CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat'ın açıklaması şu şekilde: 

"İzmir’e gelen Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli de yine bu iki işletmemizi ziyaret etmiş, helikopter ile Bakırçay havzasının üzerinden geçerek, verimli tarım arazilerini ve ormanlık alanları incelemiştir. Ancak, sadece tepeden bakarak tarımın, üreticilerin ve bölge halkının sorunlarının çözülmesi ne yazık ki mümkün değildir.
Ülkemiz genelinde olduğu gibi İzmir’de de tarımdan geçimini sağlayan, alınterini toprakla buluşturan vatandaşlarımız binbir zorluk ile karşı karşıyadır. Dünyanın sayılı çam fıstığı üretiminin yapıldığı ve İzmir’in en önemli bölgesi olan Kozak Yaylası’na çıkmadan, üreticilerimizi dinlemeden, sorunlarını anlamak, çözüm üretmek mümkün değildir.
Kozak Yaylası’nda; bugün tam 3’üncü kez kapasitesi artırılan altın madeninin tozları nedeniyle çam fıstığı üretimi giderek azalmaktadır. Bölge halkının tek geçim kaynağı bu sebeple ellerinden alınmak istenmektedir. Hükümet, tercihini bölge halkından yana yapmalı, çam fıstığı ve Kozak Yaylası’nı feda etmemelidir.
Sadece Kozak Yaylası değil, Menemen ilçemiz de hem bölge, hem de Türk tarımı için özel ve ayrı bir önem taşımaktadır. Gediz Nehri ve yeraltı kaynaklarının etkisiyle Menemen topraklarında yetişen ürünlerin tadı ve adı yıllardır marka haline gelmiştir. Ancak bölgede faaliyet izni verilen ve yeni yapılmak istenen taş ocakları, tarım ürünlerine ve verimli tarım arazilere büyük zarar vermektedir.
Yine İzmir’in kuzey bölgesinin akciğeri ve saklı cennet niteliğinde olan Karagöl’de de doğa katliamı yapılmaktadır. Menemen’in Alaniçi ve Göktepe mahallelerine yakın bir bölgede, 85 bin 990 metrekarelik alanda kalker ocağı kurulması için işletme ruhsatı verilmiş, ardından “ÇED gerekli değildir” kararı çıkmasının ardından, yoğun tepkiye rağmen bölgede ağaçlar kesilmiştir. 
Sayın Bakan;
Gelin İzmir’i helikopterle tepeden gezmeyin! İzmir’in sorunlarına “tepeden” bakmayın! Günübirlik ziyaretlerle, sorunları dinlemeye çalışmayın. Size İzmir’in sorunlarını kısaca özetlemeye çalıştım. Uygun görürseniz, ben sizi İzmir’i karış karış gezdirmeye, konunun tüm paydaşlarıyla birlikte sorunları konuşmaya, üreticilerimizle dertleşmeye davet ediyorum. Yeter ki, İzmirimiz’in sorunlarını el birliğiyle çözelim. Yeter ki, gündemimiz İzmir olsun! Biz hazırız, sizleri de aynı duyarlılığa davet ediyorum."