Av. Kılıç, konuyla ilgili, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi sundu.

Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesinin (PIKTES), geçici koruma altındaki çocukların, Türkiye’deki eğitime erişimlerine katkıda bulunmak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen bir eğitim projesi olduğunu belirten Av. Kılıç, PIKTES bütçesinin tamamının AB tarafından hibe yöntemiyle karşılandığını kaydetti.

PIKTES öğretmenlerinin; KPSS ve mülakat puanı üstünlüğü esasına dayalı olarak atamaları yapılan, sözleşmeli öğretmenlerle aynı şartlarda atanmış ve güvenlik soruşturmaları yapılmış “geçici süreli öğretmenler” olduğunu dile getiren Av. Sevda Erdan Kılıç, sayıları 4 bin civarında olan PIKTES öğretmenlerinin Sınıf, Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı, Arapça ve Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü mezunları olduğunu bildirdi.

CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, PIKTES öğretmenlerinin, 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında kendileriyle imzalanan "Belirli Süreli İş Sözleşmesi" kapsamında çalıştıklarını belirtti.

Av. Kılıç, “4 yıllık bir tecrübeye sahipler ve proje bittiğinde de en az 5 yıl görev yapmış olacaklar. Fonlar sona erdiğinde, bunca emeklerini göz önüne alarak devletin onları kalıcı olarak kendi branşlarında istihdam edeceğinin, kendilerini yüzüstü bırakmayacağının sözünü almak istiyorlar.” dedi.

“Dört yıldır mücadele eden PIKTES öğretmenleri gelecek kaygısı duymak istemiyor”
CHP Milletvekili Av. Kılıç, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a şu şekilde seslendi:

“Bu öğretmenlerimiz sizden, gelecek kaygısının mesleki motivasyonlarını etkilemediği, umut ve güvenle geleceğe bakabilecekleri bir açıklama bekliyorlar; dershane öğretmenleri ve ücretli öğretmenler gibi kadroya alınmak istiyorlar.

Emek ve dayanışma olmadan yaşam olmaz. 4 yıldır canla başla emek veren, mücadele eden PIKTES öğretmenlerinin de gelecek kaygısı duymadan yaşamlarını sürdürmeleri haklarıdır. Devlet de onlara bu hakkı en kısa sürede vermelidir. Öğretmenin işçici olmaz, öğretmenin kadrolusu olur. Hepsi de Eğitim Fakültesi mezunu olan bu öğretmenler; KPSS, mülakat, güvenlik soruşturması… Bütün bu şartları yerine getirdiler ve 4 yıldır çalışıyorlar, artık gelecek güvencesi istiyorlar.

Savaş bataklığında olan ülkelerinden kopup kaçarak gelen o küçücük kalplerin umudu oldular, onların yüreklerine dokundular. Yaptıkları işi de zevkle, severek yapıyorlar ama gelecek kaygılarını içlerinden atamıyorlar. Bin bir emekle o çocukların kalplerine sevgiyi, barışı yerleştirdiler. Onlar (işçi öğretmen) olarak değil, (kadrolu öğretmen) olarak ders anlatmak istiyorlar. Sayın Bakan, onların bu sesine kulak verin, onları duyun.”

Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, bu öğretmenlerin dört yıldır yaz-kış demeden çalıştıklarını fakat şu an geleceklerinin ne olacağını bilmediklerini vurgulayarak, “Bu belirsizlikleri daha ne kadar sürecek?” sorusunu yöneltti.

“Sınır kapılarından sınıf kapılarına” getirdikleri binlerce mülteci çocuğa umut olan PIKTES öğretmenlerinin, emeklerinin karşılığında kadro talep ettiğini ifade eden Av. Kılıç, dört bin PİKTES öğretmeni ve ailelerinin bakanlıktan gelecek müjdeli haberi beklediğine işaret etti.

“Kadro, omuzlarına daha motive bir şekilde çalışmanın azmini yükler”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, “Dört bin öğretmene kadro vermek mali açıdan devlete çok büyük bir yük getirmez ancak onların omuzlarına daha motive bir şekilde çalışmanın azmini yükler. Mülteci çocuklar PIKTES öğretmenlerini sadece öğretmen gibi değil; anne gibi, baba gibi, en önemlisi de o öğretmenlerin gönüllerini yurtları bildiler. Onlar çok mağduriyet ve zorluklar yaşadılar. Ama bir gün karşılığını alacakları için sabrettiler. 4 yıl geçti, o bir gün gelmedi mi acaba?” ifadesini kullandı.

Onların öğretmen olarak kabul edilmeyip, “öğretici” adıyla anılmak istemediklerini vurgulayan Av. Sevda Erdan Kılıç, “Savaş mağduru çocuklara fedakarca eğitim veriyorlar. Öğretmen unvanını almalarının zamanı gelmedi mi?” diye sordu.