Halil İbrahim GÜLER/ GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı sekizinci kurumun 2023 Mali Yılı Bütçesi görüşmelerinde CHP’li ve İYİ Partili Meclis üyeleri açıklamalarda bulundu.

YAPILMASI GEREKEN YATIRIMLAR YAPILMIYOR  

Bütçe ve Performans Programı hakkında söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Büyükşehir Belediyesi, bu yıl da yüksek bir yatırım bütçesi öngörüyor. Yaşanan ekonomik krize, hatta ekonomik şiddete, yoksullaşmaya, tüm idari mekanizmalardaki bozulmaya rağmen, bütçesinin yüzde 41’ini yatırıma ayırmış durumda. Bu oran halen Türkiye’de kamu bütçelerinde yatırım ayrılan kısım bakımından en yüksek oranlardan birisi.  Devletin açıkladığı rakamlara göre İzmir’e yapılan tüm kamusal yatırımların yaklaşık üçte ikisini belediyeler yapıyor. Son on yılda merkezin yönetim bütçesinden İzmir’e yapılan doğrudan yatırım miktarı oldukça düşük.  İzmir en çok vergi veren üçüncü il durumundayken, merkezi yönetim tarafından yapılan kamusal yatırımlar sıralamasında 71. Sırada. Merkezi yönetimin yapması gereken yatırımlar bu şehre yapılmıyor. Mesela bu şehrin ihtiyaca yetecek adliyesi yok. Kimden kaça kiralandığı belli olmayan, iş merkezinden bozma yapılarda, belediye hizmet binalarında adalet hizmetleri verilmeye çalışılıyor. Yıkılan okulları yapılmıyor. Bitmeyen şehir hastanesi, bitmeyen büyük camisi, bitmeyen hızlı tren yatırımı, hiç başlanılmayan spor tesisleri… Mesela bu şehrin ihtiyaca yetecek adliyesi yok. Kimden kaça kiralandığı belli olmayan, iş merkezinden bozma yapılarda, belediye hizmet binalarında adalet hizmetleri verilmeye çalışılıyor. Yıkılan okulları yapılmıyor. Bitmeyen şehir hastanesi, bitmeyen büyük camisi, bitmeyen hızlı tren yatırımı, hiç başlanılmayan spor tesisleri” diye konuştu.

RAKAMLAR BÜYÜYOR, MALIN MİKTARI AZALIYOR  

CHP’li Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “2019 yılında bütçemizin o tarihteki ortalama dolar kuruna göre karşılığı 1 milyar 57 milyon dolardı. 2023 yılı bütçemizin dolar karşılığı yaklaşık 1 milyar 400 milyon doları buldu.  Bu rakamsal değişim ve büyüme doğrusu bizi sevindirmiyor. Zira, dolar kuru üzerinden oluşan bu artış mal ve hizmetleri karşılamaktan çok uzak.  Döviz kurları üzerindeki merkezin yönetimin siyasi saiklerle yaptığı baskı, doların kendisinin de enflasyon nedeniyle değer kaybına uğraması bize karşılaştırmayı mal ve hizmetler üzerinden yani alım gücü üzerinden yapmayı gerektiriyor.  Çünkü bütçedeki rakamların gerçek değeri burada yer alan rakamlarla ne kadar mal ve hizmet alabileceğiniz ile ortaya çıkıyor. Mal ve hizmetlere 3 yıl içinde özellikle de son bir yılda yapılan artış bizim harcama ve yatırımlarımızı karşılamamızı güçleştiriyor.  Tıpkı her yurttaşın yaşadığı gibi, harcayacağı bütçenin rakamı büyüse de bu büyüyen rakamla alabileceği malın miktarı azalıyor.”

HÜKÜMETE SERT UKOME ELEŞTİRİSİ
Kentte sık sık tartışılan ulaşım zammı konusuna değinen CHP’li Aydın, hükümete sert sözlerle yüklendi. Aydın, “2019 yılında yapılan yerel seçimleri büyük illerde kaybeden merkezi iktidar, Ankara ve İstanbul gibi belediye meclis çoğunluğuna sahip olduğu yerlerde meclis çoğunluğuna, İzmir gibi meclis çoğunluğu bulunmayan yerlerde ise UKOME çoğunluğuna dayanarak belediyeleri su ve ulaşım birimleri eliyle batırmaya, kazanamadığı belediyeleri iş yapamaz hale getirmeye çalışıyor. İğneden ipliğe her şeye zaman yapan, halkı düşünmeyen, ücretliye, emekliye zam yapmamak için TÜİK rakamlarını manipüle eden iktidar, konu belediyelere gelince kendi sorumluğunu bir kenara bırakıp popülist söylemlere girebiliyor.  Bu ülkenin ekonomisini batıran siyasi iktidardır. Bütün üretim maliyetlerini yükselten, insanları üretim yapamaz hale getiren, gıda almanın, barınmanın bile zora girdiği günler yaşatan kendileridir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği ulaşım hizmetinin maliyetlerinin korkunç boyutlarda artmasına neden olan da siyasi iktidarın kendisidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi taşıma maliyetlerindeki artışı uzun süre bilet fiyatlarına yansıtmamış ve oluşan maliyet farkını üstlenmiştir. Ulaşım maliyetlerindeki bu artışa karşı bilet fiyatlarının artmamasından, küresel salgın nedeniyle azalan yolcu sayılarından kaynaklanan maliyeti karşılamak için İzmir Büyükşehir Belediyesi yani İzmir halkı ulaşım maliyetinin sübvanse edilmesi için İBB Bütçesinin; 2019 yılında yüzde 16.08’ini,  2020 yılında yüzde 13’ünü,  2021 yılında yüzde 22’sini,  2022 yılının ilk 10 ayında yüzde 18.4’ünü aktardı.  2023 yılında aktarılması öngörülen paranın 3 milyar lirayı geçeceği düşünülmektedir. Bu rakam Karşıyaka, Çiğli ve Bayraklı ilçelerinin 1 yıllık bütçelerinin toplamına eşit. İBB üç ilçenin bütçesine denk gelen bu parayı siyasi iktidarın açık tavrı nedeniyle İzmir halkının yararlanacağı yatırım kalemlerine aktaramamaktadır” diye konuştu.  

HEDEFLERİMİZ İÇİN BİRAZ DAHA İLERİYE KOYACAĞIZ

“İzmir Büyükşehir Belediyesinin bütçesi, Büyük Atatürk’ün çizdiği yolun, sosyal demokrasinin belirlediği hedef ve ilkelerin hayata geçmesi için oluşturulmuş bir bütçedir” diyen CHP’li hayata geçirilen ve önümüzdeki süreçte yapılacak yatırımları da tek tek anlattı. Aydın, “Bizim hayallerimiz, bizim ideallerimiz bütçelere sığmayacak kadar büyüktür. Her getirdiğimiz bütçede ortaya koyduğumuz hedef ve ülkülerimize biraz daha yaklaşacağız. Ama hiçbir zaman onlara varamayacağız. Çünkü biz her ilerlediğimizde hedeflerimizi de biraz daha ileriye koyacağız. Onlara varmak için biraz daha çalışacağız” dedi. 

KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ÇIKIŞI
Aydın sözlerini şöyle sürdürdü:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi üniversite öğrencilerine sabahları çorba, akşamları da yemek dağıtmaya çalışırken bu öğrencilerin içinde bulunduğu üniversite yönetimleriyle birlikte çalışmayı istiyor.  Maalesef siyasi kutuplaşmanın, partizanlığın çok acı verici örneğini bu kapsamda yaşadık.  Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü, belediyemizin yemek dağıtım araçlarının üniversite yerleşkesine girmesine izin vermedi. Buna gerekçe olarak ileri sürdüğü hususların hiçbirinin geçerliliğinin olmadığını hepimiz biliyoruz.  Şunu buradan açıkça söyleyelim ve açık bir çağrı yapalım. Kendisini halkın ve üniversitenin değil sarayın rektörü sayan rektörünüze söyleyin; gençlerin yiyeceği yemek üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçsin. Sıcakta, soğuktu, yağmurda, tozda açıkta, kendilerine sunulan ücretsiz yemeği yiyip karınlarını doyurmaya çalışan öğrenciler üzerinden saraya selam çakmayı bıraksın.”

SÖZÜPEK TEK TEK SAYDI
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Meclis üyesi Bülent Sözüpek de “Altyapı stratejik alanına 2023 yılı bütçemizden 4 milyar766 milyon 575 bin TL bütçe ayırdık. 2023 yılında en büyük yatırımımızı 6 milyar 1 milyon 356 bin TL ile Yaşam Kalitesi stratejik alanına yapıyoruz. Ekonomi alanına ise 2023 yılı Bütçemizden 802 milyon 944 bin TL bütçe ayırdık. Demokrasi ve kent hakkı olarak 2023 yılı bütçemize 2 milyar 531 milyon 804 bin TL bir bütçe ayırdık. Bütçemizde doğayla uyumla ilgili ayırdığımız 2023 bütçesi ise; 737 milyon 176 bin TL’dir. Kültür ve Sanat stratejik alanımıza 2023 yılı bütçemizden 670 milyon 773 bin TL bütçe ayırdık. Yaşayarak Öğrenme ve Kurumsal Kapasite stratejik alanımıza 2023 yılı bütçemizden 2 milyar 54 milyon 182 bin TL bütçe ayırdık.”

GECİKMELER OLABİLİR AMA…
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç, “Dile getirilen konularda idaremiz gerekli önlemleri alacaktır. Kimsenin şüphesi olmasın. Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın, 2 yıldan fazla süreyle ülkemizde de etkisini gösterdi, kentimizde yaşanan deprem büyük bir üzüntü oluşturdu. Belediyemiz gece gündüz gerekli çalışmaları yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Bu yaşanan olaylardan dolayı bazı projelerde gecikmeler olabilir. Ancak Belediyemiz stratejik hedeflerine ulaşacaktır” diye konuştu.

2024’TE DE İZMİR’İN BAŞKANI TUNÇ SOYER OLACAK

AK Parti ve MHP’nin eleştirilerine karşın söz alan CHP Meclis Üyesi Serkan Kalmaz, “Anlaşılan, Tunç başkanın başarısı bazı AK Partili arkadaşları kıskandırıyor. Bazıları kahramanlık yapmaya çalıştı. Ama ülkeyi parsel parsel satanlar İzmir’de kahramanlık yapamaz, Andımız’ı kaldıranlar İzmir’de kahramanlık yapamaz, İzmir’e ‘Gavur’ diyenler İzmir’de kahramanlık yapamaz, Menemen’de Urla’da vatandaşın hakkını çalanlar İzmir’de kahramanlık yapamaz. Eğer bir kahraman varsa bu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’dir. Buradan söylüyorum siz de duyun; 2024’te de İzmir'in başkanı Tunç Soyer olacaktır” diye konuştu.

Toplantı sonunda muhalefetin eleştirilerine yanıt veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in öne çıkan açıklamaları şöyle:

YOLUMUZ UZUN İŞİMİZ ÇOK ZOR
Mazbatayı aldığım günden beri, 3 buçuk senedir İzmir için aşkla çalışıyorum. O günden bugüne şehrimiz, ülkemiz, dünya, pek çok zorlu sınavdan geçti. Biz İzmir’de insanların birbiriyle, doğayla uyum içinde yaşadığı örnek bir metropol olması için çalışıyoruz. Bunun için de birlik beraberlik içinde hareket etmek gerekiyor. İzmir’deki, bu Meclis’teki asili görevimiz herkes için daha iyisini başarmaya çalışmak. İzmir ve ülkemizde milyonlarca aç vatandaşımız bizden bunu bekliyor. Atalarımız bizden bu temel vazifeyi bekliyor. Elbette yolumuz uzun, işimiz zor… Ama Türkiye’yi hak ettiği noktaya getirmek için önümüzdeki en büyük engeli, yani kişisel ihtiraslarımızı yendiğimizde, önümüzde durabilecek hiçbir güç yok. Bu nedenle 3 yılı aşkın süredir kent paydaşları ev dünyanın diğer şehirleriyle ortaklıklar kurmak için çalışıyoruz. İzmir bizim için; kavga konusu değil, bir çözüm meydanıdır, zorluklara göğüs gerdiğimiz ve bu sayede vatandaşımıza hizmet ettiğimiz yerdir.

GENÇLERİMİZİN YÜZDE 84’Ü HAYALSIZ

Seçim kampanyamızda İzmir’in refahını büyütme ve bunu adil paylaştırma sözü vermiştik. Bu hedeften bir gün bile ayrılmadık.  Gururla söylüyorum; Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını yüzde 100 kapsayan bir stratejik planımız var. Stratejimiz; her geçen gün derinleşen yoksulluğa ve karamsarlığa rağmen şehrimizdeki refahı artırmak ve bunu adil bölüştürmek için bize rehberlik ediyor. Bir ülkeyi korumak için sadece sınır çizgilerini korumak yetmez, o sınır çizgilerini nasıl koruyorsak o sınırın içindeki değerleri de korumak mecburiyetindeyiz. Bu değerlerin başında evlatlarımız, gençlerimiz geliyor. Bir ülkede umutlu gençlik yoksa, o ülkenin geleceği de yoktur. Son dönemde yapılan bir araştırmadan bahsedeyim; gençlerin yüzde 84’ü, ‘Geleceğe dair fikriniz var mı?’ dendiğinde ‘Yok’ diyor. Gençlerimizin yüzde 84’ünün bu memleket ile ilgili hayali bile yok.

HÜKÜMETİN 1 METRE METRO TÜNELİ YOK

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin tek bir metre metro hattı yapmadığı tek şehir İzmir... O yüzden, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı metro hatlarıyla ilgili konuşurken lütfen bunu hafınızda tutarak konuşun.

KENDİMİZE YAKIŞTIRAMAYIZ

Son beş yılda muhalefet partilerinin TBMM’de sunduğu 3 bin 845 kanun teklifinin hiçbiri yasalaşmadı. Muhalefetin sunduğu meclis araştırma önergelerinin hiçbiri iktidar tarafından kabul edilmedi.  İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi ise çok başka bir ruh ve anlayışla yönetiliyor. Muhalefetten gelen önergeler şayet İzmir’in yararına ise derhal işleme alıyor. Sırf muhalefetten geldi diye şehrimiz, ülkemiz için doğru olan bir fikri sümen altı etmeyi kendimize asla yakıştıramayız.

İZMİR’E YATIRIM YÜZDE 2
‘Pandemi döneminde hükümet her ay düzenli ödeme yaptı” denildi. Kimin parasını kime lütfediyorsunuz? İzmir, Türkiye’de vergilerin yüzde 11’ini topluyor. İzmir’in hakkı olanı gönderiyorsunuz ama yatırımda yüzde 2…  Mart 2019’da 5 milyar lira borç vardı, 2022’de bu borç 14.6 milyar liraya çıktı. Bu sürede 6.9 milyar borç ödedik, 6.7 milyar borç aldık. 2019 mart ayında kur 6.24 iken ekim 2022’de 18 oldu. Borcun artış nedeni İBB’nin israfı değil, kurdaki 3 misli artış... İki tane daha Narlıdere metro yapardık, eğer bu artış olmasaydı. Nakit akışı ve finansman, belediyelerin nefes borusudur. İzBB piyasadaki tüm borçlarını ödemekte, hiçbir borcuna öteleme, yapılandırma talebinde bulunmamıştır. İzBB’nin disiplinli ve güçlü bir mali yapısı var. Ancak ülkenin içinde bulunduğu durumdan ötürü finansmana erişim kısıtlanmıştır.

TEFECİLERDEN DEĞİL O BANKALARDAN ALDIK

Borçların büyük bölümünü Genel Başkanımız’ın ‘tefeci’ dediği finans kuruluşlarından karşılıyorsunuz” sözlerine de yanıt verdi. Soyer, “Onların önümüze koyduğu tüm zorlu kriterleri sağladık. Bunlar tefeci firmalar değil, bunların hiçbiri tefeci değil. IBRD, Türk hükümeti temsilcisi olan bir banka… IFC, Dünya Bankası kuruluşu, hükümet ortaklığı var. Karadeniz Kalkınma Bankası, hükümet ortaklığı var. Asya Kalkınma Bankası, hükümet ortaklığı var. 490 milyon Euro’yu tefecilerden değil, bu bankalardan aldık. Yazık ki bu konuda bir tek kendi hükümetimizi ikna edemedik. Hükümet tek bir projemizde dahi İzmir’in elinden tutmamakla kararlı. Destek olmak şöyle dursun, pek çok projede Ankara’dan gelecek notu, orada atılacak bir imzayı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

SAYEMİZDE ÇİFTÇİLER HAYVANLARINI KESMİYOR

İzmir’in çoban haritasını çıkardık. Diyeceksiniz ki belediyeniye çoban haritası çıkartır. Çok basit. Türkiye’nin tarım politikası çöktü. Bugün Ukrayna’dan tarım koridoru açıldı diye bayram ediyoruz. Eskinden biz dünyanın tahıl ambarıydık arkadaşlar! Dünyaya tahılı Türkiye’ye gönderirdi. Dünyada kendi kendisine yeten 7 ekonomiden birisiydik. Ama şimdi o tahıl koridoru açıldı diye bayram ediyoruz. Onun için tarıma çok daha yüklenmeye devam edeceğiz. Tarım konusunda hiçbir yerel yönetimin yapmadığı kadar arkadaşlarımız olağanüstü çalışma yapıyorlar. Göreceksiniz, İzmir Türkiye’ye model olmaya devam edecek. Bu çoban haritası sonucu piyasası 6 lira olan keçi sütünü 10 TL, piyasası 8 olan koyun sütüne 11 TL’den almaya başladık. Süt hayvanlarını kesime götüren çobanlarımız, bu uygulamadan dolayı hayvanlarını kesmekten vazgeçti.  

TARKAN’IN KONSERİNİ SPONSOR KARŞILADI

‘Tarkan konserinden dolayı işçilere para ödememişsiniz’ dendi. Siz hayatınızda sponsor diye bir şey duydunuz mu?  Beni bilen bilir bilmeyen kendi gibi bilir. Tarkan konseri için sponsor desteğiyle organizasyonu kurduk.

HEM UKOME’DE KARŞI ÇIKIYORSUNUZ HEM DE ŞİKAYET EDİYORSUNUZ

Şirketlerin zararının yüzde 84’ü ulaşım şirketlerine ait… UKOME’de ücret artışına onay gelmiyor, şirketler zarar ediyor. İBB ulaşım şirketlerini sübvanse ediyor. Bir de bunun hesabını soruyorsunuz. Bu anlaşılır bir şey değil.

PARTİZANLIĞI YANLIŞ YERDE ARIYORSUNUZ
Partizanlıktan bahsedildi. İlçelere yaptığımız yatırımları paylaşmak istiyorum; Kiraz’a 113 milyonluk iş yaptık, Bergama’da 367 milyon liralık iş yapıldı, Bayındır’a 243 milyon, Kınık’a 218 milyon yatırım yapıldı. Partizanlığı kim nerede ararsa arasın bizde yok. Biz kimin nereye oy verdiğine bakmaksızın eşit hizmet etmeye devam edeceğiz. Partizanlığı bizde ararsanız yanlış ararsınız, bizde yok.

GÖREVE DAVET EDİYORUM

Şu ana kadar sizlere Belediyemizin yaptıklarını ve yapacaklarını anlattım. Şimdiyse, yapamadıklarımızdan söz etmek istiyorum. Yapamadıklarımız nedeniyle bürokratları, Cumhuriyet’in yüzüncü yılını geride bırakan Cumhuriyet savcılarını ve hakimleri göreve davet ediyorum.

BEKLETTİĞİNİZ HER İMZA…
İzmirlilerin hakkı olan çok sayıda icraatımızın sekteye uğratılmasını asla kabul etmiyoruz. Aynı duruşu ülkemizin saygıdeğer bakanları, bakan yardımcıları, yargı mensupları ve bürokratlarından da bekliyoruz. Çünkü atmadığınız, beklettiğiniz her imza ya bir kamu zararı ya da kamuya zarar üretmektedir. Veyahut her ikisine birden neden olmaktadır.

VATANDAŞIN ALEHİNE SİYASET YAPILMAZ

Açıkçası hizmetin nasıl olup da bu kadar siyasete alet edilebildiği bir noktaya geldik, bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Siyaset kurumu böyle bir şey değildir. Vatandaşın aleyhine siyaset yapılamaz. Şunu lütfen unutmayın. İzmir düşman toprağı değildir. İzmirliye bunlar reva görülemez. İzmir, bu ülkenin 81 ilinden biridir. Ayrılmaz bir parçasıdır. İzmir’in Ankara’da bekleyen işleri sadece bu şehrin Belediye Başkanı olarak beni değil, hangi partiden olursa olsun İzmirlilerin oylarıyla bu salona gelen tüm Meclis üyelerimizi bağlar.

BEKLETİLEN PROJELERİ ANLATACAĞIM

Şimdi size, bazıları uzun yıllardır bekletilen projelerimizin listesini tüm İzmirlilerin ve Türkiye’nin huzurunda bir bir anlatacağım.

Birinci başlık, kamu zararına neden olunan durumlar.

Hükümetin yanlış ekonomi politikaları nedeniyle dünya ölçeğindeki enflasyon artışını en az on misliyle yaşıyoruz. Hepinizin bildiği gibi en büyük fiyat artışı akaryakıt ve enerji fiyatlarında gerçekleşiyor ve yerel yönetimlerin omzuna büyük bir külfet yüklüyor. Yerel yönetimlerin, toplu ulaşım hizmetlerinde kullandığı akaryakıt ve enerji bedellerinden KDV ve ÖTV alınmaması talebimiz Bakanlık tarafından reddedildi. 

Yine ulaşım başlığında, ESHOT Genel Müdürlüğü’nün filosuna katmayı planladığı 100 adet elektrikli otobüs için finansman kaynağı yaratma hedefiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurduk ve 421 milyon TL’lik kredinin iç borçlanma ile karşılanması için onay talep ettik. Geçtiğimiz yedi aylık süre içerisinde bakanlıktan olumlu ya da olumsuz bir cevap alamadık.

İzmir’de deniz ulaşımını güçlendirmek için geliştirdiğimiz projeler de engellerden nasibi aldı.

Deniz ulaşımında kullanılan iskelelerin belediyeye devrine ilişkin talep Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 8 yıldır cevaplanmadı.

Bostanlı Vapur iskelesi yanındaki Balıkçı Barınağı’nın bir kısmının, Körfez'de yolcu taşımacılığı yapan gemilerin bağlama yeri sorununu çözmek için kullanılması amacıyla yapılan imar planı, Ulaştırma ve Altyapı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygun görüş verilmediği için uygulanamadı.

Ardından gemilere barınak olarak kullanılması planlanan Bostanlı Balıkçı Barınağı’nın belediyeye tahsisine ilişkin talep, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından önce uygun bulundu, ardından reddedildi.

Yaz döneminde vatandaşlarımızın günübirlik tatillerini ekonomik olarak yapabildiği Yassıcaada’nın kira sözleşmesinin yenilenmesi talebi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygun görülmedi ve Yassıcaada tesisleri atıl hale getirildi.

Bayraklı - Şehir Hastanesi teleferik hattı için hazırlanan etüt proje ihale edilerek proje sürecine başlanmasına rağmen, Büyükşehir Belediyesi tarafından hastane bölgesinde yapılması planlanan üst istasyon bölgesinin kullanım hakkı talebine cevap alınamadı.

Kentin kuzeyinde Bergama'da İslamsaray Mahallesi'nde belediye hizmetlerini sağlıklı bir şekilde yürütmek için kurulacak şantiye alanının tahsisi için yapılan başvuru Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan 3 yıldır cevap bekliyor.

Alsancak, liman arkası bölgesindeki Tarihi Elektrik Fabrikası’nın üzerinde bulunduğu taşınmazın özelleştirilmesine yönelik satış ihalesini Grand Plaza A.Ş. kazanmasına rağmen söz konusu ihale iptal edildi. Bir daha yenilenmedi. İzmir’in bu eşsiz kültür mirası, 4.5 milyon İzmirli’nin gözleri önünde gün gün çürüyüp gidiyor. Bu kamu zararı değil de nedir? Tekrar ihaleye çıkmayan bürokratlara sesleniyorum. İzmir’e bunu reva görmeyin. O bina çürüyüp gitmesin, biz talip olduğumuzu söyledik.

30 Ekim İzmir depreminin ardından İzmir Valiliği kararıyla Kemalpaşa Sütçüler Mahallesi'nde, binaların enkaz atıklarını geri dönüştürmek ve ekonomiye kazandırmak için kurulacak tesise onay verilmedi.

Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin revizyonu için dış finansmanı, ihaleyi alan firmanın bulacağı şekilde ihaleye çıktık. Bu kapsamda, proje için dış finansman kullanılabilmesine dair şubat ayında izin yazısı yazıldı. Ancak Hazine onayı gelmeyince İZSU bu büyük yatırımı öz kaynakla yapmak zorunda kaldı.

Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi IV. Faz II. ikmal inşaatı için yine dış finansmanı ihaleyi alan firmanın bulacağı şekilde ihaleye çıktık. Burada da dış finansman kullanılabilmesine dair onay şubat ayından bu yana verilmedi.

İkinci başlık, doğrudan kamuya zarar veren durumlar.

Çevre ilçelerin ulaşım sorununa kesin çözüm üretecek projemize vize verilmedi. Özel taşıma kooperatiflerini kentin ulaşım ağına dahil etmek, nakit ödeme yerine elektronik biniş kartı aracılığıyla yurttaşların indirimli ulaşımdan yararlanabilmesini sağlamak için 2019 yılında Seferihisar ilçesinde başlatılan İZTAŞIT Projesi'ni yaygınlaştırma hedefi “özel kuruluşlardan alınmak istenen toplu ulaşım hizmetinin ihaleyle yapılması zorunluluğu” mevzuatına takıldı. Bu hizmetin yapılacak protokollerle birden fazla kooperatiften alınması yönündeki talebe, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan olumsuz yanıt geldi.

Bu konudaki ikinci engel ise UKOME’nin işleyişine müdahale edilerek gerçekleştirildi. Büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumluluk alanında kalan yerlerde ulaşım ve trafik ile ilgili kararları alarak planlama ve koordinasyonu sağlayan Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü'nün (UKOME) yapısı değiştirildi. Yeni Bakanlık temsilcileri eklenerek ve buna göre çoğunluk 15 üye ile devlet kurumlarından oluşturuldu. Böylelikle UKOME’ye yaptığımız zorunlu fiyat artışı başvurumuz reddedildi. 

Kamuya zarar başlığı altındaki diğer meselemiz ise kentsel dönüşüm.

Kentsel dönüşüm alanında karşımıza çıkarılan engeller arasında, maalesef hepimizi çok yaralayan, depremzedelerin mağduriyetini giderecek kredi onayının iki yıla yakın bir süre bekletildikten sonra gelmiş olmasıdır. Fakat gelen karar, bu uzun bekleme sürecinden çok daha vahim. İzmirli depremzedeler için büyük emek sonucunda elde ettiğimiz uluslararası düşük faizli konut kredisinin çok büyük kısmı, İzmir’e değil, Türkiye’nin başka illerine yönlendirildi.

Gaziemir ilçesi, Aktepe ve Emrez mahallelerindeki kentsel dönüşüm alanında, hak sahibi olan yurttaşların tapularında yer alan hazine fazlalıklarının kaldırılmasına ilişkin teklifimiz ise Bakanlık tarafından cevapsız bırakıldı.

Bu kapsamda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mezarlık yeri için arazi tahsis talebinin bile 5 yıldır bekletildiğini üzülerek ve utanarak söylemek zorundayız.

Son olarak, engellenmesi nedeniyle hem kamuya zarar veren hem de doğrudan kamu zararına neden olan dört projeden bahsedeceğim.

Kentin güneyinde 6 ilçenin evsel katı atıklarını geri dönüştürmek ve atıklardan elektrik üretmek amacıyla Menderes’te yapılacak Güney-2 Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’ne 2 yıldır onay verilmedi.

Kentin kuzeyinde verilecek hizmetlerin önünü açacak şantiye alanı için belediyeye 3 yıldır yer tahsisi verilmiyor.

Seferihisar şantiye alanı için de tüm kurum onayları alınmış olmasına rağmen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tahsise izin vermiyor.

Çiğli Tramvayı yapımı kapsamında, Mavişehir Uzatma Hattı için yaptığımız başvuru ise çözümsüz kaldı.

Önümüzdeki engelleri, atılmayan imzaları, İzmir’in, Türkiye’nin bürokratların, savcıların vicdanına bırakıyorum