GÜNDEME BAKIŞ- CHP Yüksek Disiplin Kurulu, İzmir Milletvekili Mahir Polat, Gündeme Bakış TV’de İzmir siyasetine dair değerlendirmelerde bulundu. CHP’nin hedefinin iktidar partisi olmak olduğunu ve partililerin kendisini yetiştirdiğini kaydeden Polat, “31 Mart seçimlerinden önce ülkeyi yönetecek CHP kadroları var mı sorularına maruz kalıyordu. Biz yönetecek 10 binlerce kadro olduğunu biliyorduk ama bu da görülmüş oldu. Menemen’deki bir ilçe yönetimimizi alın getirin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın başına koyun mevcut bakandan (daha iyi bir yöneticilik yapar. Bugün, Tire’de ya da Bayındır’dan bir ziraat mühendisi arkadaşımız Tarım ve Orman Bakanı’dan daha iyi yöneticilik yapar. Kadrolarında CHP’de ülkeyi yönetecek inanmış bir kadromuz var” dedi.

TUNÇ BEY’İ BAŞARILI BULUYORUM
“Tunç Soyer beklentilerimizle doğru orantılı bir performans sergiliyor” diyen Polat, “Tunç Bey, İzmir’i kültürün, sanatın ve tarihin başkenti yapmaya aday ve o vizyona sahip bir belediye başkanımızdır.   İzmir’in içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda bugüne kadar turizm açısından muadili göre çok çok geride bir kent. Tunç Soyer döneminde bunun aşılacağını düşünüyorum. İzmir, Atina, Roma’yı aratmayacak bir duruma gelecektir. İzmir’in tanıtımına turizme ciddi bir destek verecektir. İzmir’de film platformu, stüdyolar kurulması gerekiyor. Sayın başkanın bunlarla ilgili çalışmalarının olduğunu biliyoruz. Devam eden kooperatifçilik gibi kırsal yoksullukta en önemli modeli devam ettirdiğini görüyoruz. Zaten bunlar yapılınca kentin kalkınması için bile olmayacaktır. Kendisini başarılı buluyorum” dedi.

TUNÇ SOYER İSMİNİ AĞIZLARINA ALDIKLARINI BİSMİLLAH ÇEKMELİLER
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelik muhalefet partilerinden gelen sert eleştirilere değenine Polat, “Bu ülkenin; taşını, toprağını, kuşunu insanıyla sevmek en önemli milliyetçiliğidir. Bunları ele alırsak, o arkadaşlar Sayın Tunç Soyer’den daha milliyetçi olamazlar. Bu ülkenin ciddi bir değeri Kozak yaylasındaki fıstık kent bu ülkede milliyetçi denilen insanları tarafından oradaki insanların yaşanmasına izin verilmedi. Tunç Soyer, buraya giderek buna karşı çıktı. O ağaçlarla ilgili araştırma protokolü yaptı. Dolayısıyla bu isimler Tunç Soyer ismini ağızlarında aldıkları zaman bir bismillah çekmeli, ağızlarını çalkalamalıdırlar. Onların anladığı milliyetçilik ile bizim anladığımız milliyetçilik kavramı ayını değildir. Onlar CHP’liler kadar milliyetçi olamazlar. Ben sözlerinin çarpıtıldığına inanıyorum. Bir de insanların kendi özgü düşünceleri olabilir. İnsanlar bizim farklı bir bakış açısıyla bakmamızı sağlayabilirler. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Fikir özgürlüğü diyorsak, insanların düşüncelerine saygı duyuyorsak, çarpıtılmadığını bile varsayıyorsak bile insanların düşüncelerine saygı duymak gerekiyor. Buradan malzeme bulup meşhur olmaya çalışmamaları gerekiyor” dedi.

TUNÇ SOYER’İN SAHİP ÇIKILMAYA İHTİYACI YOK
Soyer’e kendi partilileri tam manasıyla sahip çıkmıyor eleştirileri var, bu konuda ne dersiniz?” sorusuna cevap veren Polat, “Bu eleştirileri ilk defa duyuyorum. Tunç Başkan bizim Büyükşehir başkanımızdır. Sahip çıkılmaya ihtiyacı yok ki. Ona bütün İzmir sahip çıkıyor. Sahip çıkma siyaseten sahip çıkma durumu seçimler döneminde olur. Seçimler dönemi her bir yoldaşımız sonuna kadar mücadele ettiler. Bırakın partiyi kentin bütün insanları sahip çıkıyor. Burada esas mesele, bir takım fenomen olmak isteyen arkadaşlar, Tunç Soyer ile meşhur olmak istiyorlar. ‘büyüğe vur ses getirsin, sen de onun gölgesinde büyürsün’ mantığıyla hareket ediyorlar. Bu mantık sakat bir mantık. AKP’li ve MHP’li arkadaşlara buradan ekmek çıkmaz. Tunç Bey’in de bunları çok fazla muhatap alması gerekmiyor.  Muhatap aldıkça, onlar o gölgede büyüyüp, parti içerisindeki bir sonraki dönemi garantiye almak isterler. Tunç Soyer, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından artık İzmir’in değeri oldu” diye konuştu. 

BİR OYUM VAR GİDİP KULLANACAĞIM
İzmir’de mevcut geçtiğimiz günlerde Mavi Liste Platformu’nun yayımladığı 7 maddelik bildirgenin sorulması üzerine Polat, “Ben bu bildirgeyi okumadım. Parti içerisindeki yarış konularına bakış açım bellidir. Ben bir milletvekilimi, partimin iktidar olma yolundaki mücadelesine bakıyorum. Aynı zamanda bir partiliyim. Ben de bazı bölgelerde seçmenim. Bornova Evka-3 üyesiyim. Benim bir oyum var. Onu da gidip kullanacağım. Kullanırkenki görüşlerimi daha önce belli platformlarda dile getirdim” dedi. 

GENÇLİK VURGUSU
Konuşmasına devam eden Polat, “Esasen şuna bakmak lazım;  Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamalar doğrultusunda 4 yıl boyunca seçimsiz bir dönem olacağını farz ediyorum. Bu süre zarfında bizim kadroda yeni isimler yetiştirme dönemimiz olarak algılaması gerekiyor. Parti içerisindeki tecrübelerin genç kadroları yetişmesi gerekiyor. Bazı arkadaşlar bunu yanlış anlamış ama daha önce de defalarca düzelttim, bir daha düzelteyim. 65-70, 55-60, 45-50, 35-40, 35, 25 yaşındaki insanların 18-25 yaşındakilerle dünyaya bakış açıkları çok farklıdır. Bizim babalarımızla, evlatlarımızla bakış açılarımız birbirinden çok çok farklıdır. Dünya bilişim dönemine girerken, bugünkü dünyayı daha iyi kavrayan gençlere ihtiyacımız bulunuyor. Kaldı ki partilerin enerjisi de gençlerdir. Elbette ki siyasi refleks noktasında 50-55 yaşındaki 65-70 yaşındaki partililerin tecrübelerine genç arkadaşlarımızın ihtiyacı var. Bunları yetiştirilmesi gerekiyor. Partilerin evlatları gençlerdir. Oturur, genç seviciliği yaparız, partilerde gençlere yer vermeye gelince benim videomu alır yaşlı bir partiliye gösterir, benim üzerimden siyaset yapmaya çalışırsınız. Tıpkı AKP ve MHP’lilere söylediğim gibi, size buradan ekmek çıkmaz. Benim söylediğimle sizin anlattıklarınız arasında dağlar kadar farklar var. buradan CHP genç kadrolar çıkarabilir. Bu sadece Bornova, İzmir için geçerli değil, oluşabilecek tüm Türkiye’deki oluşumlar için önemlidir. Bizim  yeni bir nesil ve bakış açık olmamız gerekiyor. Statüyü korumak muhafazakarlıktır. Muhafazakar değil, devrimci olacağız. Benim annem de 65 yaşında, hala partide koşturuyor. Tecrübeli partililere saygım, hürmetim sonsuz, verdikleri emeğe binlerce kez teşekkür ediyorum fakat egoist olmayacaklar. Bak, mühendis evladın var, getir onu yetiştir, milletvekili yap, PM üyesi yap. Ne kadar güzel değil mi, öğretmen evladın var. al yetiştir. Siyasette birçok şeyi Enver Dündar’dan öğrendim. Çok büyük bir saygı duyduğum bir insandır. Çok şey öğrendim.  Enver Dündar’ın eksiklerini söylemezsek bize çok ciddi sıkıntı olur. Ö dönemin yöneticilerinden bir tanesi bile eline mikrofon almadılar. Nasıl yetişecekler bu genç insanlar?”

GENÇ BİR EKİPLE ÇALIŞMAYA BAŞLADIM
Genç bir ekiple çalışmaya başladığını söylene Polat, “Ben çok genç bir ekiple çalışmaya başladım. Benden bile gençler… Onlarla yeni bir platform kurdular. İçlerinden, sosyologlar, mühendisler, siyaset bilimciler var. Onlarla acayip bir heyecan duyuyorum. Farklı bir bakış açıları ve sorgulama biçimleri var. Bunlar gibi insanları Türkiye kadrolarında yönetime aldırırsak partiye çok farklı yöne verebilirler. Benim çocuklarımız da var, bizim yaşadığımız despotik ortamı yaşamalarını istemiyorum” diye konuştu. 

İZMİR’İN YETİŞTİRDİĞİ SİYASETÇİLER…
İzmir’de siyasetçilerin ülke gündeminde yer alması gerektiğini dile getiren Polat, “İlçe başkanlığı için desteklediğim bir aday yok. Bu bakış ile yönetecek her arkadaşımızla çalışmaya hazırım. Sonuç itibarinde biz bir bakış akışı ortaya koyuyoruz. Bunun da yürütebilecek bütün arkadaşlarımıza destek verebilirim. Ben İzmir Milletvekiliyim, niye sadece Bornova’ya kilitleneyim ki, derdim Bornova değil. Daha iyi bir İzmir istiyorum. İzmir’in yetiştirdiği siyasetçilere bakalım, aklımıza bir Alaattin Yüksel gelir. İkinci bir isim ise Aziz Kocaoğlu olur. Üçüncü bir isim söyleyebiliyor muyuz, hayır. İzmir yıllardır CHP’nin kalesi, Türkiye’yi hatta dünya soyunu demine edebilecek insanların buradan çıkması gerekiyor.  İzmir’in genç siyasetçi takımına ihtiyacı var. İlçe başkanlığında, yönetiminde genç isimler istiyorum. Bir milletvekili, görevini dolu dolu yapmasının süresi 2 yıldır. Diğer türlü sentetik olur. Gençlere güvenmek, inanmak gerekiyor. Ben elimden geldiğince gençlerden beslenmek ve bir miktar olan tecrübelerimi aktarmak istiyorum” dedi.

SELMA HANIM’A İSİM ÜZERİNDEN DEĞİL FİKİR ÜZERİNDEN KARŞI OLABİLİRİM
Bornova’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl eski Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’nun adaylığına sıcak baktığını sizin ise sıcak bakmadığını söyleniyor. Ne dersiniz?” sorusunu yanıtlayan Polat, “Selma Hanım’ın aday olduğunu ilk defa duyuyorum. Selma Hanım’ı benim de üzerimde emeği olan bir ablamız…Karşıtlık bildirme isim üzerinden mi olur,  asla olmaz. Bahsettiğim kriterler olabilir ama ilk defa duyduğum bir şey üzerinden karşıtlık durumu olmaz. Ne Selma Hanım, ne, Rıfat Ağabey ne de Tunç Bey bana bunu deklare etmediler. Kaldı ki Tunç Bey’in parti içerisindeki siyasetle ilgili bir düşüncesinin olduğunu sanmıyorum” diye konuştu.

ÇOK BÜYÜK BİR KAZA GEÇİRDİM
Geçtiğimiz günlerde geçirdiği trafik kazasını anlatan Polat, “Çok büyük bir kaza geçirdim. Ödemiş Belediye Başkanımızı (Mehmet Eriş) ziyaret edip; bir köyle ilgili bilgiler alacaktık. Bayındır Canla tarafında kavşakta duran bir araç aniden yola fırladı. Hızımız 90 kilometre civarında bir hızımız vardı. İçinde olduğumuz araç güvenli bir araçtı. Olduğumuz yerde birkaç tur döndü, duvara çarparak durdu. Daha sonra kaza alanında yaptığımız incelemede önceki kazalardan kalan yağ kalıntılarını gördüm. 4-5 saat gözetim altında kaldıktan sonra, taburcu olduk.  Araba kullanılmaz hale geldi. Şükürler ediyorum” dedi. 

CHP’DE DÜŞMANLIK OLMAZ
İzmir’de il kongresi ilgili açıklamalarda bulunan Polat, “Başından beri CHP’nin iktidara yakın olduğunu söyledik. Bu sürecin mimarı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. İzmir’in en büyük erki Tunç Soyer’dir. Genel merkezde 5’inci yılı doldurmak üzereyim. CHP’de bir geleneği vardır. Biz de bu listelerden seçildi. Genel Başkanımızın tasarrufunun sonuna kadar arkasındayız. Tasarrufu olabilir, olmalıdır. Benim istediğim İzmir’de yeni bir fay hattı yaratmadan kol kola çıkacağımız bir tablo istiyorum. CHP’liler birbirinin düşmanı değildir. Deniz Bey, 2 yıldır partimize emek veren genç bir arkadaşımızdır. Hiç kimsenin düşmanı olduğunu düşünmüyorum. Devrim de ekonomi konusunda partimizde çalışmış, emek vermiş bir arkadaşımız. O da kimsenin düşmanı değil” diye konuştu. 

GENEL BAŞKANIMIZ MÜDAHİL OLUR
“Bir tasarrufu kesinlikle olur mu?” sorusuna Polat, “Siyasi tecrübelerim böyle bir şeyin olabileceğini gösteriyor. Olmayabilir de… Sonuç itibariyle partimizde demokrasi şölenidir. Ne kadar denilse de tek aday olmaz. Deniz Bey tek adaydı karşısında Utku gümrükçü çıktı. Mutlaka karşı aday çıkacaktır fakat yeni fay hatlarının oluşmasını engellenmesi gerekiyor. Genel Başkanımız kısa süre içerisinde müdahale edeceğini düşünüyorum” dedi.

KARŞIT DEĞİLİZ, ANLAŞMA DA YAPMADIK
“Bornova’da Tuncay Özkan ile birlikte hareket ediyor’ iddialarına ise Polat, “İzmir’de Bornova dışında 29 ilçe daha var. Hepsinde siyaset kurgusunun içerisindeyim. Tuncay Bey de Partimizin yetiştirmiş olduğu değerli bir genel başkan yardımcısıdır. Kendisini genel merkezden makul talepleri doğrultusunda her zaman yanında olmuşuzdur. Dolayısıyla birbirimize karşı bir karşıtlık olmadığını belirtmek isterim. Birlikte olacağımıza dair alınmış bir kararımız da yok. Tuncay Bey genel merkez yöneticisidir. Genel Başkana sadakatimizden ve tutumuzdan dolayı bu arkadaşlar böyle dedikodu yapıyorlar. Kaldı ki Tuncay Bey’in yükleri çok ağır. Kalkıp da Bornova’ya bakacağını düşünmüyorum. Ne o ne ben ne de Tunç Bey ve Rıfat Bey Bornova’ya saplanacaktır” diye konuştu.