Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ- 12 yıldır partinin çeşitli kademelerinde yer alan, CHP’ye olan tutkusunu “Kara Sevdam’’ olarak nitelendiren Başkan Uçar adaylığa giden süreci Gündeme Bakış’a açtı. 

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Kadın Kolları Başkanı seçildiniz. Öncelikli olarak duygularınızı öğrenebilir miyiz?
Koronavirüsü tehdidi altında olduğumuz bu günlerde dostluk ve nezaket kuralları içerisinde yapmış olduğumuz bayrak yarışımızın kazananları olarak Cumhuriyet Halk Partimizin iktidar yürüyüşünde hizmet yarışındaki bayrağı bir önceki il başkanımız Sayın Nurşen Balcı ve değerli yönetiminden devralmanın onurunu yaşıyoruz. 2 dönemdir kadın kollarımızın başında İzmir ilinde kadınlarımızı örgütleyen ve seçim dönemlerinde örgütlü çalışmanın başarılarını bizlere gösteren Sayın Nurşen Balcı başkanımıza tüm emekleri için bir kez daha teşekkür etmek isterim. Bildiğiniz gibi 14 Mart tarihinde il delegelerimizin katılımı ile yapmış olduğumuz kadın kolları il başkanlığı yönetim kurulu üyelikleri ve kurultay delegeleri seçimini yapmış bulunuyoruz. Bu seçimde 1 oy farkla yani 149 – 150 olmak suretiyle seçimin kazananı olduk. Delege arkadaşların güveni ile bu göreve layık görüldük. Bu zor ve yorucu görevi yönetimimizdeki ve örgütümüzdeki arkadaşlarımızın desteği ile başaracağımıza inancım tamdır. Onur ve gurur duyuyorum.

Kaç yıldır siyasetle ilgileniyorsunuz? CHP ile ilk tanışmanız nasıl oldunuz?
12 yıl öncesinde Konak İlçesi üyeliğimle başlayan Cumhuriyet Halk Partisi sevdam aldığım eğitimlerle, sandık görevleriyle, mahalle delegelikleriyle, kongre delegelikleriyle, ilçe başkan yardımcılığı görevleriyle, il kadın kollarındaki il eğitim sekreterliği görevlerim ile kara sevdaya döndü. Gönüllülük esası ile çıkar gözetmeden çıktığımız yolda örgüt içerisinde tanınırlığımızın artması ile görevlendirilmemiz ve hizmet yarışındaki katkılarımızı artırmıştır. Kimi görevlere talip oldum, kimi görevlere layık görüldüm. Örgütümüzün verdiği her görevi yerine getirmeye çalışıyorum. 31 Mart seçimleri ile Karabağlar Belediyesi Meclis Üyeliğine seçildim. Yerel parlamento niteliğinde olan belediye meclisleri halkımızın bizler aracılığıyla istediklerini ifade edebilecekleri ve haklarını arayabilecekleri yerlerdir. Ben de halkımızın sorunları ile daha fazla ilgilenebileceğim sosyal yardımlaşma komisyonu ile kadın erkek komisyonlarında başkan olarak, çevre komisyonunda da başkan yardımcısı olarak görev almış bulunmaktayım. Cumhuriyet Halk Partisi’ni seçtim, bağlandım çünkü Türkiye’nin kurucusu Atatürk’ün partisi.

Parti kadın kolları yönetimi bir araya gelerek sizin aday olmanızı istedi. Yönetimdeki arkadaşlarınız niçin sizin başkan olmanızı istedi?
Yönetimdeki arkadaşlar, birçok ilçe başkanı ve yöneticileri ile delege arkadaşlar kadın kollarının yeni başkanlığı için beni önerdiler, hepsine çok teşekkür ediyorum. Bunun sebebi, örgüt içerisinde birleştirici rol oynayabileceğime olan inançları ve örgüt içerisindeki inanılır ve güvenilir imajımdan, tüm taraflar ile barışık olmamdan dolayı parti teşkilatlarımızda oluşmaya başlayan kutuplaşmayı, kısır çekişmeleri sonlandırabileceğime inandıkları içindir. Başlangıçta zor ve çok yorucu olduğunu bildiğim bu görevi kabul etmek istemedim. Örgütten gelen ısrarlar ve ilçelere yapmış olduğumuz ziyaretler sonrasında şahsıma olan güven ve ısrar üzerine aday oldum. İlçelerdeki delegasyonlar ve ilçe başkanlarının çoğu tam destek sözü ve imzası verdiler.

Kongre geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleşti. Biz de oradaydık, 4 adaydan 2 adaya düştü ve gergin bir kongre yaşandı. Sözlü tartışmaların yanı sıra fiziksel olarak da gerginlik yaşandı. Bunun sebebi neydi?
Seçimler demokrasimizin değişmez unsurlarıdır. Adaylık için istekler, müracaatlar, güç dengesi tartmaları, birleşmeler, ayrışmalar olacaktır. Seçimler partimizdeki hizmet yarışının bir parçasıdır. İktidar için, partimizin bayrağını daha da yukarılara taşımak için adayların tatlı rekabet içinde yarıştığı alanlardır. Her adayın arkasında ona inanan, programını gerçekleştirmesinde destek olacak gruplar vardır. Bu gruplar parti disiplini içerisinde desteklerini gösterirler. Taşkınlıklara kapılmadan, stres ve rekabetin heyecanına kapılamadan, karalamadan, yalan yanlış ifadelerle algı yaratmaya çalışmadan ve delegelerin özgür iradelerine, çeşitli zorlamalara etki etmeden rekabeti yaşamak ve yaşatmaktır. Sanıyorum bir heyecanla, hizmet yarışındaki kaybetmenin verdiği üzüntüden dolayı yaptılar bunu. Daha sonraki süreçte bunu anlamış olacaklarını sanıyorum. İnsanlar bir yarışa giriyorlar. Bu yarışta tabi ki kazanan ve kaybeden olacak. Aslında barışçıl yapılsa bu mücadeleler partimiz adına da iyi olacak. Sinir, stres, heyecan, birikim olduğu için böyle bir şey oldu sanıyorum. Ben arkadaşlarım kavgacı bir tutum içine girmiyoruz, orada da girmedik zaten.

Bazı ilçelerde ilçe başkanları rakibinizi destekledi ama siz o ilçelerin delegelerinden de imza aldınız. Bunu nasıl başardınız?
Delegelerin, ilçe başkanlarının desteğini tüm baskılara rağmen aldık. Bizler bu partinin kadın üyeleriyiz. Geçmiş referandumlarda, genel ve yerel seçimlerde el ele, omuz omuza partimiz için, partimizin adayları için çalıştık, uğraş verdik. İzmir’de haklı, onurlu, gururlu mücadele örneği sergiledik. Bizlere ‘’Donanımsız’’, ‘’İlçenin yolunu bile bilmeyenler mi yönetecek’’ diyenler, bizlerin örgütte oy verenler tarafından, hiçbir menfaat ve çıkar gözetmeden gönüllülük esasına göre çalıştığımızı bildiklerini bilmedikleri için, seçimin galibi bizler, partimiz ve onun örgütü olmuştur. Seçimlerdeki başarımızın ardında dürüstlüğümüze, barışçıl yapımızla birleştirici olacağımıza, ilçelerdeki seçimlerde oluşan ayrılmaların, kutuplaşmaların, küskünlüklerin benim başkanlığım altında kısa sürede kadın örgütlerimizin kenetlenerek güçleneceğine olan inanç olmuştur.

Bu eleştirileri yapanlara kırgınlığınız var mı?
Ben beni desteklemeyen ilçelere kırgın olamam. Bazı algı oluşturma çalışmalarına rağmen ben, bütün İzmir’deki 30 ilçenin başkanıyım. Seçildikten ve görevi devraldıktan sonra bütün arkadaşlar ilçe başkanları olsun ayrı ayrı kutlama ve destek mesajları gönderdiler. Bu ben ve yönetimim için büyük bir onurdur.

Kadınlar arasında birleşmeyi nasıl sağlayacaksınız?
Ben ve yönetimdeki arkadaşlarım, hepimiz ilçelerinde, örgütün içerisinde, sokak çalışmalarından gelen, bayrak asan, afiş yapıştıran, mitinglerde slogan atan insanlarız. İlçe teşkilatlarında ana kademede, kadın kollarında çeşitli görevler alanlarız. Partimizin içinde her kademedeyiz. Seçim günü oluşan olumsuzluklar, seçimler sırasında rakip olan arkadaşlarımızın, kazanacaklarına olan aşırı inançlarının coşkusunu, kaybetme gerçeği karşısında frenleyemediklerinden, kendilerinin de beğenmedikleri taşkınlıkları olmuştur. Bu onurlu ve gurur verici hizmet makamı için mücadele etmek, aday olmak, kazanmak için ter dökmek, demokratik haklarımızı kullanmak, bazen stresten ve aşırı heyecandan istenilmeyen hareket ve sözlere sebep olabiliyor. Ben ve ekibim olabildiğince sakin ve soğuk kanlı olduğumuzu düşünüyoruz. Korona tehdidinden dolayı yönetim içerisinde başkan yardımcılarımızın görevlendirilmeleri ve ilçe sorumlularının belirlenmesi henüz yapılamamıştır. En kısa zamanda hayatımızın normal akışına kavuşması ile parti içerisinde kaldığımız yerden devam edeceğiz. Tüm ilçelerimizi seçim günü olan yanlış algıyı silmek ve programımızı anlatmak için ziyaret edeceğiz. Kırgınlıklara yer olmadığını bir aile olan partimiz içinde de zaman zaman kırgınlıkların olabileceğini ama bunların çözülerek, kenetlenmiş ce daha güçlü yapılara kavuştuğumuzu göstereceğiz. Biler kız kardeşleriz. Kardeşler arasında küslük, dargınlık olmaz.

CHP’nin hedefinde yereldeki iktidarı genele taşımak var. Başkan olarak bu doğrultuda neler yapacaksınız?
Önümüzdeki yıllarda bizleri çok zor görevler bekliyor. Seçim öncesi konuşmalarımda da belirttim. Her kesimi kucaklayacağız. Ben, sen, o yok biz varız. Birlikte isek güçlüyüz, güçlü isek kazanırız. Güçlü kadın, güçlü örgüt, güçlü gelecek. İzmir bize dar, tek yol iktidar. Bunlar ana temalarımız. Ana temalarımızla çeşitli projelerimizi hayata geçireceğiz. Aktif çalışan, sahada koşturan, hayatın acımasızlığını, ekonomik sıkıntıları, çözüm yollarını halkımıza anlatma, aydınlatma çabası içerisinde olacağız. Gençlerimize aktif politikayı sevdirmeye, bizlerle omuz omuza mücadele etmelerine teşvik edeceğiz. Örgütlü yapıya ve örgütün gücüne olan inancımla, örgütlü mücadelemde arkadaşlarımız yanımda olacaktır. Eğitimden sorumlu başkan yardımcısı arkadaşımız seçim broşürlerimizde yer alan projelerimizi ilçedeki eğitim sorumluları ile koordineli olarak gerçekleştireceklerdir. Sosyal işler başkan yardımcımız sosyal işlerde il ve ilçe koordinasyonunu sağlayarak ihtiyaç sahiplerinin yanında olacaktır. Sivil toplum kuruluşları ile kadınlarımızın gücüne güç katacağız. Partili, partisiz tüm kadınlarımızla birlikte olacağız. Muhtarlarımızla ilişkilerimizle ihtiyaç sahiplerini tespit edip çözümlerimizi insanlarımızı rencide etmeden sunacağız. En güçlü sözümüz, ‘’İzmir’de halkın iktidarını kurmak, yerelden genele iktidara yürümek’’ ve bu sözümüzü yerine getirmek için ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak, hep birlikte var gücümüzle çalışmaya başlayacağız. Bunun için seçim zamanını beklemeyeceğiz. Tarihimizin en önemli günlerinden olan 18 Mart Çanakkale Zaferimiz, Türk’ün dünyaya esir alınamayacağını göstermiştir. Vücutlarını siper ederek emperyalizme geçit verilmeyeceğini göstermiş Kurtuluş Savaşımızın kahramanı ve lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün dehasını gösterdiği şanlı mücadelenin 105’inci yıl dönümüdür. Atamızdan öğrendiğimiz şekli ile bağımsızlık bizim karakterimizdir. Onun yolunda ilkelerinin ve devrimlerinin yılmaz bekçileri ve savunucularıyız. Hayatımızın her aşamasında Atamızın ilke ve devrimlerinin tüm halkımıza iletilmesi, öğretilmesi ve uygulamalarının gerçekleşmesinin sağlanması çalışmalarımızın ana askısını oluşturacaktır. İstiklal Savaşı’nda gerek cephede, gerekse cephe gerisinde tüm gücü ile hizmet veren Türk Kadını, modern Türkiye’nin kuruluşunda ve gelişmesinde aktif olarak çalışmaktadır. Atamızın dediği gibi, ‘’Türk Kadını daha büyük nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir.’’

Aileniz nasıl karşıladı seçim sonucunu? ‘’En büyük desteğim onlardı’’ diyebiliyor musunuz?
Zaten benim gerçekten buralara gelmemin sebebi eşimdir. Erkeğin arkasında kadın vardır onun destekçisi, benim de eşim oldu. Çok destek verdi. Kendisine de çok teşekkür ediyorum.

Ülkemizde kadınların siyasetteki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kota uygulaması gibi bir durum var. Bunu bizim partimiz de dahil olmak üzere birçok parti uygulamıyor. Bizim isteğimiz yüzde 33 kotaları değil. Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yarısı kadın, yarısı erkek, yüzde elli, yüzde ellidir. Temsilde de kadınlar sadece seçimlerde kapı çalmak için kullanılan partinin seçim mücadelesindeki aktif neferlerinden ziyade ileri gücü olmalıdır. Parti içerisinde de daha fazla sayıda temsil edilmeli. Kadınların gücüne inanılıyor ama temsil yetkisinde kadınlar, erkeklerin arkasında bırakılıyor. Bunu aşmalı artık tüm partiler. Demokrasi inancı içerisinde Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk partisi bu daha çok olmalı. Yani Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları, resmiyette parti yapısı içerisinde sadece bir destekleyici kol görünümündedir. Oysa kasın kolları partinin lokomotif güçlerinden biridir. Bu daha çok değerlendirilmelidir. Kadın Kolları İl Başkanı, il toplantılarına kadınları temsilen katılabiliyor ama oy hakkı yok. Bu ilde de, ilçelerde de, Genel Merkez’de de böyle. Yani kadının sadece adı var. Oysa biz kadının gücü olmasını istiyoruz. Temsiliyette olsun her türlü parti içi çalışmalarda kadın ötelenmeden, birlikte hareket edilecek bir unsur olarak görülmelidir. Bunun içinde ben mücadelemi yapacağım. Bu konunun arkasındayım. Kadının adı ‘’var’’ olacak.

CHP İl Başkanı Deniz Yücel’in tepkisi ne doğrultuda oldu, nasıl karşıladı seçim sonuçlarını?
Deniz Başkanımızın herhangi bir tepkisi olmadı. Her adaya eşit davrandı. Ben de yanına giderek söyledim, bugüne kadar örgüt içinde aldığım görevleri anlattım. Bana da ‘’Güzel, iyi yerlerde bulunmuşsunuz’’ dedi ve başarılar diledi. Seçildikten sonra aradı, tebrik etti beni. Korona virüsü ile mücadele ediyoruz bu günlerde. Buradan da herkese bir daha ‘’Evde kalın’’ çağrısında bulunmak istiyorum. Sağlık çalışanlarının uyarılarına herkes uysun. Bizler de bu doğrultuda evde kalıyoruz. Bu süreç geçtikten sonra Deniz Başkanımızla bir araya geleceğiz.

Eşinizin seçimi kazandığını öğrendiğinizde siz neler hissettiniz?
Levent Uçar: “Çok zor bir görevdi. Biz aile olarak başta karşı çıktık. Çünkü zaten Karabağlar Belediyesi Meclis Üyeliği görevi vardı. Görev artı İzmir il yöneticiliği yaptığı dönemde dahi çok yoruluyordu. İl Başkanı olarak 30 ilçeden sorumlu olacağı için daha çok yorulacaktı. Bu sebeplerle istemedik ama büyük bir onurdu. İl Başkanı olarak partisine, inandığı değerlere hizmet verecek olmasını düşündüğümüz için bu desteği esirgemedik. Arkasında, yanında olduk. Başardı. İnsanlar tanımadan değişik değer yargılarında olabiliyorlar. Nurdan Hanım kendisinin de ifade ettiği gibi herkesle barışıktır. Kendi Karabağlar siyasetinde de karşı gruplar içerisinde sevilen, sayılan biridir. O yüzden ilde de başarılı olacağına inanıyorum. Bazı arkadaşlar değişik söylemlerde bulunmuşlar ama onları yanıltıp, örgüte faydalı olacağına canı gönülden inanıyorum.

Seçime girerken eşinizin kazanacağını biliyor muydunuz, yoksa sürpriz mi oldu?
Levent Uçar: Biliyorduk, farkın daha fazla olacağını düşünüyorduk aslında. Sizlerin de bildiği gibi bazı duyumlar var partimiz içerisinde. Olmaması gereken hareketler oldu. Bazı üyelerin özgür iradelerine baskılar oldu. Bu baskılar sonucunda insanlar daha önceki ziyaretlerde imzalarını vermelerine rağmen, ‘’Başkanım yanındayız’’ demelerine rağmen bu desteklerini seçim günü çektiler. Bunu tabi çeşitli algı yaratma metotları ve baskılarla yapmaya çalıştılar. Bu bizi üzdü. Parti içi yarışlar bu şekilde olmamalı. Eşimin de dediği gibi ‘’Seçimler demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıdır.’’ Bu unsurların da parti disiplini içerisinde olması gerekiyor. Bizi şaşırtan, bizi üzen nokta bu oldu. Parti içi çekişme bitmiştir. Bundan sonra parti içi mücadeleden ziyade dış unsurlarla mücadele, ekonomik yaptırımlarla mücadele, refah düzeyiyle mücadele yapılacak. Arkadaşlar da Nurdan Hanım’ın yanında olacaklar. Ben bu görüşteyim. Yani Nurdan Başkan, hepimizin başkanı olacak diyoruz kadınlar için..”