İzmir adayı olduğunuzda ilk ne hissetiniz?
İzmir’i kim istemezdi ki. İzmir yerel yönetimler açısından bakir, boş ne yapsanız görülecek, tarih yazabileceğiniz bir yer. İzmir aklımızın, gönlümüzün kenarında hep vardı. Belki itiraf etmiyorduk. Siyasi nezaket gereği belki söylenmiyordu. 2014’te bir konuşmamızda öyle bir şeyler söylemişim ki, ben de şaşırıyorum. Biz zaten o zaman adaymışım. (gülüyor)

BUNU KONUŞAN İZMİR’E SAYGISIZLIK YAPAR, HAKARET EDER!
Bu kentte hep bir “AK Parti gelirse yaşam tarzımıza karışacak” tartışması yaşandı. Sizce bu artık geride kaldı mı?

 “Yaşam tarzını tartışmasını İzmir’e bir saygısızlık olarak görüyorum. İzmir’in problem bu değil ki. İzmir’de çok basit insani ihtiyaçlar var. Trafik, hava kirliliği, çevre, alt yapı, kanalizasyon, katı atıkların dağlara taşlara atılması, arıtma tesisleri, pazar yerleri, sanayicilerin yatırım alanları, sanayi siteleri, turizm yatırımları için gösterebileceğimiz turizm yatırım alanları, yeşil alan eksikliği…21. yüzyılda şunun hayat tarzı bunun hayat tarzı diye bir şey yok ki. Kimsenin birilerinin hayat tarzıyla ilgisi yok. Yaşam tarzını konuşmayı İzmir’e bir haksızlık, saygısızlık olarak görüyorum. Bunu konuşan saygısızlık yapar, İzmir’e hakaret eder”

 “Gönüller yapmaya geldik” sloganı bu çerçevede mi çıktı?
“Yapacak bütün projelerden önce gönüller yapacağız ki önce İzmirli İzmir’i kurtaracak sonra biz hizmet edeceğiz. Bu slogan herkes tarafından kullanılması gereken bir şey. Ulaşım, arıtmalar her türlü projeler ihtiyaçtır. Ancak insana dokunmak, insanların gönlünü ve kalbini kazanmak bir zorunluluktur. Onun için gönül yapmak diyoruz. Başlarken gönülden başladık”

TOPU TACA ATMAYALIM, İZMİR’E YAKIŞAN BU DEĞİL!
Kentin en büyük sorunu sizce ne?

 “İzmir’de şuan kişi başına düşen yeşil alan miktarı 2 metre karenin altında. Bu standartlar itibariyle 15 metrekare çıkması lazım. Evet, bir şeyler yapılmış. Karşıyaka, Kordan..Sahil bandında var. Ama vatandaşlara gösterebileceğimiz, ‘hadi gidelim’ diyebileceğimiz bir park var mı? Kültürpark hariç! Bu şehirdeki yağmur suları tamamıyla kanalizasyon hattını veriliyor mu verilmiyor mu? Yağmur suları kanalizasyona verildiğinde İzmir’de yeterli olduğuna inanmadığım Körfez’in iki tarafındaki arıtma tesisi onlar bile devre dışı kalıyor mu kalmıyor mu? Bu da arıtmalarımız hemen hemen hiç çalışmıyor demektir. Bunlar tespit. İddia da değil. Hareketli nüfusu 5.5 milyon olan, şehir merkezinde katı atıklar ne yapıyor? Türkiye’de böyle bir şey Allah aşkına nerede kaldı? Aziz Bey sevdiğim, arkadaşımız, ağabeyimiz. Bu şehirde insanların ismiyle seçtiği tek adam. Orası mazeret, bahane yeri değil. Olmayan bir şey olduğu zaman, partiniz ne olursa olsun yeri göğü yıkarsınız. ‘Çobanın niyeti olduğunda süt sağar’ diye bir söz vardır. Topu taca atmayalım. Bu İzmir’e yakışan bir şey değil!

BUNU YAPACAK ŞEHRİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’DİR
“İzmir’de sanayiciler yatırım yapmak istiyor. İzmir’de beyin göçü var. Genç işsiz de Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. Sebep, İzmir iş gücü üretemiyor. Sanayide, hizmette, turizmde, bilimde, teknolojide, tarımda, enerjide bütün bu alanlarda yeni iş alanları üretemiyoruz. Yatırımcı gelmiyor gelse bile onu pişman ediyoruz. Yatırım yapma alanı yok. Odalar burada. Talep ettikleri hangi Organize Sanayi Bölgesi’nde olumlu sonuçlar alınabiliyor ki? Bunu yapacak olan da bu şehrin Büyükşehir Belediyesi’dir. Elinde yetki vardır. İlçe belediyeleriyle beraber, yaparlar. İmar planlarında bunlar yapılır. Turizm yatırımı yapılmak istendiğinde gelin size şu alanlarda çok cüzi maliyetlerle alt yapısı, ulaşımı, kanalizasyonu bitmiş denilecek neresi var? Yarımada bölgesinde en önemli problem fosseptik problemi. Ben daha ne diyeyim?

“İzmir’in görüntüsünü kısa sürede değiştireceğiz” dediniz. Bu biraz söz iddialı değil mi?
“Hayır değil! 9 ayda kentin kötü görüntüsünü halledeceğiz. Sonra yavaş yavaş. 5 yılda çözeceğiz. En azından dramatik yerlerle ilgili 5 yıl. Onları artık daha fazla bekletemezsin. Yeşildere 5 yılda hallolmalı. Projesi hayata geçmeli!

İSTEYİP REDDEDECEK KİMSE GÖREMİYORUM!
Hükümetle-yerel iktidar aynı partiden olursa farklı şeyler olabilir demiştiniz. Bunu biraz açalım. Bir sinerjiden mi bahsediyorsunuz?

 “Diyelim ki ben burada AK Partili belediyeyim. İktidar da CHP var. Ben bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak iktidarla ilgili kurum, kuruluşlara ve bakanlıklara ulaşmak isteyip de onlardan bir şey elde etmek isteyip de bunu reddedebilecek ben kimse göremiyorum. Mümkün değil. İzmir ne götürdü de imzalanmadı? Geldiğinde, her kapıdan girdiğinde İzmir milletvekilleri, meclis başkanımız başta olmak üzere el üstünde tutulmuştur. (Kocaoğlu’nu kast ediyor) Her seferinde. Ama gitmediğin, muhatap olmadığın, talep etmediğin zaman nereden bilecekler. İzmir’in ulaşımla ilgili tünellerle, İZBAN’daki ortaklıkla, çevre yolu faaliyetleri ile birçok şey yapıldı. Ama örneğin katı atıkla ilgili…Gidip siz bunun alarm zillerini çalmadığınız, ortalığı şöyle bir hareketlendirmediğiniz zaman kim bir şey diyebilir ki? Bunların hepsi Büyükşehir’in çözmesi gereken konular.  İçinde dert olmak, aşk olmak meselesi. Rahmetli anacağımın dediği gibi, ‘İçinde kurt olacak yavrum’ derdi. İçinde dert olacak!

İzmir’de ideolojik bir örtü olduğuna yönelik tartışmalar var. Siz ne diyorsunuz?
 “Var tabi! İzmir’deki problemleri ,kente yakışmayan sorunları yok var sayarak, vakayı ve tartışmayı başka yerlere götürmek ve bunun için kılıflar bulmak…Bunu da ideolojik örtüyle yapmaya çalışıyorlar. Konuyu ideolojiye taşıma basitleştirme, sığlaştırma eylemedir. İlk başta aynı gayret içerisinde olduklarını gördüm”

Peki siz bu kente ne vereceksiniz? Bir vizyon değişikliğinden mi bahsediyorsunuz?
 “Hizmetkar belediye. Şehirle beraber şehirdeki problemli çözmek. Tüm sivil toplum kuruluşları, odalarla, derneklerle, insanlarla konuşa konuşa problemleri çözmek. Geçici çözümler asla bulmamak. Köklü ve kalıcı çözümler bulmak. Bu şehrin en büyük problemi hala yağmur sularının kanalizasyon hatlarıyla birlikte olması ise bunu kökten çözeceğiz. Bir uçtan başlayıp çöze çöze geleceğiz. Çözerken geri de bakmayacağız. O iş hallolacak. Bir şeyi yaparken de boyayıp kınalamayacağız. Yöntem değişikliği bu.

PROJELERİ 10 BAŞLIKTA TOPLADIK, 7 ŞUBAT’TA AÇIKLAYACAĞIZ!
Projelerinizi ne zaman açıklayacaksınız? Binali Bey 35 İzmir 35 proje açıklamıştı. Siz kaç projeniz var? Ve en önemli projeniz nedir?

 “Projeleri 7 Şubat’ta açıklayacağız. Bana sorarsanız en önemli projemiz ilk başta yapacağım şehrin estetiği ve çevre müdahaleleri…Katı atık! Bu katliama devam edemezsiniz. Ayrıca ulaşım. Yeni battı çıktılar, kavşak düzenlemeleri. Projeleri 10 başlık altında topladık. Ulaştırmayla girdik mi, 30 tane köprülü kavşak var. Ama tek başlık. İçinde çevre, metrolar, tramvaylar, tüneller var. İzmir’deki teknokratlar, üniversitedeki arkadaşlar var. En önemlisi de parti hafızamız bulunuyor. Daha önce yapılan hazırlıklar var”

CHP’nin adayı Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu? Rakibinizle ilgili ne söyleyeceksiniz?
“Hayırlı olsun. Tebrikler”

Rahmetli babası üzerinden tartışmalar yaşanıyor. Siz bu konuda bir şey söyleyecek misiniz?
“O tartışmalara hiç girmeyeceğim”

HDP’nin İzmir’de aday çıkarmamışın nasıl değerlendiriyorsunuz? Size olumsuz bir yansıması olur mu?
Biz her şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz. CHP’nin adayının ismini bekleyip de açıklandığı gün bunu duyurulması anlamlı buluyorum”

Günlük programınız çok yoğun. Kendinize nasıl bakıyorsunuz? Hiç yorulmuyor musunuz!
“Ömrüm hep böyleydi. İzmir’deki en önemli problemlerden biri de güne geç başlamak (gülüyor) Çelikleşme doğuştan gelir. 7 yaşından beri koşturan adamdan ne beklersiniz ki! Aynı yaşlarda olduğum arkadaşlara bakıyorum, ‘belim böyle, boynum şöyle’ diyorlar. Çok şükür hiçbir şeyim yok, inan bana köyde kimsenin bel-boyun fıtığı olmaz. Çünkü doğduğun andan itibaren antrenmanlısın. Onun için problemim yok. Yürürken yorulmak gibi bir şey yok. Doğuştan gelen bir uyku problemim var. Gece 01.30 gibi yatıyorum. Baba 07.00’da kalkıyorum. Kaliteli 5 saat uyuyunca yetiyor.

 “Zeybekci İzmir’i dinliyor” watsapp hattına ne gibi şeyler geliyor?
“Çok güzel şeyler geliyor. Bölge, mahalle, sokak ihtiyaçları... Sorunlar. Özel istekler de var. Çok davet var. Şu yemeğimiz var diye.

Sizi hep spor kıyafetle görüyoruz. Bunun özel bir sebebi var mı?
“Bakan olunca normalden çıktım. (gülüyor) Belediye başkanlığımda da böyleydim. Normal hayatımda hep spordum.