında işletmeye alıyoruz. Bu sayede Karaburun ilçemiz de su kapasitesi bakımından daha da güçlenecek.”

‘KAYIP KAÇAK ORANI YÜZDE 28’E DÜŞTÜ’
Kayıp kaçak oranlarının düşürülmesi için seferberlik başlattıklarını ifade eden Başkan Soyer, “Toplamda 605 kilometrenin, yani İzmir - Ankara arası kadar bir mesafelik hattın yenilenmesini sağladık. Kayıp ve kaçakları engelledik. Dikili ilçe merkezinde 35 kilometre iletim hattının ve 135 kilometre şebeke hattının yenilenmesi ile kışın 40 bin, yaz aylarında 400 bin kişinin yaşadığı ilçemizde kesintisiz ve sağlıklı su sağlamış olduk. 53 milyon TL tutarındaki yatırımımız tamamlandı. Torbalı ilçesi Ayrancılar mahallesinin 146 kilometre uzunluğundaki eskiyen içme suyu hatlarını 25 milyon TL yatırım bedeli ile yeniledik. Yine Torbalı ilçemizin özellikle merkezinde su kaçaklarının artmasına neden olan, eskiyen 270 kilometre uzunluğundaki hatların yenileme ihalesini yaptık, 120 kilometresi tamamlanan imalatların kalan kısmı devam ediyor. 7 bin 500 metreküp kapasiteli yeni bir su deposunun da yapıldığı Torbalı’da, içme suyu için 58 milyon TL yatırım gerçekleştiriyoruz. Bergama’nın muhtelif köy ve mahallelerinde eskiyen ve kaçaklara neden olan 30 kilometre içme suyu hattını ayrıca Göçbeyli Mahallesi’nin 26 kilometre uzunluğundaki tüm içme suyu hatlarını 9 milyon TL yatırım bedeli ile yeniledik. Bergama’yı 56 kilometre sağlıklı içme suyu hattına kavuşturduk. Selçuk’ta 7, Aliağa’da 12, Menemen’de 13, Beydağ’da 14, Kiraz’da 24, Tire’de 62, Ödemiş’te 42, Yarımada’da ise 35 kilometrelik içme suyu nakil hattı yenilendi. Çeşme ilçemiz, yaz nüfusunun en fazla olduğu turizm bölgemiz. Burada Ildır kuyularından gelen 42 kilometre uzunluğundaki iletim hattını yenileyerek Çeşme’nin yaz mevsimindeki su sıkıntısını ortadan kaldırdık. İlçemizde 260 kilometre şebeke hattı yenilendi. Alaçatı Merkez mahallesinde çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca Germiyan Köyiçi, Yalı Mahallesi, Reisdere mahallelerini kapsayan 85 kilometre uzunluğundaki şebeke hattımızın ihalesini yaptık, yıl sonuna kadar imalatlarını tamamlayacağız. Çeşme 1. ve 2. Etap projelerinin toplam yatırım tutarı 190 milyon TL oldu. Karareis ve Salman göletlerinden alacağımız suyun Çeşme ilçemize iletimini sağlayacak toplam 6,5 kilometre uzunluğundaki hattın da yapım ihalesine çıkıyoruz. Böylece Çeşme’ye yeni bir su kaynağı daha sağlamış olacağız. Seferihisar ilçemizde öncelikli olarak merkezde yaşanan su kaçaklarının önlenmesine yönelik şebeke yenileme ihalemizi yaptık. İşin yer teslimi yapıldı, çalışmalar başladı. Seferihisar’da toplam 249 kilometre uzunluğundaki şebekeyi yeniliyoruz. 79 milyon TL’lik yatırım yaptığımız bu çalışmayla, kış mevsiminde 48 bin, yaz aylarında 210 bin olan nüfusun su ihtiyacını karşılamış olacağız. Foça ilçemizde 29 kilometrelik iletim hattının ve 67 kilometrelik şebeke hattının yenilenmesi ile 40 yıllık şebekeden kaynaklanan kayıp kaçakların önüne geçildi. Ayrıca 5 bin metreküp kapasiteli yeni bir içme suyu deposu yapılarak ilçenin su sıkıntısını ortadan kaldırdık. 49 milyon TL tutarındaki yatırımımız tamamlanma aşamasına geldik. Foça’da kayıp kaçakları önlemeye yönelik çalışmalarımız sayesinde daha önce 9 kuyuyla ancak karşılayabildiğimiz Foça’nın içme suyu ihtiyacını şimdi 4 kuyu ile karşılıyoruz. Kayıp kaçakları en aza indirmek üzere kararlılıkla çalışan İZSU, Tarım ve Orman Bakanlığı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün 2023 için koyduğu yüzde 30 hedefini şimdiden yakalamış durumda. İzmir genelinde bugünkü kayıp kaçak oranımız yüzde 28. Hedefimiz tüm ilçelerde ve İzmir genelinde çok daha düşük seviyeleri yakalamak” açıklamalarında bulundu.

ÇUKUR MAĞDURİYETLERİNE SON
Soyer ayrıca, “Bu arada altını çizmek istediğim önemli bir detay var. İZSU, yaptığı altyapı çalışmalarının ardından doğabilecek rahatsızlıkları en kısa sürede çözmek üzere yeni bir uygulama başlattı. Bundan böyle kazılan yolların üst kaplamaları çalışma biter bitmez, proje dahilinde yapılacak. Çalışmaların yapılmasının ardından vakit kaybetmeden üst kaplamalar tamamlanacak, vatandaşlarımızın yollardaki çukurlarla ilgili mağduriyetleri hızla giderilecek” dedi.

‘93 ADET ATIK SU ARITMA TESİSİ HİZMETE AÇILACAK’
İzmir’de arıtması olmayan yerleşim kalmayacağını vurgulayan Başkan Soyer, “Bugüne kadar yapılmış olan ve yıllık 275 milyon metreküp atık su arıtan 23’ü ileri biyolojik, 67 adet atık su arıtma tesisine ilaveten 3 adet arıtma tesisinin yapımı devam ediyor.  2 tesisimizin proje çalışmaları, 7 tesisin yapım ihalesi hazırlık çalışmaları, 14 yeni tesisin ise imar planı ve izin süreçleri devam ediyor. Yani 2024 yılının sonuna kadar 93 adet atık su arıtma tesisini hizmete almış olacağız” dedi.

YÜZÜLEBİLİR KÖRFEZ HEDEFİNE ADIM ADIM
Yüzülebilir körfez hedefi için bugüne kadar öngörülenden çok daha farklı bir plan uygulamaya koyduklarını dile getiren Soyer, “Körfezi, içinden değil, sorunun kaynağından itibaren temizlemeye başladık. Bu yüzden çalışmalarımız göze pek görünmüyor olabilir. Fakat biz Buca’da, Bornova’da ve Körfez havzasının tüm bölgelerinde yıllardır bekleyen yağmur suyu ayrıştırma projeleri için kazma vurduk. Kirlilik sorununu dışarıdan kuşattık. Son iki yılda 72 kilometrelik ayrıştırma kanalı tamamlandı ve ihalesini yaptığımız 62 kilometrenin yapımına başlandı. Bu yıl ise 204 kilometrelik ayrıştırma kanalının yapımını ihale ediyoruz. Ayrıca 250 kilometre yağmur suyu hattının daha proje çalışmaları devam ediyor ve önümüzdeki sene yapım ihalesine çıkılacak. Böylelikle, 2024 yılına kadar 588 kilometre yağmursuyu ve kanalizasyon hattı ayrıştırmasını yapacağız. Süreç tamamlandığında, İzmir sel riskinden kurtulacak, arıtma tesisimizin ömrü uzayacak ve aşırı yağmurlu günlerde körfeze karışan kirlilik kaynağı ortadan kalkacak.588 kilometrelik yağmursuyu imalatlarımız tamamlandığında toplam 6 bin 825 hektarlık alanda sel baskını ihtimalini önleyeceğiz. 588 kilometre ayrıştırılması gereken yağmur suyu hattının cüzi bir kısmına karşılık gelmekle beraber, bu çalışma ile körfezin kirlilik kaynağının yüzde 70’ini tamamen ortadan kaldırmış olacağız. Bunun nedeni, yapılacak ilk 588 kilometrelik hattın körfezin asıl kirlilik kaynağını oluşturan ana omurga olması” açıklamalarında bulundu.

MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI’NA ONAY ÇAĞRISI
 Soyer konuşmasını şöyle sürdürdü: “2024’e kadar tamamlanacak projelerin toplamda 250 kilometrelik bir hattı kapsıyor. Balçova Bölgesi, Karataş Bölgesi, Bornova İkinci Etap ve Buca Şirinkapı’dan oluşan bu projeler arasında Balçova Bölgesi büyük önem taşıyor. Balçova etabını tamamladığımızda tüm bu bölgedeki kanalizasyon suları artık Çiğli’ye değil, Narlıdere’deki arıtma tesisine gidecek. Bu da Narlıdere’deki tesisimizin kapasitesinin iki kat artırılmasını gerektiriyor. İZSU bu konuyla ilgili tüm hazırlık çalışmalarını tamamlamış olmasına rağmen, Milli Savunma Bakanlığımızdan arıtmanın kapasite artışına dair nihai onayı henüz alamadık. Balçova ayrıştırma projesi İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için tarihi önem taşıyor. Çünkü Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’na yüksek kesimlerden gelen sular, birleşik sistem olması nedeniyle buradaki kollektörün kapasitesini çok zorluyor. Bu durum, yağmurlu günlerde kirliliğin körfeze zorunlu deşarjına neden oluyor. Balçova ayrıştırma projemiz sahile inen suların Çiğli Arıtma yerine Batı’daki Narlıdere’ye ulaşımını sağlayarak körfezin en büyük kirlilik kaynaklarından birini tümüyle ortadan kaldıracak. Bu nedenle tüm meclis üyelerimizin tarihi öneme sahip bu proje için Mili Savunma Bakanlığımızdan gerekli onayın alınması konusunda desteklerini bekliyoruz.”

 ‘GÖRÜNTÜLER MALDİVLER’DEN DEĞİL, İZMİR’DEN’
Soyer ayrıca, “Beş sene öncesinde körfezde çipura yakalayan balıkçı görmek mümkün değildi. Sahillerde her gün artan balık tutan balıkçı sayısıyla körfezdeki balık sayısının ne kadar arttığını görebiliriz. Yapılan fotoğraf sergisindeki görüntüler Maldivler’den değil İzmir’den. Bu her gün artmaya devam edecek. Sözümün arkasındayım” dedi.

 BİN 600 KİLOMETRELİK DERE TEMİZLİĞİ
İZSU Genel Müdürlüğü’nün İzmir'de iki yılda bin 600 kilometrelik dere temizlik çalışması yaptığını belirten Soyer, “Bu çalışmalar kapsamında toplam 800 bin ton çöp, çamur ve teressubat dere yataklarından taşındı. Ayrıca 40 km dere ıslah çalışması tamamlandı ve çalışmalarımız devam ediyor. 2 Şubat tarihinde yaşanan afet sonrası İzmir genelinde derelerde; 65 noktada 1500 metre taş duvar, 1000 metre istinat duvarı, 425 metre betonarme menfez, 900 metre betonarme U kesit, 66 bin metrekare dere tabanı iyileştirmesi yapımını, 27 milyon TL yatırımla başlattık. Manda Çayı temizlik ve zemin iyileştirme çalışmaları kapsamında, dere tabanında biriken 83 bin ton dip çamur alındı. 600 metre mesafede taban ve şev betonu atılarak ıslah çalışması yapıldı. Manda çayında yapılan temizlik şov değil. Olası taşkınlar önlendi, oksijen oranı arttırılarak canlı popülasyonu arttırıldı. Bostanlı Ahırkuyu Deresi’nde İZSU ekiplerince dere temizliği ve akışkanlığını sağlamak, oksijen oranını arttırarak deredeki canlı hayatını korumak ve arttırmak amacıyla çamurların temizlenmesi 5 günde tamamlandı. Çalışmalarda 6 bin ton çöp, çamur ve teressubat çıkarıldı. Karabağlar’da taşkın sorunu yaşanan Çitlembik Deresi’nin Yeşillik Caddesi altından geçtiği noktada yapılan düzenleme ile menfez kesiti genişletilerek, taşkına karşı önlem alındı. Meles Deresi’nin Gaziler Caddesi ile kesiştiği İtfaiye’nin ve Kemer Alt Geçidinin olduğu noktada Tarihi Kemer Köprüsü’ne de müdahale edilemediği için son yağışlarda ciddi sıkıntılar ve taşkınlar yaşanmıştı. Bu nedenle İzmirimiz’in tarihi değerlerine dokunmadan ilave bir kesit ile derenin yan kısmından 180 m uzunluğunda bir derivasyon hattı imalatı yapılmasına karar verdik. Kış mevsimi öncesi tamamlanması için çalışmalarımız hızla devam ediyor.  İZSU ve Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla Karşıyaka Peynircioğlu Deresi’nde farklı bir dere kullanım projesini hayata geçirdik. Doğa esaslı çözümlerle ele aldığımız Peynircioğlu Deresi’ndeki anlayışımızı tüm şehir geneline yaygınlaştırmayı, tüm dere hatlarını birer yeşil koridor ve kamusal alan olarak halkımızın kullanımına açmayı hedefliyoruz” dedi.

 23 MİLYON TL KAZANÇ
Soyer ayrıca, “2022 yılı sonuna kadar 9 ayrı bölgede tamamlanması planlanan toplam 22 MW kapasiteli Güneş Enerji Santrali (GES) ile Atıksu ve İçmesuyu Arıtma Tesislerimizin enerji tüketimlerini karşılamayı planlıyoruz. İzin süreçleri devam eden ve 2022 yılında yapımı tamamlanması planlanan projelerin sonunda, İZSU’nun yıllık kazancı, 23 milyon TL olacak” açıklamalarında bulundu.

‘SU İDARELERİNİN PAYI ARTIRILSIN’
İzmir’de başka bir su yönetimi mümkün anlayışıyla son 2 yılda hayata geçirdikleri su kaynakları yönetimi, altyapı ve arıtma sistemleri projeleri kapsamında büyük yol kat ettiklerine dikkat çeken Başkan Tunç Soyer, “Geçtiğimiz yıl 2 milyar liralık bir harcama gerçekleştiren İZSU, bu giderin 891 milyon lirasını yatırımlara harcadı. Belediye faaliyetlerinin en zor, en masraflı ve en meşakkatli alanı olan altyapı yatırımlarının gelirler ve bütçe ile doğrudan bağlantılı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Böylesine önemli bir misyon üstlenen İZSU’nun şüphesiz aynı ölçüde de gelire sahip olması gerekiyor. Yazık ki su idarelerinin gelirlerinin ortalama yüzde 80’ini abonelerine yaptığı su satışı oluşturuyor. Bugün İZSU’nun faaliyet alanlarını tanımlayan yasa ve düzenlemeler, kurumun görevlerini su, atık su ve endüstriyel su ile sınırlıyor ve bütçe payları buna göre belirleniyor. Sorumluluk alanındaki binlerce kilometre dere yatağının ve Körfezin temizlenmesi gibi devasa görevler için sınırlı bütçeden pay ayırabilmek son derece titiz ve mahir bir çalışma gerektiriyor. İZSU, bu çalışmaları başarıyla yürütüyor. Bu vesileyle genel bütçeden gelen İller Bankası paylarının Türkiye’deki tüm su idareleri için artırılması gerektiğini buradan, bir kez daha ifade etmek istiyorum. Tüm değerli meclis üyelerimizin bu çağrıya katkı sağlayacaklarına inanıyorum” diye konuştu.

‘OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN CANIMIZI DİŞİMİZE TAKTIK!
İZSU’nun tüm olumsuzluklar karşısında hizmetlerini aksatmadığını söyleyen Soyer, “Tüm personeliyle canını dişine taktı. Temizlik ve hijyenin öneminin çok hayati olduğu bu dönemde 350 bin abonenin suyunu, ödenmemiş borçlarına rağmen kesmedi. Askıda Fatura uygulaması ile 15 bin 548 vatandaşımızın 1 milyon 375 bin TL tutarında faturası ödendi. Pandemide ekonomik olarak zorluk yaşayan esnafımız için 3 ay boyunca su faturalarında yüzde 50 indirim yaptı ve esnafımıza yaklaşık 9 milyon TL destekte bulundu. İzmir’in her yerine daha yüksek yaşam kalitesi sunmak ve kaynaklarımızın sürdürülebilirliğini sağlayarak gelecek nesillere yaşanabilir, afetlere dirençli bir kent bırakmak hedefi doğrultusunda emin adımlarla yürüyoruz. Bu sadece bir iddia değil. Koşar adımlarla ilerlediğimiz ve bir an önce ulaşmak için kilitlendiğimiz bir hedef. İzmir'i doğa ile uyum içinde dünyada örnek bir kent yapacağız ve İZSU Türkiye ve dünyanın önde gelen su yönetimi kurumlarından biri olacak” ifadelerini kullandı.