Halime ERDOĞAN/GÜNDEME BAKIŞ- CHP Ekonomi Masası İzmir programının ikinci gününde Türk ekonomisinin yeniden ayağa kalkması temalı toplantıyı iş dünyası temsilcileriyle gerçekleştirdi. Toplantının açılış konuşmasını CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel yaptı. Yücel, "Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Ekonomik kriz, hayat pahalılığı, işsizlik, her geçen gün etkisini daha da arttırıyor. Biz yaşanan tüm olumsuzlukları, bir doğum sancısı gibi, güneşin doğmasından hemen önceki zifiri karanlık gibi görüyoruz. Ve umudu büyütmek, ülkemizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için örgütlerimizle, yerel yönetimlerimizle, milletvekillerimizle ve genel merkezimizle çalışıyoruz.  Bizlere bu çalışma azmini başta, Cumhuriyetimizin kurucusu değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının, emperyalizme karşı verdikleri bağımsızlık mücadelesi, gericiliğe karşı verdikleri aydınlanma ve kalkınma mücadelesi veriyor. Bugün de, hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek diyen, bu ülkeye huzuru, barışı ve adaleti getireceğiz diyen, Millet ittifakının ve 6'lı masanın kurulmasına öncülük ve önderlik eden Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu inancı ve kararlılığı veriyor" dedi.

"ÇÖZÜLEMEYECEK SORUN YOK"

Yücel, Türkiye'de çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını vurgulayarak, "Şunu çok iyi biliyoruz. Kendimize aklı ve bilimi rehber edinirsek, dürüst, namuslu, çalışkan, üretken ve liyakatli kadrolarla bu ülkenin çözülemeyecek hiç bir sorunu yok. İşte bu mücadelede, Genel Başkan yardımcımız Sayın Faik Öztrak başkanlığında, her biri kendi alanında bilgi, beceri, tecrübe ve liyakat sahibi isimlerden oluşan Ekonomi Masası Heyeti Türkiye'nin dört bir köşesine giderek Partimizin ekonomi politikalarını anlatıyor. Bugün de, İzmir programının 2. gününde İş dünyasının ileri gelen isimleriyle bu salonda bir araya gelerek ekonominin yaşadığı sorunları nasıl düzeltebilirizi konuşacağız. Konuşmamı sonlandırırken, toplantımızın kentimize ve ülkemize faydalı olmasını diliyorum, tüm katılımcılara sevgi ve saygılarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.

İl Başkanı Deniz Yücel'in ardından Ekonomi Masası ve İzmir programı hakkıında bilgi veren CHP Sözcüsü ve Ekonomi Masası Başkanı Faik Öztrak, "İzmir il örgütümüze ve izmir il örgütümüzün başkanı Sayın Deniz Yücel'e teşekkür ediyorum. Dün STK'ları ziyaret ettik. Biz ekonomi masası olarak 2018 yılında Türkiye'de sıkıntıların başlamasıyla birlikte Genel Başkanımız Sayın kemal Kılıçdaroğlu talimatıyla çalışmalara başladık. 

"PARAMIZI PUL ETTİLER"

Küresel merkez bankaları faiz artırma sürecine girdi. Bizim neden yeni bir hikayeye ihtiyacımız var? 2013'den sonra kendimize benzeyen ekonomilerden TL değeri bakımından kopmaya başladık. Bunun arkasında da büyüme modelinin tıkanması var. Bizim 2001 yılındaki krizden sonra güçlü ekonomiye geçiş programımız vardı. Güçlü ekonomiye geçtikten sonra bu program devam ettirilmemeliydi. Bu program sıcak paranın ülkeye gelmesine yönelikti, ama ortaya yetersiz döviz rezervleri, yüksek enflasyon çıktı ve birileri çok zenginleşirken, birilerinin yoksullaştığı büyümeyle karşı karşıya kaldık. Bugün bu hükümet sadece bu modeli bildiği için dışarıdaki para kesilince içerdeki vatandaşın dövizini toplayarak bu programı sürdürmeye çalışıyor. Müdahaleci bir ekonomik yapıyla karşı karşıya kalıyoruz. Paramızı pul ettiler, Türkiye'yi  Avrupa'nın 1 milyoncu dükkanına çevirdiler. İş bu hale gelmişken, dün birileri '8, 80'den büyüktür' dedi. Yani Avrupa'daki 8'lik enflasyon Türkiye'deki 80'lik enflasyondan daha büyükmüş" dedi. 

“ARTIK ESKİ ÖLDÜ AMA DÜNYADA YERİNE YENİNİN DOĞMADIĞI BİR ARA DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”

CHP Sözcüsü Faik Öztrak,  “Türkiye için yeni bir hikaye, yeni nesil kalkınma stratejisi” başlığı adı altında İş dünyasına bir sunum gerçekleştirdi.  Öztrak “Ekonomi masamız son 1.5 yılda 39 il 400 bin kilometre yol yaptı. Saha da hem kendimizi anlattık hem de vatandaşı dinledik. ‘Türkiye için yeni bir hikaye, yeni nesil kalkınma stratejisi’ başlığı  ile anlatacağım da bu birikimlerden meydana geldi. Neden yeni bir hikâyeye ihtiyaç ar derseniz biri küresel boyut,  artık eski öldü ama  dünyada yerine yeninin doğmadığı bir ara dönemden geçiyoruz. Yeni bir ayrışma var; eskiden kalan bir Washington Mutabakatı var;  devlet adaleti, güvenliği sağlasın   sonra sırtını yaslasın geri kalanı piyasa halleder yaklaşımı  ama bu bitti. Bir de  G7 Ülkelerinin imzaladığı mutabakat var onda  ise bu iş sadece piyasa ile olmaz, piyasa o kapsayıcı büyümeyi sağlayamadı o nedenle kamu ve özel sektör arasında yeni bir diyaloğa ihtiyaç var büyüme kapsayıcı olmalı yoksa o büyüme sürdürülebilir olmuyor diyor” diye konuştu.

TÜRKİYE YATIRIM AÇISINDAN GÜVENLİ BİR ÜLKE OLARAK GÖRÜLMÜYOR”

Ekonomik krizin yanında bir de tek adam rejiminden dolayı ülkede iki kriz olduğunu kaydeden Öztrak, “Ekonomik krizin yanında bir başka kriz de devlette yönetim krizi özellikle tek kişilik yönetim sistemine geçince Türkiye’de kural kalmadı, akşam yattınız kural başka, sabah kalktınız Resmi Gazete yayınlandı kurallar değişti. Ülkenin kurumsal kapasitesi de çok ciddi bir şekilde yıprandı biri kurum  açılıyor biri kapanıyor. Dış politikada yapılanlardan dolayı da ülke güvenilmez bir hale geldi. Son dönemde yapılanlar doğru ama bunu neden daha önce yapmadık da bu kadar sıkıntı çektik. Yatırımcılar Türkiye’de yatırım yapmaya çekiniyor, güvenmiyorlar, güvenli bir yatırım ortamını göremiyorlar neden günlük kurallarla yönetiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE AB’NİN VE BÖLGESİNİN EN BÜYÜK TEDARİK ÜSSÜ OLABİLİR”

Türkiye’nin birçok avantajı olduğunu ama bunları kullanamadığını kaydeden Öztrak, “Türkiye 58 ülkeye, 1.5 milyar nüfusa, 22 trilyon dolarlık pazara erişim imkanına sahip bir ülke, Demografik fırsat penceremiz halen açık. Ama zaman daralıyor. Dünyadaki yeni gelişmeleri doğru okuyup, elimizdeki fırsatları değerlendirebilirsek, Türkiye rahatlıkla orta gelir tuzağından çıkar. Refah seviyesinde AB’ye yakınsar. AB’nin ve bölgesinin en büyük tedarik üssü olabilir.  Refah ve Demokrasiyle küresel mutluluk endeksinde yukarılara tırmanır” dedi.

“TÜRKİYE’DEKİ GÜVEN BUNALIMI BU SİSTEM VE İKTİDARLA ATLATILAMAZ”

Öztrak konuşmasını şöyle sürdürdü;

Türkiye bugün büyük bir güven bunalımı ve istikrarsızlık yaşıyor. Yeniden bu güvensizliği yıkmak, büyümek için yapmamız gerekenlere gelince ise bunlar yapısal tedbirlerden geçiyor; Hızlı bir şekilde adım atmalıyız ve mevcut yönetim ve sistem ile bu güven bunalımını aşamazsınız. Bu güven bunalımını aşabilmenin İlk ayağı yönetimin ve sistemin değişmesinden geçiyor ve bu seçimde de vatandaşımız bunu yapacak. Böylece ülkede değişim olacak ekonomik aktörler de sürdürülebilir makro ekonomiye inanacak. Maliye politikası büyüme odaklı olmalı ama borçlanmayı azdırmamalı, para politikası da faizi düşüren şekilde olmalı. Türkiye çok kısa bir süre sonra döviz yokluğunu değil de bu döviz çokluğunda ne yapacağını düşünecek duruma gelebilir”dedi.