Sözcü'den Özlem Gürses'in haberi şöyle:

Yerli tohum için 10 yıldır uğraşıyor. Seferihisar'ı mandalina ve zeytinyağı merkezi yapmak için gece gündüz çalışıyor. Ancak bu dönem Seferihisar'ı bırakıyor. Soyer, Özlem Gürses'e İzmir Büyükşehir'e talip olduğunu söyle anlattı: “Seferihisar'ı da çok sevdim. Evim benim burası. 10 yıl bitti Seferihisar'da, hep yükseldi bizim oyumuz, yüzde 17, 44, 54, 77'ye kadar çıktık. İzmir'de oyunu artıran tek ilçeyiz. Eğer Genel Merkez İzmir Büyükşehir için beni uygun görürse aşkla çalışırım. Görmezse de canları sağolsun, Seferihisar'da gençlere, yeni fikirlere kapı açmak gerek. Çünkü ben koltuk değil iz peşindeyim.”

Bir belediye başkanının şehre Atatürk gibi bakması gerektiğini düşündüğünüsöyleyen Tunç Soyer sözlerine şöyle devam etti:

ATATÜRK GİBİ BAKMALI
“İzmir için şöyle düşünüyorum. Ben mesela Atatürk olsaydım, İzmir'de ne yapardım? Arka sıradakilere giderdim. İzmir sadece Konak değil. Atatürk olsaydı Gültepe Mahallesi'ne giderdi, oradaki tornacıya, hurdacıya, elektrikçiye gider, onları dinlerdi.” Tunç Soyer, İzmir olmazsa çocuklarla çalışacağını söyledi. Soyer, “Beni en çok heyecanlandıran şeyi yapmaya devam edeceğim, çocuklarla çalışacağım. Biz burada Türkiye'nin ilk çocuk belediyesini kurduk, 13 yaşında bir başkanımız var, aynı Belediye gibi çalışıyorlar. Hatta bu sene çocuk muhtarlar ve çocuk azaları da hayata geçirdik. Antropoloji, sosyoloji, sanat konuşuyoruz çocuklarla. Uluslararası belediyecilik kongrelerine gidiyoruz beraber… Kafamda benzer bir model var, onu yapacağım” dedi.