AK Parti’nin Balçova’dan belediye başkan adayı gösterdiği Evrim Özen, partide meclis üyeliği ve ilçe başkanlığı da yaptı. İki çocuk annesi Evrim Özen, aynı zamanda 20 yıllık avukat. "Dünyaya yeniden gelsem yine avukat olurdum" diyecek kadar mesleğine tutkun. Çok yönlü bir kimliğe sahip olan Özen, çalışmayı ve disiplini seviyor. Özen, aynı zamanda dalış eğitmeni. Su sporlarına yönelik tutkusu ile de tanınıyor. Eşi üç yıldızlı dalgıç, oğlu ve kızı da sörf yapan Özen ailecek denize olan tutkularını şöyle anlattı:

"Bizim için deniz olmazsa olmaz. Su altı dalış eğitmeni oldum. Amatör denizcilik eğitimi aldım. Ticari olmayan tekneleri kullanabiliyorum. Sporu Balçova'da da yaygınlaştırmak istiyorum. Bazı spor alanları var ama bunlar genelde erkeklere yönelik. Belediye bünyesinde gençlerin doğa sporu anlamında yapabileceği bir spor yok. İnciraltı'ndaki kıyı şeridinde yapacağımız düzenleme ile 7'den 70'e herkesin belediye bünyesinde dalış sporu, sörf yapabilmesi ve tekne sporu ile uğraşması için projeler yapacağım. Halkımızın daha çok denizle bir arada olmasını istiyorum. Bir anlamda halkı, denizle buluşturma projem var."

ANTİKA TUTKUNU
Antika eşyalara meraklı olan ve ofisinde de özel antika parçaları bulunduran Özen,  "Anne ve babası ayrı bir çocuğum. Beni anneannem ve dedem büyüttü. Yaşlı insanlarla büyüdüğüm için hep onların hikayeleri, onların eskilerden kalma eşyaları bende antika merakı yarattı. Antika eşyayı elime aldığım zaman oradaki yaşanmışlığı ve anıları hissediyorum. Beni o eşyaya bağlayan, onun görüntüsü değil. Üzerinde taşıdığı enerji ve yaşanmışlıklar" dedi.

'HAYATA, DÜNYAYA FARKLI PENCEREDEN BAKAN BÜYÜK BİR LİDER'
Ofisinde, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi tarafından karakalem çizilen portresinin yanı sıra, yine Atatürk'ün farklı fotoğrafları da bulunan Özen, kendini 'gerçek bir Atatürkçü' olarak tanımlıyor. Özen, şunları söyledi:

"İzmir'de şöyle bir algı var; Atatürk'ü belli bir kesimin sevdiği, Atatürkçülüğün belli bir kesime ait olduğu şeklinde bir yanlış inanış var. Aslında Atatürkçü görünen kesimin yaptığı hatalar, Atatürkçülüğe vurulan en büyük darbe. Eğer bir insan 'Ben Atatürkçüyüm, Atatürk'ü seviyorum' diyorsa, o zaman Atatürk'ün hedeflediği Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyeler seviyesinin üzerine çıkarma yolunda çaba göstermeli. Bana göre gerçek Atatürkçü budur. İnsanların ne kadar Atatürkçü olduğunu tespit edebilmeniz mümkün değil. O nedenle bir kesimin 'Biz Atatürkçüyüz, oy vermeyiz' söylemi kadar bana yanlış gelen bir söylem yok. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi, Türkiye Cumhuriyeti tapusunun sahibi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Çocuklarıma da elimden geldiğince Atatürk sevgisini, vatan, bayrak, millet sevgisini ve dinimize olan sevgiyi en iyi şekilde yansıtmaya çalıştım. Bize hep Atatürk'ün belli bir yönü yansıtılmaya çalışıldı. Atatürk'ü siz belli bir yön ile sınırlandıramazsınız. Atatürk tüm dünyanın, gelmiş geçmiş en büyük liderlerden kabul ettiği, çok yönlü bir lider. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Gelmiş geçmiş en büyük lider Hz. Muhammed'dir' der. Hayata, dünyaya farklı pencereden bakan büyük bir lider. Siz bunu alıp belli bir kesimin lideri gibi hareket edemezsiniz. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, bir siyasi parti kurdu ama en büyük hayali çok partili sisteme geçmekti. Şu anda çok partili sistemdeyiz. Herkes kendini temsil etme veya ettirme şansına sahip. Bunu belli bir güdüme sokma, Atatürk'ü sadece bir partiye veya bir zümreye kanalize etmek bence Atatürkçülüğe vurulan en büyük darbedir."