Kılıç, İzmir’in dünyada depreme karşı en hassas, korunmasız ve kırılgan şehirler arasında ilk 10’da olmasına karşın, bütün dikkatlerin İstanbul ve Marmara Denizi üzerinde yoğunlaştığına vurgu yaparak konuyla ilgili hem araştırma hem de soru önergesi hazırladı.

Geçtiğimiz pazar günü art arda yaşanan ve İzmir’in tamamında hissedilen depremler üzerine CHP Parti Meclisi ve TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Üyesi İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç harekete geçti. Konuyla ilgili hem araştırma hem de soru önergesi hazırlayan Kılıç, İzmir’de yaşanacak olası büyük bir depreme karşı hükümeti uyardı.

Yaşanan son depremlerle ilgili İzmir’deki tektonik hareketliliğe dikkat çeken Kılıç, hazırladığı araştırma önergesiyle Meclis’te komisyon kurulmasını talep ederken, İçişleri Bakanlığına yönelik soru önergesinde de şu ifadelere ve sorulara yer verdi.

“Ülkemiz topraklarının %92’si deprem riski taşımakta, nüfusumuzun %95’i bu bölgelerde yaşamaktadır.

İzmir ise İstanbul’dan sonra deprem riski açısından en kırılgan illerin başında gelmektedir. Yerbilimcilerin açıklamalarına göre İzmir ve çevresi dünyanın tektonik yönden en aktif bölgelerinden biridir. Son bir asır içinde İzmir’de, 6 ve üzeri şiddetinde 5 deprem meydana gelmiş, can ve mal kayıpları yaşanmıştır. Yapılan araştırmalara göre doğu – batı uzantılı iki ana kırık aktif durumda olup büyük depremler üretme potansiyeline sahiptir. Bölgenin depremselliği hareketli olduğu için zaman zaman stres boşalmaları olmakta, bu depremler artçılarla birlikte bir dizi şeklinde devam etmektedir. Bunun son örneği 28 Ekim 2018 Pazar günü yaşanmıştır. Birinin merkez üssü Karaburun, dördününde Seferihisar olan ve büyüklükleri Richter ölçeğine göre 3.4 ile 5.1 arasında meydana gelen depremler can ve mal kaybına yol açmasa da büyük korkuya ve paniğe yol açmıştır.

Öte yandan yapılan araştırmalar göre İzmir, dünyada depreme karşı en hassas, korunmasız, zayıf ve kolayca yaralanır şehirleri arasında ilk 10’dadır. Bu nedenlerle geçmişte de büyük depremler yaşayan İzmir’in, olası yıkıcı bir depreme karşı hazırlıklı olması gerekmektedir. Bu bağlamda;

1.    Ülkemiz topraklarının %92’sinin deprem riski taşıdığı, nüfusumuzun %95’inin bu bölgelerde yaşadığı ve büyük sanayi kuruluşlarının %98’inin bu bölgelerde bulunduğu gerçeğine karşın, 17 Ağustos benzeri olası büyük bir depreme karşı hazırlıklı olmak amacıyla İstanbul ve İzmir gibi risk taşıyan şehirlerimizde bugüne kadar neler yapılmıştır?

2.    17 Ağustos 1999 Gölcük depremi sonrası genellikle İstanbul ve Marmara Denizi’ndeki depremselliğin öncelikli olarak tartışıldığı ve ağırlıklı olarak bu bölgelerde önlem almaya yönelik çalışmaların yapıldığı bir gerçektir? İstanbul ve çevresinden sonra deprem açısından en riskli bölge olan İzmir ve çevresiyle ilgili olarak hangi çalışmalar yapılmıştır? İzmir’in deprem açısından risk haritası çıkarılmış mıdır?

3.    İzmir ve İzmir Körfezi’nde ara ara meydana gelen ve artçılarıyla birlikte dizi halinde süren deprem ve sarsıntıların yarattığı hasarlarla ilgili bir çalışma yapılmakta mıdır? Okul, hastane vb. kamu binalarının depreme dayanıklılıklarıyla ilgili bir ölçüm yapılmış mıdır?

4.    İzmir’de sık sık meydana gelen depremlerden dolayı hasarlı yapı ve konutların ne kadarı yıkılıp yenisi yapılmış, ne kadarında güçlendirme çalışmasında bulunulmuştur? Riskli bölgelerdeki yapıların zemin etütleri yapılmış mıdır?

5.            Bakanlığınıza bağlı AFAD Genel Müdürlüğü’nce olası büyük bir İzmir depremine karşı halen hangi çalışmalar yürütülmektedir? İzmir, depreme hazırlıklı mıdır?