Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ve Kamil Okyay Sındır "Basmane Çukuru" ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sındır, "Alana belediye hizmet binası yapılmasını içime sindiremiyorum" derken, Bayır ise, "Basmane Çukuru" olarak anılan alana İzmir Büyükşehir Belediyesi binası yapılabileceğini, her dönemi kendi şartları içinde değerlendirmek gerektiğini kaydetti. Bayır, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'un da aynı bölgede kamulaştırma yaptığını belirterek, "O günün şartlarında verilmiş kararlarla bugünün şartları aynı değil.  Dolayısıyla bu çukurun eski kişisel hak sahipleri İzmir'in yerlileri; burada bizim kamu çıkarını da korumamız gerekiyor, çukurun sahiplerini de korumamız gerekiyor, yıllarca  insanlar da mağdur oldu. Oraya yatırım yaptılar. Buna bir ortak formül bulunabilir. Basmane Çukuru'nun karşısındaki alanda Abdül Batur, hem kendi belediye binasını yıktı hem de yanındaki oteli de kamulaştırarak inanılmaz bir alan çıkardı ortaya. Neredeyse o çukur kadar...Yani burada söylemek istediğim; Batur'un çıkardığı alana hem Konak Belediyesi hem Büyükşehir Belediye binası yapılabilir ve diğer tarafta farklı bir proje yapılabilir ya da insanların mağduriyeti giderilerek, bedeli ödenmek kaydıyla alınabilir, Basmane Çukuru'na da yapılabilir" dedi. 

"BAĞCIYI DÖVMEK YERİNE ÜZÜM YEMELİYİZ"

Bayır, İzmir'in bu sorundan kurtarılması gerektiğine dikkat çekerek, "Bu süreç, İzmir Büyükşehir Belediye Binası'nın depreme dayanıksız olmasının ortaya çıkması ve boşaltılmasının ardından, Büyükşehir binası için yer aranmaya başlamasıyla ortaya çıktı. Yoksa o bina varken bizim öyle bir yer arayışımız yoktu. Büyükşehir'in belediye binası problemi yoktu çünkü, olaya öyle bakmak lazım. Şunu anlamakta güçlük çekiyorum; bir sıkıntı haline, bir problem haline getirmemeliyiz. Bağcıyı dövmek yerine üzüm yemeğe bakmak lazım, o çukuru o halden kurtarmak lazım. Önemli olan bu" ifadelerini kullandı. 

"KÜLTÜRPARK'I KORUMALIYIZ AMA O ALAN ARTIK AYRI"

Basmane Çukuru ile Kültürpark'ın aradan geçen yolla birbirinden ayrıldığını aktaran Bayır, "Fuar eski özelliğini korumuyor. Kültürpark bir yeşil alan, o alanı İzmirlilerin nefes aldığı bir bölge olarak görüyorum. Betonlaşmaması gerekiyor ve fuar hizmetleriyle ilgili yeni bir fuar alanı Gaziemir'de yapıldı. Dolayısıyla Kültürpark fuar özelliğini kaybetti. Sadece Kültürpark özelliği var. İnsanların nefes alacağı, yürüyüş yapacağı güzel bir yer. Korunmalı... Ancak Basmane Çukuru'nu zaten aradaki yol bölüyor ve orası artık başka bir alan. Bence değerlendirilebilir" açıklamasında bulundu. 

"BANA KALSA ÇOCUKLUĞUMDAKİ HALİNE GETİRİRİM"

Kültürpark'ın çocukluğundaki günlerine dönmesini çok istediğini anlatan CHP'li Tacettin Bayır, "Bana kalsa, yetki bende olsa ben şu andaki mevcut Kültürpark'ı benim çocukluğumdaki hali gibi yaparım. Çay bahçeleri, sanatçıları ağırlayacağımız gazinolar, halk konserleri yapılacak salonlar yaparım. Benim çocukluğumda çok güzeldi oralar, bizim için annemiz babamız tarafından fuara götürülmek mükafattı" dedi. 

"OTOPARK SORUNU ÇÖZÜLMELİ"

Aynı bölgede Zorlu Holding tarafından yapılması planlanan gökdelenin örneğini veren Bayır, bölgede İzmir Büyükşehir Belediye Binası yapılmasına sıcak baktığını ancak otopark ve trafik sorununun da iyi planlanması gerektiğini aktararak, "Bildiğim kadarıyla biraz aşağıda bir bölgede yüksek katlı bir gökdelen proje izni çıktı şu anda. Sonuçta o bölge zaten çok yoğun, araba park edemediğiniz, trafik olan bir bölgeydi. Bu kadar yüksek katlı binaları yaparsak önce bu işin otopark sorununu çözmek lazım. Yeraltına 1000 - 2000 araçlı otoparklar yapmanız lazım ki, orada insanlar araçlarını park edebilsin. Merkezi bir kentte dikey yükseltide çok ciddi otopark ve trafik sorunu yaratacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

SINDIR, "İTİRAZLARIN HAKLI GEREKÇELERİ VAR"

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise bölgenin planlarına uygun olarak Kültürpark'ın parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Geçmiş dönemde gerçekleşen mahkemeleri işaret eden Sındır, "Espri ile başlamak istiyorum, Ramsar Sözleşmesine dahil olacakmış alan diyorlar. Sulak alanlar uluslararası statüsüne geldi. O alan İzmir'in uzun dönemdir gündeminde olan ve çözülmesi beklenen çok önemli meselesi. Benim bildiğim kadarıyla, orası Kültürpark alanı ile bütünleşik olan bir alan imar planlarında. Dolayısıyla Kültürpark'ın niteliklerine uygun amaçla değerlendirilmesi konusunda TMMOB'un, Şehir Plancıları Odası'nın görüşü var. Yüksek yoğunluklu yapılaşma yerine kültürel amaçlı olmalı ve Kültürpark bütünselliği içinde değerlendirilmesi konusunda talepleri var odaların. Uzun süre mahkeme süreci devam etti. Eğer ki o mahkemelerde ortaya konulan savların, itirazların haklı gerekçeleri olmasaydı bugünlere gelmezdi" dedi. 

"ÇAKMUR HAKLI BULUNDU"

Sındır, "Arada yol var ama fark etmiyor, Kültürpark bütünselliği içindeki bir alan. Mahkeme kararları, şehircilik ve planlama ilkeleri, imar planı ki imar planı kanun niteliğindedir ve imar planıyla birlikte Kültürpark'ın varlık nedenine bağlı kullanım amacına yönelik mahkeme kararları ve Yüksel Çakmur başkanımız hep haklı bulundu. Demek ki haklılığı var ki dava bu kadar uzadı. Gördüğüm kadarıyla 'Artık bu davalardan, itirazlardan vazgeçilsin, buraya bir çözüm getirilsin' sürecine gelindi. Yoksa hukuki süreçler yine bir engel. Eğer hukukun üstünlüğüne inanıyorsak bu ülkede, her ne kadar son günlerde büyük bir tahribata uğramış olsa da çeşitli nedenlerle, hukukun üstünlüğünü savunuyorsak, hukukun kararlarına da saygı duymak gerekiyor. Zaten itirazların da geneli kamusal alan olması, ticari faaliyet, özel hizmete dönük olmaması yönünde. Bana göre de bütün itirazlar haklıydı" diye konuştu. 

"BELEDİYE HİZMET BİNASI YAPILMASINI İÇİME SİNDİREMİYORUM"

Alanın imar planlarına uygun yapılması gerektiğini anlatan Sındır, "Gelinen noktada Aziz Kocaoğlu'ndan önceki belediye başkanımız da oraya belediyenin hissesi üzerinden bir ticaret merkezi ve belediye hizmet binası olmasını istedi. Ben, İzmir Büyükşehir Belediyesi çok büyük, köklü ve finans sorunu da olmayan yani, 'Orayı birileri yapsın da biz de hissemiz kadar kısmını para ödemeden hizmet binasına dönüştürelim' yoluna gitme ihtiyacı olmayan bir belediye. Dolayısıyla o alanda belediye hizmet binasının olmasını ben içime sindiremiyorum açıkçası. Kamusal alanlı bir hizmet o alanda yürütülebilir ama Büyükşehir Belediyesi hizmet binası olmamalı. Tabi projesi nedir onu da şu anda bilemiyorum" ifadelerini kullandı. 

"ALANDAN FERAGAT ETMEYİ DOĞRU BULMAM, MÜCADELE EDERİM"

Çukurun olduğu bölgenin yeşil ve kültürel faaliyetler için kullanılması gerektiğini kaydeden Sındır, "Kanunen orada ne olması gerekiyorsa o olmalı. Kamusal alanlı Kültürpark bütünlüğü içinde, yeşil alan ve kültürel faaliyetlere hizmet edecek bir imar hakkı olmalı. Kültürpark'ın dışında gibi görünüyor şu anda ama değil, Kültürpark'ın içinde planlarda o alan. Kültürpark'ın içindeki yapı yoğunluğunu azaltmaya, topluma yönelik kamusal ve kültürel, sosyal hizmeti burada toplamaya bir fırsat olabilir. Fuarda holler var, ben geçmişte İKK Sekreteriydim, hollerle ilgili Büyükşehir Belediyemize bir soru da sormuştum; 'Burası kültürel bir alan, korunması gereken bir alan, burada yapılaşma hakkı yok. Holler ne olacak' demiştim. Büyükşehir Belediyemizden bize bu hollerin sökülüp takılır nitelikte olduğu, yeni fuar yapılıncaya kadar geçici süreyle yapıldığı, sökülerek parkın doğal karakterine uygun olacağına ilişkin yanıt gelmişti. İzmir'in merkezinde bizim gözbebeğimiz gibi korumamız gereken bir alan Kültürpark. Fuar demiyorum, fuar algıyı ticari bir şeye dönüştürüyor. Ben bunu kabul edemiyorum, burası Kültürpark, yeşil alan. Yeşil derken çim demiyorum, ağaçlarıyla, gölgesiyle, mikroklimasıyla özel bir yeşil alan. Çukurun olduğu bölgede de böyle bir şey düşünülebilir. Bu alandan feragat etmeyi ben doğru bulmam, kabul etmem, bunun karşısında da mücadele ederim. Kamusal belediyeciliğin gereği de budur. Benim kamucu yaklaşımım da bunu gerektirir" dedi. 

"HİZMET BİNASI İÇİN BAŞKA ALAN BULUNMALI"

İzmir Büyükşehir Belediye Binası için başka bir alan bulunması gerektiğini savunan Sındır, "O çukur orada duruyor, artık bir sazlık alan oluşmuş, kuşların uğrak yeri haline gelmiş. Hatta bazı arkadaşlar 'Balıklar var içinde' diyor. Bir çözüme kavuşturulmalı ama söylediğim gibi bir çözüm olmalı. Büyükşehir Belediyemizin hizmet binasının tabi ki İzmir'in en özenli, en güzel, en merkezinde olması gerekir. Bunun için yer arayışları varsa, aranır, bulunur, kamulaştırılır gerekirse ve hizmet üretilir. Bütçe kendi içinde çözülür. Bütçe konusunda sıkıntı yaşanıyor diye bir durum yok Büyükşehir Belediyemizde. Bütçeyi daha disiplinli kullanmak adına kamusal amaçtan uzaklaşmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum" açıklamasında bulundu.