Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ – İzmir Valisi Erol Ayyıldız Başkanlığında oluşturulan Pandemi Kurulunda, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanlığı, Büyükşehir Belediyesi, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü, Ege ve Dokuz Eylül, Bakırçay, Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörleri, kamu kurum ve kuruluşları ile EBSO ve İZTO Başkanları yer aldı. Kurul ilk toplantısın 28 Mart’ta yaptı. Gündeme Bakış, o günden sonra kurulun bir daha toplanmadığını ortaya çıkardı. Bu duruma CHP’den tepki geldi. CHP’liler Vali Ayyıldız’a çağrıda bulunarak, “Kurul toplansın, her şey şeffaf olsun” mesajı verdi.

EĞER SAMİMİ DAVRANILSAYDI
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel: Ülke genelinde ölümcül bir salgınla mücadele edilirken, İzmir'de oluşturulan Pandemi Kurulunun 12 gündür toplanmaması, bazı işlerin iktidar tarafından göstermelik yapıldığının bir kanıtı. Açıkçası İzmir'de salgınla mücadeleyi başta büyükşehir belediyemiz olmak üzere ilçe belediyelerimiz başarıyla sürdürüyor. İllerde Pandemi Kurullarının oluşturulmasının temel sebebi merkezi iktidar tarafından ‘Güç bende, inisiyatif bende, kontrol bende’ demek ve bu algıyı yaratmak. Neden derseniz, elbette salgınla mücadelede kurumlar arasında bilgi alışverişi, görev bölüşümü, koordinasyon ve dayanışma olmalı ve bunu sağlamak için de kurumlar belli periyodlarda bir araya gelmeli. Ancak bu kurullar oluşturulurken samimi davranılsaydı, her şeyden ve herkesten önce ‘Tabipler Odasının ve Eczacılar Odasının’ bu kurullarda yer alması sağlanırdı. Bu konuda tarafımızca müteaddit kez ‘Tabipler Odasının, Eczacılar Odasının, Gıda Mühendisleri Odasının, Baroların, Sendikaların ve diğer meslek kuruluşlarının Pandemi Kuruluna dahil edilmesi konusunda çağrı yapıldı ancak dikkate alınmadı. Bugün bu salgını millet olarak yenmek istiyorsak tüm siyasi düşünceleri, ideolojileri ve farklılıkları bir kenara koyup ulus olmanın temeli ‘Tasada ve kıvançta birlik’ duygusunun ‘Salgınla Mücadelede Birlik’ şeklinde devletin tüm kurumlarında samimi bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor”

İZMİR’DE PANDEMİ KURULU 12 GÜNDÜR TOPLANMIYOR! HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ!

İZMİR’DE HER ŞEY TIKIRINDA MI?
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat: Pandemi Kurulunu niçin kurdular? Niçin toplanmıyor? Toplanmaması büyük bir ciddiyetsizliktir. Demek ki sadece tek adamın istekleri doğrultusunda tüm ülke yönetiliyor. Ülke bu süreçte de tek adamın 2 dudağı arasında yönetiliyor. Yerelin yani bulunduğu ilin koşullarına göre karar vermesi gerekirken Pandemi Kurulu 12 gün boyunca toplanmıyor. Sanki İzmir’de hiç hasta yok ya da İzmir’de her şey tıkırında gidiyor da bu kurul 12 gün boyunca toplanmıyor. Hastalığın yayılma hızı, veri tablosundaki İzmir’in vaka sayısı ortadayken büyük bir aymazlık olduğunu düşünüyorum”

HALA BİR AÇIKLAMA YAPILMADI! DERDİMİZ SİYASET YAPMAK DEĞİL
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan: İzmir Valiliği bünyesinde 28 Mart’ta oluşturulan Pandemi Kurulu kurulduğu o gün ilk toplantısını yaptı. Aradan geçen 12 günlük süreçte kurul bir daha toplanmadı. Bunun nedeni ise maalesef bilinmiyor! Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından Koronavirüs salgınından etkilenen illeri hazırlanan grafiklerle açıklamıştı. Bu haritaya baktığımızda İzmir'in İstanbul’un ardından en çok etkilediği il olduğu ortada. Rakamlara göre, İzmir’de koronavirüse yakalananların sayısının yaklaşık 2 bine ulaştığını; özellikle kıyı şeridinde yer alan ilçelerin salgından daha fazla etkilendiğini görüyoruz. Bu açıklamanın üzerinden 2 gün geçmiş olmasına rağmen hala İzmir Pandemi Kurulu'ndan bundan sonra yapılacaklara yönelik  bir açıklama yapılmadı. Açıklama yapılmasını geçtik, salgınla mücadelede izlenilecek yol haritasının ne olduğunu dahi bilmiyoruz. Şu anda inanın hiç kimse hiçbir şeyi bilmiyor. Bence valilikler de ne yapacağını bilmiyor. Zira Bilim Kurulu halk sağlığı için kararlar alıyor ama son kararı saray veriyor. Bu salgınla bu şekilde mücadele edemeyiz. Öncelikle bunu anlamamız gerekiyor.  Biz karşı tarafta değiliz. Hep birlikte mücadele ediyoruz. Bu salgınla da aklın ve bilimin ışığında dayanışmayla mücadele etmemiz gerektiğinin bilincine varmalı ve ona göre hareket etmeliyiz. Sürecin şeffaf olmadığına yönelik güçlü şüpheler var. Sağlık Bakanlığı'nın verileriyle İzmir Tabip Odası'nın verileri uyuşmuyor. Bu durumu İzmir Tabip Odası da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile doğrulamıştı. Zaten süreçte verileri tek elden almamız doğal olarak da bizlerde kuşku oluşturuyor. Kuşku olduğunda ise bakanlığın söylediğinin maalesef bir anlamı kalmıyor. Ki paylaşılan verilerle ilgili ne İl Sağlık Müdürlüğü ne de hastane yönetimleri bilgilendirmede bulunmuyor. Bunun yanı sıra Pandemi Kurulu’nda İzmir Tabip Odası, İzmir Eczacılar Odası, sendikalar, meslek odaları da bir an önce yer almalı; görüş ve önerilerini açıklamalı. Biz aynı öneriyi daha önce Bilim Kurulu için de dile getirdik. Ancak iktidar maalesef bu yanlıştan vazgeçmedi. Salgınla mücadelede yol almak ve başarılı olmak istiyorsak; öncelikle siyaset üstü hareket etmemiz gerekiyor. Burada derdimiz de siyaset yapmak değil, bizim derdimiz halkın sağlığını korumak. İzmir'deki afetler, salgınlarla ilgili deneyime sahip odaların, meslek örgütlerinin ve sendikaların kurulda yer alması sadece fayda sağlayacaktır. Valiliği bu yanlıştan bir an önce vazgeçmeye çağırıyoruz”



BİRAZ SORUMSUZLUK BİRAZ BOŞVERİŞ!

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır: “Türkiye’de İstanbul’dan sonra gelen en çok vakanın bulunduğu il İzmir. Vaka sayısı yaklaşık 2 bin. Önümüzde çok daha zor bir dönem var. Buna yönelik gerek sağlık gerek sosyal açıdan alınması gereken tedbirler olmak zorunda. Bu tedbirlerin de gecikmeden alınması önem taşıyor. Pandemi Kurulunda akademik meslek gruplarının da yer alması gerekiyor. İzmir Tabip Odası’nın Pandemi kurulunda olmaması ayrı bir feraset. İzmir koronavirüsü ile mücadelede öncü olması gereken bir şehir iken Pandemi Kurulunun 12 gün boyunca toplanmaması biraz sorumsuzluk, biraz boş veriş olsa gerek. Pandemi Kurulunun toplanmaması nedeniyle bir insanın hayatı tehdit altına girerse, bir insanın hayatı yitirilirse bunun sorumluğu ağır olur. Bu sorumluluk Pandemi Kurulunu toplantıya çağırmayan idare amirinin olur. İzmir’de 1 sahra hastanesinin bulunmaması tartışma konusuyken kurulun toplanmaması ve bu konuda karar alamıyor olması uzun uzun düşünülmelidir”

MADEM KURDUNUZ TOPLAYIN!
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel: “Pandemi Kurulunda mutlaka Tabip Odası ve Eczacılar Odası olmalıydı. Maske dağıtımını PTT ile yapacağını açıklayanlar bu işin ne kadar akıl dışı olduğunu kavrayınca Türk Eczacıları Birliği ile dağıtımı eczaneler üzerinden yapmaya karar verdi. Şimdi Türkiye’de bu olaya karşı parti, dernek ayrımı, sivil toplum kuruluşu ayrımı söz konusu olamaz, olmamalı. Toplanmayan Pandemi Kurulunda eksiklikler vardı. Demek ki, kendilerini işlevsel açıdan yeterli görüyorlar. Bu kurula da gerek duymuyorlar. Kurul toplanmayınca böyle anlaşılıyor. Zaten kurul olsun diye bir kurul kurulmaz. Yani ‘Öylesine bir kurul oluşturalım, ondan sonra onun aldığı kararları uygulamayalım’ olmaz. Bu iktidar Bilim Kurulunun aldığı kararları da vaktiyle uygulamadı. Sokağa çıkma yasağını Bilim Kurulu önerdi fakat tek adam ‘Hayır, çalışacaksınız kardeşim. Siz evde oturursanız sizin maaşınızı ben nereden karşılayacağım’ dedi. Yani ‘Para yok’ noktasındaydı ve sokağa çıkma yasağı uygulanmadı. Şu an çalışan bütün işçilerin canı tehlikede. Hem insanlara ‘Evde kal’ diyorlar hem de işçilere ‘İşe git’ diyorlar. Evde kalsan ekmek yok, işe gitsen sağlık yok. Böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bu süreçte yerel yönetimler, belediyeler olağanüstü bir çabayla halkın hem sağlığını korumak için çok uğraş veriyorlar hem de muhtaç olan insanlara yardım elini inanılmaz derecede sayısal olarak artırarak sürdürüyorlar. İktidarın en tepesindekinden tutunuz Bakanlarına kadar kimse bu vatandaşlarımıza ulaşamazken yerel yönetimler en kıyı mahallelere, en yoksul ailelere her açıdan ulaşıyorlar. Gerekli yardımları yapıyorlar. Düşünebiliyor musunuz iktidar yıllar önce aşevi kuran Eskişehir Odunpazarı Belediyesi ve Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin aşevlerinin yemek üretiminin durdurulması için onların banka hesaplarına bloke koyuyor. Yıllardır buralar sosyal yardımlarla beslenen, varlıklı olan insanların yardım ettiği ve yoksul insanlara yemek dağıtımı yapılan aşevleri. Yoksulların evine yemek gitmemesi bu iktidarı çok mu sevindirecek böyle bir bloke koyuyorlar? Belediyelerin yardımlarını yapmaması için çaba sarf eden iktidar bu belediyelere kötülük yapmıyor ki, halka kötülük yapıyor. Bu aşın evlere gitmesine engel teşkil ettiği zaman çocuklar yatağa aç girecek bunu düşünmüyorlar mı? Bu kadar vicdansız, tutarsız kararları nasıl alabiliyorlar? Pandemi Kurulu toplansa da toplanmasa da bunların yaptıkları işlerin büyük bölümünü halkla iç içe çabalayan belediyelerimiz yapıyor. Fakat Pandemi Kurulunu madem ki kurdunuz elbette toplanması lazım. Bu kurulun da eksik toplanmaması lazım. Tabip Odasının da, Eczacılar Odasının da, yerel yönetimlerin de içinde olması gereken bir kurul olduğunu düşünüyorum.

GENİŞ ÇAPLI BİR TOPLANTI YAPILMALI
CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter: “Biz Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekilleri olarak sürekli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve İzmir İl Başkanımız Deniz Yücel ile toplantı gerçekleştiriyoruz. Aldığımız bilgiler dahilindeİzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Başkan öncülüğünde Vali Bey ile sükûnet içerisinde bir çalışma yürütüldüğü bilgisini alıyoruz. Pandemi Kurulunun toplanmasına dair bir rutin oluşturuldu mu bilmiyorum ama böyle bir kurul oluşturulduysa toplanmalı. Bir de o kurul içinde mutlaka çeşitli sivil toplum örgütlerinin de yer alması gerekir. İzmir Tabip Odasının da içinde olduğu, sağlıkçıların sendikalarının da olduğu geniş kapsamlı bir toplantının gerçekleşmesi gerekir. İzmir Valiliği, Büyükşehir ve ilçe başkanlarımızın bir organizasyon içinde hareket ettiklerine dair bir bilgim var. Birbirlerinden haberdar oluyorlar”