GÜNDEME BAKIŞ – CHP’nin merakla beklediği İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer oldu. Soyer, İzmir hayallerini geçtiğimiz günlerde Gündeme Bakış’a şu sözlerle anlatmıştı;
“Vatandaş oyunu verirken mevzuatı bilerek oy vermiyor. Oy verirken, şehri emanet ettiğini düşünüyor. Karısını kavga ettiğinde de benden derman bekliyor ya da işinden atıldığında da…Karayolları bölge müdürlüğünün alanına giren işle ilgili de belediyeye geliyor. Bizim hayatın her alanında çözüm üretmesi lazım. Biz vatandaşın konforlu yaşaması için elimizden geleni yapmamız lazım. Bunun mevzuatla tanımlanmaması umurumda bile değil. Mandalina işleme ve paketleme tesisi aldık. Kurduğumuz birliğe bunu devrettik. Yazarlar evi inşa ettik. Soğuk hava deposu açılışı yapacağız. İZKA’dan aldığımız hibeyle pekmez imalathanesi açtık. Binlerce kilometre asfalt da kaldırım da yaptık. İnsana dokunduk. Sosyal projelerimiz model olacak projeler. Kadın Kooperatifi yemek yapıyor. Biz belediye olarak bu yemekleri satın alıyoruz. Evinde hastası olup yemek yapamayacak durumunda olanlara her gün veriyoruz. Her sabah çorba servisimiz var meydanda. Bir kartımız var. Ona para yüklüyoruz. Yaklaşık bin vatandaşımız bizim anlaştığımız küçük esnaftan alışveriş yapıyor. Bir taşla iki kuş vuruyoruz.
Seferihisar’ın değeri büyüdü. Bu değer artışından herkes eşit miktarda nasiplenmedi. Bu benim adalet anlayışıma uygun değil. Ben burada rantı büyüttüm. Ama arka sokaktaki kişinin bundan haberi de yok bunun ona faydası da yok. Buna razı olamazdım. Belediyenin bütçesinden bir para ayırmaya mecliste karar aldık. Biz elde ettiğimiz rantı bize düşen kısmından o vatandaşa aktarıyoruz” dedi.

AHLAKSIZ BİR YALAN ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMAZ
Başkan Soyer, “Çok fazla yurtdışına çıkıyor” eleştirilerine çok sert tepki gösterdi. Soyer, “Şaşkınlık içerisindeyim. 178 kere yurt dışına çıktı diye ısrarla söyledikleri bir şey var. 178 kez ben çıkmadım. Belediyeden 178 çıkış olmuş. Plaj futbol takımı, halk oyunları ekibi, çocuk belediyesinin başkanı, koordinatörü var. 9.5 yıl boyunca 178 kez çıkılmış. Ama hepsi ben değilim. Ben 63 kez çıkmışım. 2 ayda bir ortalamayla. Bu karalama insanların siyasete uzak durmasına sebep olan bir şey. Benim başına geleni görünce iyi ve temiz insanlar; ‘ben niye gireyim siyasete. Yarın öbür gün benim başıma da çorap örerler’ diyor. 13 kez BM toplantısına gitmişim. Ben Sakin Şehrin Genel Başkan Yardımcısıyım. 30 ülkede 284 kentin üye olduğu bir kuruluşun genel başkan yardımcısıyım. ‘Ben çıkamıyorum. Kusura bakmayın’ diyebilir miyim? Bu memleket için utanç olmaz mı? Ahlaksız bir yalan üzerinden bir siyaset yaparsan temiz insanların siyasete uzak olmasına yol açarsın. Siyaset performans üzerinden olmalı” dedi.

YERLERİ SATTIK YATIRIMCI GELDİ. YATAK KAPASİTESİ 7 BİNE YÜKSELDİ
“Çok fazla belediye arsasını sattı” yönündeki eleştirilere yanıt veren Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer şunları söyledi:
“3 ihale yapmışız. Bunların tamamı turistlik alanı. Turistlik imarlı bir yerle ilgili iki seçeneğiniz var. Ya imar durumunuz değiştirmek istersiniz ya da imar durumu gereği yapılaşmasını sağlarsınız. Biz buranın bir turizm memleketi olduğunu düşünüyoruz. Niye değiştirelim? O arazilere gittim baktım. Buralarda turistlik tesis yapılması lazım. Bunu ya sen yapacaksın ya da yatırımcı bulacaksın. Sen yapabilir misin? Yapamazsın! Bir paran yok bir de hukuki mevzuat uygun değil. Ben kamuyum. Yatırımcının gelmesinin iki şekli var. Ya yap-işlet-devret tarzıyla gelecek ya da satın alarak gelecek. Yap-işlet-devret artık yok. Seferihisar’ı büyütüyoruz. Turizmci gelsin istiyoruz. Makilik alan. 50-100 yıl durabilir ama niye? Neden istihdama, dövize dönüşmesin. Bin 500 yataktan 7 bin yatağa çıktık. Bizim sattığımız yerlerle bu oldu. Biz köy arazilerinin satılmaması noktasında karar alan ilk belediyeyiz. Orada bir emek, hikaye var. Vatandaş neyin ne olduğunu biliyor. Sattık da bunların parası ne oldu? Bugün içerisinde bulunduğumuz durumun Seferihisarlı’yı mutlu ettiğini düşünüyorum. Seferihisar’ın değerini 10 kat büyüttük”

İZMİR BİR İNCİ!
Soyer, Büyükşehir aday adaylığı için şunları belirtti:
“Büyükşehir’i istememek diye bir şey olmaz. Herkes ister. Çünkü burası prenses. Çok güzel bir şehir. Bir inci. Uyuyan güzel. İzmir’de yapılacak o kadar çok şey var ki. 2009’da Seferihisar Belediye Başkanı olduğum zaman benzer bir heyecanı taşıyordum. Seferihisar derya içerisinde bir balık! İzmir de bu heyecanı bana verdi. Mesele İzmir’in iyi ya da kötü yönetilmesi değil. İzmir’de çok daha fazlasının mümkün olduğunu görüyorum. Siyasetçinin üç temel meziyetinin olması lazım. Birincisi gerçekten iyi ahlaklı olması lazım. Tok olmak zorunda. İkincisi gerçekten donanımlı olmak zorunda. Üçüncüsü dağın arkasında vadiyi yönettiği insanlara gösterebilmeli. Ben onu görüyorum. İzmir’in neye muktedir olduğunu görüyorum ve acayip heyecanlandırıyor”

ORTAK AKILLA YÖNETMEK İSTERİM
İzmir için hayallerinin olduğunu vurgulayan Soyer, “Ama benim İzmir’le ilgili yapmak istediğim en temel mesele İzmir’i ortak akılla yönetmek. Benim heyecanım, hayallerim var. Bunları masaya yatıracağız. Ortak aklı üreteceğimiz insanlarla konuşacağız. Cebimde dosyalarım ‘hadi bakalım şimdi bunu yapıyoruz’ demeyeceğim. Ben vizyonu ortaya koyacağım. O vizyon üzerinden konunun uzmanları, etkilenenleri, birlikte konuşun isteyeceğim” dedi.

İZMİR PROTOKOLE PROJE YAPTI, ADAY OLUP KAZANIRSAM BEN BUNU TERSİNE ÇEVİRMEK İSTİYORUM
Soyer, Büyükşehir Belediye Başkan adayı olup seçimi kazanması durumunda yapacaklarını şu sözlerle anlattı:
“İzmir, genel olarak 10 yıllardır ön sıralara proje yaptı. İzmir’i amfi tiyatro gibi düşünün. Sahnesi körfez olan ve tüm çeperlerinde oturulan bir inci. Sahne çok daha canlı, renkli, hareketli olabilir. Bu sahne hem protokole proje yaptı. Tramvay da feribotlar da opera binası da...Bu şehrin arka sıradakiler de var. Biz arka sıradakilere de proje yapmıyoruz. Yapıyoruz ama ‘mış’ gibi. Yaptığımız şey de ikinci öncelik. Ben bunu tersine çevirmek istiyorum. Büyükşehir’in bütün makinasını önce buraya çevrilecek. CHP oralardan oy alamıyor. Eğer bu hikayeyi İzmir’de değiştiremezseniz Türkiye’nin hiçbir yerinde değiştiremezsin. İzmir’de değiştirmek mümkün”