Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan GÜNDEME BAKIŞ’a kent gündemine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yeni il binasının İzmir'e başarı ve uğur getireceğini kaydeden Özkan, "İl binamızın açılışı çok güzeldi, inanılmazdı. İl binamızın İzmir'e çok şey katacağına inanıyorum. Alınması ve oluşturulması sırasında çok katkım oldu. Bundan da büyük mutluluk duyuyorum. İzmir'e yepyeni bir başlangıç için yepyeni, daha ufuklu yolculuklar için çok büyük başarılar ve uğur getireceğine inanıyorum. İzmir'e hayırlı uğurlu olsun. Buca Metrosu Temel Atma Törenimiz de çok coşkuluydu. Bir açılış değil adeta bir mitingdi, öyle bir kalabalık vardı. Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın söylediği gibi uzun bir yol ama iktidarı yakınlaştıran bir yolculuk. Çok güzel bir kalabalık vardı, halk çok coşkuluydu ve hizmet de çok büyük. Olağanüstü bir hizmet var. O hizmetin İzmir'e, Buca'ya çok şey katacağına inanıyorum. Kentimizin en önemli sorunlarından biri ulaşım, trafik ve bu alandaki altyapı yetersizliğinin giderilmesi noktasında Buca metrosu çok önemli bir hizmet, emeği geçen herkesi kutlarım" dedi.

"FARELİ KÖYÜN KAVALCISI İKTİDAR"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, "İzmir'in merkezi bütçeye sağladığı katkının 40'da biri oranında yatırım alıyor" sözlerini hatırlatan Tuncay Özkan, "Bu oranın bu kadar düşük olması İzmir ile ilgili iktidarın politik takıntısından kaynaklanıyor. İzmir'in yaşam biçiminden, özgürlüğünden çok muzdarip olan iktidarın İzmir'i cezalandırması ama bu hiçbir zaman hizmetlerin gelişimini engellemiyor. İzmir o anlamda Türkiye'nin çok önemli merkezlerinden, büyük illerinden bir tanesi. Adaletini yitiren bir iktidar, eğer bu hakkaniyetsizliğini devam ettirirse sonsuza kadar İzmir'de zaten başarılı olamaz. Rüyasında bile göremez. İzmir'de fareli köyün kavalcısı iktidardır. Sürekli yalan söylüyor ve biz İzmir'i onlara rağmen geliştiriyoruz. Çünkü İzmir özgürlüğünden, bağımsızlığından, yaşam biçiminden ödün vermiyor. İktidara ve iktidar mensubu arkadaşlara buradan seslenmek istiyorum; Bu vicdansızlığı ortadan kaldırmazlarsa kendileri açısından bundan sonra İzmir'de yaşam hakkı yoktur" ifadelerini kullandı.

"HAMZA DAĞ İHALE KOMİSYONU ÜYESİ Mİ?"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ'ın "ne yazık ki bu ihalede ikinci olan firmaya 529 milyon lira fazla ile bu ihalenin verilmiş olması bizde ciddi bir şüphe oluşturmuştur. Bu işe şaibe karışmıştır. Bu işe yanlış işler karışmıştır" sözlerinin hatırlatılması üzerine konuşan Özkan, "Hamza Dağ ihale komisyonu üyesi mi? Teknik şartname mi takip ediyor? Metroyla ilgili bir talebi mi var Hamza Dağ'ın? Yani ben bilmiyorum örneğin, uluslararası bir ihale, komisyon değerlendirmiş, değerlendirme sonucunda da bir karar vermiş. Ben anlamadım Hamza Dağ'ın ne demek istediğini. Öyle bakacak olursak AK Parti iktidarının uyguladığı adrese teslim ihalelerden birisi gerçekleşmediği için çok üzgün mü Hamza Dağ acaba, gerçekten Hamza Dağ'ın ne demek istediğini anlamadım. Hamza, İzmir'in önemli siyasi figürlerinden biri, eleştirmek tabi ki hakkı. Bu kentte onlar muhalefetteler, biz muhalefetin özgürce konuşmasını, fikrini söylemesini çok severiz, çok isteriz, biz Türkiye genelinde bunu isteriz. Hamza'nın ne demek istediğini anlamak isterim. Neyi eksik neyi fazla bulmuş, adrese teslim ihale mi yapmamız gerekiyormuş! İhale yeterlilik komisyonu oturmuş, çalışmış, bakmış ve bir karar vermiş, burada eleştirdiği şey ne? Ben onu anlamadım, Hamza açıklarsa ona da yanıt veririz" diye konuştu.

"TUZ KOKTU, HEMEN SEÇİM!"

Yaptığı saha çalışmalarını anlatan CHP'li Tuncay Özkan vatandaşın ekonomik buhrandan ciddi düzeyde etkilenmiş olduğunu belirterek, "Elektrik faturaları dehşet, temel ihtiyaçlar; çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, kurutma makinesi elektriğe bağlı. Biz bunları karşılarken cenderenin içinde sıkışırsak avuçtaki kuş gibi boğulur kalırız. Sokaktaki vatandaşın ızdırabı çok büyük. İzmir özelinde kent yoksulluğu korkunç. Bütün fabrikalarımız çalışıyor ama asgari ücretle çalışıyor insanlar. Bizim adaletli bir gelir dağılımına ihtiyacımız var. Bu adaletin gerçekleşebilmesi için merkezi hükümetin buradaki sanayiciyi, çalışanı, emek sahibini, alın teri dökeni desteklemesi gerekiyor. 'Asgari ücreti 4 bin 250 lira yaptım' deyip, sonra 4 bin 250 liranın üzerine yoksulluk endeksini aylık 6-7 bin liraya çıkartmaya hangi vicdan 'Evet' diyebilir! Elektriğe yüzde 127 zam, gıdaya yüzde 100 zam... Gelin simit, boyoz hesabı yapalım; hangi hesabı istiyorsanız onu yapalım. Nasıl geçinecek insanlar! Bin 200 liralık elektrik faturası vatandaşın maaşının 4'te biridir. Nasıl geçineceğiz, ne yapmamızı istiyor iktidar? Bu zulmü sonlandırmamızın bir tek yolu var. Erken seçim, hemen seçim. Tuz kokarsa halka gidilir. Tuz koktu, bu ülke iktisadi olarak da siyasi olarak da yönetilemiyor. İçine düştüğümüz buhrandan çıkışın bir tek yolu var, o da erken seçim. Geciktikçe çok şey kaybediyoruz. Bu gecikmeyi, çürümeyi, kokuşmuşluğu durdurmanın, engellemenin bir tek yolu var o da erken seçim" dedi.

"YÜCEL, HER HAFTA PROGRAM YAPIYOR"

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in çalışmalarının sorulması üzerine açıklamada bulunan Özkan, "Biz her zaman daha çok sahada olmalıyız. İyi; daha iyinin en kötüsüdür. Biz daha iyisini üretmek zorundayız Bu noktada halkla kucaklaşmak, sahada olmak, halkın isteklerini yerinde dinlemek, halkımızın gözüne bakarak, dokunarak temas kurmak siyasetçi için çok büyük bir avantaj. Bunu arkadaşlarım gerçekleştiriyorlar. Kentte gördüğüm kadarıyla Deniz Yücel, her hafta belirli programlar yapıyor. Bu programların doğal sonucu olarak bundan önceki il başkanlarımızın getirdiği başarıyı devam ettiriyor. Bunu artırmak nasıl olur, çok iyi olur. Bu konuda hepimizin üzerine düşen görevi yerine getirmesi nasıl olur, çok çok iyi olur. İl Başkanlığımız bu çabalarını artırarak, halka kucaklaşmayı, sorunlarını dinlemeyi; çünkü yerelin iktidarı biziz, bu iktidarın nimetlerinden halkımızı haberdar etmeyi, onlar için neler yaptığımızı anlatmayı bundan sonra da artırarak sürdüreceklerdir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.  

"DEMOKRASİNİN SEKTEYE UĞRAMASINA İZİN VERİLMEZ"

Tuncay Özkan Tire, Torbalı, Bayraklı ve Kınık'taki kongre süreçlerine yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise, "Cumhuriyet Halk Partisi'nde demokratik düzenin durmasına, sekteye uğramasına ya da engellenmesine asla izin verilmez. Cumhuriyet Halk Partisi'nde parti içi konular medyayla birlikte tartışılmaz. Biz süreçleri kendi içimizde değerlendireceğiz. Şunda bütün İzmir'in emin olmasını isterim; bizde demokratik sürece müdahale, onu durdurmaya çalışma ya da demokrasiyi engellemek diye bir şey söz konusu dahi olamaz. Bizim hiçbirimizin aklından dahi geçmez, geçemez" dedi.

"UTKU'YA BAŞARILAR DİLERİM"

Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü'nün İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekilliğine adaylığını değerlendiren Özkan, "Utku'nun böyle bir düşüncesi olduğundan haberdar değildim. Utku her şeyi yapabilecek güçte bir arkadaşımız. Benimle değil, partimizi oluşturan bütün ana unsurlarla birlikte siyaset yapar. 'Bana yakın' demek, onu, benimle sınırlamak Utku'ya haksızlık olur. Utku bizim yetiştirdiğimiz genç siyasetçiler içinde çok başlarda yer alan bir kardeşimiz. Utku'ya başarılar dilerim. Utku bir şeyi istiyorsa onun pek çok sebebi vardır ve partimiz lehinedir bu sebepler. Ben böyle bir şeyden ilk defa haberdar oluyorum, Utku ile bu konuyu hiç konuşmadık, bana hiç açmadı bu konuyu,  başarılar dilerim" açıklamasında bulundu.

"İZMİR'DE BAŞARI HİKAYESİ YAZIYORUZ"

CHP'li belediyelerin tarih yazdığını kaydeden Özkan, "Türkiye'nin içinde bulunduğu dar boğazda ve bu pandemi sürecinin sonunda inşallah bu atlatılacak; belediyelerimizin bütün olarak baktığınızda notları çok yüksek. İzmir'de belediye başkanlarımız ve belediyelerimizin yaptıkları anlamında, eksikleri vardır fazlaları vardır ama İzmir'e baktığınızda eksiği, noksanına denk geliyor. Biz İzmir'de Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları ile birlikte bir başarı hikayesi yazıyoruz. Buca Metrosu Temel Atma Töreni, rakamsal büyüklüğünü bir kenara bırakıyorum kente sağlayacağı fayda o kadar büyük ki... İzmirli olarak, İzmir'de yaşayan insan olarak beni mutlu ediyor. Bu kent trafiğine bir çözüm, müthiş bir şey. Belediyeler, kent rantından ve merkezi iktidardan paylarını alıyorlar. Bizim belediye başkanlarımıza zulmediliyor. İller idaresinden bizim belediye başkanlarımızın alacağı paylar yarı yarıya kesiliyor. Bu da tabi ki hizmetleri etkiler ve bu bir zulümdür. Yol yapmak isteyen, asfalt dökmek isteyen, altyapısını geliştirmek isteyen belediye başkanlarına takılmış kelepçedir. Biz bunun kaldırılmasını istiyoruz. İller İdaresi ödeneklerinin en azından dörtte üçünün ödenmesi, bu enflasyon oranlarında bu korkunç zamlar karşısında belediyelerimizin hizmet etme kapasitesini yükseltecektir. Onun için merkezi hükümet payı bize daha çok gelsin istiyoruz. Bizim yerelde arkadaşlarımız rekor kırıyorlar. yerelden alabileceğimizi alıyoruz ama maaşlar, yatırımlar çok yüksek miktarlar. Bizim arkadaşlarımızın da tıpkı AK Partili belediye başkanlarına verilen ödeneklerde olduğu gibi kesintilerin dörtte bir olması hakkından yararlanmasını istiyoruz. İller İdaresi bir tarafta, belediyeler birliği hepimizin ortak olduğu bir birlik olmasına rağmen sadece AK partili belediyelere araç yardımında bulunuyor. İktidar CHP'li belediyeleri düşman olarak, karşıt olarak görüyor. Bu yanlıştır. Sistemin barış huzur içinde yürümesi lazım. Bizim amacımız budur" dedi.

"NALBANTOĞLU VE YÜCEL İZMİR'E BÜYÜK KATKI SUNUYOR"

İzmir siyasetinde bir ekipleşmenin olmadığını vurgulayan Özkan, "Biz hep beraber Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun ekibiyiz. Bizde onun dışında bir ekip falan yok. Biz hep beraber Genel Başkanımıza ve partimize hizmet etmek için varız. İzmir'de bir arkadaşımızı diğer arkadaşıma tercih etmem söz konusu değildir. Ben geçen sefer size söylemiştim, biz bütün parti unsurlarımızla birlikte sıkılı bir yumruk gibiyiz" açıklamasında bulundu. Özkan, Parti Meclisi Üyesi Rıfat Nalbantoğlu ve İl Başkanı Deniz Yücel'in olası milletvekili adaylığı için ise, "Allah gönlünden geçen herkese versin. Ben bunu isterim, benim kimseye rol biçmek gibi ödevim, hakkım, haddim yok. Arkadaşlarımın hayalini desteklerim. Arkadaşlarımın gönlünden ne geçiyorsa Allah onlara versin. İl Başkanımız çok başarılı bir arkadaşımız, Allah gönlünden ne geçiyorsa onu versin ona. Arkadaşlarımız siyasi performanslarıyla İzmir'e çok büyük katkılar sunuyorlar, inanılmazlar. Bu nedenle arkadaşlarımız nerede olursa olsun, hangi makamda olursa olsun kente katkıları çok büyük olur" dedi.