Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, İzmir'in 20 yıllık utanç kaynağı "Basmane Çukuru" için harekete geçmesiyle birlikte İzmir gündemine gelen alan kentte küllenen tartışmaların yeniden alevlenmesine neden oldu. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DEVREYE GİRDİ

Başkan Soyer,  TMSF ile görüşmeler gerçekleştirdi. Edinilen bilgiye göre; ikilinin görüşmeleri belli bir noktaya geldi ancak hem siyasi hem de teknik açıdan belli bir noktada tıkandı. TMSF Başkanı bu tıkanıklığın çözümü için Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme gerçekleştirdi. Ankara'da yapılan görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, İzmir'in AK Partili siyasi aktörleri ile konu hakkında istişarede bulunduğu, ardından da "Çözün" talimatı verdiği kaydedildi. Erdoğan'ın talimatının ardından, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve beraberindeki heyet İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i makamında ziyaret etti. İkili yapılan görüşmenin ardından "Alanın tahsisinde teknik ve hukuki açıdan bazı sıkıntılar var, bunların çözümü için bir araya geldik" açıklamasında bulundu.   

KARŞILIKLI TAHSİS YAPILACAK

Basmane Çukuru'nun İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne devrinin karşılığında, alanda hissesi olanlara Konak İlçesi Ege Mahallesi’nde ve İstanbul'dan bir arazi verileceği aktarıldı. 

CHP'Lİ SERTEL'DEN ÇIKIŞ GELDİ

Yaşanan gelişmeler, kent gündeminde hararetli tartışmaların başlamasına ve alana "Belediye hizmet binası yapılsın" görüşünün tekrar gündeme gelmesine neden oldu. CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, alanın Kültürpark'a ait olduğunu ve alana belediye hizmet binası yapılmasını doğru bulmadığını açıkladı. Sertel, dönemin belediye başkanı Burhan Özfatura'yı alanı peşkeş çekmekle suçlarken, alana yapılacak belediye hizmet binasının üstünde ticarethanelerin yer alacağını ifade ederek, "Altı kaval üstü şişhane" olacağını söyledi. Özfatura'dan Sertel'e yanıt gecikmedi, Özfatura, Sertel'i ucuz politika yapmakla suçlayarak, alanın rayicin çok üstünde bir bedelle satıldığını ve o parayla da İzmir'in Büyük Kanal projesinin yapıldığını belirtti. Özfatura, "Alana belediye hizmet binası yapılmalıdır" diyerek, dönemin belediye başkanı Yüksel Çakmur'un "İstemezükçü" bir tavırla İzmir'e ekonomik açıdan büyük katkı sağlayacak projeyi engellediğini savundu. 

ÇAKMUR, "SON SÖZÜ ADALET SÖYLEDİ"

Yaşanan tartışmaların ardından konuşan Yüksel Çakmur, alanın mahkemelerin hükmettiği şekilde değerlendirilmesi gerektiğini savundu. Çakmur, mahkeme tarafından alanın Kültürpark'ın bir parçası olduğu ve yeşil alan ile kültür merkezi niteliği kapsamındaki planların hayata geçirilmesi gerektiğini kaydederek, "Ben bu konu hakkında bir şey söylemedim, söyleyen adalet. Eğer bir hukuk devletinde yaşıyorsak ve hukuka saygımız varsa, bu saygıyı koruyalım. Zaten hukuka inanmayan toplumlar hep çöktü, adalete, hukuka inanalım ve saygı gösterelim. O kararları ben vermedim, hukuk verdi. Ben hukuka saygı duyuyorum, herkes duymalı, kimse hukukun, adaletin yerine geçmemeli. Hukukun yerine geçip kimse beyanlarda bulunamamalıdır. Bu çok kötü bir alışkanlık! İster belediye başkanı olsun ister başka görevlerde olsun bütün demokratik ülkelerde hukuka saygı duyulur. Demokrasi böyle korunur, böyle ayakta kalır" dedi. 

"ALAN KAMUNUN"

Çakmur yaptığı açıklamada, "O alanın durumu baştan beri belli, o alan kültür parkın bir parçası, bütün planlamalar da buna göre yapılmış. Buna göre alanda ne yapılacağı, neler olacağı kesin. Planlamalar yapılmış, planlamaların içinde opera var, yeşil alan var Kültürpark'la birleştirilmiş. Neyi satıyorsunuz, ne hakla satıyorsunuz? Bir kent satılır mı, bir kentin değerleri satılır mı? Bu çok değişik bir anlayış. Bu demokratik bir ülkede konuşulmaması gereken bir anlayış. Burada neler yapılacağı belli, bu kararları veren de hukuk, hukuka kimse karşı çıkmasın. Akıl karıştırmaya gerek yok. Ben gereken neyse onu yaptım, o alan toplumun malı, kimse kendi malı gibi konuşmasın, davranmasın" ifadelerini kullandı. 

"PLANLAR DOĞRULTUSUNDA HAREKET EDİLMELİ"

Çakmur, alanın 20 yıldır atıl olduğu, su bastığı ve Basmane Çukuru olarak kaldığının, İzmir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası olmasıyla birlikte İzmir'in göbeğinden bu kötü görüntünün kalkacağı yönündeki görüşlerin sorulması üzerine ise, "Burayı sular bastı, çukur oldu diyorsunuz bana! Burada bir çukur yok, ne çukuru? Bu milletin malı, milletin malı satılmış. Burada her türlü hukuksal temeller üzerinde çaba harcanmış. Burası milletin malı, projeleri yapılmış, uygulanma aşamasına gelinmiş, iktidar değişmiş. Orası çukur falan değil. Oraya bir kültür sanat merkezi ve geniş yeşil alan gelecek diye değerlendirilmiş ve orası sonra satılmış, bütün her şey yırtılıp atılmış. Mazlumları suçlu mu ilan edeceğiz. Hukuk hangi alanda karar vermiş, buna bakmayacak mıyız, biz hukuk devleti değil miyiz? Burası çukur falan değil, burası haksız yere satılmış bir alan ve adalette bunun kararını vermiş. Adalet ne yönde karar verdiyse o planlar doğrultusunda hareket edilmeli" diye konuştu.