Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Genel Merkezin Anadolu görevlendirmeleri kapsamında bu hafta Niğde’ye gitti. Niğde’deki gözlemlerini Gündeme Bakış’a anlatan Arslan, Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan ilginin gün geçtiği daha çok arttığına dikkat çekti. Üreticinin, çiftçinin zor durumda olduğunu ve Anadolu’da vatandaşın sloganın “Değiştir” olduğunu aktaran Arslan, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde, çok uzun zamandan beri, çeşitli alanlarda çalışmalar yapıyoruz. Ekonomi, esnaf, doğu masalarımız var, bunların yanı sıra Genel Başkan yardımcılıklarımızın başkanlığında, Parti Meclisi Üyelerimizin koordinasyonunda ve başkanlığında illerde birtakım çalışmalarımız var. Buna paralel olarak Genel Başkanımızın saha çalışmaları var. Sürekli olarak Anadolu kentlerine görevlendirmeler var. En son görevlendirme Niğde ile ilgiliydi. Niğde’de beklediğimizin üzerinde bir ilgi gördük. Kırsalda üretici ziyaretleri yaptık. Niğde İç Anadolu’nun hem bakliyat hem de patates deposu ama insanlar o kadar zor durumdalar ki patatesini satamayan köylü, patatesi ineklere yem yapmış. Çiftçi çok zor durumda, bir taraftan kuraklık var onun ötesinde de çiftçinin ekonomik sıkıntıları var. Mazotun, gübrenin, ilacın fiyatı artmış yani girdi maliyetleri yükselmiş ama elde ettiği ürünün değeri artmamış. Çiftçi, kaba yem bulmakta zorlanıyor. Kuraklık olduğu için çavdar, buğday çok büyümüyor, boyları kısa kaldığı için saman da yok. Samanın tonu bin 300- bin 400 lira ama Eylül’e doğru samanın fiyatının buğdayı, çavdarı geçeceğini söylüyorlar. Bu daha önce görülmüş bir şey değil. Maalesef durum bu, çiftçi halinden memnun değil, dertli, ‘Artık yeter, bıçak kemiğe dayandı’ diyorlar, değişim istiyorlar, ‘Değiştir’ diyorlar” dedi. 

“4 GÜN ÜST ÜSTE SİFTAH YAPAMAYAN ESNAF VAR”

Niğde programı kapsamında birçok esnaf, STK ve vatandaş ziyareti de gerçekleştirildiğini belirten Arslan, “Daha sonraki gün esnaflarla bir araya geldim, 400 esnafımızın tek tek ellerini sıkmak suretiyle ziyaret ettim. Çok acı tablolarla karşılaştım. 4 gün üst üste siftah yapmayan esnafla karşılaştım. ‘Ben 4 gündür burayı açıyorum, 4 gündür evime 10 lira bile götüremedim’ diyen esnaf var. Ciddi sayıda siftah yapamayan, yapsa bile günlük masraflarını dahi çıkaramayan esnaf var. Bu bir zincir, gittiğim çarşıdaki esnaf, kırsala hitap ediyor, çiftçi para kazanamayınca alışverişe gelmiyor, esnaf da para kazanamıyor. Bazı esnaflar, ‘Cumhuriyet Halk Partisi’nden mi geliyorsunuz’  diye sordu, ‘Evet’ dedim. ‘Eğer Cumhuriyet Halk Partisi’nden gelmeseydiniz almazdım’ dedi. Bu sene farklı bir heyecan olduğunu gördük. İstanbul’un bir seçim sloganı vardı, ‘her şey çok güze olacak’ diye, Anadolu’daki seçim sloganı ise tek kelimelik ‘Değiştir’ yani eskiden insanlar, ‘Hayırlısı, inşallah’ gibi cümleler kuruyorlardı. Şimdi açık açık ‘Bu sorunu siz değil, biz çözeceğiz, değiştireceğiz’ diyorlar. İnsanların her geçen gün yaşadıkları sıkıntı katlanarak artıyor. Zaten pandemiden dolayı kapalı işyerlerinden dolayı gelirleri olmadığı gibi bir de üstüne borçları artmış. Hükümet de esnafı borca yönlendirdiği için, şu an ötelenmiş ama önümüzdeki günlerde ödemeleri gereken yüklü borçları var. Bundan dolayı endişe duyuyorlar. İnsanlar çaresiz, devletin şefkatli kollarını hissetmek istiyorlar. Sosyal devleti hissetmek istiyorlar. Birçok insan Bağkur borcunu ödeyememiş, buna dair sıkıntılar var, gençler işsiz, çiftçi bir daha ekmemeyi düşünüyor. Dert bir değil bin. Dinledikçe üzüldük, kimse umudunu kaybetmesin. Bu düzeni biz değiştireceğiz. Türkiye zengin bir ülke, bu sorunları çözeceğiz. Vatandaşın da buna dair inancı tam, Anadolu’da ciddi anlamda Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı heyecan var” açıklamasında bulundu. 

“TÜİK, SANIYORUM ARAŞTIRMALARINI SARAYDA YAPIYOR”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakamların gerçeği yansıtmadığını savunan CHP’li Arslan, “TÜİK,  nerede yaşıyor, bunu ben bilmiyorum. Ne açıkladığı enflasyon, enflasyon, ne açıkladıkları işsizlik rakamı gerçek işsizlik rakamı! Bu araştırmaları nerede yapıyorlar bilmiyoruz. Saray ve çevresinde yapıyorlarsa bu araştırmaları haklılar. Çünkü sarayın çevresinde ne işsizlik, ne umutsuzluk var. Orada var olan bir mutluluk, 4-5 maaş var. İşsizlik zaten onlara uğramaz. İnsanlara, ‘Porsiyonları küçültün’ derler ama kendilerinin porsiyonunun küçüldüğünü gören yok. Bir taraftan makam araç saltanatı, bir taraftan saray saltanatları devam ediyor. 640 milyon liraya bir yazlık sarayları daha oldu. Uçan sarayları zaten saya saya bitiremedik. Genel Başkanımız ‘Ben bunları satacağım’ dediğinde, Cumhurbaşkanı, ‘Trenle mi gideceksin’ diye sordu. Vatandaşımıza tasarruf edin derken, asıl yöneticilerin, idarecilerin tasarruf ederek örnek olması lazım. Maalesef iş tam tersi. TÜİK de saraya uygun bir TÜİK. Bu TÜİK halkın TÜİK’i değil. Çünkü halkın gerçek anlamda yaşadıklarını istatistik olarak ortaya koyan bir TÜİK yok. Nerede yapıyor bu istatistiği çok merak ediyorum. Eğer bir gün TÜİK, bizi alır, hangi verilerle bu sonuçları elde ettiğini açıklar ya da beraber bize gözlem şansı verirlerse, biz de öğrenmek isteriz. 2 türlü yalan var, biri kuyruklu yalan biri de istatistiki yalan. İstatistiki yalanlara artık TÜİK’in son vermesi gerekiyor. Mevcut durumumuzu bilerek ona göre hareket etmemiz gerekiyor. Çünkü hepimiz aynı geminin içindeysek, hepimizin gideceği başka yeri, ülkesi yoksa her şeyi şeffaf, net bir şekilde vatandaşın bilme hakkı var. İdarecilerin kullandığı bütçeyi de TÜİK’e Genel Müdürlük yapan kişinin maaşını da  bu vatandaş  ödüyor. Kimsenin vatandaşı yanıltmaya, kandırmaya hakkı yok” dedi.