GÜNDEME BAKIŞ – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, parti içerisinde yaşanacak kongre süreciyle ilgili ilk kez konuştu. Soyer, isimler üzerinde bir şey söylemenin doğru olmayacağını belirterek, “Çünkü biz ittifakla geldik. İYİ Parti, Sadet Partisi…Bu ittifak devam ediyor ve devam etmek zorunda. Siz ideolojiniz farklı olan insanlarla ortak bir zeminde bulaşabiliyorsunuz. Bu demokrasi kültürünü güçlendirmek demek. Siz orada bir araya gelmişken kendi partiniz içinde Ahmet, Mehmet olsun diye kavgaya tutuşursanız bu kabul edilebilir

bir şey olmaz. Bu Türkiye’deki büyük siyasi değişimi anlayamamak demek. Dip dalgasını, vatandaşın yeni siyasetten beklentilerini, özlemlerini anlamamış oluruz. Şeffaf kodlar var. Yaşanacak olası tartışma bu kodları okuyamamak olur. Ben, CHP içindeki herkesi eninde sonunda bu değişen siyasetin kodlarını okuyacağını düşünüyorum. Okumayanlar saf dışı kalır. Çünkü bu büyük siyasi değişimden yeni bir siyasetin özlemini ifade ediyor. O umudu boşa çıkarmamak gerek. Bu bizim sorumluluğumuz. Eski siyaset anlayışlarının, argümanlarının, aktörlerinin, dinamiklerinin yeri yok. Yepyeni bir siyaset oluşuyor. Bu yeni siyasette bir arada olmak, ittifak içinde olmak en önemli kodlardan biri. Biz bunu koruyacağız. Onun için genel başkan ‘tek adayla gideceğiz’ diyor. Onun için genel başkanımız kendi içimizde bir kavgaya izin vermeyecek. Biz de vermeyeceğiz. Böyle bir kavga bu memleket bir fayda getirmez” dedi.

UZLAŞI ARAYACAĞIM, KAVGAYA ASLA İZİN VERMEM!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, sözlerine şöyle devam etti:

“Büyükşehir Belediye Başkanı olarak uzlaşı arayacağım. Kimsenin kavga etmesine asla izin vermem. Gücüm yettiğince izin vermem. Kavgayı doğru bulmam. Türkiye’de büyük bir dip dalgası 31 Marttan itibaren Türkiye siyasetine değiştirmeye başladı. Yeni siyaset anlayışı yukarıdan aşağı dizayn edilen bir şey değil. Aşağıdan yukarıya dizayn eden bir şey. Yukardakilerin bunu iyi okuması lazım. Yoksa orada duramazlar. Bütün arkadaşlarıma söylüyorum. Okumayı kim doğru yapmıyorsa bunu doğru okumaları gerektiğini anlatırım. Anlatacağım da…Türkiye ve İzmir’in ihtiyacı olan budur. Türkiye’de yeni bir siyaset anlayışı doğuyor. Bu umutla beslenen bir şey. Bu umudu besleyecek olan bizleriz. 
Bu umudun sönmesine izin vermeyecek olan kent İzmir’dir. Bunu başka hiçbir kentten beklemeyin. O nedenle bu umudu bozacak, söndürecek hiçbir şeye izin vermem”