Türkiye turizmini dünyaya tanıtan en önemli organizasyonlarından biri olan Travel Turkey İzmir, Türkiye’nin sanal fuar alanı Digital İzmir Fair üzerinde turizm severleri bu kez online olarak buluşturdu. Fuar süresince gerçekleşen etkinliklerden biri olan online söyleşiler, turizm alanında  sevilen isimlerini seyahat severler ile buluşturdu. Türkiye’nin turizm alanındaki potansiyeli ve alternatif destinasyonlarının değerlendirildiği söyleşilerde, bu değerlerin korunmasının ülkenin turistik kalkınmasında önemli bir rol oynayacağının altı çizildi.

ANADOLU’DAN DAHA İYİ KÜLTÜR TURİZMİ YAPILABİLECEK BAŞKA YER YOK
Türkiye’de turizmin tüm yıla ve coğrafyaya yayılması gerektiğini dile getiren AKUT Kurucu Üyesi Nasuh Mahruki, “Ciddi bir potansiyelimiz var. Dünyada turizm oldukça etkili… Çok temiz bir gelir kapısı. Ama artık dünyada yeni deneyimler yapılan alternatif turizm faaliyetleri isteniyor. Türkiye bu konuda ciddi potansiyele sahip ve ihtiyacı da var. Anadolu o kadar eski ve antik bir yerleşim yeri ki… Ondan daha iyi kültür turizmi yapılabilecek başka bir yer yok dünyada. Tarihte var olan ve binlerce yıldır süregelen bir deneyimin parçası oluyorsunuz. İnsanlığın ürettiği ilk yapı Göbekli Tepe bile bizim coğrafyamızda. İncil’de Ağrı Dağı’nın adı geçiyor. Nuh’un Gemisi’nin sular çekildiğinde orada olduğuna inanılıyor. Milyonlarca dolar harcasanız iki milyar insana bunu anlatamazsınız. Hristiyan dünyası buna doğal olarak inanıyor zaten. Ve burası da bizim ülkemizde. O zaman ne yapmamız lazım? Ağrı Dağı’nı inanç turizmine açacak bir yöntem bulmak ve onu sürdürülebilir kılmak lazım” diye konuştu.

DEĞERLERİNİZİ YOK EDERSENİZ TURİST KAYBEDERSİNİZ
Hala daha keşfedilmemiş pek çok turistik değerin olduğuna değinen Mahruki, kültür turizminin yanı sıra Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili ve coğrafyasının da doğa sporlarının her çeşidine uygun olması ile çok sayıda faaliyete kucak açabileceğini belirtti. Tüm bu potansiyelin korunması ve bölge halkını içine alan bir turistik faaliyete dönüştürülmesinin önemine vurgu yapan Mahruki, şunları söyledi;
“İnsanlara doğduğu yerden karnını doyurabileceği fırsatlar olduğu gösterilmeli. Önemli olan doğayı ve içinde barındırdığı kültürel kaynakları da koruyup yöre halkına onları sahiplenmesini öğretebilmek… Yabancılar özellikle bu konularda son derece duyarlılar. Kültürel, tarihi ve doğal güzelliklerinizi yok ederseniz bir daha ülkenize turist olarak gelmezler. Fakat siz değerlerinizi korumayı başarırsanız, dünya var olduğu sürece insanlar o deneyimi içselleştirmek isterler. Ekoturizm, bölgenin de küreselleşip çağdaşlaşması yönünde fırsatlar sunuyor bir yandan. Turizmde ülkeler arası ciddi bir rekabet var. Dolayısıyla bizi özgün kılan tüm farklılıklarımızı önce koruyup sahiplenmeli, ardından da yeni dönem turistlerine pazarlamalıyız”.

BİZ EVDE YOKUZ ÇİFTİ, TÜRKİYE’DEKİ ÇEŞİTLİLİĞİN DÜNYADA OLMADIĞINA DEĞİNDİ
Her sene birçok okuyucunun faydalandığı Biz Evde Yokuz adlı web sitesi gezi rehberi kurucu ve yayıncıları Bilgehan Çelik ve Duygu Şar, Türkiye’de alternatif turizm destinaysonlarını konuşmak için 14. Travel Turkey İzmir Digital Fuarı ekranlarındaydı. 20 yıldır dünyanın pek çok yerini seyahat eden çift, Türkiye’deki deneyimlerinden oluşan özel bir seçkiyi fuar ziyaretçilerine tanıttı. Sevilen çift, kitle turizmi karşısında ülkenin az bilinen değerleri hakkında bilgi vererek, dünya üzerindeki pek çok alternatif turizm çeşidinin Türkiye’de yapılabildiğinin altını çizdi. Gezgin çift, yayla turizminin keşfedilmemiş pırlantası Artvin’den Kütahya, Afyon ve Eskişehir’in ortasında yer alan Frig Vadisi’ne; çiçeklerin izinden gidilen Burdur, Isparta, Konya, Afyon, Malatya, Marmaris, Tunceli’den İzmir’in ekolojik yaşamı sahiplenen köylerine; gastronomi turizminden doğa sporlarına yönelik pek çok destinasyon ve onların yerel değerleri hakkında bilgi verdi. Spor ve kültür turizminin kesiştiği nokta olan antik yürüyüş yolları, bisiklet rotaları, heliski sporu, serbest paraşüt ve kano safarilerine yönelik alternatif turizm destinasyonları hakkında da deneyimlerini paylaşan gezginler, Türkiye’nin alternatif turizm çeşitliliğinin belki de başka hiçbir ülkede aynı anda bu kadar fazla olmadığına değindi. Bilgehan Çelik, “Alternatif turizmi kitle turizminin dışında kalan her şey ile ilgili olarak kullanılıyor ve biz bunu seviyoruz” şeklinde konuşurken; Duygu Şar ise, “Dünyada gerçekten çok az yerde olan farklı alternatif turizm türleri şu saydıklarımız. İnanılmaz bir ülkeyiz. Buraya sığdıramadığımız çok daha fazla yer var. Umarım size sahip olduğunuz değerlerin farkındalığı için ilham olabilmişizdir” dedi.

TURİZMDE 2021 BEKLENTİLERİ
14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı’nın son gününde webinarlar da devam etti. “Turizmde 2021 Beklentileri” online semineri katılımcısı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Turizm Danışmanı Osman Ayık, “Gelecekle ilgili endişelerimiz olsa da umudumuzu kaybetmiyoruz. İnsanlara hayal sattık, satmaya da devam edeceğiz. Hayal satanların umutları da bitmez. Salgın şartları ağır da olsa, bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımı kaybetmemize neden de olsa gelecekten umudumuzu kaybetmiyoruz. Mücadeleye devam ediyoruz. Seyahatlerin önündeki engeller kalkar, misafir akışı başlarsa şanslı olacağız. 2021 yılı hem Türkiye hem de Antalya için, salgın şartları altında çok karamsar olmayacak diye düşünüyorum. Sezon sonu Antalya 7-8 milyon turisti görür. Türkiye genelinde de 25 milyon üzerindeki rakamlar son derece başarılı olur” diye konuştu.  Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Yağcı ise, “Şu an yaşadığımız kriz, hiçbirimizin deneyimlemediği bir şey. Bizim sektörümüz umut sektörü.  2021 yılında aldığımız önlemler, bizim bu yıl için umut kaynağımız oldu. Konaklama endüstrisi üzerine düşen her şeyi yaptı. 2020 yılında sezonu da çok az sorunla bitirdik. Bizler şu an süreci nasıl yöneteceğimizi biliyoruz” şeklinde konuştu.

ANTALYA’DAN KAÇIRILAN ESERLERİ ANLATTI
Eserler Evinde Güzeldir webinarında bir sunum gerçekleştiren Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Yeliz Gül Ege, 19. yüzyıl öncesinde Antalya’dan kaçırılan tarihi eserleri ve başlattıkları imza kampanyalarını anlattı. Eserlerin kaçırılış hikayelerini anlatan, geri getirilmesi amacıyla bilinçlenme projesi ortaya çıkardıklarını ifade eden Ege, “Kentimize gelen yerli ve yabancı misafirlerin, Antalya halkının, tüm dünyadaki insanların imzalarını alarak projemizi güzel bir sunumla UNESCO ile paylaşmayı amaçlayarak başladık. Hali hazırdakiler için mücadeleler veriliyor, gün geçmiyor ki buradan eserler yurt dışına taşınıyor. Kampanyamızla var olan eserlerimize sahip çıkıyoruz mesajı verdik. Antalya’dan, Türkiye’den giden eserlerin müzayedelerde eskisi kadar kolay rağbet gördüğünü düşünmüyorum” dedi.  Ege, “Eserler ait olduğu yerde güzeldir” imza kampanyasına destek vermek isteyenlerin online olarak imza atabileceğini ifade etti.