İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Dr. Aytun Çıray, İzmir Bergama Belediyesi’nde Belediye Meclisi’nin geçtiğimiz günlerdeki toplantısında Cumhur ittifakının oyları ile kabul edilen tarla vasıflı köy mallarını satış kararını meclise taşıyarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a yazılı olarak sordu.

BERGAMALILAR ATADAN GELEN MALLARININ SATILMASINA KARŞILAR
İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 3 Mart Çarşamba günü, İzmir- Bergama Belediye Meclisi’nde görüşülen ve cumhur ittifakının oy çokluğuyla kabul edilen toplam 831 bin 938 metrekare büyüklüğündeki yaklaşık 50 milyon TL değerinde olan köy mallarının satış kararının yörede büyük tartışmalara sebep olduğunu belirtti. Belediye yönetiminin konuyla ilgili olarak yöredeki köylülerin, sendikaların, çevre platformlarının haklı itirazlarına kulak tıkadığını belirten Çıray, köy halkının atalarının büyük bir gayretle biriktirerek, bağışlayarak elde ettiği ve kuşaktan kuşağa aktarılan bu taşınmazların ortak kullanıma sunulmuş araziler olduğunu ve bugünkü değerleri üzerinden satışa sunulması durumunda köyde yaşayanların ihaleye girmesinin ekonomik anlamda mümkün olmadığını söyledi. Bu araziler yöre çiftçileri tarafından kiralanarak ekonomiye kazandırılıyordu. Ayrıca Çıray, belediye yönetiminin “yol yapacağız o yüzden ya borçlanacağız ya da gayrimenkul satacağız” açıklamasını eleştirerek, AKP’nin 20 yıldır ülkenin değerlerini satarak yol yapma sevdası bir türlü bitmedi dedi.

KÖY MALLARI DA KATAR’A MI SATILACAK?
Çıray, bu ata yadigârı 19 köy taşınmazının satış kararına yöre köylülerinin, muhtarların (Kadıköy, Çitköy, Aşağıkırıklar, Ferizler, Çamköy, Sarıdere), İYİ Parti İlçe Teşkilatımızın, Belediye Meclis üyelerimizin, Bergama Demokrasi Platformunun, sendikaların ve Bergama Çevre Platformu üyelerinin de itirazlarda bulunduğunu ve yöre halkının sesi olmaya devam edeceklerini belirtti. Köylünün taşınmazlarının bir gelir kaynağı olarak görülmesinin, Türkiye’nin bu ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile içinden geçtiği otokratik rejim mekanizmasının nasıl da memleketimizin en yerel damarlarına kadar işlediğinin açık bir örneği olduğunu belirten Çıray sözlerine şöyle devam etti:

Cumhuriyetimizin birikimi olan ne kadar yerli ve milli kamu kuruluşumuz varsa hepsini satarak geleceğimizi ipotek altına alan AKP iktidarı, yakın zamanda su kaynaklarımızın bile işletmesini Katar’a vermeye kalktı. 1986 yılından AKP'nin iktidara geldiği döneme kadar 8.2 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken, 2002'den günümüze toplam 62 milyar dolarlık satış gerçekleştirildi. Doymak bilmeyen AKP yöneticileri her alanda olduğu gibi ata yadigarı olan söz konusu köy arazilerinin kime satılacağını dahi şeffaf bir şekilde söylemiyor. Ancak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerinin değerini bilenler köylü ile ters düşenlere sandıkta gereken cevabı açıkça verecektir.

"Milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikteki çalışma imkanlarını, asri ve iktisadi tedbirlerle en yüksek seviyeye çıkarmalıyız. Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık."

Çıray’ın yazılı soru önergesinde şu sorular yer alıyor:

1- Yöre köylülerinin itirazlarına rağmen söz konusu arazilerin satış kararının alınması, köylülere atalarından kalan mallarını zorla ellerinden alınması demek değil midir?

2- Belediye yönetimi bu uygulamasını “ya borçlanacağız ya da gayrimenkul değerleme” kararı alacağız şeklinde açıklamaktadır. Bergama Belediyesi’nin bütçesinde yol ve park yapımı için yeterli kaynağı yok mudur? Bu kamu hizmetlerinin karşılanması için köylülerin mallarının satışı dışında başka bir yol yok mudur?

3- Satış kararı alınan söz konusu köy taşınmazlarının kime, kimlere ve ne kadar bedelle satılması planlanmaktadır? Açıklamayı düşünüyor musunuz?