İzmir’in sadece kendisinin değil, ülkenin ve Cumhuriyet tarihinin kaderini değiştiren bir mihenk taşı olduğunu belirten Başkan Sürekli, “9 Eylül 1922’de haklı ve büyük bir zaferi kucaklayan İzmir; Cumhuriyet tarihinin mihenk taşıdır. Dünyayı sarsan destansı bir kurtuluş mücadelesini başlatan ve bu mücadelenin muvaffakiyetine tanıklık eden İzmir; bu onur ve sorumluluğu örnek duruşuyla taşımaktan asla vazgeçmemiştir. Bu öyle bir duruştur ki, içinde kayıtsız şartsız hürriyet ve vatan aşkı vardır; esaret tanımayan milli bir ruh vardır, cesaret ve bilgelik vardır. Bu inanılmaz güç; Cumhuriyet’in kuruluşunda, Atatürk ilke ve inkılaplarının tesisi ve korunmasında da en ön saflarda yer almıştır. Bu hepimiz için büyük bir onur olduğu kadar, büyük bir sorumluluktur. 9 Eylül sabahında İzmir’de doğan güneşi batırmamak, bu münevver tarihi rehber kabul ederek çok çalışmak gibi bir sorumluluğumuz vardır. ” dedi.

İNSAF VE MERHAMET DİLENMEK İLKE OLAMAZ

Başkan Sürekli Sözlerini şu şekilde devam ettirdi; ‘’Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; milletin ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk milleti ve Türkiye'nin çocukları, bunu bir an akıldan çıkarmamalıdır.” sözleri ile bize o tarihlerde bugünün ve yarının anahtarını da miras bırakmıştır. Ülkemiz ve şehrimiz için bu düsturla çalışmaya devam ediyoruz. Gücümüzü tarihimizden, ecdadımızın mirasından ve içimizdeki değerlerden alarak; boyun eğmeden, birbirimize kenetlenerek büyümek ve gelişmek hedefiyle yol alıyoruz. Atatürk; 9 Eylül’de İzmir’de yaşanan o muazzam günün ardından Kadifakele’de dalgalanan şanlı bayrağımızın altından Ankara’ya, ‘Bu zafer Milletindir!’ mesajını gönderirken de ikinci anahtarı avuçlarımızın içine bırakmıştır. Bu da; ‘Nasıl ki hürriyet milletin dirayetiyle mümkündür; hâkimiyet de kayıtsız şartsız onundur.’  Bizler; işte bu gerçeklikten güç alarak; milli iradenin tecellisi ile 19 yıldır ülkemizin ve şehrimizin geleceği için çalışıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle; Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İzmir'in kurtuluşu ile nihayet bulan bu eşsiz zafer yürüyüşünün tüm kahramanlarını; şehit ve gazilerimizi saygı ve minnetle yad ediyorum. Emanetleri, canımız pahasına başımızın üzerindedir.”