Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu İzmir İl Başkan Yardımcısı Sedredil Coşkuner, saha ve öbek çalışmalarına yönelik bilgi vererek, İzmir kamuoyunda tartışılan konuları değerlendirdi. İzmir örgütünün 2023 seçimlerine hazır olduğunu kaydeden Coşkuner, seçimin sahada kazanılacağını anlatarak, "Ben 1989 - 1994 yılları arsında SHP Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım. Karşıyaka'da 20 yıla yakın ilçe yöneticiliği, ilçe sekreterliği, örgütlerden sorumlu ilçe başkan yardımcılığı yaptım. Ertan Özen istifa ettikten sonra ilçe başkanvekilliği görevinde bulundum. Ardından geçtiğimiz dönem Deniz Yücel ile birlikte il yönetimine girdim ve 5 yıldır il yönetimindeki görevime devam ediyorum. Ben sokaktan gelen, sokağın nabzını tutan, örgütle ilişkileri iyi olan, vatandaşın ne istediğini, CHP'nin sahada nasıl olması gerektiğini bilen bir partiliyim" dedi. 

"TARİH YAZDIK"

CHP'de bu dönem sendikalara yönelik önemli çalışmaların gerçekleştirildiğini aktaran Coşkuner, "İl yönetimine ilk seçildiğimizde Deniz Başkan CV'lerimize bakarak görev dağılımı yaptı. Benim de emekçi, işçi kesime, sendikalara yakın olduğumu görerek beni Sendikalardan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak görevlendirdi. Bu süre içinde 2 yıla yakın sendika ve emek bürolarından sorumlu olarak İzmir'de tarih yazdık. Geçmişte CHP grevlerle, eylemlerle anılırdı. Günlerce çöpler toplanmazdı. CHP emeği temsil eden bir parti. Biz emekçi arkadaşlarımızla ilişkilerimizin daha sıcak olması gerektiğinin bilinciyle ilk göreve gelir gelmez çizmelerimizi giydik. Düşüncelerimizi Deniz Başkanımızla paylaştık, il başkanımız da çok olumlu karşıladı. Bütün sendikaları Deniz Başkanımızla birlikte ziyaret ettik. Onlar da şaşırdılar ve 'İlk defa CHP'nin bize yakın davrandığını gördük' dediler. Biz ortak çalışmalar kapsamında sendikalarımızın tümüyle fikir alışverişinde bulunduk" diye konuştu. 

"EMEĞİ YOK SAYAMAYIZ"

"Çok zor süreçler yaşandı İzmir'de" diyen Coşkuner, "Toplu Sözleşme Dönemleri yaşandı. Büyükşehir'de Metro AŞ. greve çıkacaktı, sabah 4'te kadar uğraştık orayı çözdük. Narlıdere, Çiğli... Bunlara benzer bütün ilçelerde yaşanan sendika ve işçi arasındaki sorunlara CHP bir köprü oldu. Grevi engelledi. Torbalı'da CHP'li bir belediye var, işçi arkadaşlarımız da anayasal hakkını kullanarak sendikaya üye oluyor. Bir CHP'li belediye başkanının sendikaya üye oldular diye işçileri işten çıkarmaması gerekiyor ve ben de sendikalardan sorumlu olarak, Torbalı'da yaşananlara tavır koydum. Deniz Başkanımız da sağ olsun olumlu yaklaştı ve 4 arkadaşımızın mağduriyetini giderdik, belediyeye tekrar aldırdık. Bize yakışanı yaptık. Biz emeği yok sayamayız. Asgari ücret, EYT, atanamayan öğretmenler konularında mitingler yaptık. Devlet memurlarına ek ödemeden dolayı zimmet çıkartılıyordu, bu konuları ele aldık. Emekçi kesimin sorunlarını biz İzmir'de gündeme getirdik, Genel Başkanımız da bu sorunları mecliste gündeme getirdi. Gündemle ilgili 81 il içinde İzmir hep öncü oldu. Bu da ekip çalışmasıdır. Bizim takım liderimiz Deniz Yücel'dir. Ben onun yönetiminde yeri gelir defansta oynarım yeri gelir orta sahada oynarım. Ne görev verirse yaparım. Ben hiçbir zaman partide görev istemedim, istenmez. Bu bir ekip işidir, takdir il başkanımızındır" ifadelerini kullandı. 

"ÇITAYI YÜKSELTTİK"

CHP İzmir İl Örgütünün çıtayı yükselttiğini kaydeden Coşkuner, "İl Başkanımız bir görev değişikliği yaptı ve bana yerel yönetimlerden sorumlu il başkan yardımcılığı görevini verdi. Bu görevimde de ilk olarak ikinci bölgedeki belediye başkanlarımızı dolaştım. Yapılanlar ve yapılmayanlarla ilgili fikir alışverişinde bulunduk ve ardından referandum yapıldı, çok iyi bir başarı yakalandı. Bunun ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi oldu, biz yine yüksek bir oy çıkardık. Ardından milletvekili seçimleri, daha sonra da belediye başkanları seçimi yapıldı. Bu süre içinde yerel yönetimlerden sorumlu il başkan yardımcısı olarak CHP'nin yüksek oy alması için, başarılı olması için ne gerekiyorsa yaptık. 14 milletvekili çıkardık, referandumda yüzde 70'e yakın oy aldık, 22 belediyemiz vardı bunu 25 belediyeye çıkardık, çıtayı yükselterek devam ettik. Deniz Başkanla birlikte 2. dönem tekrar il yönetimine girdim ve beni tekrar sendikalardan sorumlu yaptı. Bu süreçte hem Genel Merkez bazında hem de halk bazında olumlu işlere imza attık" açıklamasında bulundu. 

"HERKESİN YOĞURT YİYİŞİ AYRI"

CHP'nin İzmir'de sahayı doldurduğunu anlatan Coşkuner, "7-8 ay önce il başkanımızın takdiri ile örgütlerden sorumlu il başkan yardımcısı oldum. Benden önce yapan arkadaşımızın da emeğine sağlık. Herkesin bir yoğurt yiyişi var. Ben sokaktan geldiğim için; sokağın, partinin nabzını biliyorum. Siyasetin malzemesi insandır. İnsanlarla ilişki kurmak, insanlara dokunmak lazım. Alışılmışın dışında çalışma yapılması gerekiyordu. Kendi bölgem olan 16 ilçede 4 tane il başkan yardımcısıyla birlikte ilçe başkanlarımızı, ilçe yöneticilerimizi, kadın kollarımızı, gençlik kollarımızı dolaştık. CHP'nin iktidara gelmemesi için hiçbir sebep yok, sadece sahada olup, vatandaşa dokunmamız lazım' dedik. Vatandaş bizi eleştirebilir, eleştirsin. AKP sahada yok, CHP sahayı doldurmalı ve dolduruyor" dedi. 

"BEN SAHADA KARINCAYI DA SÜREKLİ'Yİ DE GÖRMÜYOUM"

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'nin "Karınca Modeli" çalışmasına ve açıklamalarına yönelik eleştiride bulunan Coşkuner, "Hodri meydan, vatandaş sokakta. 20 yıl önce dolar, çeyrek altın, ekmek, mazot fiyatlarına bakalım. Kerem Ali Sürekli'ye şunu sormak lazım; Salhane'de 100 binlerce fabrikalar vardı. Bunları kim sattı, biz mi sattık? Tekel, Köy Hizmetleri, Kara Yolları, Turyağ... Cumhuriyetin değeri bütün fabrikaları sattılar. İnsanların ekmeğiyle oynadılar. Kerem Ali Sürekli İzmir'de 1 tane fabrika açtık diyebiliyor mu? İzmir'den alınan vergiler karşılığında İzmir'e ne yaptılar? Karıncaymış! Ben hep sahadayım ne karıncayı görüyorum ne de Kerem Ali Sürekli'yi... Görevlendirsin il başkan yardımcılarını sahada dolaşalım, öğrensin insanların ne dediğini. Acaba Sürekli başka ülkede mi yaşıyor? Emekli 3 bin 500 lirayla geçiniyor, o veya arkadaşları ayda 3 bin 500 lira ile geçinsin bakalım. Görmek istemiyorlar, at gözlüğü takıyorlar" diye sordu.

"BELEDİYE BAŞKANLARI KARDEŞ İLÇELERDE SAHAYA İNECEK"

Coşkuner, Kasım ayından itibaren saha çalışmalarının daha çok artırılacağını anlatarak, "Biz öyle çalıştık ki; Bergama İlçe Başkanı Tire'nin havasını koklasın, Tire'nin İlçe Başkanı Aliağa'da çalışsın istedik. 16 ilçe başkanımızla birlikte her ilçede kahvaltı yaparak sahaya dağıldık. Bornova İlçe Başkanı Menemen esnafını dinliyor. İlçe başkanları dayanışma içinde çalışıyor. Hem İzmir hem Türkiye genelinde ilk defa böyle bir çalışma yapıldı, çok olumlu geri dönüşler aldık. İl başkan yardımcılarımız toplu çalıştı ve şu an ilçe başkanlarımıza haftanın en az 2 günü saha çalışması görevi verdik. Biz bu işi yaz sıcağında uyguladık, önümüzdeki aydan itibaren daha çok sahada olacağız. Çünkü biz iktidara, devleti yönetmeye talibiz. Vatandaşın yanındayız, vatandaşın sorunlarını alıp, rapor haline getirip il başkanımıza sunuyoruz ve il başkanımız bunları elekten geçirerek vekillerimize yönlendiriyor. Vekillerimiz de bunları meclise taşıyor. Kardeş ilçelerimiz var. Belediye başkanlarımızı kardeş ilçelerde sahaya çıkartacağız. Buna benzer çalışmalarımızla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 

MHP'Lİ ŞAHİN'E SERT SÖZLER: "ACİZLİK!"

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen AK Parti ve MHP ortak il yönetimi toplantısında, CHP'nin ev ziyaretlerine başörtülü ve başörtüsüz kadın gönderdiğini ve başörtüsünün seçim malzemesi yapıldığına yönelik iddialarda bulunan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin'i sert sözlerle eleştiren CHP'li Coşkuner, "Taşıma seçmen noktasında ciddi çalışmalar yapıyoruz. Bunları ilçe başkanlarımız tespit ederek bize sunacak. Seçimden sorumlu il başkan yardımcılarımız gerekeni yapacak. Hepsine hakimiz, İzmir'de dersimize iyi çalışıyoruz. MHP ve AKP ortak yönetim toplantısı yapmış ve bizim öbek çalışmalarımızdan rahatsız olmuşlar. Neden rahatsız oluyorsunuz arkadaşlar! MHP İl Başkanı rahatsız oluyor. Veysel Şahin'in söylediği gibi bir şey yok, tamamen hayal dünyası. Başı örtülü de başı açık da bizim kadınımız. Böyle bir zihniyet olur mu, CHP herkesi kucaklıyor. Biz eve göre kişiyi göndermiyoruz. Öbek sorumlusu arkadaşlar görevlendiriliyor. Bir il başkanı böyle bir açıklama yapabilir mi yani. Bunlar bir acizliktir. Bunlar çaresizliktir. İzmir bunları yemez. Biz bir form da doldurmuyoruz, evde kaç kişi yaşıyor ve taşıma seçmen var mı bunları tespit edip yazıyoruz. Özel bir form değil" dedi. 

"DENİZ YÜCEL TARİHE YAZILMALI"

Coşkuner, "İzmir İl Başkanı Deniz Yücel nasıl bir il başkanı" sorusunu da yanıtlayarak, "Dışarıdan sert ve soğuk duruşu var ama yüreği tertemiz, iyi bir lider. Ben 5 yıldır Deniz Yücel ile çalışıyorum, iyi bir kaptan. Deniz Başkanın kurumsal bir kişiliği ve çalışma sistemi var.  Yönetimdeki arkadaşlara görev veriyor, çalışmamızı istiyor. Deniz Yücel hiçbir zaman 'Ben ne olacağım' demedi. Partiye hizmet ediyor ve her zaman 'Takdir genel merkezimizindir' diyor. Deniz Başkan ile 5 yıl boyunca çok güzel çalışmalar yaptık. İl Başkanımız soğuk kanlı, çabuk karar vermiyor, düşünüyor bu sebeple de 5 yıl boyunca hiçbir ilçeyle, belediyeyle olumsuz bir durum yaşamadık il olarak. Bir mevkiye geldiğiniz zaman o makamın gücünü yansıtmanız gerekir, Deniz Başkan bunu çok iyi yapıyor. 5 tane seçim geçirdi, kolay değil. 5 seçimin dışında da il binası alındı. Deniz Başkanın tarihe yazılması lazım. Deniz Başkan çok mütevazi olsa da ortada bir tablo var. 5 seçimin hepsini fark atarak kazandı ve küçük genel merkez gibi bir il binası aldı, bunların yapılması kolay değil. Deniz Yücel başarılı bir il başkanı" açıklamasında bulundu. 

"İLDE 30 DAHA DENİZ YÜCEL VAR"

Yücel'in olası istifası sonrası yeni il başkanının belirlenmesine yönelik kamuoyundaki tartışmaları da değerlendiren Coşkuner, "Mevcut il başkanımız varken, ben bu tartışmaların etik olduğunu düşünmüyorum. Biz iktidara kilitlenmiş durumdayız ve Deniz Başkanımızla birlikte yürüyoruz. Öyle bir aşama olursa, Deniz Başkanla oturulur, yönetim kendi içinde karar verir. Kimse kusura bakmasın ilde 30 Deniz Yücel var, Deniz Yücel artı 30 Deniz Yücel. Neden derseniz, deneyimse deneyim, tecrübeyse tecrübe, emekse emek... Bizim çalışmalarımızın karşısında dışarıdan gelecek il başkanının bizden daha çok emeğinin olması gerekir. Ben bizden daha fazla emek veren bir arkadaşı göremiyorum ki dışarıdan bir revizyon olsun. Öncelikle il başkanımızın alacağı karara saygı duyacağız, daha sonra da 30 arkadaşımız Deniz Yücel'in bıraktığı yerden devam edecek potansiyele sahip. Yani biz kesinlikle dışarıdan müdahale edilmesini istemiyoruz. Çünkü biz 5 tane seçim geçirdik, 31 kişi olarak bunları yaptık. Başarısız bir yönetim olsaydı o zaman ben de katılırdım, 'Biz seçimlerde hatalar yaptık, başaramadık' derdim ve biz zaten o zaman gereğini yapardık. Başarılı bir il yönetimi varken, vizyonu yukarı çıkarmış bir il yönetimi varken, bu yönetim olarak biz finali CHP'nin iktidarıyla yapmak istiyoruz. Biz İzmir'de tarih yazmak, CHP'nin iktidarında il yönetimi olmak istiyoruz. Bunun için de çalışıyoruz. İktidar ateşini İzmir'de yakarak Genel Başkanımızı Cumhurbaşkanı yapalım ve il yönetimi olarak gurur duyalım" dedi. 

"BEN DAVA ADAMIYIM"

Coşkuner, siyasi bir hedefi olmadığının altını çizerek, partinin vereceği her göreve hazır olduğunu anlattı. Mevcut görevini layıkıyla yapmaya çalıştığını belirten Coşkuner, "CHP ile ben 34 yıl önce tanıştım ve 34 yıldır da emek veriyorum. Hiçbir zaman bir yere talip olmadım. Genel Başkanımız ne güzel söylüyor 'Ben dava adamıyım' diye... Ben de bu partinin dava adamıyım. Belediyelerde çalıştım, bu parti bana ekmek verdi, iş, aş verdi. O yüzden benim hiçbir hedefim yok, partim bana ne görev verirse ben onu yaparım. Ben dava adamıyım, partimin 1 oy daha fazla alması için ne gerekiyorsa ben onu yaparım. Takdir genel merkezimizin. Ben gidip Genel Merkeze bir talepte bulunmam. Ben şu an Örgütlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısıyım ve bu bana gurur verir. Ben bu göreve layık olmak için çalışıyorum" ifadelerini kullandı. 

"İSTİFA EDEN ARKADAŞLARIMA DESTEK OLURUM"

Coşkuner açıklamasını şöyle sürdürdü: 

"İlçelerde pandemi nedeniyle 2 yıl istediğimiz gibi çalışma yapılmadı, bunda bir şey yok, önce sağlık. Şu anda ilçe başkalarımızla toplantılar yapıyoruz. Saha çalışmalarımız hız kazandı daha da artacak. Sandık görevlilerimiz, her şeyimiz yarın seçim olacakmış gibi hazır. İstifa genelgesi henüz yayınlanmadı, yayınlanınca ilçe başkanlarımızdan istifa edenler olacak, bu da çok normal. Biz demokrasiyi savunan bir partiyiz. Ben de örgütlerden sorumlu il başkan yardımcısı olarak emek veren arkadaşlarıma sonuna kadar destek veririm. Kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza da aynı şekilde. Emek veriyorlar 3 yıldır ve emek en yüce değerdir."

"GENEL BAŞKANIMIN YOLUNDAYIM"

Benim 2 çocuğum var, kızım Gamze ekonomi mezunu. Oğlum inşaat mühendisliği okuyor. Oğlum z kuşağı olarak 'Baba ben 19 yaşındayım, 20 yıldır AKP iktidarda, biz ne zaman iktidarda olacağız' diyor. Onlar bizden daha hevesli, CHP iktidarını görmek istiyorlar. Çünkü bu iktidar onlar için hiçbir şey yapmadı. CHP'ye yeni bir genç kuşak geliyor, benim oğlum da dahil, diğer gençlerimizin de önünün açılması gerekir. Gençlerin umudu CHP. Gençler demokrasi istiyor. Ailem bana destek oluyor ve 4 gözle CHP'nin iktidarını bekliyor. Güzel günler bizi bekliyor, geliyor gelmekte olan. Genel Başkanımız yaşına rağmen 81 ilde 24 saat ayakta. Zaten CHP örgütü Genel Başkanımızın yarısı kadar çalışsa iktidar olmamızın önünde hiçbir engel yok. O yüzden bizim Genel Başkanımızı örnek alarak çalışmamız gerekiyor. 6 ayrı görüşü tek masa etrafına topladı, Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak için yaptı bunu. O yüzden ben de Genel Başkanımın yolundayım, onu örnek alıyorum ve başaracağımıza inanıyorum.