GÜNDEME BAKIŞ- Kongreye; İzmir Milletvekili Atila Sertel, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, İzmir eski Milletvekili Musa Çam, İlçe Başkanı Serdar Değirmenci, İl Yöneticisi Sedredil Coşkuner, ilçe yöneticileri delegeler ve partililer katıldı.

DİVAN BAŞKANI ÇAM OLDU
Kongrenin divan başkanlığına oy birliği ile CHP İzmir eski Milletvekili Musa Çam seçildi. "Partimizin vefakar ve cefakar üyeleri Menemen İlçe Kongremize hepiniz hoş geldiniz" diyerek sözlerine başlayan Çam, "Çok rahat olun. Çok demokratik ve adil bir kongre yürüteceğimizden hiçbirinizin şüphesi olmasın. İzmirimizin 30 ilçesinin 28 ilçe kongresini dün akşam itibariyle sonlandırdık Seçilen yeni ilçe başkanlarımıza sonsuz başarılar Bugün Menemen ve Beydağ'da kongre var. Bu akşam 30 ilçenin tümünde kongreler bitecek. 8 Şubat'ta il kongresini gerçekleştireceğiz, 28 ve 30 Mart'ta da Olağan Kurultayımızı gerçekleştireceğiz. Menemen İlçe Kongemizin ilçemiz ve partimize hayırlı olmasını diliyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum" dedi.

SEÇİM KAZANILAMAZ DİYENLERE İNAT 9 BİN OY FARKLA KAZANDIK!

Kongrede çarpıcı mesajlar veren mevcut İlçe Başkanı Serdar Değirmenci yerel seçim öncesi yaşanan olaylara atıfta bulundu. Değirmenci, “Hepimizin bildiği gibi biz çok olağanüstü şartlarda atanmış bir yönetimiz, henüz 1 yılımızı bile doldurmadık. Bu yüzden ‘görev yaptığınız 1 yıl içerisinde neler yaptınız, 1yılda hangi faaliyetlerde bulundunuz’ diye soracak olursanız altını çizerek söylüyorum, 31 Mart yerel seçimlerine ayrı bir parantez açmak lazım. Bir yönetimin başarılı olup olmadığı noktasında en önemli ölçüt seçimlerdir. Partinizin oylarını arttıramadıysanız,  seçimi kazanmadıysanız gerisi lafı güzaftır, yani boş laftır. O dönemleri hatırlayınız. Ana kademe kadın kolları gençlik kolları hepsi istifa etmiş, Sayın Serdar Aksoy’un adaylığını açıklanmış, bu adayla seçim kazanamazsınız diyerek istifa etmişlerdi. İşte böyle bir dönemde seçimlere girdik. Menemen’de seçim kazanılamaz diyenlere inat tam 9 bin 270 oy farkla kazandık. Geçen dönem meclis üyesi 18’di, bu dönem 19 oldu ve Sayın Serdar Aksoy’u Menemen Belediye Başkanı yaptık. O dönemde belediye başkanlığın aday olan Ömer Güney aday gösterilmediği halde köşesine çekilip partisine küsmedi, ihanet edenlere katılmadı, geldi seçimde Serdar Aksoy’un koluna girerek çalıştı, Nurgül Uçar da aday adayıydı o da aynı şekilde çalıştı.  Şuan ilçe başkanlığına aday olan Turan Erdoğan, Mehmet Çoban, adaylıktan çekilen Sadık Tanrıverdi geldiler seçime omuz verdiler. Biz bu seçimleri birleşerek bütünleşerek kimseyi ötekileştirmeden birlik beraberlik içinde yaptığımız için kazandık. İlçe yönetimimizdeki arkadaşlarımızla beraber çok başarılı bir şekilde görev yaptık. Kadın kolları, gençlik kolları tüm CHP örgütüne bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.

'HUKUKSUZLUĞA KARŞI DURMAK...'
Menemen'in kendisinde çok derin izleri olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, "Yıl 1986 14 Mart. Menemen'de çok önemli bir seçim vardı. Zamanın belediye başkanı görevden alınmıştı ve Menemen'i o güne kadar hep sağdan gelen belediye başkanları yönetiyordu... O dönemde Güneş gazetesinden arkadaşlarımızla Menemen'de çalışmaya geldik. Kıran kırana bir seçim hadisesi vardı. Bir dönemin papatyaları 'Yıkılmaz' diye adlandırılan Adalet Partisi'nin başında Turgut Özal vardı. 13 bin seçmenden Kadir Yıldırım, Sosyal Demokrat Halkçı Parti adayı olarak 4 bin 200 oy alarak başkan seçildi. Bazı evlere gece yarısı para, altın, erzak yardımı yapılıyordu. Bu heyecanı birlikte yaşayan arkadaşlarım şu anda salonda var, o günleri anımsarlar. O günün çok önemli bir sloganı vardı, 'Yiyelim, içelim, satılmayalım' sloganıydı. O slogan Menemen'de seçim kazandırdı" dedi.
"Şimdi, Serdar Değirmenci'ye verilen değerin ve ona gösterilen ilginin boşa olmadığını söylemek isterim" diyerek sözlerini sürdüren Sertel, "Partimizde emek en yüce değerdir. 'Ben olursam parti var ama ben olmazsam yakarım, yıkarım' anlayışının hakim olduğu dönem, Menemen'de bitti. Hiç kimse kendini yıkılmaz, vazgeçilmez görmemeli. Bütün makamlar, koltuklar gelip geçer. Tarihe bakın, tarihsel mezarlıklara bakın. Bir dönemin efsanevi başkanı İhsan Alyanak, o Alsancak'ta kilisenin duvarını yıkarken yaşayan ve o günlere tanıklık edenler ve sonrasında faşist darbenini onu görevden almasıyla yaşadığı mütevazi hayat. Bizim bütün belediye başkanlarımız mğtevazi yaşamıştır. Boğazımızdan haram lokm a geömedi, geçmeyecek. Helalinden kazanmaya devam ettik. Korumayla gezmedik. Korkan insanların hareketleri karşısında hepimşz gülüuoruz. Bugün Türkiye'de AKP iktidarı yok. Yalnızca tek adam ve etrafında görevlendirdiği şüreka var. İstediğini görevden alan ve kendi hazırladığı yasayı topluma karşı sanki şirin görünmek için asgasri ücret görüşmeleri yapılırken 'Jestimi yaparım' diyerek tüm yetkiyi elini almış tek kişi. İnanılmaz bir adaletsizlik ve hukuksuzlukla Türkiye'yi yönettiğini zannediyor. Aslında yönetemediğini çok iyi biliyoruz. Köylü kan ağlıyor, emekli perişan, gençler işsiz. İnsanlar bırakın ayın sonunu ayın 10'unu getiremiyor. Biliyor musunuz AKP milletvekilleri kendi grup salonlarına grierken kontrolden geçiyor. Korkuyor, ödü patlıyor. Oysa bizim belediye başkanlarımız ve millletvekillerimiz halkın arasında elini kolunu sallayarak geziyor. Biliyor ki CHP'liler kimsenin hakkını hukukunu çiğnemek için değil, bütün hukuksuzlara karşı durmak için var" diye konuştu.
'GÜN GELECEK HESAP VERECEKLER'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son İzmir ziyaretini hatırlatarak sözlerini sürdüren Sertel, şu açıklamalarda bulundu: "Saygılı Cami'nin açılışı için geldi, 30 milyon lira para harcadılar. O caminin temelini atan kişi şu anda kaçak olan eski rektör Cüneyt Hoşcoşkun. Eflatun ve Bilal Saygılı, haklarında FETÖ'den işlem yapılan ve gazeteleri kapanan bir aile. O gazete kapandığı için gazetecilerin basın kartlarını iptal ettiler ama Cumhurbaşkanı gelip onların yaptığı caminin kurdelesini kesiyor. Eflatun Saygılı'nın son dakika gazetesinin ortakları kaçak. Bütün bunları bilenler ve bütün bunlara karşı sessiz kalanlar... Aslında birbiriyle iç içe geçmiş bir yapının, FETÖ'yü kazısan altından AKP'nin, AKP'yi kazısan altından FETÖ'nin çıktığı bir dönemde insanları cezaevine atıyorlar. Emin Çölaşan gibi Mustafa Kemal Atatürk'ün her daim izinde olan birini mahkum ediyor, Metin Yılmaz'ı, Gökmen Ulu'yu Sözcü yazarlarını mahkum etmeye çalışıyorlar. Aslında mahkum edilenler o hakiimlerdir, savcılardır. Gün gelecek onlar da hesap verecektir."

'KİMSE EGOSUNU TATMİN ETMESİN'
Adayların konuşmaları öncesinde yeniden sahneye çıkarak salondakilere seslenen Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, "31 Mart seçimleri sonrasında tüm Türkiye şunu gördü: Artık yenilmez armada gibi bir şey yok. Psikolojişk üstünlük millet ittifakına geçti. bir seçimde iktidarın yakalanabileceğini, seçimlerde Cumhur İttifakı'nın yenilebileceğini gösterdik. 31 mart seçimleri sonrasında İstanbul seçimleri rezil bir kararla iptal edildi. Fakat bu burada bitmedi. Seçilmiş olan belediye naşkanlarını itibarsızlaştırmak için, iktidar yüzü göstermemek için, iş yapmasını engellemek için her türlü yol denendi, denenmeye de devam ediyor. Yandaş medyada seçimler sonrasında sürekli olarak bir itibarsızlşatırma hareketi var. Üzülerek grüyorum ki o itibarsızlaştırma hareketine prim sağlayanlar da var. Bunu görmemek, es geömek mümkğndeğil. İktidara bu kadar yaklaşmışkan CHP'ye yönelik psikolojik savaşı püskürtmemiz gerekiyor. Bu belediye başkanlarına karşı yapılan psikolojik savaşın için yer alarak mı olur? Belediye başkanlarına destekle olumur. İl yönetimi, il başkanı, ilçe yönetimi ilçe başkanı belediye başkanına destek olmalı. ğer belediye başkanı bunların hepsine cevap vemreye kalkarsa o zaman belediye başkanının değil CHP'nin gerilediği görürnsünüğz.Rol kapmak uğruna partiyi heba etmeyin. Biz belediyeyi bir kenara bırakıp bütünleşelim istiyoruz. Bu salonda 15 yıldır kaç belediye başkanı çıkrı? Bu benim adayım dedi mi. Kimse sesini çıkarmadı, herkes oturdu. Burada şimdi üç arkadaşım aday. Bu üç arkadaşımın üzerinden belediye başkanını vurmaya kimse kalkmasın. Kimse belediye başkanını vurarak kendi egosunu tatmin etmeye kalkmasın" dedi.
'ÜÇÜ DE DOSTUMDUR'
Sürecin başından beri üç adayla da birlikte yol yürüdüğünün altını çizen Aksoy, "Ömer Güney arkadaşım aday adaylığından sonra yan yana yürüdük, seçimleri kazandık. Diğer arkadaşım benim komutanım, partimin ihtiyaç duyduğu bir isim. Ömer Güney de öyle, Turhan Erdoğan da öyle, Mehmet Çoban da öyle. Her birine CHP'nin ihtiyacı var. Peki ben ilçe başkanımız Serdar Değirmenci'nin de olduğu toplantılarda konuştuk, ortaklaşalım dedik mi? Dedik. Bunların hiçbiri aday olan yoldaşlarım açısından onaylanmadı. Bugün ilçe başkanını seçeceğiz. İlçe başkanı olan arkadaşım belediue başkanının arkasında duracak. Belediye başkanı da ilçe başkanının arkasında duracak. İlçe başkanı aynı zamanda grup başkanı olacak. Buradaki üç arkadaşım da benim dostumdur, gerisi de laftır. Herhangi bir arkadaşımın diplomasına atıfta bulunmak, şuraya aday oldu, görevinden dolayı sen neredeydin diye sormak doğru değil. Hepimiz 31 Mart'ta  buradaydık. 31 Mart öncesinde biz ihaneti gördük. Hiçbir ilçede, ilde, hiçbir yerde yaşanmamış bir ihanet şebekesini gödük. Menemen'e geldiğimizde ilçe kolları, kadın kolları, gençlik kolları istifa etmiş, 'O olmazsa olmaz' diyerek CHP'nin üstüne başka br kimliği koyup partiyi yok eden bir zihniyet gördük. Dedik ki, 'Kimse CHP'den üstün değildir' bugün benin varım yarın başkası olacak. O yüzden ben görevimi 2 dönemle sınırladım" açıklamalarında bulundu.
 "BOYNUMU BÜKMEDİM"
"Onların yanında yandaş medya vardı. AK Partisi, devleti, hükümeti vardı. Hepsini birden 31 mart akşamı hep birlikte gömdük. Aslında Menemen'de biz bu ihaneti ilk defa görmedik" diyen Aksoy, "Daha önce de gördük. Aday gösterilmeyince farklı siyasi partiye kaçanları çok gördük. Ondan önceki ihanetleri de son ihaneti de unutmayın. O yüzden ben iki dönem sonunda bu bayrağı teslim edeceğim. O yüzden diyorum ki, üç arkadaşım da aslanlar gibi. Onların üzerinden belediye başkanına hakaret etmesinler. Biz Tunç Soyer başkanımın da dediği gibi 'Menemen seni seviyorum' dedik. Bizim kullağındıımız dil sevgi dili, aşk dilidir. Toplumun tüm kesimlerine hitap etmek zorundayız. Bırakın dedikoduyu, burada sandık var. Bu dili bizim dışarıya söylememiz gerekirken kendi içimizde sıkıntı yaşadığımızı görüyorum. Bu pastayı büyütmemiz lazım. 6-7 aylık belediye başkanlarına hakaret etmekten geçmiyor. Hiç kimseye hakaret etmeyelim. Tüm belediye başkanlarım, çok ilçe başkanlarım çalışıyor. Onlara omuz verelim, destek verelim. Halkımızdan oy almanın yolu çözüm üretmek. Toplumun farklı kesimlerine çözümler üreteceğiz. Bunun merkezi de örgüttür. Kendi içerisinde çatışmayacak, çözüm üretecek. Menemen seçimlerinde nerede eksik oy aldık, yerler belli. Kim seçilirse ilk önce az oy alınan yerlere gidin. Beni de çağırın beraber gidelim. Oraya gittiğinizde de, 'Sevgilim eylem güzelim benim, Yitik bir ülkeyi korumaya değil yeniden kurulacak bir ülkeyi aşkla örmeye benzer devrimci olmak' diyeceğiz. İşte o sevgi dilini de orada kullanalım. Diğer belediye başkanlarının adına, tüm ilçe başkanlarım adına, Tunç Başkanı'nda adına bir şey söylemek istiyorum: Sosyal medyada, yandaş medyada yalan gırla gidiyor. Onlara söyleyeceğim bir şey var. Seyit Rıza diyor ki, 'ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu. Ben de sizin yalanlarınız altında boynumu bükmedim. Bu da size ders olsun.' Bu da size ders olsun" diye konuştu.

'SİYASET COŞKU VE HEYECAN VERİYOR'
"Amacım partimizin ilkeleri ve programı doğrultusunda, ilkeli, adaletli, erdemli ve kucaklayıcı olmak ve partimizi Menemen'den başlayarak iktidara taşımaktır" diyen Mehmet Çoban, projelerini ve çalışmalarını şöyle anlattı: "Üye sayımızı mutlaka artıracağız. Üyelerimize parti programımızı anlatacak ve sahiplenmelerini sağlayacağız. Eğitim ve toplantılarla ğyelerimizin niteliklerini artıracağız.Atatürk devrimlerini üyelerimize ve halkımıza doğru anlatacağız. Tarım ve hayvancılığın kalkınmasına, sanatın ve üretimin gelişmesine katkı sağlayacağız. partiye gönül vermiş insanların tecrübelerinden faydalanacağız. Mahallelerimizi sık sık gezecek, sorunlarımızı belediyemize bildirecek ve çözümünü takip edeceğiz. Mahalle sorumlularımızı bildirerek olup bitenleri takip edeceğiz. Üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşacağız. Seçimler esnasında halkımıza verilen söz ve projeleri takip edeceğiz. Kadın ve gençlik kollarının çalışmalarına destek olacağız. Dürüst, doğru ve ilkeli siyaset ile kırgın ve küskünleri kazanacağız. Kooperatifleşmeyi güçlendireceğiz. Seçimden seçime değil daima halk ile ulaşılabilir olacağız. Çalışan, konuşan, tartışan ve proje üreten, gelişimi tabandan başlatan bir örgüt olacağız. Birleştirici, bütünleştirici, kaynaştırıcı ve kucaklayıcı bir yönetim sergileyerek çoğalacak, kuruluş ve kurtuluş felsefemizi yakalayacağız. Buna mecburuz."
Ekonomik olarak bağımsız bir kişi olduğu vurgusuyla konuşmasını sürdüren Çoban, "Hiçbir yerde organik bir bağlantım yok. Çevre konusunda çok mücadele ettim. Millet vekillerimiz aracılığı ile sorunların çözümü için didinip durdum. 25 yıl her ırktan her renkten insan yönettim. Devlet usül ve erkanını bilirim. Siyaset bana coşku ve heyecan veriyor. İlçe başkanı olmayı çok istiyorum. Doğal biriyim; gösteriş ve yalanı sevmiyorum. Zenginlik beklentim yok. Türkiye'yi iç ve dış siyaseti, strateji, toplum ve halk bilimini iyi bildiğimi düşünüyorum. Tüm bunlar için sarı listeyi yani Mehmet Çoban'ı tercih etmenizi istiyorum" diye konuştu.

LİSTELER BELLİ OLDU
CHP Menemen Kongresi'nde sandık mesaisi öncesi adayları listeleri belli oldu. Buna göre Güney, Erdoğan ve Çoban'ın listeleri şöyle: 
 

Ömer Güney'in listesi;

Yönetim Kurulu Asil: Nilüfer Ayyıldız, Figen Fatma Cangönül, Hasan Doğan, Zahide Doğan, Egemen Ege, Erdal Güneş, Mustafa Karaçoban, Ayhan Koç, Recai Önal, Tunç Özkeser, Kader Emine Sever, Sadık Tanrıverdi, Arzu Tuğsel, Hüseyin Uçar, Sabriye Yaşatürk, Gökhan Yılmaz.

İl Delegeleri: Gülay Akgül, Fethi Akagündüz, İsmail Akıncı, Serdar Aksoy, Ferhat Aksu, Nurgül Uçar Aktuğ, Yücel Bayram Aydın, Ömer Güney, Süleyman Karabulut, Düzgün Koç, Nazlı Renkoğlu, Sadık Tanrıverdi, Riza Tekin, Onur Can Ümit Tuğcu, Yücel Turan, Bülent Uzun, Volkan Yıldız

Turan Erdoğan'ın listesi;

Yönetim kurulu asil listesinde; İrfan Aras, Ercan Çakmak, Gözde Çaltı, Ferda Çankaya, Adnan Gökdemir, Didar Ok İnce, Tuğçe Kamalı, Ziya Koçak,Mustafa Kemal Özcan, Sevda Özdemir, Sibel Özder, Hande Sencer,  Hakan  Taşkıntuna, Ercan Uçar, Uğraş Yarar, İmam Yıldırım yer aldı.

İl delege listesinde Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un yanı sıra Müşerref Aydın, Yüksel Coşkun, Berfin Deniz, İnci Doğan, Turan Erdoğan, İsmail Gül, Seda Giriş, Özcan Halisçelik, Mehmet Kaya, Selahattin Korkmaz, Kemal Kuşçu, Serkan Maral, Burcu Özkan, İsmail Polat, Berna Sevinç, Mustafa Kemal Sönmez bulunuyor.

Mehmet Çoban'ın listesi;

Yönetim Kurulu Asil Listesi; Seher Acar, Hüseyin Altıntaş, Mehmet Ali Balcı, Bayram Çelik, Turgay Çelikkayalı, Haluk Ezircan, Yılmaz Göynük, Faruk Güney, Hüseyin İlbey, Ayşe Kanat, Nilüfer Katipoğlu, Umut Kavasoğlu, Zeki Orta, Alp İsmail Şen, Ferda Taşbilek ve Melek Tokul

İl delege listesi; Kadir Yıldırım, Serdar Aksoy, Faruk Kırım, Mehmet Çoban, Yıldıray Elkatmış, İrfan Aras, Atilla Kanat, Ergun Erkan, Mehmet Can, Yüksel Aykanat, Zeki Orta, Özcan Uslucan, Hatice Palaoğlu, İlker Yaran, Ayşe Doğan, Mustafa Kahraman, Bekir Kırımlı