Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir'de olağanüstü kongre sürecini Bayraklı İlçesi ile sonlandı. 382 delegenin oy kullanacağı kongre için partililer Bayraklı Belediyesi’ne ait Havuz Düğün Salonunda toplandı. Kongrenin divan başkanlığını CHP 23. Dönem Milletvekili Hakkı Süha Okay üstlendi. 

3 ADAY YARIŞTI
İlçe Başkanı Pınar Susmuş’un, yöneticilerinin istifasıyla düşürülmesinin ardından İl Başkanlığınca ataması yapılan Necati Şahin, kongrede aday olmayacağını açıkladı. İlçe Başkanlığı için Didem Gültekin, Mehmet Yılmaz ve Samed Tekin yarıştı.

SANDAL VE SUSMUŞ’TAN AÇIK DESTEK
Eski İlçe Başkanı Pınar Susmuş, Mehmet Yılmaz’a destek verirken, Belediye Başkanı Serdar Sandal ise Didem Gültekin’i destekliyor. 

GÜLTEKİN KZANADI
Saat 17.00'da oy kullanma işlemi tamamladı ve sayıma geçildi. Başkan Sandal'ın açık desteğini alan Gültekin ipi göğüsleyen taraf oldu. Mehmet Yılmaz 102, Samed Tekin ise 62 oy aldı. 

OKAY, “GÖNLÜMÜZDEKİ CUMHURBAŞKANI ADAYI KILIÇDAROLU’DUR”

Divan Başkanlığını CHP 23. Dönem Milletvekili Hakkı Süha Okay üstlendi. Kongrenin açılışını yapan Divan Başkanı Hakkı Süha Okay, iktidar mesajları vererek, “28 şubat tarihinde 6 siyasi parti lideri ortak mutabakat metni imzaladılar. CHP adına yapılan çalışmada Parti Meclisi üyesi olarak görev yaptım. Asıl olan Türkiye’ye demokrasi gelecek mi gelmeyecek mi, bizim mücadelemiz şu an demokrasi mücadelesi. Dostlarımızla birlikte Türkiye’ye yeniden demokrasiyi getireceğiz. Bu seçimler geçmişte yaşadığımız seçimlerden çok farklı, akaryakıt bugün 23 liranın üzerine çıkmışsa, dolar bugün 15 lira olmuşsa ekonomi, siyasi tercihleri çok etkileyecek. Bu etkileşim mutlaka sandığa yansıyacak. Türkiye’de de Adalet ve Kalkınma Partisi türünden partiler saman alevi gibi yükselip ortadan kayboldular. Anavatan, Doğruyol bunun tipik örnekleri. Ekonomi mutlaka iktidara bedel ödetir bu bedeli ödeyecek olan AKP’dir. Şimdi iktidar yürüyüşüne çıktık. Bu, 1 sene sonra da 2-3 ay sonra da olabilir, geçmişte seçimlerde 1 oy kullanılırdı, şimdi 2 oy kullanıyoruz. Biri Cumhurbaşkanlığı biri meclis için. Cumhurbaşkanlığı için kullandığımız oy yürütme, hükümet… Her şey o oyda ve meclis kendi içinden yürütmeyi çıkartmıyor, parlamento artık işlevsiz kaldı. Biz yıllardır iktidar iddiasında bulunuyoruz. O iktidar Cumhurbaşkanlığı, o seçimi almalıyız, Cumhurbaşkanlığını da, meclis çoğunluğunu da almalıyız. Türkiye’yi yeniden demokrasiyle buluşturmak için ciddi başarıya ihtiyaç var. İzmir’de siyaset Anadolu’ya göre çok daha kolay. Bu kez seçim çok farklı olacak. Biz CHP’liler için ,iktidar iddiasındaki parti için eğer dostlarımızın da kabulü olursa Cumhurbaşkanı adayı bir Cumhuriyet Halk Partili olacak. Biz CHP’lilerin gönlünde Genel Başkanımızın Cumhurbaşkanı adayı olması var. Umarız bu dileğimiz kabul görür. O zaman İzmir’in dağlarında çiçekler açıyor deriz, geliyor gelmekte olan deriz” açıklamasında bulundu.

BLOK LİSTE KARARI
Okay, kongrenin blok liste yapılması önerisinde bulundu. Delegeler tarafından öneri kabul edildi.

TEKİN, “BENİ ADAMI YAPACAK ANASININ KARNINDAN DOĞMADI”

Adaylık konuşmasını yapan Av. Samed Tekin, “Yaklaşık 4 ay önce çıktığımız bu yolda, mahallelerimizde ilk defa bir şey gerçekleştirdik. Mahallelerimizdeki delegelerin görüşleri doğrultusunda çalışacağız, yöneticileri kağıt üstünde yazmayacağız, toplantılarda önerdikleri yöneticileri alıp birlikte çalışacağız. Her mahallede 2’şer toplantı yaptık. Amaçlarımızı anlatıp, kendimizi tanıttıktan sonra yönetim anlayışımızdan bahsettik. Bu süreci yaşarken de bize yakışan haliyle kendilerini delege seçen üyelerimize de sorarak karar verdik. Sarı renkteki listedeki tüm yöneticiler delegeler ve onları seçenlerin isteğiyle oluşturuldu. Bayraklı’da bunu ilk gerçekleştiren kişi olmaktan gurur duyuyorum. Biz yola çıktığımızda ne yazık  ki içimizde böyle şeyler oluyor, bu kişilerin iyi niyetli olduğuna inanmıyoruz. Bir şeyi defalarca söyleminize rağmen ısrarla aynı şeyi söylerler, bunlar bizi yıldırmadı ama partimiz adına üzüldük. CHP’li olmak şereftir, onurdur. CHP’li olmanın gerektirdiği bir ağırlık vardır, bunu hepimiz yaşamalıyız. Benim kimin adayı olduğum yönündeki dedikodular. Ben kimsenin adayı, adamı değilim. Beni adamı yapacak adam anasının karnından doğmadı. Ben örgütün, partilinin adayıyım. Örgütün kalbinden geliyorum. 10 yaşından beri Halk evlerinden yetiştin. 30 yıldır CHP içindeyim. Kimsenin adayı, adamı değilim. Bana destek verenlere teşekkür ediyorum. Ben örgütün adayı, adamıyım. Ben önceki yönetimin Pınar Susmuş’un yönetiminin düşürülmesinden sonra, maden boşluk doğru, ben de aday olayım demedim. Beni, 100’e yakın delegemiz aradı, bu taşın altına elimi koıymam gerektiğini, bu yola benimle çıkmak istediklerini söyledikleri için ben bu yola çıktım. Bugüne kadar CHP ile ilgili üzerime düşen her görevi yaptığım  gibi bunu da yapacağımı ifade ederek yola çıktım” dedi.

“SİYASETTEN ÇIKMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL”

Tekin şunları söyledi:

'Hukuk Fakültesinden önce Anadolu’da Niğde’de 3 yıl  il gençlik kolları başkanlığını seçimle gelerek yaptım. Şimdi de karşınızdayım. Benimle yol yürümek istediğini söyleyen ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim. Siyaset öyle bir şey ki içine girdiğiniz zaman çıkamıyorsunuz. Avukatlıkta da emeklilik yok. Siyaset de böyle, bir kere bulaştığınız zaman çıkamıyorsunuz. Benim elimden tutup babam kongrelere götürürdü. Ben 4 işlemi delege sayısı toplayarak geliştirdim. Bizim siyasetten çıkmamız mümkün değil. Mahallelerde bizi konuk eden, bize önerilerini söyleyen, bizi sabırla dinleyen tüm delegelerimize bu mutluluğu bize yaşattıkları için teşekkür ediyorum'

“BAYRAK YARIŞIDIR”

'Bu kendi içimizde bir parti yarışıdır. Mehmet Yılmaz ve Didem Hanım çok kıymetlidir. Bu bir bayrak yarışı kim seçilirse canla başla örgütün emrinde çalışmaya devam edeceğiz Bizim amacımız ülkemize musallat olmuş AKP hükümetinden kurtulmak için bu adaylığı gerçekleştirdik. AKP’ye karşı daha sıkı mücadele için iddiamızı ortaya koyuyoruz. Seçime az zaman kaldı. İktidara çok yakınız, hatta ben yaşım itibariyle iktidara bu kadar yakın olduğumuz süreci hatırlamıyorum. Eşim beni fanatik CHP’li olarak görür. Gerçekten hak ediyoruz. Türk halkı artık AKP’den kurtulmayı hak ediyor. Biz ancak CHP iktidarında rahat nefes alacağımıza inanıyoruz, bunun mücadelesini vereceğiz. Sayın Genel Başkanımızın önderliğinde seçimden zaferle çıkacağız ancak AKP’nin 20 yıllık yolsuzluk, beceriksizlik düzenini terk etmeyeceğinin  de bilincindeyiz. Aslında 2002 yılında, AKP’nin Tr sırtına yük olacağını ifade etmiştik. 20 yıllık süreçte ne yazık ki haklı çıktık. Hırsızlık, haksızlık, adaletsizlik AKP’nin sistemi haline geldi. Adalet sistemi içinde yer alan bir kardeşiniz olarak iyi biliyorum Adalet ve Kalkınma Partisi demek adaletsizlik demek oldu'

“HESABINI SORARIM”

Sen belediye başkanı ile kavga etmeye geliyorsun dediler, güldüm; benim CHP içinde en başta belediye başkanı olmak üzere kimseyle sorunum yok, olmaz. Benim kimseyle kavga edecek vaktim yok, ben sokaklarda gezmeye, çalışmaya geliyorum. Haftada 1 gün ilçede olacağız 6 gün sahada olacağız. Sokak sokak, ev ev gezeceğiz. Partilimin hakkını yiyene, onun işiyle, aşıyla oynayan kim olursa olsun karşısında duracağım. Ben kimseye boyun eğmedim, eğmem, örgüt üyemin hakkını sonuna kadar ararım, bunu da herkes böyle bilsin.

YILMAZ, “EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZİN KORKUTULMASINI İSTEMEYİZ”
Mehmet Yılmaz, “Örgütünden haberi olmayanın başarıya ulaşması mümkün değil. Biz Kuvayyi Milliye’nin torunları, Mustafa Kemal’in askerleri, Deniz Gezmişlerin, Nazım Hikmetlerin yoldaşlarıyız. 1983 yılından bu yana kadar partinin birçok kademesinde görevler yüklendim, alnımın akı ile de görevlerimi teslim ettim. 1881 yılında dünyaya geldim ben çünkü o mavi gözlü çocuk dünyaya gelince Cumhuriyetimizin kaderi başladı, işte o kaderin içinde büyümüş CHP neferleriyiz. Emekçi kardeşlerimizin asla ama asla hiçbir şekilde ötelenmesini, itelenmesini, korkutulmasını istemeyiz. Hiçbir CHP’li arkadaşımın da buna yelteneceğine inanmıyorum ve inanmak istemiyorum.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE KEMAL KILIÇDAROĞLU’NU CUMHURBAŞKANI YAPMAK VE İKTİDARA GELMEKTİR DERDİMİZ”
İnsanlarımız açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor. Bu ülkede yetişen fasulyenin kilosu 38 TL, 15 günde bir mazota zam, kötü yönetilen bir ülkedeyiz. Ben 90 gündür mahalleleri geziyor ve sadece delegelerle değil vatandaşlarla da sohbet ediyor ve zor günler yaşandığını görüyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk limanları devletleştirdi ama şimdi bu değerler satılıyor. Ülke ekonomisi battı. Bizim insanlarımız işsiz, aç bırakıldılar. Biz bunların hepsini gören ve bilen bir ekip olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmak ve iktidara gelmektir derdimiz. Bir ülke düşünün ki o ülkeyi yöneten bakan turizm işleriyle uğraşıyor. Ulaştırma Bakanının oğlunun filoları, gemicikleri varmış. Kadın cinayetleri almış başını gitmiş bu konuyla ilgilenen yok. Onurlu, haysiyetli olacak ve dik duracaksınız.
“BU PARTİDE HİÇBİR ARKADAŞIMIZA HAKSIZLIK YAPILMASINA TAHAMMÜL EDEMİYORUM”
İktidar olmak gerekiyor, istihdam konusunda bu önemlidir. Belediyelerin istihdam konusunda kapasitesi bellidir. İktidar olacağız ki devlet kademelerinde, bakanlıklar da CHP’li, partili arkadaşlarımızı istihdam edebilelim. Bir kongre yaşıyoruz bu kongreyi keşke yaşamasaydık. Bir yönetimimiz vardı ama bizler 90 gündür içe dönük mücadele veriyoruz. Bu partide hiçbir arkadaşımıza haksızlık yapılmasına tahammül edemiyorum ve tahammül etmeyeceğim elbette tüzüğe aykırı bir şey olmadıkça. 
“NE YAZIK Kİ PARTİLİLERİMİZ PARTİ PROGRAMIMIZI HİÇ OKUMAMIŞLAR”
Bayraklı’da gezerken acı olan şunu gördüm biz hiç okumamışız, partililerimizi eğitmemişiz, parti programını okuyan 13 bin kişi içinde sadece 300 kişi vardır. Biz yönetim de olduğumuz sürece eğitilmiş partilileri yukarı çıkarmak zorundayız. Bir başka şey bir ilçe binamız var, tabelamız var ama Bayraklı’da CHP kurumsallaşamamış, belki sın dönemde bu olacaktı ama keşke buna ket vurulmasaydı. Ülkemiz önemli, iktidar olmalıyız, istihdam için daha önemli kapılarımız açılacak. Hiçbir partili arkadaşımızın evine ekmek götürmekte gönlüm razı olmuyor ve ekmek götürene de parmak sallanmasına asla müsaade etmeyeceğim. Bu örgüt çok şeyi hak ediyor çok şeyi… Biz belediye başkanımızla, örgütümüzle Bayraklı’da kenetleneceğiz. Dostlukla sarılarak partimizi büyütüp Genel Başkanımızı Cumhurbaşkanı yaparak iktidara yürümeliyiz. 
“BASKIYA KORKUYA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Biz baskıya, korkuya, Bayraklı’da hangi iş yerinde olursa olsun izin vermeyeceğiz. Benim hasırlarım hazır bunu kapının önüne serip o insanlarla gidip isyan edeceğiz isyan… Biz acıyı bal dostluğu yol eyledik. Beraber yürüyeceğiz beraber. Bizim felsefemiz de ayrıştırmak, ötelemek de  yok. Biz de sınıfta yok, biz bütün örgütümüzle beraber karar alarak, görüş alarak çalışacağız.

GÜLTEKİN, “KİMSENİN AVRADI DEĞİLİZ”

Didem Gültekin ise adaylık konuşmasında “Geliyoruz kadınlar, gençler, işçiler, çiftçiler, ezilenler omuz omuza iktidara geliyoruz. Kadınlar evet, biz kadınlar olarak kimsenin avradı değil, bu Cumhuriyetin kadınlarıyız, kadınız biz kadın. Yoldaşlarım, Türkiye’nin geldiği durum ortada, karşımızda 20 yıllık bir iktidar yok, Cumhuriyet tarihinden bugüne içinde kini, nefreti kar topu gibi büyüten bir güruhla karşı karşıyayız. Siyasi altyapıları yok, bunlar önce insanlarımızı yoksullaştırıp, sonra sadaka kültürüne alıştırdılar, kendilerine mecbur bıraktılar. İnsanlar kutuplaşmış vaziyette. Türkiye’yi bu noktaya getirenlere karşı omuz omuza mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“MESELE MEMLEKET MESELESİ”

Türkiye’de sosyolojik bir değişim var, genel Başkanımız Kılıçdaroğlu 6 farklı siyasi görüşü memlekete gayesiyle bir arya getirdi. bugün insanlar hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu noktada muhalefet başka boyuta geldi, toplumsal muhalefete geldi. Bizler yerelde sağladığımız başarıyı omuz omuza genel iktidara taşımak zorundayız. Tablo ağır, ekmek, gevrek 3 lira. 3 çocuk yapın diyor beyzademe ama kim bakacak belli değil.  Bugün en kötü ev 2 bin 500 lira. Bu baba çocuklarına sadece gevrek yedirse bin 350 lira, yaşamayacak mı bu insanlar? Yolum uygarlık yolu, yol göstericim nutuk. Bana bu yolu örgütüm teveccüh etti, gün omuz omuza verme günüdür. Biz bembeyaz yeni bir sayfa açmak istiyoruz, kavgasız, tartışmasız. Biz her mahallede, her evde olacağız. Kadınlarımızla, gençlerimizle olacağız, partililerimizi ayrıştırmadan Genel Merkezimizle, il örgütümüzle yan yana yol yürüyeceğiz, beraber başaracağız. Bu mesele memleket meselesidir. Bugün bir kişiyi, kadroyu değil yeni bir anlayışı iktidara getiriyor. Benim ilçe başkanı adayı olmaktaki tek amacım Bayraklı’da 101 bin olan oyumuzu 150 bin yapıp, partimi iktidara Kılıçdaroğlunu Cumhurbaşkanlığına taşımaktır. Sokaklardan geri durursak namerdiz. Ben örgütten geliyorum. Gençlik Kollarından parti meclis üyeliğine kadar her kademede görev yaptım, hayatımı bu parti için feda etti, bir canım var partime feda olsun. Ben Anadolu’yum, ben tepeden tırnağına Bayraklılıyım. İlk seçimlerde genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde bu ülkeye barışı getirmeye, iktidar yürüyüş ateşini Bayraklı’dan yakmaya hazır mıyız? Bu demokratik bir yarıştır, örgüt iradesi tecelli edecektir. Sabah uyandığımızda beyaz, mavi ve sarı liste de bizim. Kazanan CHP olacak, kazanan Bayraklı olacak. Emekli ikramiyesini bu parti için harcamış bir babanın kızıyım. Kendimi CHP aileme emanet ediyorum, Yetki verin iktidara gelelim” diye konuştu.

OYLAMA BAŞLADI

Kongrede degeler yeni başkanı seçmek için oy kullanmaya başladı. 

LİSTELERDE DİKKAT ÇEKEN İSİMLER

Mehmet Yılmaz’ın yarıştığı mavi listede, Hasan Karabağ Belediye Başkanlığı döneminde Kadın Kolları İlçe Başkanlığı yapan Zeliha Avar, eski meclis üyesi Cemal Eroğlu, Karşıyaka Belediyesi eski Başkanı Cevat Durak’a yakın siyaset yapan Vedat Karataş, eski meclis üyesi Yüksel Türker, Kadın Kolları eski İlçe Başkan Adayı Özlem Avcı yer aldı.

KAYYUM LİSTEDEN 2 KİŞİ BEYAZ LİSTEDE

Didem Gültekin’in beyaz listesinde ise İl Başkan Yardımcısı Sedredil Coşkuner’in kayyum yönetimde yer alan kardeşi Faik Coşkuner ve yine kayyum listeden Fatma Akçam’ın yanı sıra eski il yöneticisi Bahattin Özdemir dikkat çekti. Öte yandan Bayraklı Gençlik Kolları eski Başkanı Serkan Arda bulunuyor.