Başkan Sürekli açıklamasında, CHP’nin geçmişi ve bugününde; siyaset ahlakı ve dili açısından vahim pek çok örnek olduğuna dikkat çekerek, “CHP İzmir İl eski Başkan Yardımcısı’nın, dini değerlere saldıranların reklamını yaparken, parti görevi yoktur diyerek işin içinden çıkmaya çalıştılar. Kamuoyu parti disiplin soruşturması beklerken; onlar özgürlük savunması yapıp bizi suçladılar. Eski yöneticilerinin yaptığı eylemin ardından 8 gün geçti ve hala parti içerisinde bir işlem yapılmadı. Eğer, CHP yönetimi bu eylem ve söylemi kabul etmiyorsa, eski yöneticileri hakkında hemen işlem başlatmalı. Ayrıca, onların trol dedikleri, halkın ta kendisidir. Meselenin hassasiyeti devam ederken; Cumhurbaşkanımıza küfreden Karabağlar Belediyesi Meclis üyesi ve Gaziemir Belediye Başkanı ifşa oldu. Soruşturacağız diyorlar. Tabi ki soruşturmalılar, gereğini yapmalılar. Sonucunu da kamuoyuyla paylaşmalılar. Çünkü, partilerini hedef haline getiren aslında kendi temsilcileridir, siyasi üsluplarıdır. Suni gündem dedikleri de ne yazık ki kendi acı gerçekleridir. İçinde debelendikleri balçık siyasetidir. Yapılanları da hiçbir dayanakla ya da demagoji ile aklayamazlar. Ne akla ne vicdana ne de hukuka sığar. Ne yazık ki söylemleri ile fiilleri çelişkilerle dolu. Saldırılarını çoğaltmak, konuyu saptırmak yerine, üstlerine düşeni yapmalılar.” dedi.

GEZİ RUHU İLE HAREKET EDİYORLAR…

CHP’nin hukukun üstünlüğünü sözde değil özde savunması ve hukuka riayet etmesi gerektiğini vurgulayan AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; CHP’nin hakaret ve küfür dilini kullananları da tuhaf bir şekilde sahiplendiklerini söyledi. Başkan Sürekli; “Bu isyan dili, darbe imaları; gezi ruhunun devamı algısı yaratıyor. Övündükleri; vandallık, hakaret, küfür, kalkışma içeren gezi ruhuyla hareket ediyorlar. Geçtiğimiz seçimlerde meclis üyesi yaptıkları kişinin paylaşımları, 7 yıl önce gezi olaylarına; belediye başkanlarının hakaretleri ise 15 Temmuz darbe girişimine rastlıyor. Bu tesadüf değildir. Her biri de zaman içinde üst düzey parti görevlerine getirilmiştir. Devletin ve milletin bir kaosa, bir darbe girişimine daha müsamahası olmayacaktır. Milli ve dini değerlere hakaretin, küfrün açıklaması özgürlük değil; bölücülüktür. Halkı kin ve düşmanlığa itmektir, ayrıştırmaktır.” diye konuştu.