GÜNDEME BAKIŞ- Ülkede günlerdir tartışılan Kaz Dağları için bir hamle de CHP İzmir örgütünden geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Çanakkale’ye giderek, Kirazlı mevkisinde maden projesini protesto eden çevrecilerle bir araya geldi. Başkan Soyer, Kirazlı mevkiindeki maden projesinin bulunduğu alanda çevrecilerle bir araya gelirken, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile incelemelerde bulunarak detaylı bilgi de aldı.

İÇİMİZ PARÇALANIYOR
Projenin iptal olması için sonuna kadar mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Soyer, “Bu talan alanını görüp vicdanı sızlamayacak bir insan evladı yok diye düşünüyorum. Olağanüstü büyük bir tahribat var, olağanüstü kötü bir tablo var. İnsan içi parçalanıyor, yüreği sızlıyor. Bugüne kadar ne yazık ki çok yol almış durumdalar ama Türkiye’de büyüyen büyük bir direniş ruhu var. Bu talana sessiz kalmak istemeyen, onun için el birliğiyle güç birliğiyle meydan okuyan bir direnme, büyük bir güç var. Bu güç her türlü siyasi farklılığın ötesinde, vicdanları insanları buluşturan bir güç... Öncelikle tüm kalbimle kutluyorum, buna destek verenleri, bunun bir parçası olanları, katkı veren herkesi tüm kalbimle kutluyorum. Bundan sonrasında hem bu direnişi yaygınlaştırmamız büyütmemiz lazım, hem de hukuki anlamda zemini güçlendirmek lazım. Yani bundan sonraki süreçte hukuk gücümüzü arttırmamız lazım. Haklı olduğumuzu biliyoruz ama sesimizin de çok güçlü çıkması gerekiyor. Türkiye’de sadece haklı olmanız yetmez biliyorsunuz, aynı zamanda sesinizin güçlü çıkması lazım. Biz de bundan sonra o sesi çok güçlü çıkartacağız. Sizin sesinize katılacağız, sizin gücünüze güç katmaya çalışacağız. Türkiye’deki tüm baroları seferber etmeye gayret edeceğiz, en azından büyük şehirlerdeki baroları katkı vermeye davet edeceğiz. Hukuk zeminini güçlendirdikçe uluslar arası alanda sesimiz daha gür çıkacak, Kanada’ya ulaşacak o sesimiz, bunları besleyen o damarlara ulaşacak o sesimiz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum, direnişiniz kutlu olsun. Hep beraber daha güçlü olacağız” diye konuştu.

ANNE BABA EVLADININ CANINA KIYMASI NEYSE…
CHP İl Başkanı Yücel, "Bizler bugün sadece CHP İzmir İl Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı, ilçe başkanları, ilçe belediye başkanlar ve il yöneticileri olarak değil, Kaz Dağları'ndan gelen oksijenle hayata tutunan, pınarlarından akan sularla susuzluğunu gideren, kıyılan her ağacın çığlığını, acısını kalbinde hisseden bu vatanın birer evladı olarak buradayız. Bir anne-babanın kendi evladının canına kıyması neyse, Kaz Dağları'nda yapılan odur. Vatan toprağının bir kaç kuruş uğruna kiralanması veya satılması neyse, Kaz Dağları'nda yapılan odur. Çocuklarımızın geleceğinin para hırsı yüzünden yok edilmesi neyse, Kaz Dağları'nda yapılan odur. Oksijen maskesine bağlı bir hastanın oksijen hortumunun kesilmesi, yaşama haklarına bizim karar veremeyeceğimiz binlerce canlının katledilmesi neyse, bugün Kaz Dağları'nda yapılan tam olarak da odur” ifadelerini kullandı.

ZEHİR SOLUTMAYIN
Ormanların önemine vurgu yapan Yücel, “Ağaçları, canlıları, suyu ve oksijeniyle Türkiye'ye bahşedilmiş eşsiz bir nimet. Kaz Dağları'nı kendi elleriyle, yok edilsin, ağaçlara kıyılsın, milyonlarca yıllık ekolojik düzen bozulsun diye altın madeni şirketine satanlar şunu çok iyi bilmelidir ki; Bu dağın, bu ormanların bize ihtiyacı yok. Bizim bu dağlara, bu oksijene ihtiyacımız var. Bu ormanların gerçek sahibi bizler değiliz, biz varız diye bu ormanlar oluşmadı. Tam aksine bizim yaşamımız, bizim sağlığımız, çocuklarımızın soluyacağı temiz hava, içecekleri temiz su için, bizler kaz dağlarına muhtacız. Türkiye'nin oksijenini kesmeyin, çocuklarımıza zehir solutmayın, dünya da eşi benzeri olmayan bu cenneti cehenneme çevirmekten, vatandaşla, doğayla inatlaşmaktan derhal vazgeçin” dedi.

YAPTIKLARININ FARKINDA
İktidarın ve şirketin açıklamalarının birbiriyle çeliştiğini belirten Yücel sert eleştiriler de bulundu.
Yücel, "Kaz dağlarında doğayı katledenler de aslında yaptıklarının farkında. Açıklamalarındaki tutarsızlığın sebebi de bu. AKP'li yöneticiler, sanki altın madeni ararken tek sorun siyanürün kullanılmasıymış gibi "Siyanürle Altın Aranmayacak" açıklaması yaparken, Maden şirketinin CEO'su "Altının çıkarılmasının son aşamasında siyanür kullanacağız" diyor. Halkın tepkisini azaltmak için kesilen ağaçların sayısını azaltmaya çalışmaları da akıl alır gibi değil” diye konuştu.

ALTININ IŞILTISIYLA O KADAR KENDİLERİNDEN GEÇMİŞLER Kİ…
Yücel, “ÇED raporuna göre kesilen ağaç sayısı yaklaşık 46 bin,  Orman Genel Müdürlüğü’ne göre ise yaklaşık 13 bin 500' iken, TEMA vakfı en doğru rakamı açıkladı. Tam 190 bin ağaç, 190 bin cana kıyıldı kaz dağlarında. Daha acısı, bu iş devam ederse daha fazlasına da kıyılacak. O kadar gözlerini para bürümüş, altının ışıltısıyla o kadar kendilerinden geçmişler ki, altın madeninin milli parka uzak olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar” dedi.

ŞU KATLİAMA YÜREĞİNİZ SIZLAMIYORSA O YÜREKTE SORUN VARDIR
Doğa katliamının affedilebilir olmadığını vurgulayan Yücel şunları söyledi: Bir kez daha haykırıyoruz, Anlayın artık... Katliamın sadece nerede olduğuna değil isyanımız. Sizin ağaçlara kıymanıza, canlıların hayatını mahvetmenize, doğayı katletmenize bizim isyanımız. Vatan toprağını çölleştirmenize, asla yiyemeyeceğiniz, size oksijen sağlayamayacak, dünyadaki altınların tamamıyla bile bir tek çimeni yetiştirebilecek  toprak tanesi yapamayacağınız maden parçası için, milyonlarca yıllık yaşamları yok etmenize isyanımız. Şu katliamı görüp yüreğiniz sızlamıyorsa o yürekte bir sorun var demektir.  Bu katliama izin verenden, bu katliamı yapandan ve bu katliama göz yumandan ne kul ne de Allah razı gelir. Milyonlarca yıldır korunmuş, evlat gibi, kutsal emanet gibi, göz bebeğimiz gibi bakılmış bu yaşam alanını yok etmek isteyenler, hem halkın nezdinde hem de vicdanlarda asla affedilmeyecekler. Çıkarılacak altının 10'da biri için, 5 milyon yaşındaki bu dağların ve doğal yaşamın yok edilmeye başlanmasını, tüm Türkiye gibi Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Örgütü olarak biz de kabul etmiyoruz, bu katliama karşı duruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere tüm sorumlulara sesleniyoruz. Çevrecilerin, doğaseverlerin ve halkın sesine kulak verin.

BU İSYANDA SİYASET YOK, ÇIKAR YOK!
Yücel , "Bu isyan Türkiye'nin nefesi kesilmesin diye, doğa katliamı dursun, pınarlarımızdan zehir yerine su akmaya devam etsin diye, çocuklarımızın geleceği yok olmasın diye... Bu isyanda siyaset yok, bu isyanda taraf yok, bu isyanda çıkar yok! Hepimiz aynı taraftayız. Kaz dağlarında katliama son verilsin, artık bir cana daha kıyılmasın, toprağın ve ağacın bize vereceğini, dünyanın tüm altınlarının bile bize  veremeyeceği anlaşılsın diye buradayız. Bunlar anlaşılıncaya, katliam sona erinceye kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi tüm dünya'ya haykırıyoruz.  Kaz dağları ve Türkiye'nin doğası için mücadele veren tüm çevreci kuruluşlara,  STK'lara ve ülkesine sahip çıkan tüm  vatandaşlarımıza, ayrıca bu mücadelenin büyük destekçisi olan Çanakkale Belediyemize ve Sayın Başkanına da gösterdikleri çabadan, verdikleri mücadeleden ötürü saygılarımızı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.