dogrulukpayi.com'un haberine göre; AK Parti adayı Nihat Zeybekci projelerini 7 Şubat 2019’da gerçekleştirdiği toplantıda, “10 Numara İzmir” başlıklı bir kampanya ile duyurdu. Tunç Soyer ise projelerini üç aşamada duyuracağı, ilkbahar temalı bir seçim kampanyasını tercih etti ve vaatlerinin ilk kısmını “Birinci Cemre” kampanyası ile duyurdu. Soyer’in vaatleri 9 Mart’ta açıklanan tarım ve kırsal kalkınma odaklı “İkinci Cemre” projeleri ve 19 Mart’ta açıklanan “Üçüncü Cemre” projeleri ile devam etti. Her iki adayında seçmenleri cezbetmeye yönelik onlarca projesi bulunuyor. Bu içerikte İzmir adaylarının kentin trafikten istihdama, çevreden kültüre kadar birçok alandaki ihtiyaca yönelik proje ve çözüm önerilerini inceledik.

TRAFİK SORUNUNA İKİ YAKLAŞIM: DAHA FAZLA YOL YA DA ALTERNATİF ULAŞIM ARAÇLARI
İzmir, trafikte kayıtlı araç sayısının en yüksek olduğu üçüncü il, şehirdeki toplam yol uzunluğu ise 1.279 km’ye ulaşmış durumda. Uydu verileri ile yapılan bağımsız araştırmalarda, İzmir’in trafikte geçirilen süre bakımından İstanbul ve Ankara’nın ardından en kötü durumdaki üçüncü şehir olduğu sonucu çıkıyor. Adayların İzmir’in trafik sorununa çözümü ise ilave yollar inşa etmek ile toplu taşıma seçeneklerini çeşitlendirmek üzere iki seçenek üzerinden çeşitleniyor.

CHP’li Soyer, İzmir’in trafik sorununun yoğun olduğu yerlerdeki çözüm planlarının, proje türüne göre 100 ila 500 gün içinde sonuç vereceğini ifade ediyor. Soyer araçlar için daha geniş yollar sağlarken, yayalar için daha ferah alanlar oluşturmak adına Alsancak Garı, Karşıyaka Vapur İskelesi önü ve Basmane Dokuz Eylül Meydanı'nda trafiği yer altına alma sözü veriyor. Araç trafiğini rahatlatmak adına yer üstünde de 111 noktada kavşak düzenlemesi yapmak ve kentin otopark kapasitesini 100 bine çıkarmak da Soyer’in vaatleri arasında yer alıyor.

AK Parti adayı Nihat Zeybekci’nin ulaşım projeleri ise ağırlıklı olarak merkezi hükümetin projelerini şehre eklemleyerek, İzmir’in Türkiye’nin geri kalanı ile bağlantı kapasitesini arttırmaya odaklanıyor. Özellikle Çanakkale, İstanbul, Ankara ve Antalya ile yapılacak otoyol bağlantıları ile bu şehirlerden İzmir’e ulaşımı 3 saate kadar düşürme sözü öne çıkıyor. Zeybekçi İzmir trafiğini iki sene içinde rahatlatacağını vadediyor. İzmir’in kuzey ve doğu hattında kullanıma açılacak yeni çevre yolu ve tünel bağlantıları ile İzmir trafiğinin rahat bir nefes alacağını iddia eden Zeybekçi, ilk etapta 100 gün içinde inşa edilecek 28 battı-çıktı ve köprülü kavşak ile işe başlayacaklarını belirtiyor. Zeybekçi, beş yıl içinde şehirdeki otopark kapasitesinin 80.000’e çıkarılmasının yanı sıra kapalı otopark ve yol kenarı parkların ilk 15 dakikasının ücretsiz hale getirilmesinin sözünü veriyor.

RAYLI ULAŞIM HİZMETLERİNDE MESAFELER YARIŞIYOR
CHP’li Soyer ayrıca trafiği rahatlatmak amacıyla, kentteki iskele sayısını arttırmak suretiyle deniz yolu başta olmak üzere alternatif olanakları arttıracağını belirtiyor. CHP adayının hedefleri arasında mevcut deniz ulaşım kapasitesini 4,5 kat arttırmak bulunuyor. Başkan olması halinde işe bisikletle gidip geleceğini ifade eden Soyer, İzmir’i Avrupa Bisiklet Ağı’na katacağı vaadinde bulunuyor. Ulaşım sorununa trafikte kaybedilen zamanın yanı sıra, çevreye etkileri yönünden de yaklaşan CHP adayı şehirdeki elektrikli otomobil şarj istasyonları sayısını arttırma, ticari taksi ve minibüslerin kademeli olarak elektrikli ve hibrit araçlara dönüştürme vaatlerini ekliyor. Bu çerçevede kentteki elektrikli otobüs sayısı 500’e çıkarılacak. Vaatleri arasında İzmir’in metro ulaşım kapasitesini arttırmak da bulunan Soyer, şu an 179 kilometre olan raylı sistem ağının ilk aşamada 340 kilometreye, uzun vadede ise 470 kilometreye çıkarılacağını ifade ediyor. Soyer ayrıca yakın zamanda Buca metro hattının temelinin atılacağı ve Halkapınar-Otogar metro hattı çalışmalarına başlanılacağı sözlerini veriyor.

Zeybekci’nin ulaşım projeleri de yeni karayollarıyla sınırlı değil. AKP’li aday İZKARAY projesi ile İzmir’deki kara, deniz ve raylı sistemi bütünleştirmeyi ve Çiğli-Balçova arasındaki yolculuğu 5 dakikaya düşürmeyi hedefliyor. Soyer gibi, Zeybekçi de Otogar-Kemalpaşa arasında İZBAN hattının sözünü verirken, mevcut tramvay hattına 18 km, metro hattına 58 km, İZBAN hattına ise 70 km yeni raylı sistem ekleneceğini belirtiyor. İki adayı ortaklaştıran diğer bir nokta da deniz ulaşımı oluyor. Zeybekçi seçilmesi durumunda şehrin kuzey-güney ve doğu-batı hatları üzerinde yeni iskele ve vapur hatları kurma sözü veriyor. Soyer’in aksine, Zeybekçi’nin çevre dostu elektrikli toplu taşıma araçlarını ve elektrikli şarj istasyonlarını arttırmaya yönelik bir vaadine ise rastlamadık.

TOPLU TAŞIMADA İNDİRİM VAATLERİ
Her iki aday da toplu taşımanın özendirilmesi için yeni fiyatlandırma politikaları vadediyor. Yolcu yoğunluğunun gün içine yayılması ve böylece trafiğin rahatlaması için sabah saat 06:00-07:00 ve akşam 19:00-20:00 arası toplu taşımada %50 indirim uygulaması Soyer’in vaatleri arasında yer alıyor. Soyer öğrencilere yönelik toplu taşıma fiyatlandırmasıyla ilgili olarak ise başarılı öğrenciler için ilave imtiyazların uygulanacağı sözünü veriyor. Zeybekçi ise öğrenciler için toplu taşımanın yarı yarıya ucuzlatılacağını ve toplu taşıma biletlerinin 90 dakikalık geçerlilik süresinin 120 dakikaya çıkarılacağını vaatleri arasında sıralıyor.

SOSYAL HİZMET KALİTESİ NASIL ARTACAK?
İzmirli adayların iddialı oldukları ve vaat konusunda birbiriyle yarıştıkları bir diğer alan ise sosyal hizmetlerin kalitesini arttırmaya yönelik projeler. Genel sağlık, engelli katılımı, çocuk ve yaşlı bakımı konuları bu alanda öne çıkıyor. Zeybekçi ildeki devlet okullarına malzeme ve bakım desteği yapmak amacıyla okul yönetimleriyle birlikte çalışacaklarını beliriyor. Daha önce bahsi geçen Rehabilitasyon, Eğitim ve İş Merkezlerinin yanı sıra, engelli bireyler için “Engelsiz Şehir İzmir” sloganıyla şehrin tüm alt ve üst yapısının engellilere uygun hale getirileceği Zeybekçi’nin vaatleri arasında. Ayrıca vakit kaybetmeden semt polikliniklerinin de kurulacağını belirten Zeybekçi, Buca’da kurulacak 1.200 yatak kapasiteli Şehir Hastanesi’ni de vaatleri arasına sokuyor. Zeybekçi Şehir Hastanesi’nin yanı sıra Çeşme’de de Termal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi kurulacağını ifade ediyor. Zeybekçi şehrin sessiz sakinleri, sokak hayvanları için de projeleri olduğunu belirtiyor. Hayvan yardım hatları, hayvan zabıtası uygulaması, mobil sağlık ekipleri, barınaklar ve hayvan kimliklendirme faaliyetleri Zeybekçi’nin projeleri arasında sayılıyor.

Soyer’in önem verdiği projeler arasında yer alan her ilçe için bir “Yaşam Merkezi” konsepti ise çocuk kreşleri, emekliler için kafeler, yaslılar ve ihtiyacı olanlar için gündüz bakım tesislerini bir araya getiren tesisler olacak. Buca, Konak ve İnciraltı’nda bulunan Engelli Hizmet Merkezlerini geliştireceklerini belirten Soyer ayrıca Engelli Dayanışma Evleri kurarak engelli ailelerin sosyalleşmesini ve temel ihtiyaçlarını gidermesini sağlayacaklarını belirtiyor. Soyer’in seçim kampanyasında yaşlı ve hasta İzmirlilerin evde bakım hizmetlerine yeni doğum yapmış anne ve bebeklerinin de dahil edileceği belirtiliyor. Sağlık alanında hasta yakınları için hastane pansiyonları, madde bağımlılığı mücadele uygulamaları, obeziteyle mücadele için bilinçlendirme çalışmaları Soyer’in söz verdiği hizmetler arasında yer alıyor. Koah, alerjik astım, alzheimer, otizm ve diğer sinirsel hastalığın tedavisi için özel bitki türleri ve su sesi akışlı sağlık hizmetlerinin temin edileceği “Doğal Şifa Parkı” Soyer’in İzmir için öngördüğü yenilikçi fikirler arasında yer alıyor. Zeybekçi’nin kampanyasındaki kadar detaylı açıklanmamakla birlikte, Soyer de sokak hayvanları için tedavi, aşılama, kısırlaştırma ve yuva hizmetlerinin devam edeceğini ifade ediyor.

İzmir Adayları Çevre Koruma, Bilişim, Kültür ve Spor Hizmetlerinde Ne Vadediyor?

İnsan refahının ölçümünde sadece iş ve gelir durumuna odaklanan dar kapsamlı yaklaşım yerini çevre, eğitim, kültürel hayata katılım ve sağlık gibi etkenler dikkate alan bütünsel bir yaklaşıma bırakıyor. “OECD Daha İyi bir Yaşam Endeksi” Türkiye’deki yaşam kalitesinin OECD ülkeleri ortalamasının çok altında olduğunu gösteren önemli bir çalışma. İl düzeyinde yaptıkları çalışmalarla, belediyeler refah ve yaşam kalitesinin yükselmesinde önemli bir role sahip.

Yeşil Alan Vaatleri Kapışıyor

İzmirli iki adayın çevre alanındaki vaatleri kimi noktalarda örtüşürken, kimilerinde farklılaşıyor. Proje çeşitliliği ve sayısı açısından ayrışmanın en görünür olduğu alanlar ise su ve kanalizasyon hizmetleri ile iklim değişikliğine uyum oluyor. Su ve kanalizasyon alanında, her iki aday da musluktan kaliteli içme suyu sağlanacağını ve şehirdeki sel baskınlarını en aza indirmek üzere yağmur suyu toplama altyapısının geliştirileceğini vadediyor. İleri biyolojik atık su arıtma tesisleri sayesinde kentin atık su sorununu çözmek bir diğer ortak gündem maddesiyken, Zeybekçi’nin sudaki kayıp-kaçak oranını düşürme ve asgari su kullanımına %50 fatura indirimi vaatlerine Soyer’in kampanya metinlerinde rastlamadık. Diğer taraftan ulaşımda, kamu binalarında ve hanelerde yenilenebilir enerji kullanımını arttırarak kentin toplam karbon salınımını azaltma yoluyla iklim değişikliğine uyum projelerine Soyer’in kampanyasında yer verilirken, Zeybekçi’nin bu alanda bir vaadi bulunmuyor.

Her iki aday da atık yönetimi, bertaraf ve geri kazanımı konusunda benzer hedeflere sahip. Ancak Zeybekci sadece bir buçuk yıl içinde sıfır atık gibi iddialı bir hedefe sahipken, Soyer’in kampanyasında bu kadar kısa vadeli hedeflere yer verilmiyor. Soyer’in iddialı çevre projeleri arasında Gediz Delta’sını UNESCO Dünya Doğa Mirası listesine alarak havzaya güvenilir bir koruma statüsü kazandırmak var. Zeybekçi ise 8 yeni Millet Bahçesinin yanı sıra Urla ilçesine yakın 6 adayı imara izin vermeksizin halkın kullanımına sunmayı planlıyor. Körfez’le ilgili her iki adayında koruma ve dönüşüm odaklı plan ve projeleri bulunurken, belki de adayların çevre alanında en net ayrışması toplam yeşil alanı arttırma konusunda ortaya çıkıyor. Soyer İzmir’de bugün için 16,6 m2 olduğunu iddia ettiği kişi başına düşen yeşil alan miktarını yaklaşık 2 kat artışla 30 m2’ye çıkartma söz verirken, Zeybekçi son derece iddialı bir şekilde kişi başına düşen yeşil alan miktarının 10 kat artacağını vadediyor.

Bilim, Kültür ve Spor Alanlarında Onlarca Vaat

Adayların vaat yarışı bilim, spor ve kültür hizmetleri alanında zirveye ulaşıyor. Her iki aday da genç ve eğitimli bir nüfusa sahip İzmir için, gençlerin kapasitelerini geliştirmelerine olanak veren proje fikirlerine sahip. Soyer şehre “İzmir Uluslararası Sanat, Tasarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesi” adlı yine bir üniversite sözü verirken, Zeybekçi Teknoloji ve Yazılım ile Gıda ve Tarım alanlarında çalışmaların gerçekleşeceği Bilim Vadileri fikrini öne sürüyor. Gençlerin yanı sıra, yaşlıların sağlık sorunları da adayların gündeminde. Zeybekçi, yaşlılık döneminde karşılaşılan hastalıkların giderilmesi yönünde araştırmalara ev sahipliği yapacak Uluslararası Geriatri Merkezini projeleri arasında sıralıyor. Soyer ise Kuşaklararası Etkileşim Merkezi ile yaşlı ve genç nüfusun bir arada vakit geçirebilecekleri tesisleri kullanıma sokacak. Soyer’in Seferihisar Belediye Bakanlığı döneminde uygulamaya koyduğu Çocuk Belediyeleri uygulaması ise Çocuk Köyleri ve Masal Evleri modelleri ile yaygınlaşacak.

Spor alanında Zeybekçi’nin vaatleri özellikle dikkat çekici. Atatürk Olimpiyat Stadı, her daldan atletizm müsabakalarına ev sahipliği yapacak olan Türkiye’nin ilk velodromu, nüfusu 25.000’in üzerinde olan semtlere kapalı spor salonu ve 50.000’in üzerinde olan semtlere ise kapalı yüzme havuzu olan tesislerin inşası Zeybekçi’nin dikkat çeken vaatleri. Kesin bir sayı belirtmeyen Soyer de şehirdeki havuz sayısını arttıracağının sözünü verirken, kentin yeni bisiklet yollarıyla Avrupa Bisiklet Ağına dahil edileceğini belirtiyor. Adayların kültür alanında ise birbiriyle benzeşen müze, tiyatro ve restorasyon projeleri bulunuyor. (https://www.dogrulukpayi.com/)