Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Başdanışmanı, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, Ödemiş’te örgütle buluşarak, köyleri, çiftçileri, esnafı ziyaret etti. Ödemişlileri dinleyen Polat, yediden yetmişe herkesin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden kurtulmak istediğini, bir an evvel sandığın önlerine gelmesi talebinde bulunduklarını belirtti. Ziyaretlerin ardından GÜNDEME BAKIŞ’a değerlendirmelerde bulunan Polat, gündemde olan “İyileştirilmiş Cumhurbaşkanlığı Sisteminin, aynı ürünü sosa bulayarak, millete tekrar sunmak olduğunu söyledi.. Polat, “Biz ve milletimiz güçlendirilmiş parlamenter demokrasi, denge – denetleme - fren mekanizmasının iyi olduğu, her anlamda denetlenebilir şeffaf kurumların olduğu bir Türkiye istiyoruz. Bunların, ‘İyileştirilmiş Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ diyerek, aynı şeyi biraz çikolata sosuna batırarak tekrar Türk toplumunun önüne koymak istiyorlar. Çünkü Türk toplumu, tek adam rejimini kabul etmedi. Çünkü bizim toplumumuz seküler bir toplum, çünkü bizim toplumumuz düşünebiliyor, eleştirebiliyor, cebini görebiliyor, önünü, tarlasını, fabrikasını görebiliyor. Nereden nereye geldiğini görüyor, 10 senede nereye çekildiğini, despotizimle nereye gittiğini biliyor. Yenileştirilmiş, zayıflatılmış, şöyle böyle olmuş, ‘üzerine çikolata sosu bandırdım, karamelli sos döktüm, fıstığa batırdım’ gibi bir şeyi Türk toplumu kabul etmiyor. Güzel bir mekanizmamız vardı, onu daha güzel hale getireceğiz, daha şeffaf, daha kurumsal, daha hesap verebilir… Düşünebiliyor musunuz Anayasası olmadan yönetilebilen devletler var dünyada biz ise Anayasayı bir adama uydurmak zorunda kaldık. Bunları bizim toplumumuz kabul etmiyor. Anketlere de yansıyor, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden inanılmaz derecede hoşnutsuz insanlar” dedi.  

“DAĞ VE SÜREKLİ, TEK ADAMIN GÖZÜNE GİRMEYE ÇALIŞIYOR” 

Gün geçtikçe sertleşen siyasi üsluptan özellikle İzmir’de duyulan rahatsızlığı aktaran CHP’li Polat, “İnsanlar partilerinin gidişatını, kendi siyasi kariyer beklentilerini üst üste koyunca söylemleriyle ilgili bir doz ortaya çıkıyor. Hamza Dağ’la birebir karşılaştığımızda, benim üslubum ‘Sayın Başkan’ şeklinde… Çünkü o, bir partinin Genel Başkan Yardımcısı, ben de o şekilde hitap ediyorum. Basın ve sosyal medyada da bunu yansıtmamız gerekiyor. Biz AK Parti’nin Genel Başkanına kalkıp, İzmir özelinde çok ciddi hakaretler etmiyoruz. Bizim de dilimiz var, biz de hakaret edebilir, gerginleşebiliriz. Sanırım bu biraz Hamza Dağ’ın ve Kerem Ali Sürekli’nin kendilerini nereye konumlandırdıklarıyla ilgili bir süreç. Bu arkadaşlara baktığımız zaman Kerem Ali Sürekli bir sonraki dönem milletvekili olmak istiyor, Hamza Dağ da İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmak istiyor. Bu sebeple sanıyorum, ‘Ne kadar bağırırsam o kadar varım’ sanıyorlar. Ne kadar çok sesleri çıkarsa kendi tek adamlarının gözünde popüler olabileceklerini düşünüyorlar. Oysa buna gerek yok. Ben de bakan olmak istiyorum bu ülkede. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı olmak benim çocukluk hayallerimden bir tanesi. Ben bunun için bağırmıyorum, çalışıyorum, insanlarımızın, milletimizin hayatına nasıl dokunabiliriz konusunda 7 gün 24 saat kafa yoruyorum. Böyle yapsalar çok daha makbul olur” açıklamasında bulundu.  

“CENAZEDE ROL KAPTI, ÇOK AYIPLADIK” 

Geçtiğimiz günlerde meydana gelen minibüs kazasının ardından düzenlenen cenaze törenine katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın hareketlerini ayıpladığını ifade eden CHP’li Polat, “Ben hiçbir şeyi sömürmem, inançları sömürmem. Çocukluğumda Kur’an kursuna gitmiş bir adamım, Kur’an-ı Kerim’i okumayı da bilirim. Cenazede kalkıp da cenaze sahibinin acısının önüne geçmeyi kendime zul sayıyorum. Bu da bir üslup… Mesela Kınık’ta bir cenazeye gittik, ben 6 buçuk yaşında çocuğunu kaybetmiş babanın önünde arkamı dönerek hüngür hüngür ağladım. Vicdan sahibiyim, duygusal bir insanım. O babanın önüne geçmeyi kendime ayıp sayarım. Adam tabutuna, çocuğuna, annesine sarılıyor, siyasetçi olarak onun önüne geçmek çok ayıp bir şey. Biz Kınık’ta bununla karşılaştık. Hamza Bey ailenin önüne geçti. Bizim İl Başkanımız da, ben de, Büyükşehir Başkanvekilimiz de arka sıralardaydık. Adam annesini, babasını, evladını, kardeşini son yolculuğuna uğurluyor. Onun önüne geçmek ne demek ya! Buradan siyaset yapmak çok çirkin ve bu da bir üslup meselesi. Benim içim, bir taraftan da ülkemizde gelinen siyaset tarzına acıdı orada.  Ben bunu doğru bulmuyorum, insanların acısı üzerinden bile politika devşirmek doğru değil. Cenaze yerine gidip ağlayıp, düğün yerine gidip oynayan siyaset tarzını sevmiyorum. Herkesin acısına saygı göstermek, sevincini alkışlamak elbette olacak ama siyaset için rol kapmaya çalışmak doğru değil” diye konuştu.  

“SALDIRGAN BİR ÜSLUBU VAR” 

AK Partili Dağ’ın üslubunun, İzmirliler tarafından beğenilmediğini dile getiren CHP’li Mahir Polat, “Hamza Bey’in tarzı hep aynı, saldırgan bir üslubu var. Ne kadar saldırırsam o kadar gündem olurum düşüncesinde. Mesela Mahmut Atila Kaya değiştirdi bu üslubu ve saygınlığının arttığını dışarıdan görebiliyoruz. Haddim değil onların içine ilişkin değerlendirme yapmak ama Atila Kaya toplumda üslubunu değiştirmekle birlikte biraz daha saygınlık kazandı. Saldırgan üslup yerine yapıcı üsluba geldiğiniz zaman zaten toplumun siyasetçiden beklediği yere gelmiş oluyorsunuz. Ülke yangın yeriyken, çatışmak yerine, ortak paydanın ülke olduğunu bilip, uzlaşma kültürünü ortaya koymak gerekiyor. Daha uzlaşıcı, daha yapıcı bir şeyleri yapmak gerekiyor, ülke yıkıldı çünkü. Biz yapıcı muhalefet içindeyiz. Bence kendi içlerinde bir anket yaptırsalar, çünkü hem Hamza Dağ’ın hem de Atila Kaya’nın Büyükşehir beklediklerine dair duyumlar alıyoruz. Kendi içlerinde anket yaptırsalar, Atila Kaya’nın kendi seçmenlerinde Hamza Dağ’a nazaran misli misli karşılık bulacağını düşünüyorum” dedi.