Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP Genel Başkan Başdanışmanı, Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. CHP'nin 27. Dönem 5. Değerlendirme Toplantısının İzmir'de yapılmasından dolayı mutluluk duyduğunu anlatan Polat, "İzmir'de olması bizim için gurur. İzmir milletvekilleri açısından önemliydi, arkadaşlarımızı İzmir'de ağırlamak, onlarla birlikte bizim kentimizde çalışma yapmak son derece keyifliydi" dedi. Polat, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in aldığı Avrupa Prestij ödülünü CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de olduğu bir günde almanın da kendilerini çok mutlu ettiğini kaydetti. 

"KILIÇDAROĞLU MEYDAN OKUMASI GEREKEN HERKESE MEYDAN OKUR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de yaptığı "Gerçekten benimle misiniz" açıklamasının Cumhurbaşkanı adaylığı açıklaması olmadığını aktaran Polat, "Genel Başkanımız Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamak istediği zaman açıklayacak cesarette, özgüvende... Meydan okuması gereken herkese meydan okuyabilecek cesarette bir lider, bunu da Türkiye takdir ediyor. Bir süreç yürütüyoruz, o sürece yönelik bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Birine ya da bir gruba değil, alması gereken herkese, AKP'nin yarattığı talandan, yağmadan rahatsız olan herkesin kendine o mesajdan alması gerekeni aldığını düşünüyorum. Herkesin kendine çeki düzen verdiği, bir şeyler alabildiği bir mesajdı. Kıymetli bir mesajdı, sürecin sağlığı açısından  kıymetliydi. Siyaset yapan herkes üzerine bir şeyler almıştır. Bizim refah bir Türkiye hayalimiz var, o ülke için çalışıyoruz, kişisel kariyer planlarını birçoğumuz aşmış insanlarız. Bizim gayemiz Cumhurbaşkanı adayı değil, sonrası... Ona yönelik kıymetli mesajlardı" ifadelerini kullandı. 

"6'LI MASADA MİLLET KAYGISI VAR"

6'lı masanın gündemin Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası yapılacaklar olduğunu anlatan Polat, "6'lı masadaki tüm liderler Türkiye'nin geleceği ile ilgili kaygı duyan ve bir araya gelmiş liderler. 'Şunu şuraya taşıyalım' kaygısı değil millet kaygısı var. 6'lı masaya 'Millet masası' diyoruz. Milleti, devleti düşüne bir masa. Buradaki çalışmalar sadece Cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmaları değil. Nasıl bir Türkiye, nasıl bir gelecek hayalimiz olduğuna dair, bunu hangi yöntemle yapacağımıza dair ciddi çalışma ekiplerinden oluşan bir masa. Alt çalışma grupları var, onlar çalışmalarını tamamladığında, Türkiye seçim sattı mahaline girdiği zaman emin olun en kolay şey Cumhurbaşkanı adayını belirlemek olacak" açıklamasında bulundu. 

TEK BAŞIMA GİTTİM!

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın "Saha" salvolarının sorulması üzerine konuşan CHP'li Polat, "Ben onların ne yaptıklarından ziyade sahada gördüklerimle ilgiliyim. Ben Mahir Polat olarak ilimiz ya da Genel Merkezimiz toplu bir çalışma programı hazırlamadığı sürece alana, kırsala, ilçelere tek başıma gidiyorum. Çıktığım zaman göğsümü gere gere insanların içinde gezebiliyorum. Arkamdan 30 kişi gelsin, beni önden biri takdim etsin, gireceğim dükkanları belirlesin demiyorum. Ben girip kendimi tanıtırım. Benim çalışma tarzım bu. İnsanların konuşmasını sonra kendim konuşmayı tercih ederim. AK Parti, Tire'ye ilçe başkanı, ilçe yöneticileri, 3-4 vekille gidebilmişti. Ben tek başıma gittim ve benim topladığım kalabalık, onların topyekûn topladığı kalabalıktan fazlaydı. Mahmut Atila Kaya'nın ne dediğine bakmıyorum, bu aralar radarımda değil kendisi. Tunç Soyer ve Büyükşehir'imizle ilgili yalan üretme makinesi gibi... 'Sobeledik' diye kendince şirinlik yapan bir arkadaşımız. Özelde kişi olarak severim kendisini fakat bunlara gerek yok. 'Sobelendiler' diyerek, gerçek olmayanı gerçekmiş anlatmaya çokça başvuran bir arkadaşımız. Çamur at izi kalsın taktiğini çok uygulayan bir arkadaşımız" diye konuştu. 

"TARLAYA TARIM MÜDÜRÜYLE GİDİYORLAR"

Mahir Polat AK Parti'nin saha çalışmalarına devlet bürokratlarının da eşlik ettiğini dile getirerek, "Onların sahada tek başlarına olmadıklarını görüyoruz. Devletin gücünü arkalarına alıyorlar, bakıyorsunuz; vekil tarlaya tarım il müdürünü yanına alarak gidiyor. Anacım, babacım Tarım İl Müdürü'nün birçok işi varken bir vekilin arkasına takılıp tarla tarla gezmesi ayıp bir şey. Utanılacak bir şeyi matah bir şeymiş gibi pazarlayan arkadaşlarımız bunlar.  Ben o bürokratlara da seslenmek istiyorum; kendilerine gelsinler, onlar partinin de değil devletin bürokratları. Biz bunları not ediyoruz. Ben bilakis sahaya gittiğimde, belediye başkanlarımızın olduğu yerde belediye başkanlarımızdan kırmadan, nezaketle sahada bize eşlik etmemesini istiyorum. Çünkü onlardan yana da şikayet gelebilir, bunları da bilmeye hakkımız ve düzeltmeye şansımız olabileceğine inanıyorum. Oysa bunlar tek başlarına gitmeyi, parti olarak gitmeyi bırakın, devletin gücünü de yanlarına alarak gidiyorlar. Böyle bir şey var mı? Bir de bu açıdan gözlemlesinler. Biz muhalefet sorumluluğumuzu, İzmir'de de iktidar sorumluluğumuzu sonuna kadar yerine getiren bir partinin üyesiyiz. Devlet imkanlarını, devlet gücünü kullanmaktan ben utanır hicap duyarım . Bir devlet görevlisinin arkamdan mazot yakıp b eni takip etmesinden ben utanırım. Onun vatandaş için yapacağı onlarca şey varken, bir milletvekilinin arkasından yalakalık gibi dolaşmasını kabul etmem. Bu devletin imkanlarını da harcamak, yapması gereken işlerden feragat edip makamında birilerini mağdur etmesi demektir. Bir de bu yönden baksın Mahmut Atilla Kaya. Bir de yalan üretmeyi bıraksınlar, gerçekten muhalefet etsinler bu kente. Muhalefet etmeyi öğrensinler, biz muhalefet etmeyi biliyoruz ve değiştireceğimiz şeyleri söylüyoruz" dedi. 

"SOBELENDİLER... ÇOCUKÇA ŞEYLER!"

AK Partili Kaya'nın "Sobelendiler" başlıklı açıklamalarına da tepki gösteren CHP'li Polat, "Sobelendiler falan çocukça şeyler bunlar, ilkokul talebelerinin okul arkasında saklambaç oynaması 'Sobe' yapması gibi... Bunlar yakışmıyor" diye konuştu. 

"DEVLET BAHÇELİ'Yİ CİDDİYE ALMAYALIM"

Cumhur İttifakı tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine konuşan Polat, "Cumhur İttifakı'nda Devlet Bahçeli'yi pek bi dikkate almayalım, ciddiye almayalım. Çünkü bugün dediğini yarın inkar edebilecek, 'Tayyip Erdoğan'dan Cumhurbaşkanı olmaz, seni Cumhurbaşkanı yaparsam namerdim' diyen bir adam, sonra 'Karar net, aday tek' gibi mitingler yaptığı noktaya geldi. O yüzden onu bir kenara bırakalım ve başkasını konuşalım" ifadelerini kullandı. 

"ASLINDA SOYER'LE İŞLERİ YOK"

Polat AK Parti kanadından gelen eleştirileri değerlendirerek, "Bizim şu 1 saatlik yayınımızdan da yüzlerce polemik konusu çıkartabilecek bir iktidarla karşı karşıyayız. Dolayısıyla ne yaptıklarından çok ne söyledikleriyle olan, millet ittifakını takip eden bir Cumhurbaşkanı ve onun aveneleriyle karşı karşıyayız. Bu ülkenin kuruluşa ve kurtuluşa nasıl gittiği Nutuk'ta yazar. Bu ülkenin tarihinin ne olduğunu herkes bilir. Bu ülke tarihini çarptırarak bir şeylerin üzerine gitmek Türkiye Cumhuriyeti geçmişini aşındırarak, başka bir geçmiş iktidarı, geçmiş padişahlık düzenini özenti halinde insanların önüne sunmak, bir acziyet göstergesidir. Siz Sayın Soyer'in Nutuk'tan yaptığı alıntılar üzerine giderseniz, bu Türkiye'nin gerçekliği ve kuruluş felsefesinin üzerine gittiğinizin somut kanıtıdır. Ülkenin gerçek tarihini bileceksiniz, kahramanlarını bileceksiniz. Oradan cımbızlama yaparak kendi tabanına mesaj verme niyetindeler. Aslında Tunç Soyer ile işleri yok. Dağılmaya yüz tutmuş, çekirdek kadrosunu bir takım gazlarla ayakta tutabilme gayretindeler. Bunun dışında anlamı yok. Havuç buldular ve tavşan gibi saldırıyorlar. Bugün Tunç Soyer'e saldırıyorlar, yarın biz Atatürk'ten bir alıntı yaptığımızda bize saldıracaklar. Bunların üretebileceği, ülkeye katabilecekleri bir şey kalmadı fakat hala ülkeden çalabilecekleri kaynaklar var. Bunlar oraya bak buraya bak malı götür gayretindeler" dedi. 

CHP - HDP İŞBİRLİĞİ İDDİALARINA YANIT: APTALCA!

CHP'nin HDP ile işbirliği yaptığı iddialarını da değerlendiren Polat, "Tüm Türkiye'de böyle bir gayret içindeler. İnsanlara sunabilecekleri hiçbir şeyleri yok, gelecek vizyonu inandırıcılıklarını yitirdiler. Milletin sinir uçlarına dokunup oradan yol almaya çalışıyorlar fakat bu nafile bir çaba. Tarihi okumayı bilen bir milletiz. Bırakın HDP'yi, HDP yasalar içinde kurulmuş bir parti onu bırakın Kandil ile temasa geçen bir partinin bizi HDP ile bir arada olmakla suçlaması çok ayıp. Akil adamlar heyetini Kemal Kılıçdaroğlu kurmadı, Kandil'e haber gönderen Kemal Kılıçdaroğlu değildi. Osman Öcalan'ı, İnterpol aracılığıyla aranan adamı TRT'ye çıkartan Kemal Bey ya da Millet İttifakı değildi. İmralı'dan hoca görünümlü vatandaşa İstanbul seçimleri öncesi mektup getirten biz değildik. Bunları yapan biri bizi bununla suçlamaya çalışıyor. Ne kadar inandırıcı bu? Biz çözüm süreci ile ilgili suç duyurusunda bulunmuş insanlarız. Kayıtlar savcılıklarda mevcut. Ben bizzat yaptım, beni bunla suçlamaları zihni sinir bir şey, aymazca, aptalca bir şey. Yarın aynı şeyleri yapmayacağına yönelik Tayyip Erdoğan'ın garanti verebilen var mı? Salt kendi beka ve gelecekleri için yapamayacakları hiçbir şey olmayan bir iktidar partisi ile karşı karşıyayız. Böyle bir aymaz parti ile karşı karşıyayız ama CHP güneş gibidir balçık tutmaz. Partimiz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün en güzel 2 eserinden biridir. Bizim o dönem yaptıklarınızı meclise getirin, yasal olsun, yaptığınız doğru değil, terörle işbirliğidir diye 50 defa söyleyen bir Genel Başkanımız var" açıklamasında bulundu. 

"ÖZEL VE AĞBABA İLE AYNI BÖLGEDEN ADAY OLMAKTAN GURUR DUYARIM"

Polat, AK Partili Kaya'dan gelen "İthal aday" çıkışını da yanıtlayarak, "Çok komik şeylerle uğraşıyor arkadaşlarımız. CHP içinde buna tepki duyan olur mu acaba diye bekliyorlar. Önce aynaya bakacaklar, İzmir'e Büyükşehir Başkan Adayını İzmir'in yetiştirdiği siyasetçilerden 3 dönemdir yapamadılar. Binali Bey İzmir Alsancak ortaokulu mezunu muydu? Şemikler Mahalle temsilciliğinden çıkıp Karşıyaka'da ilçe yöneticisi iken mi geldi buraya aday oldu? Ya da Nihat Bey İzmir Milletvekiliydi, İzmir'den çıkmış bir Bakandı da biz mi bilmedik. Bu onların genetiklerinde var. İyi siyasetçi üretemediler çünkü siyasetçi üretmek, yetiştirmek gibi bir gayeleri yok, gayeleri başka. Özgür Özel açıklama yaptı 'Taş yerinde ağır' dedi, ben Özgür Özel ile aynı seçim bölgesinde milletvekili olmayı çok isterdim. Veli Ağbaba ile de isterim. Bunlar partimizin değerleri ve partimizin Genel Başkan Yardımcıları uzun yıllardır. Veli Bey ile bizim ortak geçmişimiz de var, Veli Bey'in partideki ilk görevlerinden biri YDK üyeliği. Partimizin bir geleneği vardır, Genel Merkeze gittiğiniz zaman; bir milletvekili, bir ilçe yöneticisi olarak da çok gittim ben, bizim parti elindeki tecrübesini, bilgi birikimini aktarır. Muharrem Erkek'ten alın, Selin Sayek Böke'ye, Özgür Özel'den alın Engin Altay'a, Engin Özkoç'a kadar hepsi, bir siyaset kürsüsü hocası gibi tecrübelerinden yeni siyasetçileri faydalandıran ve birikimlerini paylaşan insanlardır. Türkiye'de keşke hepimiz bir Uğur Bayraktutan, Engin Altay, Engin Özkoç, Muharrem Erkek, Selin Sayek Böke, Tekin Bingöl, Veli Ağbaba, Bülent Tezcan, Özgür Özel olabilsek. Bunları yetiştirmek Türkiye siyaseti adına kolay değil, kolay yetişmiyor bu siyasetçiler. Bu siyasetçilerle CHP'de siyaset yapan, aday olmayı düşünen herkes aynı bölgede siyaset yapmaktan gurur duyarlar. Dolayısıyla böyle bir tercihleri olursa İzmir bundan gurur duyar. Mahcup olmaz. Onlar kendilerine bakacaklar. Cumhuriyet Mahallesi'nden bıraksanız Naldöken'i bulamayacak adamı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapan arkadaşlar kendilerine bakacaklar" dedi.