Habertürk TV’de “Türkiye’nin Nabzı” programında Didem Arslan Yılmaz’ın konuğu olan Zeybekci, 31 Mart’ta İzmirlilerin kente, kentin geleceğine oy vereceklerini belirtti. Zeybekci, “Bize düşen bunu İzmirlilere anlatmak. Projelerimizi, samimiyetimizi çözüm önerilerimizi gelecek hikayemizi anlatmak” diye konuştu.

Yerel seçimleri ideolojik alana çekmeyi “beceriksizlik” olarak değerlendiren Zeybekci, kentin geleceğinin, geri kalmış, ihmal edilmiş alanlarının, tamamlanması gereken yönlerinin konuşulması gerektiğini vurguladı. Yaşam tarzına müdahalenin tartılıyor olmasının İzmir’e haksızlık olduğunu oile getiren Zeybekci, şöyle devam etti:

“Tek İzmirli vatandaşımızın kaygısı varsa onunla oturup konuşacağız, tüm İzmir’de yaşayanlarla temas ediyoruz. Kaygılar bölümü çok minimal bir bölüm. 21. yüzyılda demokrasinin hakim olduğu, insanların beğenmediklerini oyla değiştirme kabiliyet ve hakkı olduğu bir sürece kaygıyı sıkmayı korku imparatorluğu yaratmak olarak görüyorum. İzmirlilerin hassasiyeti Ankaralıların hassasiyetinden farklı değil. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu milletin baş tacıdır, Kurtuluş savaşımızın kahramanı başkomutanı Cumhuriyetin kurucusudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü getirip yüzde 25’lik bir partinin oralara hapsedersek Atatürk’e de büyük haksızlık etmiş oluruz.“

İşte Zeybekci'nin konuşmasından öne çıkan ana başlıklar:

İZMİRLİLER 31 MART'TA İZMİR'İN KADERİNİ OYLAYACAKTIR

Bu tamamen CHP'yi ilgilendiren bir konu. Benim için hiç farketmez. Aziz Kocaoğlu mevcut belediye başkanıdır. Milletin iradesine saygı göstermek gerekir. Onun dışında söyleyeceğim bir şey yok. Biz şu anda İzmir'in kaderini düşünüyoruz. Orada AK Parti'nin kaderi demek son derece yanlış olur. Biz 31 Mart seçimde İzmirliler'in, İzmir'in geleceğine oy vereceklerini, kaderini oylayacaklarını düşünüyoruz. Bizim İzmir'in gönlüne girme gayretimiz 7 gün 24 saat anlatmak. Demokrasinin gereği İzmirli'nin huzuruna çıkıp projelerimizi, hikayelerimizi, gelecek projelerimizi anlatmak.

İZMİR SOKAKLARINDA HER GÜN GÜNDE 5-6 SAAT YÜRÜYORUM

İzmir'in tüm sivil toplum örgütlerini, yoldaki vatandaşımızı, çocukları, gençlerini dinliyoruz. Onların neyi beklenti haline getirdiklerini dinliyoruz. Geleceğin dünyasındaki Türkiye'nin yerinde en avantajlı İzmir olduğunu söylüyoruz. Günde en az 5-6 saat sokaklarda yürüyoruz. İzmirliler İzmir'e oy verecekler. Kendilerine oy verecekler, çocuklarının geleceğine oy verecekler.

İZMİR'DE İDDİA EDİLEN KAYGILAR O KADAR MİNİMAL BOYUTTA Kİ

İzmir'in projelerini konuşuyoruz, ihmal edilmiş problemlerini konuşmamız gerekiyor. Sadece bu alanı konuşacağız. Bunu alıp da başka yerlere götürmeye kalkılırsa, mazeretlerini anlatamayacak olanların bunu yapma ihtimalleri yüksektir. Belirli bir kesim var onlara saygı duyuyoruz. Çoğunluk itibarıyla baktığımız zaman İzmir'in her tarafını biliyorum, bütün ilçelerini biliyorum. CHP'lilerle temas ediyorum. Kaygılar bölümü o kadar minimal bir bölüm ki. 21. yüzyılda demokrasinin hakim olduğu, insanların seçim zamanlarında beğenmeiklerini değiştirme kabiliyetleri olarak sürece kaygı duymalarını korku imparatorluğu olarak görüyorum.

BANA OY VERMEYECEĞİNİ SÖYLEYEYENLERİN DE OYUNU ALACAĞIM

Bir CHP'li hanım 'ağzınla kuş tutsan sana oyumu vermeyeceim' dedi.Ben de 'sizin de oyunuzu alacağım' dedim. Oturdukları yeri anlattı, sahilde ortamlarını anlattı. Ben 'sizin kaygınız oraya gelen Ayşe'ye, Mehmet'e olan kaygınız' dedim. Bence İzmir'de doğru şeyleri tartışmak gerekir. İzmir'in böyle bir kaygısı yok. Kaygı altyapı, hava kirliliği, işsizlik alanları...

BANA KİMSE İZMİR'İN HASSASİYETLERİNİ ANLATMASIN...

Her şehrin, her bölgenin kendine has karakteristikleri var. Erzurum, Kayseri, Hatay, Kütahya, Manisa'nın, Muğla'nın her birinin ayrı ayrı karakteristikleri vardır. Siyaset yapanlar Urfa, Trabzon için düşündtüğünüz standartları İzmir'e, Manisa'ya, Kırklareli'ne gittiğinizde değişiyor. Siyaset yapanlar bu hassasiyetlere dikkat etmelidir. Ben Ege'liyim. Onun için İzmir'in hassasiyetlerini bana kimse anlatmasın. İzmir'i yaşayan, İzmir'le ilgili bakan olduğum anda İzmir'in derdiyle dertlendiğimiz İzmir burası.

İZMİR'İN GEÇMİŞİNDEKİ TÜM SİYASETÇİLERE SAYGIM VARDIR

Keşke İzmir'de bana parmak sallayan kadınla vakit olsaydı da, konuşsaydım, onu da ikna ederdim. Ortada bir ürün varsa, sonuç varsa bunun sebepleri var. Eksikliklerimiz, görememek, anlayamamak olabilir. Hata varsa bizim hatalarımızdır. Diğer taraftan hala şu hassasiyetteyim ben. İzmir'in problemleri, hikayesi, gelecekteki İzmir'in hayallerini yapmak, konuşmak ve tartışmak İzmir'e yapılacak en büyük iyiliktir. Bugüne kadar İzmir'in geçmişinde yer alan tüm siyasetçiler olarak söylüyorum. Kim olursa olsun hepsinin başımın üzerinde yeri var. Ama genelde çok şey yapamamışız.

İZMİR'İN HASSASİYETLERİ ANKARA'NIN HASSASİYETİNDEN FARKLI DEĞİL

Şu anda biz İzmir'i dinliyoruz. Bütün hemşehri dernekleriyle bir araya geliyoruz. 5 odayla İzmir'in geleceğiyle ilgili görüşleri alıyoruz. İzmir'in hassasiyetlerini evet biliyoruz. Bu hassasiyetler Ankaralılar'ın hassasiyetlerinden farklı değil. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizin kurucusudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü getirip de yüzde 25 sınırlamak ona yapılan en büyük haksızlıktır, saygısızlıktır.

YEREL YÖNETİMLERİ BAŞBAKANLIĞA DAHİ DEĞİŞMEM

Hiç kemse endişe duymasın. Yaşam tarzlarıyla ilgili, başı açık olanla, başı örtük olanla. Ne şekilde yaşıyorlarsa, ne yiyorlarsa, ne içiyorlarsa bu ülkenin neresinde olursa olsun endişe taşımamadırlar. Yerel yönetimleri ve belediye başkanlığını ben hiç bir şeye değişmem. En güçlü bakanlığa dahi değişmem. Olmasa da başbakanlığa bile değişmem.

BANA HANGİ ŞEHİR DİYE SORSALARDI TARTIŞMASIZ İZMİR DERDİM

Sayın Cumhurbaşkanımızla telefonda konuştuk. İzmir'le ilgili talimatı olduğunu söyledi. Sonunda dedi ki, 'İzmir'de sen olacaksın' dedi. Bir boşluk oldu. 'Ne dersin?' dedi. 'Efendim seni düşünüyoruz ne dersin' deseniz bir cevabım olurdu, 'Seni düşünüyoruz' derseniz 'Başüstüne' derdim. "Hangi şehir" diye sorsaydınız İzmir derdim.

BİZ İZMİR'İ ALMAYACAĞIZ İZMİR'E KENDİMİZİ VERECEĞİZ

izmir kolay olsaydı kabul etmezdim. İzmir'in çok farklı bir karakteri vardır. Serbest Cumhuriyet Fırkası burada kuruldu. Yine hükümran devlet, devlet için milletten, millet için devlet anlayışına geçişte Demokrat Parti İzmir'de vardı. İzmir hep tarih yazmıştır. İzmir'i konuşmayı partileştirmemek lazım. İzmir'i alacağınıza inanıyor musunuz diye sormuşlardı 'hayır' demiştim ve eklemiştim: İzmir'e kendimizi vereceğiz...

BU RAKAM ŞU RAKAM DEMİYORUM AMA 31 MART FARKLI OLACAK

1 Nisan'dan sonra neler yapacağımı hayal ettiğimde, neler başarabileceğimizi, tarihe geçeceğimizi  düşünmek beni çok heyecanlandırıyor. Ben yüzlerce, binlerce mühendisle çalışmasını bilen iyi bir işletmeciyim. Biz İzmir'in gönlüne girdiğimizde şu rakam, bu rakam demiyorum ama inşallah 31 Marta farklı olacaktır.

AK PARTİ VE MHP TEŞKİLATININ İZMİR İÇİN TEK HEDEFİ VAR

Kendi aramızda MHP ile AK Parti teşkilatları tek teşkilatmış gibiyiz İzmir'de. Aralarında çok güzel bir uyum ve diyalog var. Bütün ilçelere gittiğimizde her iki ilçe başkanını ziyaret ediyorum. Cumhur İttifakı aslında bir İzmir ittifakı diyelim biz ona. İzmir'de çok iyiyiz. Biz burada ittifak olarak her iki parti teşkilatının tek hedefi var; İzmir'i başka boyuta taşımak ve İzmir'de tarih yazmak.

SAYIN CUMHURBAŞKANI İLE SAYIN BAHÇELİ'NİN MUHTEŞEM UYUMU VAR

Biz toplantılarımızda bir aradayız. Ortak aktivitelerde biraraya geliyoruz. İzmir'de AK Parti, MHP birlikteliğinin İzmir için güzel sonuçlar çıkaracağına inanıyorum. O birliktelik, o samimiyet ortaya çıkınca AK Parti'den, MHP'den uzakta duran yan duranlar dönecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın Bahçeli'nin muhteşem uyumu aşağıya kadar yansıyor. Bunun en iyi yansımalardan birisi İzmir'de olacaktır.

İZMİR'İN GÖBEĞİNDE ZEYBEK OYNANIR! BU TOPRAĞIN ÇOCUĞUYUM

Benim soyadım Zeybekci. Zeybek nedir? İzmir Anadolu ve Türkiye'nin işgaliyle ilgili sembol şehirdir. Her şey İzmir'in kurtuluşu üzerineydi. En son İzmir Hükümet Konağı'nda o bayrak bir daha inmemek üzere çekildi. Zeybek zaten Ege'dir. Bunu ispat etmek yanlış olur. İzmir'in göbeğinde Zeybek oynanır. Her şeyiyle ben bu toprakların çocuğuyum.

HERKESİN BAŞINI ÖNE EĞEREK CEVAP VERDİĞİ SEMTTE OTURACAĞIM

İzmir'in çocuklarının, gençlerinin, genç kızlarının nerelesin dendiği zaman başını ona eğdikleri yerde gitip oturacağım ben. Kesinlikle orada oturacağım. Kordon'daki restoranları severim. Güzelbahçe'yi, Gaziemir'i severim. Menemen harika, Bergama süper. Dikili, Karaburun, izmir gökkubbe altında yaratılmış en güzel topraklardır.

BİZ İZMİR'İ DÜNYAYA HİTAP ETTİRECEĞİZ, PAZARLAYACAĞIZ

İzmir'i turizm, bilim teknoloji, sağlık, spor, kongre merkezi yapmak istiyoruz. İhracat merkezi, serbest bölgeler şehri yapmak istiyoruz. Geriatri merkezi yapmak istiyoruz. Kimin için? Kime hitaben? Dünyaya hitaben. Böyle bu  durumda İzmir'in altyapısını hazırlayarak yapmanız lazım. Bütün bunlarda dünyaya hitap edeceğiz. Biz İzmir'i dünyaya pazarlayacağız. Dünyaya pazarlanacak kalitede, evsafta, altyapıda bir şey yaratamıyorsanız ne anlam ifade ediyor?

BÜTÜN YAPILARI RENGARENK BOYAYACAĞIZ TEMİZLİK YAPACAĞIZ

İzmir'in misafire gösterebilecek, gösterilmeyecek bazı noktaları var. O şehirin önce tozunu alıp, makyajını yapacağız. Yeşildere, Karabağlar'da oralarda gördüğümüz bütün yapıları rengarenk boyayacağız. Ondan sonra temizlik yapacağız. Maalesef İzmir katı atıkta bizim başımızı aşağı indiriyor.

ARTIK İZMİR'DE DİKEY YAPILAŞMALAR OLMAYACAK

İzmir'de yapılara görüntü anlamda ben de karşıyım.  Ama bunlara leke koymamak lazım. Bunlar bir değerdir. Hepsine tu kaka diyerek işin içine girmemek lazım. Ama artık İzmir'in geleceğini söylemek lazım. İzmir'de bu olmayacak.

KÜRT KARDEŞLERİMİZİN YAŞADIĞI MAHALLELERE HİTAP EDECEĞİZ

Güneydoğu Anadolu bölgesinden gelen Kürt kökenli İzmirli kardeşlerimiz var. Biz tüm İzmir'e hitap edeceğiz. Projelerimizi anlatacağız, onlarla ideolojik anlamda değil tüm İzmirlilere hitap ettiğimiz şey için İzmir'in İzmir'e sahip çıkmalarını isteyeceğiz. Onlar bizim hemşehrilerimizdir, şuradan olmaları, buradan olmaları hiç bir şey ifade etmiyor. İzmir'i o noktaya götürmemek lazım.

İZMİR NE BAŞKALARININ NE DE BİZİM KALEMİZDİR

İstanbul ve Ankara'nın yerelde kaybedilmesi genel siyasete etkileri olur. Ben öyle bir şey olacağını zannetmiyorum ama öyle olursa AK Parti kendini gözden geçirir. 5 yıl boyunca Türkiye sağına soluna bakmadan hedefe doğru yürür. Ama böyle bir şeyi ben ihtimal dahilinde görmüyorum. İzmir kimsenin kalesi değildir. Ne başkalarının ne de bizim kalemizdir.

GENİŞ KAPSAMLI ANKETLER YAPTIRIYORUZ SONUÇLARI SÖYLEMEM

İzmir'i tartışacağız. İzmir'in hikayesini, izmir'in geleceğini tartışacağız. İzmir'in nerede olacağının hikayesini tartışacağız. İnanın bana 31 Mart akşamı en çok konuşulan İzmir olacak. İl teşkilatımız, partimiz, bugüne kadar yürüdüğümüz arkadaşlarımız var, gerek belediye başkanlığımızda gerek bakanlık döneminde çalıştığımız arkadaşlarımız, teknisyenlerimiz var, İzmir'de yerleşik bilim insanlarımız var. Anket yaptırıyoruz ama sonuçları söylemem. Biz farklı yöntemlerle ölçüyoruz. (Habertürk)