Halil İbrahim GÜLER/GÜNDEME BAKIŞ- Konak Belediye Meclisi kasım ayı olağan birinci oturumu Başkan Abdül Batur yönetiminde gerçekleşti. Meclisin açılış konuşmasında Başkan Batur, kent gündeminde dair açıklamalarda bulundu.

KONAK’IN KALBİNE HANÇER GİBİ SAPLANAN BİNA
Konak ilçesinde, Zorlu Holding, planları üç kez mahkemeden dönen 250 metre uzunluğunda 60 katlı gökdelen inşaatı için ruhsat alarak, çalışmalara başlamıştı. Bu çalışmaya Başkan Batur’dan sert tepki geldi. Batur, “Konak’ın kalbine hançer gibi saplanan yüksek bina! İçimize hiçbir şekilde sinmiyor. Seçim çalışmalarında söylemiştim hala da söylüyorum; Kentin merkezinde ilçenin değerini siluetini kaybettiren yapılar. Kentin merkezinde bu tür yapıların yapılmasına karşı bir anlayış içerisindeyiz. Bu konuda ilgili hukuk birimlerimizi harekete geçiriyoruz, inceliyoruz. Bu işin peşini bırakmış değiliz. Gerekli değerlendirme ve çalışmaları yaptıktan sonra kamuoyunu bilgilendireceğiz. İçimize sinmiyor” dedi.

O ARAZİ TARTIŞILDI
Konak Belediyesi eski Başkanı Sema Pekdaş döneminde tartışmalara neden olan, Halkapınar Mahallesi sınırları içinde yer alan araziyle ilgili imar planı değişikliğine ilişkin önerge mecliste tartışıldı. CHP Zonguldak eski Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’a ait Başkent Hastanesi’ne satılmasıyla başlayan gerginlik sonrasında plan değişikliği ertelenmişti. Karar oy çokluğuyla meclisten geçti.

30 MİLYONLUK DEĞER KAYBI YAŞIYORUZ
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Meclis Üyesi Yıldız, “Eğer böyle bir plan tadilatını belediye hissesi varken yapıyor olsaydık, belediye şuan bu arsayı 30 milyon daha fazlaya satmış olurdu. Buradaki CHP’li meclis üyesi arkadaşlarımın da bu konuyu kendi içlerinde çok tartıştığını biliyorum. Komisyonda biz bunu tartışırken, kentsel dönüşüm komisyonunda üye olan arkadaşlarımızın katıldığı geniş katılımlı bir toplantı yapığımızda o toplantıya katılan CHP’li arkadaşlarımız; geçmiş dönemde buna oy verdiklerini, ama şuanda bundan doğan zarardan dolayı mutlu olmadıklarını özellikle belirttiler. Ben bir dedikodu üzerine konuşmuyorum” yanıtını verdi. Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:  Burada çok net bir şekilde inşaat artışı getiriyoruz, 22 bin metrekareyi 25 bin metrekareye çıkarıyoruz ancak meclis olarak Başkent Hastanesi bu projeyi düşünüyor mu, ne kadar zamanda yapacak, yaratacağı istihdam nedir, bunlar hakkında bilgi sahibi değiliz. Ayrıca tam 30 milyonluk bir değer kaybı yaşıyoruz. Bu konuda oyumuz rettir” diye konuştu.

BU HİSSE DEDİĞİMİZ ŞEY İHDAS
Eleştirilerin ardından açıklamalarda bulunan Batur, “Bu hisseyle ilgili dediğiniz şey ihdas,  yani yapılan plan çalışmaları içinde belediyeye pay çıkarılması. Belediyenin orada bir tapusu yok, sadece ihdası var. Geçmişte bunu meclisimiz değerlendirmiş ve büyükşehir belediyemiz de 2018 tarihinde bu bölgeyle ilgili plan yapmış. Genelde tüm belediyeler bu bir bölü beş binlik planlara uygun şekilde plan anlayışı geliştirirler ve planda bütünlük hizmette bütünlük anlayışla yaparlar. Burası bir vakıf… Özel bir hastane değil. Vakıfların, bizim vakfımız onun vakfı gibi ayrımcı bir anlayışla değerlendirilmemelidir. Burada ilgili yönetmelikte bir madde var; sosyal altyapı alanları olarak geçer. Bu madde, sosyal altyapı alanı olarak değerlendirilen; sağlıklı bir çevreyle yaşam kalitesinin arttırılmasına yönelik kamu veya özel sektör tarafından yapılan eğitim, dini, sağlık, kültürel, spor tesisler, meydan rekreasyon alanı gibi alanlara verilen genel isimdir diyerek sosyal altyapı tesisini onaylıyor zaten. Burada kar zarar hesabı yapılıyor. Belediye, kar zarar kuruluşu değil. O dönemdeki meclis üyesi arkadaşlarımız değerlendirmiş ve onun karşılığında olan rakamı belediyemiz de tahsil etmiş. Özellikle kentte hastane yapımı ve diğer konularda çalışma yapan kurumlara belediyeler her zaman olumlu bakar.  Ruhsat alacak, plan tadilatı olan kişilere, ‘sen bu inşaata ne zaman başlayacaksın’ diye sorma şansımız var mı? Öyle bir şey olmaz.  Ekonomik kriz var. Her tarafta inşaat çukurları var. Temeli atılan inşaatına başlanamayan yerler var. Bu inşaatlar neden devam etmiyor deme şansımız var mı? Özgürlük var, ne zaman ekonomik durumu iyi olur o zaman başlar. Bununla ilgili kanunlar var, yönetmelikler var. Ne zaman başlayacağına, ne yapacağına kendisi karar verir. İzmir’de kent içindeki duruşumuz belli, bu değişmeyecek. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ama bu konuda kente gelecek bir hastanenin, vakıf hastanesi olması doğal bir şey. Herkesin buna kente gelen bir yatırım olarak bakmasını rica ediyorum” diye konuştu.