GÜNDEME BAKIŞ - Başbakan Binali Yıldırım, KayaTermal Otel’de İzmir’deki basın temsilcileriyle bir araya geldi. Yıldırım hem İzmir’in yerel konularıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Genel siyaseti değerlendirdi.

İKİNCİ ÇEVRE YOLU GELİYOR
“Öyle bir etüd çalışması var. Plan demek için erken. Sadece fikri bir çalışma var. Nasıl bir güzergah olabilir, nerelerden geçebilir. Karayolları bu yönde bir çalışma planlıyor. Bu çalışamanın iki önemli özelliği var. Körfez geçişine entgere olması diğeri ise Çandarlı’ya giden otoyalla birleştirilmesi…Kuzey’den Çiğil, Menemen, Aliağa, Bergama, Çandırlı limanına gidiyor. Körfezin kuzeyinden ve güneniyi kuşatan yeni bir güzergah. Bu uzun vadede olacak bir iş. Bugünden yarına olacak bir şey değil. Trafik analizleri, arazi yapıları etüdler yapılıyor. Körfez’in güneyinden de Körfez geçişiyle ilişkisi olacak”

KÖRFEZ GEÇİŞ PROJESİ
Her şey hazır. Bütün çalışmalar bitti. İzmir’in hazır olmasını bekliyoruz. Dava süreçleri tamam, sıkıntımız kalmadı. Yalnız İzmir kamouyunun talebi olması lazım. Marifet iltifata tabididir. İzmir’in istemesi lazım. İzmir istemeden bizim bir şey yapmamız mümkün değil. STK’lar, İzmir medyası, İzmir kamuoyu bunu gündemde tutması lazım. Büyük bir proje. Sıradan bir yol projesi değil. İzmir’in kaderini değişitirecek bir proje. Yola çıkıyoruz birisi gelip taş koyuyor sonra mahçup oluyoruz. Bir dernek ve mimarlar odası yeni dava açmış. Ben bittiğini biliyordum. Yeni dava açmışlar. Bunlar bizi yaralıyor. Genel olarak hem vatandaşa hizmet etmeye çalışıyoruz hem sopa yiyoruz. Bunu hak etmiyoruz. O yüzden sizlerin konuya daha çok sahip çıkmanız lazım. STK’ların, halkın bu projenin heyecanına katılmasıyla bu yolu alabiliriz. Başka türlü bu yolu alamayız. 4-5 sene sonra İzmir’in trafiğini hayal edemiyorum. Çok büyük bir azaba dönüşecek. Çevre yolunu yaptık kaç sene geçti şimdi 2. Çevre yolunu konuşuroyuz. Kuzey ve Güney trafiğini direkt geçirdiğiniz zaman mesele daha kolay olacak. Bu konuda İzmir kamuoyunun farıkındalığının oluşması lazım. İzmirlilerin bu projeye itirazlarını olduğunu düşünmüyorum ama marjinal kesimlerin kamuoyu nezdinde baskılanması lazım”

HEDEFLEDİĞİMİZ NOKTAYA YAKINIZ!
“Meydanlar Ramazan süresince daha sakindi. Kalabalıklar yine vardı. Doğal olarak insanlar aç. Susuz, uykusuz. Hepimiz öyle. Durgunluk söz konusuydu. Ama bayramla birlike daha hareketlendi. Şuanda daha coşku gittikçe artıyor. Bütün adaylar artık son kozlarını kullanıyorlar. Millete kendilerini anlatıyorlar. Rakipleriyle ilgili eleştirilerini dile getiriyorlar. Meydanları bugüne kadar tecrübemizden bir sorunumuz yok ama artık kamuoyu oluşturma sadece meydanlarda sınırlı değil. 2005’ten beri internetin yaygın kullanılması sosyal medyaın hayatımızda daha çok yer alması, cep telefonunun vazgeçilmez hale gelmesi esasında belirli bir yaşın altındaki vatandaşların, daha çok rehabet ettiği, gün içerisinde sıkça gündemin değiştiği iletişim dönemini yaşıyoruz. Sadece meydanalar göre hesap kitap yapmak yeterli değil. AK Parti açısından, Cumhurbaşkanımız açısından meseleye bakarsa biz sıkıntı görmüyoruz. Hedeflediğimiz noktaya yakınız

GERİYE GİDİŞ YOK
Oy oranı vermem. Oy oranını vermeyi seçmene haksızlık gibi görürüm. Dayatma gibi görürüm. Gerçek oy oranları, pazar günü gerçek anketler ortaya çıkacak. Kimin saçı ak kimi ki kara ortaya çıkacak. Herkes boyunun ölçüsünü alacak. Biz İzmir’de iyiyiz. Öyle Aziz bey’in dediği gibi geriye gidiş yok. Bize sağolsun yüzde 28’i uygun görmüş. Yaşlandıkça cimrileşiyor.

VAATLER!
Bir adayın vaatleri toplamı 345 milyar. Yıllık. Bu tabi Türkiye Cumhuriyeti ölçeğine göre çok iyi hesplanması gereken. Birinin 426 milyar. Türkiye mevcut büyümesinin bir kat daha fazla demesi. Keşke olabilse. Onun için kaval elin, yel Allah’ın. Üfle evladım üfle diyordu babanem. Hesapsız kitapsız vaatlerle seçim kazanılmaz. Bunun en güzel örneğini 7 Haziran’da gördük. Orada vaatlerle ciddi yarış oldu. Ama sonucunda ne çıktı belli.

İZMİR’İN KUTUPLAŞTIRMA SİYASETİNDEN KURTULMASI LAZIM
Yasayla bu işler engellenmez. Türkiye bir hukuk devleti. Çıkardığınız yasaya dava açılabilir. Bu zihniyet değişimi ile mümkündür. Bu ideolojik yaklaşımları İzmir’e zaman kaybettiriyor. Bu yaklaşımlar projenin doğruluğunu, yanlışlığını ele almıyor. Bu projeyi kim gündeme getirdi. AK Parti gündeme getirdi. İzmir kaybediyor ve bunlara kimse hesap sormuyor. İzmir’in bu işe sahip çıkması lazım. İnatlaşarak bir şey yapamayız. Karşıyaka stadının halini gördünüz. Paramızla rezil oluyoruz. İzmir’in alt yapı sorunları sanıldığından daha büyük. Sadece çevre, Körfez geçiyi değil. İzmir’in en büyük problemi şehrin sahil bandını baskı altına alan imar sorunu. İzmir’i bu çepherlerdeki sorununu çözmediktçe İzmir hak ettiği marka değerine gelemez. Dün Kadifekaledeydik. Burası da İzmir ve çok yerel yönetimler o tarafta köklü bir çözüm üzerinde çalışmıyor, kafa yormuyor. Biz büyük bir reform yaptık. İmar barışı getirdik. Esas amacı bir vatandaşlarla devlet arasındaki kavgının sona erdirilmesi, el sıkıştırılması ikinci adamı şehircilik adına kentsel dönüşüm adına yeni bir sürecinin başlatılması. Karabağlar’da örneği başlattık devam ediyor. Bunu İzmir’in toplam yapı stokohunun yüzde 62’sine uygulamamız lazım. Elden geçmesi gerek. Yapılabilir. Bunu yapacak modeller var. Burada mesele engellerin ortadan kaldırılması, ideolojik yaklaşımların ortadan kaldırılması lazım. İzmir’in kutuplaştırma siyasetinden vazgeçmesi gerek. Bunu yapan da biz değiliz”

HER İŞİMİZ DAVA EDİLİRSE BİZ NE YAPACAĞIZ?
izmir limanında ciddi iyileştirmeler yaptık. Ancak projede hazır, ihaleye çıktık. Mahkeme kararıyla durduruldu. Biz de artık yorulduk. Zorla bir şey yapacak bir halimiz yok. Her işimiz dava edilirse biz ne yapacağız? Orada İzmir kamuoyunun hareketlenmesini bekliyoruz. Çiğli Havaalanında hava kuvvetelerinin faaliytleri 15 Temmuz’dan sonra ciddi zaafiyet oldu. En büyük kanama havakuvvetlerinde oldu. Uçuş ekibinin büyük bir kısmı maalesef darbeye karışan FETÖ ile iç içe geçmiş yapı vardır. Yoğunlaşıtırılmış eğitim ihtiyacı oldu. Orada (Çiğli) sivil havalimanın açmamımz staretejik olarak doğru olmaz dedik. Alaçatı havalimanını yapacağız. İzmir Alsancak limanı uzun vadede tamemen kurvaziyer limanına dönüşmesi va tamemen yük hareketlerinin kuzeye Aliağa’ya kaldırılması en doğru bir proje gibi gözüküyor. Kimseyle inatlaşma niyetim yok, artık yaşlandım. İzmir’e hizmetlerim devam edecek. İzmir bize çok şey verdi. Neticede belediye başkanı seçmediler uzak görüşlü oldukları için Başbakan yaptılar.

TÜRKİYE’DE 30 BİR SURİYE’Lİ OY KULLANACAK!
Vatandaşlığa geçen sayısı sınırlı. 30 bin civarında oy kullanamıy hak kazanan var. Suriyelilier bizim misafirimiz memleketlerine gidecek. Şartlar iyileştikçe gidiyorlar. 250 bine yakın oraya dönen Suriyeli var. Suriye’de işyer yoluna girdikçe bunlar memleketlerine dönecek. Bu geçici bir durumdur. Savaş şartları var. Biz de komşuyuz bize düşeni yaptık. Ölüme terk edemezdik. Bu onlara şu hakkı vermiyor. Biz istediğimiz gibi hareket ederi.z TC’nin kanunları bizi bağlamaz, kural tanımayız, toplumsal düzene her türlü zararı veririz buna da müsaede etmeyiz. Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye’nin hukukuna uygun olarak hareket etmek mecburiyetleri var. Eğer uymazlarsa tutar geldikleri yere götürürüz”

KOCAOĞLU’YLA HER ZAMAN GÖRÜŞÜYORUZ
 “Kişisel hatalı davranışlar dolayı şehrimize kırgın olamayız. Orada yaşananlar (Selçuk-İZBAN töreni) bizim bir tesaritamazı yok belediye başkanını gereksiz bir çıkışı oldu. Biz de orada biraz işi yumuştamak için espirili cevap verdik. Geldi geçti. Sonra devam ettirildi. Bizim devam ettirmedik. Bir siyeset yapıldı o konu üzerinden. İZBAN yarımdı, yaptık 186 kilometreye uzanıyor. Buna biz el atmasaydık bu olur muyudu? İZBAN’ın havalimanından Torbalı’ya, oradan Selçuk’a oranad Bergama’ya kadir ihalesi yapıldı. 186 kilometre oluyor. Dünyada tek hat, Böyle bir pröje dündaya yok. Ben İzmir projelereni ayrı bir şekilde takip ediyorum. 35 projenin 9’u bitti. 17’si devam ediyor. Türkiye’de aynı anda hem otoyol gelen hem de hızlı tren gelen şehir yok. Bu iki proje 30 milyarın üzerinde. İzmir’i öyle geri planını bırakmak gibi bir şey söz konusu olamaz. Ankara’da Aziz beyle bir araya geldim. Gelişleri gidişlerinde görüşüyorum. Bir tavır, bir randevu vermeme gibi bir şey yok. İki kere bir araya geldik. Her gelişinde görüştük. Her zaman görüşürüz. İzmir’in konularında Kişisel kapris yapma lüksümüz yok

YEREL YÖNETİMLERİN NEYİNİ ENGELLEMİŞİZ?
İzmir yerel yönetimleririn çok iyi yaptığı hükümet engellemezse dünya kadar iş yapacağız’ diyorlar. Bunu iyi sattılar. Ama alakası yok. Neyini engellemişisiz? Ortaya bir şey koydukları yok. Özel kanunlar verdik. Kimsenin müdahala edeceği durum yok. Büyükşehir yasasından en fazla yararlanan, pay alan İzmir Büyükşehir belediyesi’dir. Biz 66 kattrilyon yatırım yaptık İzmir’e…Kanunların boşluklarından yararlanarak ideolojik davranışlarla önümüze engeller konuluyor. İşler engelleniyor. Bu işin yolu seçimlerle oluyor. İnsanlar düşünecek ve kararın verecek. İşler düzelecek. Zihniyetin değişmesi lazım. Farklı düşünüyoruz evet. Görüşleriniz farklı, belki inançlarımız da farkllık var, ideolojilerde farklılar var. Bunların olması nedeniyle şehri mağdur etmeye hakkımız yok. İZBAN’ı biz ellemessek enkaz şeklinde orada duruyordu. En büyük hizmeti veriyor. Olmaması halini düşünün. Hangi birini sayayıyım? Şu şehirin içme suyunu biz hallettik. Hiç konuşuluyor mu? İçerisinde minibüsük geçecek borularla su getirdik. Getirmemiş olunsaydı ne olacaktı? Ama bazılar çıkıp, ‘zehir içeririz ama AK Parti’ye oy vermeyiz’ gibi sloganlra milleti yönlendiremeye çalıştılar”  

İNCİRALTI SORUNU ÇÖZÜLÜYOR
İnciraltının sorunu çok karmaşık. Çok uzun yıllar üzerinde çalışılmış, yapılmış, dava konusu olmuş. Tipik İzmir yaklaşımı. İmar barışı onlara da çözüm getiriyor. Topyekün çözüm geteriyoruz. Münferit çözümü başaramadık

AZİZ KOCAOĞLU BELEDİYE BAŞKANLIĞINI İYİ YAPSIN
(Binali Yıldırım Başbakanlığı iyi yapamadı sorusu üzerine )O kendi belediye başkanlığı iyi yapsın yeter, beni düşünmesin. 

İZMİR’İN TEMEL PROJELERİNİ BİZ YAPTIK!
“Biz bu duruşumuzu İzmir’e hizmetimize yansıtmış mıyız? Farz edelim İzmir’in bize bir duruşu var, biz bunu projelerde hissettirdik mi? İzmir’in temel projelerini biz yaptık. Bekleyeceğiz. Gerçekler birgün ortaya çıkacak. Bizim gönül koyduğumuz yok. Bu şehir bize destek veriyor. Verdiği desteği azımsamıyoruz. Her geçen gün artıyoruz. Yüzde 17 oyumuz vardı. Biz yüzde 37’ye kadar çıktık. Büyükşehir Belediyesi’ne FETÖ operasyon yapmasaydı İzmir’de birinci partiydik. 400 polisle belediyeye bastılar sonra CHP il başkanı çıktı teşekkür ederek, ‘bu operasyon sayesinde iki vekil kazandık’ dedi. Bazı olaylar bizim dışımızda gelişti. Bizim kendimizi daha iyi tanıtmamız lazım. Önyargıları değiştirmemiz lazım. Algıların önüne geçmemiz lazım. Bu zamanla olacak bir şey. Çalışmaya, hizmet etmeye devam edeceğiz. Yerel yönetimler Aziz Kocaoğlu’na havale edilmiş kendi aralarında çatışıyorlar. Azzi Kocaoğlu şehri üstlenmiş bellirli bir siyaset anlayışıyla CHP siyasetini amiral gemisi olarak devam ediyor. Ama yavaş yavaş su almaya başladı.