GÜNDEME BAKIŞ- CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Halk TV’de katıldığı bir programda gündeme dair değerlendirmede bulundu. 

YEREL YÖNETİMİN GELİRLERİ AZALDI, GİDERLERİ ARTTI
İl Genel Meclislerinin kapatılmasıyla birlikte kırsala devlet ve valilikten gelen payların azaldığını, büyükşehir ve belediyelerin üzerinde yükün arttığını kaydeden Yücel, “Belediyelerin üzerinde yük çok daha fazla arttı. Aynı orantıda büyükşehir ve belediyenin gelirleri artırılmadı. Kırsaldaki ilçelere hizmet ulaştırmak şuandaki duruma göre daha kötü. Ama İzmir’in kırsalı ile metropol ilçeleriyle arasında bir uçurum yok. Neticede belediye ve örgüt eliyle dış ilçelere ulaşılıyor. İnsanların beklentilerini yerel yönetim ve örgütlerin karşılayabilecek ölçüde karşılanıyor. Merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasında bir çatışma savaş demek istemiyorum ama… Pandemi döneminde bunu yaşadık. Yerel yönetimler vatandaşlarla gerçekten doğrudan temas kurabilecek, sorunları çözebilecek enstrümanlar. Özellikler pandemi döneminde yerel yönetimlerin inisiyatif almaları, vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamaları ne yazık ki bakanlık ve hükümet eliyle engellendi. Netice bu bizim vazifemiz. Yapılan bu tür engellemeler bizim mücadelemizi hiçbir şekilde durduramıyor” dedi.  

YÖNETMELİKTE, KURANIN SİYAH MI, ŞEFFAF TORBADA MI YAPILMASI BELİRTİLMİYOR
Belediye başkan vekili seçiminin yapılma nedenini anlatan Yücel, “Oylamada arkadaşlarımızdan bir tanesi birinci oylamda bize oy vermiyor. Bu arada oylama gizli yapılıyor. İkinci oylamada iki, üçüncü oylamada üç arkadaşımız bize oy vermedi sonuç olarak kuraya kaldı. Kura, uzlaşı ve AK Parti’nin genel yardımcısı başkanı, il başkanı ve meclis üyelerinin önerisiyle yöntemi belirlendi.  Bir cam fanusun içerisinde iki kapalı bir top içerisine arkadaşlarımızın isimleri koyularak kura işlemi gerçekleşti. Tüm AK Partililer, kuradan çıkan Deniz Karakurt arkadaşımızı tebrik ettiler. Ancak iki gün sonra bir itirazda bulunarak idare mahkemesine dava açtılar. Aslında bu itiraz kuranın sonucuna yapılmış bir itiraz. Her zaman adalete inanıyoruz diyoruz ama mahkemelerde her zaman adaletli, hukuka uygun kararlar çıkmıyor. İdare mahkemesi kuranın torbadan çekilmediği nedeniyle yürütmeyi durdurma kararı aldı. Meclis çalışma yönetmeliğinde ‘bir torbadan çekilir’ diyor. Siyah mı, şeffaf torba mı, hiçbir şey belli değil. Şeffaf torbadan isimleri atıp da kura çekerseniz, o kura çekimi yönetmeliğe uygun bir kuradır. Ama hukuka aykırıdır. Kuranın hileden, şaibeden uzak bir şekilde ve kurayı çekecek kişinin hiçbir etki altında kalmadan yapması gereken esas olandır. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verildi. Yürütmeyi durdurma kararında kuranın tekrar edilmesi gibi nokta atışı ibaresi yer aldı.  Aslında mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verebilir ama idarenin yerine geçip, yeni bir karar tesis edemez. Yürütmeyi durdurma kararı yasaya göre yapılsaydı, CHP’li arkadaşımız görevinden istifa ederdi, 1. Başkan vekili görevine devam ederdi. Mahkeme esas hakkında karar verdiğinde o karara göre gereken yapılırdı. Bu beklenmedi, sanki esası hakkında bir karar verilmiş gibi sonuç alındı. İkinci kurada da AK Parti’nin adayı çekildi. Biz de sonuca itiraz edeceğiz. Bu konuda profesörlerden mütalaa aldık. İptal edilmesi yasal olarak mümkün değil. CHP orada yüzde 53 oy almasına rağmen şu an AK Parti başkan vekili Menemen Belediyesi’ni yönetiyor” diye konuştu.